Allah'ın haberi sıfatlarından olan el, yüz, göz sıfatlarını nasıl algılamalyız ? - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 03.07.24, 23:06
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 13.03.24
Bulunduğu yer: Türkiye
Mesajlar: 658
Etiketlendiği Mesaj: 10 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Allah'ın haberi sıfatlarından olan el, yüz, göz sıfatlarını nasıl algılamalyız ?

Hayırlı geceler herkese.Allah'ın haberi sıfatlarından olan vech (yüz) ayn(göz) yed(el) gibi sıfatlarını nasıl algılamalıyız ? Sünni kelamcılar örneğin Allah'ın ''el'' sıfatını Rabbimizin şanına yakışır şekilde ''Allah'ın gücü'' şeklinde yorumlamışlardır.Buna benzeyen yorumları vardır alimlerimizin.Hanbeli ve ehli hadis alimleri ise yanlış yorum yapmasınlar diye yorum yapmaktan kaçınmışlardır.

Peki biz nasıl algılamalıyız?

1)Örneğin Allah'ın ''el'' sıfatındaki el bizimkine benzeyen bir organ mı ?

2)İnsandaki ilim ve akıl sınırlı olduğu için bizim bu sıfatları yorumlamaktan kaçınmalı mıyız ?

3)Bu sıfatları mecazi anlamda mı algılamalıyız ? Örneğin Allah'ın göz sıfatıyla bütün her şeyi görmesi gibi

Not : Bu konu biraz derin sanırım forumdaki bilgili arkadaşlarımızdan,hocalarımızdan bu konu ile ilgili bilgilerinden istifade etmek istiyorum.Sanırım konu biraz tartışmaya açık ama kendi kanaatimce Allah'ın eli,gözü,yüzü olduğunu bizdeki sınırlı irade,ilim ve akıl ile algılayamayız.Ancak Rabbimizin herşeyin hakimi,herşeyin onun elinde olduğunu,rabbimizin herşeyi gördüğünü sınırlı aklımız ve irademiz ile algılayabiliriz.Bir yanlışım varsa düzeltirseniz çok mutlu olurum.Herşeyin en doğrusunu Allah bilir.

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 03.07.24, 23:23
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 27.02.23
Bulunduğu yer: .
Mesajlar: 2,304
Etiketlendiği Mesaj: 108 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Bu yazılanların köken olarak hepsi aynı kapıya çıkıyor.

Peygamber Efendimiz s.a.v min buyurduğu gibi : Allahın yedi kudret Eli..

Yani Allahın gücü tasarrufu ..
Gören göz yada Allahın nuru... gibi..


✔️Fetih Sûresi 10. Ayet ;
Herhalde sana bey'at edenler ancak Allah'a bey'at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 03.07.24, 23:36
Üye
 
Üyelik tarihi: 26.07.22
Bulunduğu yer: Kayseri
Mesajlar: 97
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
JustMention Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hayırlı geceler herkese.Allah'ın haberi sıfatlarından olan vech (yüz) ayn(göz) yed(el) gibi sıfatlarını nasıl algılamalıyız ? Sünni kelamcılar örneğin Allah'ın ''el'' sıfatını Rabbimizin şanına yakışır şekilde ''Allah'ın gücü'' şeklinde yorumlamışlardır.Buna benzeyen yorumları vardır alimlerimizin.Hanbeli ve ehli hadis alimleri ise yanlış yorum yapmasınlar diye yorum yapmaktan kaçınmışlardır.

Peki biz nasıl algılamalıyız?

1)Örneğin Allah'ın ''el'' sıfatındaki el bizimkine benzeyen bir organ mı ?

2)İnsandaki ilim ve akıl sınırlı olduğu için bizim bu sıfatları yorumlamaktan kaçınmalı mıyız ?

3)Bu sıfatları mecazi anlamda mı algılamalıyız ? Örneğin Allah'ın göz sıfatıyla bütün her şeyi görmesi gibi

Not : Bu konu biraz derin sanırım forumdaki bilgili arkadaşlarımızdan,hocalarımızdan bu konu ile ilgili bilgilerinden istifade etmek istiyorum.Sanırım konu biraz tartışmaya açık ama kendi kanaatimce Allah'ın eli,gözü,yüzü olduğunu bizdeki sınırlı irade,ilim ve akıl ile algılayamayız.Ancak Rabbimizin herşeyin hakimi,herşeyin onun elinde olduğunu,rabbimizin herşeyi gördüğünü sınırlı aklımız ve irademiz ile algılayabiliriz.Bir yanlışım varsa düzeltirseniz çok mutlu olurum.Herşeyin en doğrusunu Allah bilir.
Selamın Aleyküm dostum. Allah en doğrusunu bilir.

