Böyle sözler insanlara zarar veriyor. Seri halinde hayallerim var gerçekleşmeyen... Bunu ayet sanacak o kadar çok insan var ki, sonra da hayal kırıklığı , iman kırıklığı..

Nasip et diye dua ederiz, bazen de hayallerimizle ölüveririz. Kısmet

Bazen hayal ve arzu denen kavramlar karistiriliyor aslında birçok insanın hayal dediği şey kendi arzuları istekleri değilmidir ?
Hayal kelimesi kavram olarak Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, imge, hülya diye adlandirilirken.
Arzu etmek ise bir şeyi istemek anlamına gelir.
Bizlere hayallerimiz sorulduğunda hepimiz aşağı yukarı iyi bir iş, güzel bir ev, lüks bir araba, dolu bir cüzdan, zengin olmak ve duygusal olarak rüya gibi bir aşk beklentisi içerisinde oluruz.
Bunlar gerçekleşmek için çaba ister. Hatta çok çaba ister. Hayal ve arzu arasındaki farka örnek gösterecek olursak misal 100.000 TL değerinde bir Tofaş Şahin arabamiz olduğunu varsayalim.
Ancak $5000.000 dolar değerinde bir Ferrari Arzu etmemiz onu hayal etmemiz demektir. Yani biz $5.000.000 dolar degerinde olan ferrariyi arzudan çok hayal ederiz. Oysa 100.000 TL değerinde ki Tofaş Şahin arabamızı önümüzde ki yıl 150.000 TL değerinde bir araba ile değiştirmek istememiz arzu etmemiz anlamına gelir. Arzumuzu gerçekleştirmek hayalimiz gibi zor değildir. hayal edilen şeye ulaşılmaz da diyemeyiz ancak Sadece arzu ve hayalleri birbirine karıştırıp mutsuz ve verimsiz olmamalıyız.
Genellikle’de insanlar arzu ettikleri şeyi hayal ederler.
Arzuların düşlenecek değil gerçekleştirilicek seviyede olması gerekir aksi takdirde hayal kirikligina sebep olabilir.
Çalışarak,gerçekçi olarak hakikatlerin peşinden giderek dua ederek,ve herseyin tek sahibi olan Allah’tan C.C yardım isteyerek hayal ettiğiniz, helal dairesi içerisindeki tüm hayallerinizi gerçekleştirmeniz dileğiyle.

Allah razı olsun.

iman kırıklığı diye birşey söz konusu olamaz neyi nekadar sevsemde hayalini kursamda olmasa bile kalp kırılır iman kırılmaz çünkü bizler en çok rabbimizi sevmekle mükellefiz

Hayal etmek iyidirde işte ipin ucunu kaçıranlarda oluyor sonrası hüsran....


Örneğin 15-16 yaşınca bir genç okulda bir kıza platonik aşık olsa bir süre uzaktan izlese sonra cesareti toplayıp gitse kıza dese kızda ona hadi ordan sen kimsinki bana yavşıyorsun dese ne olur.Pembe dünyam kabusa döndü.

Yada adam açlıktan nefesi kokar cep delik cepken delik
sonra zenginlere bakar özenir alta mercedes yakşır S kasa.Boğazda yalı -yalının önünde tekne evde uşaklar hizmetçiler havalanında özel jetler banka hesabı full dolu.Han hamam fabrikalarıda koyduk vur patlasın çal oynasın derken.Bşr gümbürtü sesi ve uykudan uyanma ile yataktan düştüğünü anlayıp bel bıkın heryerin ağrıması.
Ne tatlı rüya idi ne tatlı hayal idi Allahım benim neyim eksik diye düşünüp yola çıkıp belediye otobüsüne binerkenki o zorrrrttttt diye bir ses.merak etmeyin osuran olmadı sadece arkadaşın akbil boşmuş paran yok bakiyen binmeye yetmiyor sesi.Ve herkesin bir anda sana bakıp senden mahcup bir halde yerine oturma hareketi.

Hayal kurmak iyidirde işte hayallerde gerçekleşecek hayaller kurarsan ona yakın mutlu olursun yoksa uçuk hayallerde hüsran olursun sonrada hayattan da gram zevk alamazsın.

Özellikle günümüz gençliğinin derdi bu.Her zaman üst tabakaya bakıp kendi çevresinden kurtulma hareketi varda işte sonrası değişik olaylar haberlere konu oluyor.

Seneler evvel biri bir söz demişti tam bu konuya uygun aslında.Dediği şu babam bana dediki diyordu arkadaş hayatta mutlu olmak istersen senden makam mevki zengin olanlara üst tabakaya bakıp özenme ki mutluluğun gitmesin.Hatta senden daha düşüklere bak ki haline şükret.Tam günümüz türkiyesini anlatan olay aslında.


Birde yahudi fıkrası ekleyelimki tam olsun.
Mişon 7 yaşında çocuktur.Babası sinagoga götürür her cumartesi dua eder eve dönerler.Babası fakirdir yani mişonda çocukluktan başlayarak işi gücü rast gitmez ve fakir bir hayat sürer.Yaş 80 olur mişon yaşlanır.Ama babasından gördüğü gibi her cumartesi sinagoga gitmeye devam eder duasını yapar eve döner.
Meleklerden biri bir gün bu dua ederken çocukluktan beri bunu izler o günde gene izlerken mişon gene aynı duayı yapar.
Rabbim bana piyangodan büyük ikramiyeyi çıkart.Zengin eyle Bu dünyadan zengin ayrılayım der.
Melekde son sürat Rabbin katına çıkar.
Yarabbi der bir kulun var senin.
Bunu ben senelerdir sinagogda görüyorum sana dua eder.Ömrü fakirlikle geçmiş.Şunun duasını kabul etsende piyangodan buna büyük ikramiyeyi çıkarsanda zengin olsa dileği bu.
-Cenabu Rabbül Aleminde derki bende biliyorum o kulumu senelerdir aynı duayı yapıyor bana.
-Melekde işte der duasını kabul et yarabbi…

-Cevaben şu gelir duasını kabul etmeyi bende isterim.
Ama Mişon kulum cimrimi cimri pintimi pinti bir kuldur.1 piyango biletini bile almaya parası olduğu halde almaz.Ömründe 1 kez bile bilet almamış kuluma ben nasıl büyük ikramiyeyi çıkartayım der.

hem güldüm hem düşündüm Allah Razı Olsun Hayal kırıklığı gerçekten zor bir durum öyleki seven veya isteyen kalbin imkansızlığı her defasında kabullenmek zorunda olması çok acı verici ama böyle durumlarda oturup düşünmekte fayda var baktığımızda öyle hayatlar varki insan bi anda olsa şımarık görüyor kendini bebeklerin öldürüldüğü bir dünyada bi an olsun bir şey istemek hakkım değilmiş gibi geliyor yinede nasib eden rabbim tabikide her istekler her hayaller gerçek olmayacak ama saf bir kalple saf bir niyetle istenen her hacetimizi kabul etsin rabbim. Hayırlı Bayramlar

Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Demiş rabbim. Var sen anla.