|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Ahit sandığının içinde ne var ?
Çeşitli kitaplar ve yüzük ve tılsımlar olduğu söyleniyor doğru mu ve içindeki kitaplarda ne gibi şeyler yazıyor ?
|
#2
|
||||
|
||||
bildiğim kadarıyla içinde tevratın değiştirilmemiş hali ve hz. Musa'nın asası var ama başka ne var bilmiyorum.
|
#3
|
|||
|
|||
tarsus'taki meşhur kazıda bulunan ahit sandığı olabilir mi sizce?
. |
#4
|
|||
|
|||
Mersin’deki kazıdaki bozulmamış incil ya da Tevrat…
|
#5
|
|||
|
|||
barnabas incili iddiası çok tutarlı geliyor ama o bölgedeki yoğun radyasyon,büyük çapta kazı,kazının olduğu dönem elon musk'ın güya fuar için türkiye'ye gelmesi ama fuara uğramaması soru işareti yaratıyor.tarihi bir incil neden bu kadar radyasyon yaysın daha kazı başlamadan mahalledeki telefonlara insanların sağlığına kadar etki etsin ki?
|
#6
|
||||
|
||||
Alıntı:
‘’Ve vaki oldu ki, Musa bu toranın sözleri tamam oluncaya kadar onları bir kitaba yazmağı bitirdiği zaman Musa, Yehova’nın Ahid Sandığını taşıyan Levililere emredip dedi: Bu tora kitabını alın ve onu Rabbiniz Yehova’nın Ahid sandığının yanına, sana karşı şahit olsun diye koyun. Çünkü ben senin isyanını ve sert enseni bilirim; işte, ben bugün sizinle beraber daha sağken Yehova’ya karşı asi oldunuz; Ölümümden sonra ne kadar ziyade asi olacaksınız! Sıptlarınızın bütün ihtiyaçlarını ve ileri gelenlerinizi yanıma toplayın ve kulakları ile işitsinler diye bu sözleri onlara söyleyeyim ve onlara karşı gökleri ve yeri şahit tutayım. Zira biliyorum ki ölümümden sonra büsbütün bozulacaksınız ve size emrettiğim yoldan sapacaksınız ve son günlerde sizi kötülük karşılayacak; çünkü ellerinizin işi ile Yehova’yı öfkelendirmek için onun gözünde kötü olanı yapacaksınız.’’ (Tesniye, 31:1-29.) Tesniye’nin bu cümleleri temel alınarak, klasik kaynaklardan Midraş Rabah’ın Divarım Rabah bölümünde Musa’nın on üç Tevrat nüshası yazdığı, bunların on ikisini on iki İsrail sıptına dağıttığı ve birini de Ahid Sandığının içine koyduğu ifade edilmiştir. Ahid sandığının içine konulan bu nüsha standart nüsha olmuştur. İsrailoğulları Ahid sandığının içindeki On Emir’in yazılı olduğu Taş Levhalar ile yanındaki Tevrat nüshasını birlikte muhafaza etmekle emrolunmuşlardır.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#7
|
|||
|
|||
Çok faydalı bir konu olmuş, yazılacak cevapları merakla bekliyorum.Kazı bitimi sonrası Ayasofya'nın açılışı ve papa ile görüşme yapılması Barnabas incilinin bulunma ihtimalini kuvvetlendiriyor bence.
|
#8
|
||||
|
||||
Barnabas İncili ’nin yasaklanması 325 yılında gerçekleşmiştir. Bazı kişilerin iddialarına göre İznik Konsili’ nin toplanmasından çıkan karar doğrultusunda teslis inancı resmîleştirilip Katolik Kilisesi için o ana kadar yazılan üçyüz farklı İncil’den sadece teslis inancını benimseyen dört tanesi kullanılmak üzere seçilerek diğer bütün İncillerin yok edilmesi kararı verilmiştir. Barnabas İncili de bu yasaklanıp yok edilen İncillerin içerisinde bulunmaktadır fakat bu iddia herhangi bir şekilde kanıtlanamamıştır. Buğun elde mevcut olan en eski Barnabas İncili nüshası, 1709 yılında Prusya Kralı’nın sarayında danışman olarak çalışan Krimer’in elinde bulunmuş olup İtalyanca olarak yazılmıştır. İsa’nın anadili olduğuna inanılan Aramice kullanılmış olması Barnabas İncili ‘nin en önemli özelliğidir. Vatikan tarafından “apokrif” İncil olarak tanımlanmaktadır; yani varlığı kabul edilen ancak içeriği Vatikan tarafından kabul edilmeyen İnciller sınıfındadır. Ayrıca Türk Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda orijinal bir nüshasının bulunduğu ve özel olarak korunduğu bilgisi zaman zaman basına yansımıştır. içinde Hz. Muhammed’i haber veren ayetler olduğu