Vech sıfatı nereye bakarsanız beni görürsünüz demek olabilir.
Göz ise sürekli yarattıklarımı bilirim,görürüm demek olabilir.
El ise herşeye gücünün yettiği manasına gelebilir. Bunlar bana çağrıştırdığı şeyler. Ben Rabbimin bana verdiği akılla yorum yaptım. Rabbim en doğrusunu bilendir.

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 03.07.24, 23:44
TEBRİZ-İ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 08.03.22
Bulunduğu yer: HİÇLİK
Mesajlar: 308
Etiketlendiği Mesaj: 10 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

sevgili kardeşim Allah, mekandan ve zamandan münezzeh olduğu gibi, mahlukata benzemekten de münezzehtir. Sonsuz olan Allah'a yer, zaman ve yaratılmışlara benzer özellikler vermek uluhiyete aykırıdır.

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 03.07.24, 23:48
Üye
 
Üyelik tarihi: 26.07.22
Bulunduğu yer: Kayseri
Mesajlar: 97
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
TEBRİZ-İ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
sevgili kardeşim Allah, mekandan ve zamandan münezzeh olduğu gibi, mahlukata benzemekten de münezzehtir. Sonsuz olan Allah'a yer, zaman ve yaratılmışlara benzer özellikler vermek uluhiyete aykırıdır.
Amenna ve Saddakna Rabbim Mekandan ve zamandan münezzehtir.Nerede ararsak oradadır.O demez mi ben insana şah damarından daha yakınım diye.

Bir diğer husus ise güzel kardeşim. Vahdet-i Vücud hakkında ne düşünüyorsun?

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 04.07.24, 00:03
TEBRİZ-İ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 08.03.22
Bulunduğu yer: HİÇLİK
Mesajlar: 308
Etiketlendiği Mesaj: 10 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Hburakk Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Amenna ve Saddakna Rabbim Mekandan ve zamandan münezzehtir.Nerede ararsak oradadır.O demez mi ben insana şah damarından daha yakınım diye.

Bir diğer husus ise güzel kardeşim. Vahdet-i Vücud hakkında ne düşünüyorsun?
değerli kardeşim Tevhîdin tasavvuftaki nihâî noktası vahdet-i vücûddur Vahdet-i vücûd, gerçek varlık birdir, o da Hakk’ın varlığıdır. O’ndan başka hakîkî vücûd sâhibi bir varlık, O’ndan başka “kâim bi-nefsihî” bir vücûd mevcûd değildir. Diğer varlıkların vücûdu O’nun vücûduna nisbetle yok hükmündedir. Çünkü onların varlıkları O’nun varlığına bağlıdır. “Lâ mevcude illa hu” (Ondan başka mevcut yoktur.)

Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 04.07.24, 00:13
Üye
 
Üyelik tarihi: 26.07.22
Bulunduğu yer: Kayseri
Mesajlar: 97
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
TEBRİZ-İ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
değerli kardeşim Tevhîdin tasavvuftaki nihâî noktası vahdet-i vücûddur Vahdet-i vücûd, gerçek varlık birdir, o da Hakk’ın varlığıdır. O’ndan başka hakîkî vücûd sâhibi bir varlık, O’ndan başka “kâim bi-nefsihî” bir vücûd mevcûd değildir. Diğer varlıkların vücûdu O’nun vücûduna nisbetle yok hükmündedir. Çünkü onların varlıkları O’nun varlığına bağlıdır. “Lâ mevcude illa hu” (Ondan başka mevcut yoktur.)
Değerli kardeşim burada bahsetmek istediğim nokta "Vech sıfatı nereye bakarsanız beni görürsünüz demek olabilir."
yazımdı. Tam olarak bunu düşünerek bu konuya değinmiştim. Selametle

Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 04.07.24, 04:49
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,312
Etiketlendiği Mesaj: 256 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
JustMention Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hayırlı geceler herkese.Allah'ın haberi sıfatlarından olan vech (yüz) ayn(göz) yed(el) gibi sıfatlarını nasıl algılamalıyız ? Sünni kelamcılar örneğin Allah'ın ''el'' sıfatını Rabbimizin şanına yakışır şekilde ''Allah'ın gücü'' şeklinde yorumlamışlardır.Buna benzeyen yorumları vardır alimlerimizin.Hanbeli ve ehli hadis alimleri ise yanlış yorum yapmasınlar diye yorum yapmaktan kaçınmışlardır.

