“Evlilik öncesi gözünüzü dört açın, evlilikten sonra yarım açın” diye bir söz vardır. Yani evlilik öncesi ince eleyip sık dokuyun, gerekirse ayrıntılara dikkat edin, karşınızdaki insanı iyi tanımaya çalışın. Fakat evlilikten sonra kusurları görmemeye gayret edin. Oysa genelde bunun tersi yapılır. İki taraf da evlilik öncesi görüşmelerde birbirini üzmemek, kaybetmemek için bazı yönlerini saklar. Adayların gizleme ihtiyacı hissettiği özellikler, durumlar olabilir. Dolayısıyla birbirlerine açık davranmazlar. Sorunlar varsa görmezden gelinebilir. İşte bu gibi durumlarda, “Nasıl olsa evlendikten sonra bu problemleri çözeriz” diye düşünülür. Aslında evlilik öncesi iki taraf da her şeyi dobra dobra konuşabilmelidir. Her ne kadar bu bir risk olsa da ilerleyen dönemlerde daha büyük problemlerin önlenmesine sebep olur. Eşlerin bazı yönlerini veya isteklerini gizlemelerinin altında yatan düşünce ise “Nasıl olsa ben onu sonra istediğim gibi değiştiririm” fikridir. Bu düşünce çok yanlıştır. Bu gibi durumlarda eşler birbirlerini değiştiremedikleri zaman, çatışma kaçınılmazdır.

bunu sorun yapacak biriyse zaten hiç muhattab olma

evlilik bu dünyada en büyük imtihan vesilesi. ama şu da var ki, evlenmeye kalktığında şeytan herşeyi ile seni dürtüyor. herşeyine takılmanı sağlamak istiyor. o yüzden çok düşününce de bu sefer evlenemiyorsun. malum gül bahçesi örneğinden olduğu gibi en iyi gülü ararken bahçenin sonunda bulmak var kendini, herşeyin hayırlısı

Evlilik, yatırım gibidir ve her yatırımın riskli tarafları vardır. Risk almadan ciddi bir yatırımdan söz edemeyiz. Evlilik de risklerle doludur, önemli olan bu noktada risk alıp ileride bir problem çıkarsa “Ne yapabilirim? Problemi nasıl aşabilirim”e kafa yormaktır. Zaten yüzde 70-80 uyumla yapılmış bir evlilikte risk faktörlerini aşmak pek zor değildir. Uyum yüzdesinin fazlalığı nispetinde problemlerin çözümü kolaydır.Önemli olan ilk aşamayı bu yüzdeyle geçebilmek ve karşımıza çıkan sorunları, çözüm odaklı bir şekilde aşabilmektir. Evlilik aynı zamanda zora da talip olmaktır. Hayatları boyunca zorluklardan kaçan, kolay yaşamayı tercih eden, problemler karşısında istikrarlı olamayan bireyler maalesef evlilikte de başarılı olamıyor.

hiç üzerime vazife olmamasına rağmen yorum paylaşmak zorunda hissettim. Meslek ve kariyerlerinden dolayı karşı tarafı üstün görme ve hatta kendini daha aşağı gibi görme nasıl büyük bir hata ,zulm bunun farkında değilsiniz ve üstelik burda bu haksızlığı kendinize yapıyorsunuz. Asıl acı tarafı o benim görebildiğim. Evliliğin yolunda yürümesi birden çok anlamda uyumun olması ile saglanır onun detayına girmeyeceğim ama statü! farkının , yani erkeğin daha üstün! olmasının iyi bişey olduğu kanaati maalesef ki ülkemiz insanının kusurlu mantalitelerinden biri. Siz benliğinizde kendinizi aşağı karşıdakini yukarı koyarsanız zaman içerisinde bu her turlu davranışlarınıza ve karşı tarafın hissiyatını etkiler ve bir zaman sonra karşı taraf ben herhalde buna fazlayım o zaman neden bununla yetineyim kafasına erer ve karşınızdakini bu şekilde programlayan kişide bizzat siz olmuş olursunuz. üstlük astlıktan ziyade dengeyi aramalı ve sağlamalısınız. Ne bir doktor hemşireden üstündür nede bir pois öğretmenden, bu konuda kendinizi olgunlaştırmanızı dilerim. Sonuç olarak gurur yapmanızı gerektiren düşük bir statü de olmadığınızın idrakine varmalısınız.

evet katılıyorum. özellikle son cümle gerçekten çok önemli : )

çok tşk ederim bu güzel yorum için. evet kendi içimde ciddi bir sorun olduğunun farkındayım aslında. ama bu maalesef çok içsel bir sorun yani çok derinlere dayanan bir özgüvensizlik olabilir. henüz çözemedim ama umarım çözebilirim. zaten karşı tarafta zerre kadar böyle bir ima bile duymadım. sorunu oluşturan benim kendi içim. ve resmen kendi kendime eziyet ediyorum aylardır. çok acı : ( ne hissediyorsan insanlar da seni öyle algılıyor. evet bunalar inanıyorum ama pratiğe gelince devreye negatif düşünceler giriyor maalesef. yani ben olsam iletişime geçerim mi diyorsunuz : )

statü farkından dolayı duraksamak doğru değil diyorum. Benim bildiğim kadarı ile bir ısrar olacaksa hanımlar yerine erkeklerden gelir bu hareket. Ama bu tip şeylere takılınca takıldığın yerde kalırsın.Siz yine hayırlısıysa olsun anlamında bir dua edin derim bir gece önceden ki olmadıysa hayırlı değilmiş şeklinde biraz ferahlatır hiç olmazsa. Kadere bir şans vermek adına, çok da büyük beklenti olmaksızın , basit bir hatırlatma mesajı sizi içsel olarak incitmeyecektir diye düşünüyorum.

evet bir müddet hayırlısını dilemek en güzeli..

Evrendeki tek tesadüf, tesadüf kelimesinin ortaya çıkmasıdır. Karşınıza çıktıysa illaki bir sebebi vardır. Ya siz ona bir ders anlatmışsınızdır. Ya da siz ondan bir ders almışsınızdır. Her şey Allah’tan. Gurur yapacak bir durum ortada yok bence. Nice makam sahipleri var içleri bomboş. Nice boş gözüken insanlar var içleri makam-ı âlâ.

Yaşam bir süreç. Sürekli üstüne eklenmesi gereken bir süreç. Durursak kendimizi öğütürüz.

Hakkınızda hayırlı olmasını dilerim.

Dua olarak da ben çok ehli değilim ama gücüm ve kuvvetimin kimin yardımıyla olduğunu hatırlamak adına “la havle” çekiyorum. Yanlışım var ise düzeltin.