için Müslümanların büyük ilgi gösterdiği Barnabas İncili ‘nin bugün basılı 2 nüshasının olduğu biliniyor. Hıristiyan kiliselerinin “apokrif” yani varlığını kabul ettiği ama içindeki bilgileri reddettiği Barnaba İncili, 1979’da önce Pakistan’da İngilizce olarak yayımlandı. Daha sonra İngilizce ’den tercüme edilerek Türkçe basıldı. Barnaba İncili’ni 1980’lerin ilk çeyreğinde Zafer dergisi gündeme getirmiş, Türkiye günlerce bu İncil’i konuşmuştu. Pakistan’da basılan Barnaba İncili, Avusturya’daki nüshadan yapılan bir baskının Amerikan Kongre Kütüphanesi’ndeki nüshasından tercüme edilmişti. Dünya bu İncil’in varlığından, ABD’deki nüshadan alınan mikrofilmlerle Pakistan’da yapılan baskıdan sonra haberdar olmuştu”
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#9
|
||||
|
||||
Barnabas İncil’i üzerinde yaptığı ciddi çalışmalarıyla dikkatleri üzerine
çeken Muhammed Ataurrahim ve birçok araştırmacı tarafından ilk İncil’in İbrânice yazıldığı ve buna gerekçe olarak da o gün Hz. Îsâ’nın Arapçanın diyalektiği olan ve çoğu kere yazmada kullanılmayan Aramice konuştuğunu; Âramca yazıda kullanılmadığı için de İbrânice yazıldığını göstermişti. Bu son elde edilen belgeye göre Barnabas İncil’inin İbrânice değil Aramice yazıldığı katiyetle ortaya çıkmıştır. Ayrıca bugüne kadar Barnabas İncili’ne pek önem vermeyen ve onu apoğrif sayan, birtakım dinler tarihi araştırmacılarının da yeniden bir durum değerlendirmesi yapmaları gerekmektedir.Barnaba’nın ölüm tarihi ve ölüm keyfiyeti kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Kıbrıs’ta şehit edildiği ifadesi üzerinde bütün kaynaklar ittifak hâlindedirler. Tarihçiler MS. 63. yılında öldüğü konusunda görüş birliği içindedirler. Ancak yeni bulunanHakkâri İncil’i üzerindeki etütler ve yapılan yorumlar, Barnaba’nın MS. 63 yılında öldüğü tezini doğrulamamaktadır.Hz. Îsâ’nın semaya urucunda tahmini 50 yaşında olan Barnaba’nın 90 yaşında İncil’ini yazmaya başlaması gösteriyor ki; en azından vefatı dört İncil nüshasını yazma payı da eklenecek olursa muhtemelen MS. 80-85 yılları arasında değişmesi gerekir.Hakkâri civarında bulunan bu İncil üzerinde uygulanan Karbon 14 metoduyla kitabın eskiye ait olduğu tespit edilmişti. MS. 85 yılı, tahmini olarak Barnaba’nın vefat yılı olabilir. O zamanın yaş ortalaması göz önünde bulundurulunca böyle uzun, bir asra yakın bereketli bir ömür gayet normal sayılabilir.Her yıl Haziran ayının 11. günü Barnaba’nın anıldığı gündür. Hıristiyan literatüründe Barnabas İncil’inin adı nerede geçmişse oraya bir muhalefet şerhi konmuş, bunun sahte ve uydurma bir İncil olduğu, dolayısıyla reddedilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Gözü dönmüş ilim ve irfandan nasip alamamış bazı Hıristiyan din adamları bunun bir Müslüman’ın hayal gücünün eseri olduğunu iddia edecek kadar kitap, bir Müslüman tarafından yazılmış olsaydı bu eser, Müslümanlar tarafından iyice tanınırdı. Müslüman ilim adamlarının eserlerinde sık sık ve geniş bir şekilde bahsedilirdi. Fakat George Sale’nin hazırladığı Kur’ân-ı Kerim’in İngilizce mealinden önce, Müslümanlar Barnabas İncili’nin adını bile duymamışlardı. Taberî, Yakubî, Mes’ûdî, Bîrunî, İbn-i Hazm, İbn-i Teymiyye vb. gibi Hıristiyan kaynaklarına iyice vakıf olan fakih, müellif ve tarihçiler Hıristiyanlık ve Hıristiyanlığın kutsal kitaplarından bahsederken Barnabas İncili’ne en ufak bir işarette bile bulunmamışlardır. İslâm Dünyasında sayısız kütüphanelerde bulunan kitapların en geniş ve güvenilir bibliyografları İbn Nedim ile Hacı Hâlife tarafından hazırlanmıştır. Ama bu eserlerde Barnaba İncili’ne rastlamak mümkün değildir. Hıristiyanların ileri sürdüğü iddianın asılsız oluşunun üçüncü ve en büyük delili Hz. Muhammed’in (s.a.s) dünyaya gelişinden 75 yıl önce bile, Paya Gelasius’un döneminde “yanlış ve dini düşüncelere aykırı kitaplar” adı altında hazırlanan listede “Evangelium Barnabe”nin adının geçmiş olmasıdır. Yine “el-Muhadarat fi’n-Nasraniyye” adlı eserin 161. sahifesinde Barnaba İncili’nin takriben Hz. Muhammed’in (s.a.s) en az iki yüz yıl öncesine kadar bilindiğinden bahsedilmektedir. Yine bütün bunların yanında Müslümanlar tarafından yazıldığı iddiasına mesnet olarak, Barnaba İncili’nde ısrarla üzerinde durulan sünnet olma, şarabın yasak olması veya ileri gitmişlerdir. Bu aslında büyük bir yalandır. Bunun sebebi sırf İncil’in metninde pek çok yerlerde Hz. Muhammed’in (s.a.s) geleceği konusunda açık seçik kayıtların bulunmasıdır. Bu İncil’i okuyan herkes, bunun bir Müslüman tarafından kaleme alınmadığına kat’iyyetle inanmış olur. İkincisi böyle bir kitap, bir Müslüman tarafından yazılmış olsaydı bu eser, Müslümanlar tarafından iyice tanınırdı. Müslüman ilim adamlarının eserlerinde sık sık ve geniş bir şekilde bahsedilirdi. Fakat George Sale’nin hazırladığı Kur’ân-ı Kerim’in İngilizce mealinden önce, Müslümanlar Barnabas İncili’nin adını bile duymamışlardı. Taberî, Yakubî, Mes’ûdî, Bîrunî, İbn-i Hazm, İbn-i Teymiyye vb. gibi Hıristiyan kaynaklarına iyice vakıf olan fakih, müellif ve tarihçiler Hıristiyanlık ve Hıristiyanlığın kutsal kitaplarından bahsederken Barnabas İncili’ne en ufak bir işarette bile bulunmamışlardır. İslâm Dünyasında sayısız kütüphanelerde bulunan kitapların en geniş ve güvenilir bibliyografları İbn Nedim ile Hacı Hâlife tarafından hazırlanmıştır. Ama bu eserlerde Barnaba İncili’ne rastlamak mümkün değildir. Hıristiyanların ileri sürdüğü iddianın asılsız oluşunun üçüncü ve en büyük delili Hz. Muhammed’in (s.a.s) dünyaya gelişinden 75 yıl önce bile, Paya Gelasius’un döneminde “yanlış ve dini düşüncelere aykırı kitaplar” adı altında hazırlanan listede “Evangelium Barnabe”nin adının geçmiş olmasıdır. Yine “el-Muhadarat fi’n-Nasraniyye” adlı eserin 161. sahifesinde Barnaba İncili’nin takriben Hz. Muhammed’in (s.a.s) en az iki yüz yıl öncesine kadar bilindiğinden bahsedilmektedir. Yine bütün bunların yanında Müslümanlar tarafından yazıldığı iddiasına mesnet olarak, Barnaba İncili’nde ısrarla üzerinde durulan sünnet olma, şarabın edilmesi, temiz olmayan etlerin (domuz eti, kan vb.) yenmesinin yasaklanması, teslisi reddetmesi, namaz ve oruç ibadetinden bahsetmesini de göstermeleridir. Bu İncilin, Hıristiyanlığı kötülemek ve Müslümanlığı yüceltmek için Müslümanlar tarafından 16. yüzyılda yazılmış olduğu ve yazarının Hıristiyanlıktan İslâm’a geçmiş birisi olduğu iddia edilmektedir. Barnabas İncili’nin Müslümanlar tarafından yazılmadığının bir delili de şudur: Hz. Peygamber’in dünyaya gelişinden 75 yıl önce (MS. 496), Papa I. Gelasius döneminde ‘yanlış ve dinî düşüncelere aykırı kitaplar’ adı altında bir liste hazırlanmıştı. Bu listede Barnabas İncili’nin de adı geçmektedir. Buna ek olarak 7. yüzyıldan gelen ayrı bir belgede daha Barnabas İncili aykırı kitaplar arasında tanımlanmıştır. The List Of Sixty Books ya da The Sixty Canonical Books ismi verilen liste de bugüne ulaşan belgeler arasındadır.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#10
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Harfler ve Biz | Sin | Tıbbı Nebi | 11 | 28.10.24 14:43 |
Işıklar içinde uyusun | fanatik | Sizden Gelenler | 0 | 25.07.19 11:39 |
insanın içinde muazzam bir güç gizlidir. | Tunahanhh | Tekamül & Kozmik EnerJi | 0 | 17.01.19 00:33 |
Bakara Suresi Açıklamalı Tefsiri | Havasokulu | Kuran-ı Kerim Tefsiri | 82 | 03.07.18 22:33 |
Tükürük testiyle 10 dakika içinde kanser teşhisi | Tuana | Pratik Bilgiler | 3 | 05.05.17 23:21 |