Peki biz nasıl algılamalıyız?

1)Örneğin Allah'ın ''el'' sıfatındaki el bizimkine benzeyen bir organ mı ?

2)İnsandaki ilim ve akıl sınırlı olduğu için bizim bu sıfatları yorumlamaktan kaçınmalı mıyız ?

3)Bu sıfatları mecazi anlamda mı algılamalıyız ? Örneğin Allah'ın göz sıfatıyla bütün her şeyi görmesi gibi

Not : Bu konu biraz derin sanırım forumdaki bilgili arkadaşlarımızdan,hocalarımızdan bu konu ile ilgili bilgilerinden istifade etmek istiyorum.Sanırım konu biraz tartışmaya açık ama kendi kanaatimce Allah'ın eli,gözü,yüzü olduğunu bizdeki sınırlı irade,ilim ve akıl ile algılayamayız.Ancak Rabbimizin herşeyin hakimi,herşeyin onun elinde olduğunu,rabbimizin herşeyi gördüğünü sınırlı aklımız ve irademiz ile algılayabiliriz.Bir yanlışım varsa düzeltirseniz çok mutlu olurum.Herşeyin en doğrusunu Allah bilir.
Kur’ân-ı Kerim’de Allah’ın yüzü (vechullah), eli (yedullah), gelmesi (mecî’), arşın üstünde oturması (istivâ) gibi açık manaları itibariyle Yüce Allah’a nisbet edilemeyecek bazı ayetler vardır. İslami literatürde “müteşâbihât” denen bu ifadeler birden çok manaya geldiğinden âlimler tarafından yorumlanmışlardır. Bu ayetlerdeki teşbihler Kur’ân dilinin edebî yapısından kaynaklandığı kadar ilahi kelâmın insana hitap etmesinden, dilin anlatım imkânlarıyla sınırlı olmasından ve insanın anlayacağı şekilde ifadelendirilerek indirilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu tür ifadelerden bazıları şunlardır: “Allah’ın eli onların ellerinin üstündedir” (Fetih süresi ayetler 8-10), “Her şey yok olacaktır, yalnızca celâl ve ikram sahibi Allah’ın yüzü kalacaktır” (Rahman suresi ayetler 26-27), “Rahmân arşa istivâ etti/oturdu” (Tâhâ suresi ayet 5), “Rabbin geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman” (Fecr suresi ayet 22). Haberî sıfatlar hususunda muhafazakâr âlimler yorum yapmaktan kaçınmış “keyfiyeti/nasıllığı bilinmeksizin” ifadesini kullanarak ayetlerdeki manaları olduğu gibi kabul etmişlerdir. Ancak İslâm coğrafyasının genişlemesinin ve farklı milletlerden pek çok kimsenin Müslüman olmasının tesiriyle insanların ayetleri yanlış yorumlamasına meydan bırakmamak için belli sınırlarda yorumlar yapılmıştır. Örneğin “Allah’ın yüzü” ifadesi Allah’ın varlığı anlamında; “Allah’ın eli” Allah’ın kudreti anlamında anlaşılmış, “Allah’ın arşa istivâ etmesi” ise Allah’ın melekûtu/yönetimi olarak açıklanmıştır. Nitekim Türkçemizde de benzer ifadeler kullanmakla beraber kelimelerin açık anlamlarını kastetmeyiz. “Senin yüzünden bunlar oldu!” dediğimizde kastettiğimiz “senin varlığın sebebiyle” demektir. “Belediye başkanı koltuğuna oturdu” dediğimizde “Başkan görevinin başına geçti” demek isteriz. Tevrat ve İncil’in zamanla tahrif edilmesi neticesinde Allah’ın insan biçimli (antropomorfist) bir tasvirle anlatıldığına şahit oluyoruz. Tevrat’ta yorulup dinlenen (Tekvin 1/2), cennette gizlenen (Tekvin 3/8), pişman olan (Çıkış 32/14), kıskanan (Çıkış 20/6) bir Tanrı’dan söz edilirken Hristiyanlıkta da Hz. İsa’nın Tanrı’nın oğlu olduğu inancı etrafında örülen ve tevhidi ortadan kaldıran bir ilah tasavvuru söz konusu olmuştur. Kur’ân’da Allah Teâlâ ile ilgili ifadelerin hiçbirisi Müslümanlar tarafından böylesi bir tahrife uğratılmamış, O’nun şanına yakışmayan benzetmeler yapılmamıştır. Âl-i İmrân suresinin 7. ayetinde müteşâbih ifadelerin ardına düşenlerin kalplerinde eğrilik olduğu (iyi niyetli olmadıkları) bildirilmiş, bu ayetlerin manasını Allah’ın bilebileceği belirtilerek ilimde derinleşenlerin de bu konuya dalmayan, (söylenenlere) iman eden insanlar olduğunu bildirilmiştir.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 04.07.24, 10:36
