Cin resmine sahip olan var mı? - Sayfa 4 - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #31  
Alt 25.06.24, 08:17
trhakan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 31.07.23
Bulunduğu yer: Kayseri
Mesajlar: 814
Etiketlendiği Mesaj: 20 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kardeşim böyle bir şey mümkün değil. Bu tip açıklamalar insanı şirke kadar götürür. mamafih kişi kendisini cazibe merkezi kılmak ve müşteri celp etmek için bu lakırdıları ifade ediyor.
Bu arada kardeş diye hitap ettim ama siz abim siniz, Buğday başaklarının dolu olunca başını eğmesi gibi alçak gönlünüze sığındım. Yusufiye medresesinde yetişen birini kırmak istemem bilakis duasını alkmak isterim.

Alıntı ile Cevapla
  #32  
Alt 25.06.24, 09:00
 
Üyelik tarihi: 16.05.24
Bulunduğu yer: İngiltere
Mesajlar: 263
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

cinler görüntü vermiyor emrimizde bir cin varsa belki yarım kendini gösterir

Alıntı ile Cevapla
  #33  
Alt 25.06.24, 09:59
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,385
Etiketlendiği Mesaj: 269 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
trhakan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu arada kardeş diye hitap ettim ama siz abim siniz, Buğday başaklarının dolu olunca başını eğmesi gibi alçak gönlünüze sığındım. Yusufiye medresesinde yetişen birini kırmak istemem bilakis duasını alkmak isterim.
Eyvallah hassasiyet gösterdin. Kırılgan değiliz de aileden gelme birde hayat yorgunluğundan asabiyet var. Neyse konumuza gelelim ben şunu ifade ettim. Bir kişi şöyle bir uygulama var bunu yaparsan mutlaka isteğin kabul olur diyorsa bu kişi aslında müşteri çağırıyor demektir zira Allah’ın tarih ve toplum yasasına (sünnetullah)’a aykırıdır. Nasıl müşteri çağırıyor adamın sıkıntısı var bir maddi bedel karşılığında bu uygulamayı öğrenip yapmaya tevessül edecek. Güya garantili icabet formülünü elinde bulunduran kişiye hangi bedelle olursa olsun ulaşıp denemek isteyecek. Bunlar işin kurnazlık tarafı. Gelelim konumuza Gazali ‘’Allah’ın takdiri değişmeyeceğine göre duanın ne faydası vardır’’ sorusuna şöyle cevap vermiştir : Olaylar önceden sebep-sonuç ilişkisiyle birbirine bağlanmıştır. Mesela, kalkanın oktan korunmaya, suyun tohum ve bitkilerin filizlenip yeşermesine sebep olması gibi dua da gerek sıkıntı ve belaları defetmek gerekse Allah’ın rahmetini celbetmek için bir sebeptir. Ancak dua sonucunda meydana gelecek değişiklik, yine doğal sebep-sonuç ilişkisi içinde ortaya çıkar. Allah, ‘’Savaş için gereken hazırlığı yapın’’ (Nisa suresi 71. Ayet ) derken, silah kuşanmamak veya ‘’Allah takdir ettiyse çıkar, etmediyse çıkmaz’’ diyerek tohumu saçtıktan sonra toprağı sulamamak, Allah’ın takdirine uymak değildir. Sebeplerin sonuçları doğurması, süreç içerisinde meydana gelir. İyilik veya kötülüğü takdir eden Allah bunlar için sebep de takdir etmiştir. Dua kötülüğün savuşturulması veya iyiliğin sağlanması için bir sebeptir. (Gazali İhyau-Ulumi’d-Din cilt 1 sayfa 328-329)
Bütün bu izahata rağmen, ‘’Allah içimizdeki duygu ve düşünceleri ihtiyaç duyduğumuz veya istediğimiz her şeyi zaten bildiğine göre biz neden dua ediyoruz?’’ şeklindeki bir sorunun hala cevap bulamadığı düşünülebilir. Böyle bir soruya verilecek cevap şöyle formüle edilebilir: Duadan maksat, kulun kalben Allah’a yönelişi kendi aczini ve eksikliğini hissedip o’nun lütuf ve inayetine ihtiyaç hissedişidir. Ancak bu hissiyat da esasen rıza ve teslimiyet haliyle izhar edilir. Bir rivayete göre Hz. İbrahim ateşe atılmadan evvel, Cebrail gelip, ‘’Bir isteğin var mı? istekte bulun ?’’ demiş, İbrahim de ‘’Allah’ın halimi bilmesi benim O’ndan istekte bulunmama ihtiyaç bırakmaz’’ manasına gelecek şekil de ‘’Hasbiyellah’’ diye karşılık vermiştir. (Gazali, İhyau Ulumi’d-Din 4. Cilt sayfa 171-244)
Bu rivayet her ne kadar menkıbe tarzında olsa da dua konusuna dair ihtiva ettiği mesaj en azından bizim için çok önemlidir. Dille duanın Allah’la irtibatı sağlamlaştırmak, dini-ahlaki bilinci canlı tutmak, manevi ruhi arınmayı arttırmak, iç huzuru sağlamak gibi birçok işlevinin bulunduğu şüphesiz olmakla birlikte bana göre gerçek dua rıza ve teslimiyet halinde fiili olarak edilen duadır. Daha açıkçası kul Allah’tan bir istek ve dilekte bulunacaksa, evvel emirde bu isteğin gerçekleşmesine yönelik sebeplere tevessül babında azami gayretle fiili çaba sergilemeli ve bu süreçte Allah’tan ancak inayet, Nusret ve teşvikini esirgememesi yönünde moral destek talep etmelidir.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #34  