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 13.03.24
Bulunduğu yer: Türkiye
Mesajlar: 658
Etiketlendiği Mesaj: 10 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kur’ân-ı Kerim’de Allah’ın yüzü (vechullah), eli (yedullah), gelmesi (mecî’), arşın üstünde oturması (istivâ) gibi açık manaları itibariyle Yüce Allah’a nisbet edilemeyecek bazı ayetler vardır. İslami literatürde “müteşâbihât” denen bu ifadeler birden çok manaya geldiğinden âlimler tarafından yorumlanmışlardır. Bu ayetlerdeki teşbihler Kur’ân dilinin edebî yapısından kaynaklandığı kadar ilahi kelâmın insana hitap etmesinden, dilin anlatım imkânlarıyla sınırlı olmasından ve insanın anlayacağı şekilde ifadelendirilerek indirilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu tür ifadelerden bazıları şunlardır: “Allah’ın eli onların ellerinin üstündedir” (Fetih süresi ayetler 8-10), “Her şey yok olacaktır, yalnızca celâl ve ikram sahibi Allah’ın yüzü kalacaktır” (Rahman suresi ayetler 26-27), “Rahmân arşa istivâ etti/oturdu” (Tâhâ suresi ayet 5), “Rabbin geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman” (Fecr suresi ayet 22). Haberî sıfatlar hususunda muhafazakâr âlimler yorum yapmaktan kaçınmış “keyfiyeti/nasıllığı bilinmeksizin” ifadesini kullanarak ayetlerdeki manaları olduğu gibi kabul etmişlerdir. Ancak İslâm coğrafyasının genişlemesinin ve farklı milletlerden pek çok kimsenin Müslüman olmasının tesiriyle insanların ayetleri yanlış yorumlamasına meydan bırakmamak için belli sınırlarda yorumlar yapılmıştır. Örneğin “Allah’ın yüzü” ifadesi Allah’ın varlığı anlamında; “Allah’ın eli” Allah’ın kudreti anlamında anlaşılmış, “Allah’ın arşa istivâ etmesi” ise Allah’ın melekûtu/yönetimi olarak açıklanmıştır. Nitekim Türkçemizde de benzer ifadeler kullanmakla beraber kelimelerin açık anlamlarını kastetmeyiz. “Senin yüzünden bunlar oldu!” dediğimizde kastettiğimiz “senin varlığın sebebiyle” demektir. “Belediye başkanı koltuğuna oturdu” dediğimizde “Başkan görevinin başına geçti” demek isteriz. Tevrat ve İncil’in zamanla tahrif edilmesi neticesinde Allah’ın insan biçimli (antropomorfist) bir tasvirle anlatıldığına şahit oluyoruz. Tevrat’ta yorulup dinlenen (Tekvin 1/2), cennette gizlenen (Tekvin 3/8), pişman olan (Çıkış 32/14), kıskanan (Çıkış 20/6) bir Tanrı’dan söz edilirken Hristiyanlıkta da Hz. İsa’nın Tanrı’nın oğlu olduğu inancı etrafında örülen ve tevhidi ortadan kaldıran bir ilah tasavvuru söz konusu olmuştur. Kur’ân’da Allah Teâlâ ile ilgili ifadelerin hiçbirisi Müslümanlar tarafından böylesi bir tahrife uğratılmamış, O’nun şanına yakışmayan benzetmeler yapılmamıştır. Âl-i İmrân suresinin 7. ayetinde müteşâbih ifadelerin ardına düşenlerin kalplerinde eğrilik olduğu (iyi niyetli olmadıkları) bildirilmiş, bu ayetlerin manasını Allah’ın bilebileceği belirtilerek ilimde derinleşenlerin de bu konuya dalmayan, (söylenenlere) iman eden insanlar olduğunu bildirilmiştir.
Allah razı olsun hocam,kafamdaki bu soruyuda sizin sayenizde çözmüş oldum

Güzel hocam gününüz hayrolsun hepsini detaylı olarak araştırdım sizin yazdığınız bu yazıyı detaylıca okudum not aldım defterime.Yalnız sizi rahatsız etmiyorsam bir sorum daha var hocam.Allahın haberi sıfatlarından olan ''gelmesi'' kelimesini biraz daha açıklayabilirmisiniz.Şuan tek sorum o kaldı şimdiden Allah sizden razı olsun

Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 06.07.24, 09:28
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 23.01.24
Bulunduğu yer: Diyarbakır- Ergani
Mesajlar: 535
Etiketlendiği Mesaj: 14 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
JustMention Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hayırlı geceler herkese.Allah'ın haberi sıfatlarından olan vech (yüz) ayn(göz) yed(el) gibi sıfatlarını nasıl algılamalıyız ? Sünni kelamcılar örneğin Allah'ın ''el'' sıfatını Rabbimizin şanına yakışır şekilde ''Allah'ın gücü'' şeklinde yorumlamışlardır.Buna benzeyen yorumları vardır alimlerimizin.Hanbeli ve ehli hadis alimleri ise yanlış yorum yapmasınlar diye yorum yapmaktan kaçınmışlardır.

Peki biz nasıl algılamalıyız?

1)Örneğin Allah'ın ''el'' sıfatındaki el bizimkine benzeyen bir organ mı ?

2)İnsandaki ilim ve akıl sınırlı olduğu için bizim bu sıfatları yorumlamaktan kaçınmalı mıyız ?

3)Bu sıfatları mecazi anlamda mı algılamalıyız ? Örneğin Allah'ın göz sıfatıyla bütün her şeyi görmesi gibi

Not : Bu konu biraz derin sanırım forumdaki bilgili arkadaşlarımızdan,hocalarımızdan bu konu ile ilgili bilgilerinden istifade etmek istiyorum.Sanırım konu biraz tartışmaya açık ama kendi kanaatimce Allah'ın eli,gözü,yüzü olduğunu bizdeki sınırlı irade,ilim ve akıl ile algılayamayız.Ancak Rabbimizin herşeyin hakimi,herşeyin onun elinde olduğunu,rabbimizin herşeyi gördüğünü sınırlı aklımız ve irademiz ile algılayabiliriz.Bir yanlışım varsa düzeltirseniz çok mutlu olurum.Herşeyin en doğrusunu Allah bilir.
O yarattığı hiç bir şeye benzemez. Eğer el sıfatı bir organ olsaydı veya biz mahlukata benzeseydi bu Allahın şanına yakışmazdı. O hiç bir şeye benzemez. Bu tür sıfatlar mecazi anlamda kullanılır. Mesela Allahın kudret eli büyüktür dersem mecazi bir anlamda kullanırım yoksa haşa Allahın el uzvu var demek küfür olur. Allah celle celalühu hiçbir şeye benzemez ve hiç bir şeye muhtaç değildir. Uzvada muhtaç değil bir mekanada muhtaç değil. Allahın gözleri yok bizimki gibi çünkü bu tür şeylere muhtaç değildir ama her şeyi görür. Eğer cevabım kalbini rahat etmediyse "dinimiz islam" Sitesine girip soru hattından onlara soru sorun.

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Alim ve'l-Muallim Swordsfish Tasavvuf Sohbetleri 1 07.07.20 22:30
Boyun, baş, saç ve Boy uzuvları hakkında Sin Tıbbı Nebi 1 22.04.20 08:35
Kıyamet günü olacak olaylarla ilgili ayetler ve mealleri asterix Diğer Havas Konuları 1 05.05.19 13:45
Tevbe Suresi Açıklamalı Tefsiri Havasokulu Kuran-ı Kerim Tefsiri 23 29.01.19 14:29
Hac Suresi Açıklamalı Tefsiri Havasokulu Kuran-ı Kerim Tefsiri 2 03.07.18 08:43


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:55.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147