Alt 25.06.24, 10:10
trhakan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 31.07.23
Bulunduğu yer: Kayseri
Mesajlar: 814
Etiketlendiği Mesaj: 20 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Eyvallah hassasiyet gösterdin. Kırılgan değiliz de aileden gelme birde hayat yorgunluğundan asabiyet var. Neyse konumuza gelelim ben şunu ifade ettim. Bir kişi şöyle bir uygulama var bunu yaparsan mutlaka isteğin kabul olur diyorsa bu kişi aslında müşteri çağırıyor demektir zira Allah’ın tarih ve toplum yasasına (sünnetullah)’a aykırıdır. Nasıl müşteri çağırıyor adamın sıkıntısı var bir maddi bedel karşılığında bu uygulamayı öğrenip yapmaya tevessül edecek. Güya garantili icabet formülünü elinde bulunduran kişiye hangi bedelle olursa olsun ulaşıp denemek isteyecek. Bunlar işin kurnazlık tarafı. Gelelim konumuza Gazali ‘’Allah’ın takdiri değişmeyeceğine göre duanın ne faydası vardır’’ sorusuna şöyle cevap vermiştir : Olaylar önceden sebep-sonuç ilişkisiyle birbirine bağlanmıştır. Mesela, kalkanın oktan korunmaya, suyun tohum ve bitkilerin filizlenip yeşermesine sebep olması gibi dua da gerek sıkıntı ve belaları defetmek gerekse Allah’ın rahmetini celbetmek için bir sebeptir. Ancak dua sonucunda meydana gelecek değişiklik, yine doğal sebep-sonuç ilişkisi içinde ortaya çıkar. Allah, ‘’Savaş için gereken hazırlığı yapın’’ (Nisa suresi 71. Ayet ) derken, silah kuşanmamak veya ‘’Allah takdir ettiyse çıkar, etmediyse çıkmaz’’ diyerek tohumu saçtıktan sonra toprağı sulamamak, Allah’ın takdirine uymak değildir. Sebeplerin sonuçları doğurması, süreç içerisinde meydana gelir. İyilik veya kötülüğü takdir eden Allah bunlar için sebep de takdir etmiştir. Dua kötülüğün savuşturulması veya iyiliğin sağlanması için bir sebeptir. (Gazali İhyau-Ulumi’d-Din cilt 1 sayfa 328-329)
Bütün bu izahata rağmen, ‘’Allah içimizdeki duygu ve düşünceleri ihtiyaç duyduğumuz veya istediğimiz her şeyi zaten bildiğine göre biz neden dua ediyoruz?’’ şeklindeki bir sorunun hala cevap bulamadığı düşünülebilir. Böyle bir soruya verilecek cevap şöyle formüle edilebilir: Duadan maksat, kulun kalben Allah’a yönelişi kendi aczini ve eksikliğini hissedip o’nun lütuf ve inayetine ihtiyaç hissedişidir. Ancak bu hissiyat da esasen rıza ve teslimiyet haliyle izhar edilir. Bir rivayete göre Hz. İbrahim ateşe atılmadan evvel, Cebrail gelip, ‘’Bir isteğin var mı? istekte bulun ?’’ demiş, İbrahim de ‘’Allah’ın halimi bilmesi benim O’ndan istekte bulunmama ihtiyaç bırakmaz’’ manasına gelecek şekil de ‘’Hasbiyellah’’ diye karşılık vermiştir. (Gazali, İhyau Ulumi’d-Din 4. Cilt sayfa 171-244)
Bu rivayet her ne kadar menkıbe tarzında olsa da dua konusuna dair ihtiva ettiği mesaj en azından bizim için çok önemlidir. Dille duanın Allah’la irtibatı sağlamlaştırmak, dini-ahlaki bilinci canlı tutmak, manevi ruhi arınmayı arttırmak, iç huzuru sağlamak gibi birçok işlevinin bulunduğu şüphesiz olmakla birlikte bana göre gerçek dua rıza ve teslimiyet halinde fiili olarak edilen duadır. Daha açıkçası kul Allah’tan bir istek ve dilekte bulunacaksa, evvel emirde bu isteğin gerçekleşmesine yönelik sebeplere tevessül babında azami gayretle fiili çaba sergilemeli ve bu süreçte Allah’tan ancak inayet, Nusret ve teşvikini esirgememesi yönünde moral destek talep etmelidir.
Allah razı olsun tekraren hatırlamış olduk.

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
ism-i Azam ve Tercüman-ı ismi Azam duaları Devrimci Evradiyeler & Azametler 20 07.05.24 14:04
Esmalarin ebcedi ve saatleri imas Esmalar 13 07.10.22 17:14
ALLAHIN Geri Çevirmeyecegi Herşeye Gücü Yetecek En Güzel Dua SiLence Cevşen ve Havassları 20 30.08.22 00:13
Cevşen-ül Kebirde Geçen 999 Esma-ül Hüsna Havasokulu Cevşen ve Havassları 41 05.04.22 23:54
Muhyiddîn ibn’ul arabî k.s. Hazretlerinin özel duası hizb-ud’devr’ul a Havasokulu Dualar & Dua Kardeşliği 20 04.04.20 19:35


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:18.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147