Vefk yapılmaya başlarken tutup tutmayacağı bilinirmi - Sayfa 4 - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #31  
Alt 26.05.24, 15:53
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,057
Etiketlendiği Mesaj: 234 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Sparrow Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Teşekkür ederim hocam, okuma listeme ekleyeyim.
[Tanzimat Dönemine kadar, Türk erkekleri, kadını sevmeyi ve kadına âşık olmayı bilmiyorlardı. Zengin güçlülerin hepsinin bir ‘’oğlan’’ sevgilisi vardı. Oğlanlara ‘’divan’’ yazarlardı.; kadın ise sevmek için değil çocuk doğurmak içindir, anlayış buydu değişimi Mısırlı prenseslerle başladı. Mehmet Ali ve yerini alan oğulları öylesine bir zenginlik ve modernite yarattı ki, prensler ve prensesler, İstanbul’a akın ettiler; Boğaz kıyısındaki yalılar, önceleri ‘’Sahilhane’’ deniyordu, bunun tanıklarıdırlar. Şimdi yıkıp yıkıp otel yapıyoruz, bir zamanlar, Boğazı süsleyen yalıların pek çoğu, bir Mısırlı prens ve prensesin adını taşıyordu; tabii sadece Boğaz’la sınırlı değiliz, Heybeli Ada’da ‘’Abbas Halim Paşa Mahallesi’’ olduğunu dahi biliyoruz. Abbas Halim’i şimdi yalnızca Mehmet Akif’in ‘’hamisi’’ olarak hatırlıyoruz; Sabetayist mi araştırmak durumundayız amma kesin mason idi. Mehmet Ali’nin torunudur.
Mısırlı prensesler araba sefalarını mendil düşürmeleri, göz süzmelerini Osmanlı prensleri ve paşazadelere öğrettiler; Sultan Mecit zamanında sefaret davetleri başlamıştı ki ilk kez sefaret davetlerine giden paşazadelerin sadece çubuk tüttürdüklerini ve arkalarından sefaretlerin havasını temizlemek için üç gün pencereleri açtıklarını anılardan öğreniyoruz. Kırım Savaşı sırasında, İstanbul’a akın eden İngiliz kızlarının tertipledikleri balolar, bunlara eklendi. Florence Nightingale bu hastanelerde ortaya çıktı hep dolaşıyordu efsanesi İstanbulludur.] (Abbas Halim Paşa Köşkler, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi sayfa 8: Kitap adı: ÇÖKÜŞ yazan: Yalçın Küçük Mızrak Yayınları 1. Baskı 2010 sayfa 114)

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #32  
Alt 26.05.24, 16:35
 
Üyelik tarihi: 17.08.23
Bulunduğu yer: Dünya
Mesajlar: 643
Etiketlendiği Mesaj: 125 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
[Tanzimat Dönemine kadar, Türk erkekleri, kadını sevmeyi ve kadına âşık olmayı bilmiyorlardı. Zengin güçlülerin hepsinin bir ‘’oğlan’’ sevgilisi vardı. Oğlanlara ‘’divan’’ yazarlardı.; kadın ise sevmek için değil çocuk doğurmak içindir, anlayış buydu değişimi Mısırlı prenseslerle başladı. Mehmet Ali ve yerini alan oğulları öylesine bir zenginlik ve modernite yarattı ki, prensler ve prensesler, İstanbul’a akın ettiler; Boğaz kıyısındaki yalılar, önceleri ‘’Sahilhane’’ deniyordu, bunun tanıklarıdırlar. Şimdi yıkıp yıkıp otel yapıyoruz, bir zamanlar, Boğazı süsleyen yalıların pek çoğu, bir Mısırlı prens ve prensesin adını taşıyordu; tabii sadece Boğaz’la sınırlı değiliz, Heybeli Ada’da ‘’Abbas Halim Paşa Mahallesi’’ olduğunu dahi biliyoruz. Abbas Halim’i şimdi yalnızca Mehmet Akif’in ‘’hamisi’’ olarak hatırlıyoruz; Sabetayist mi araştırmak durumundayız amma kesin mason idi. Mehmet Ali’nin torunudur.
Mısırlı prensesler araba sefalarını mendil düşürmeleri, göz süzmelerini Osmanlı prensleri ve paşazadelere öğrettiler; Sultan Mecit zamanında sefaret davetleri başlamıştı ki ilk kez sefaret davetlerine giden paşazadelerin sadece çubuk tüttürdüklerini ve arkalarından sefaretlerin havasını temizlemek için üç gün pencereleri açtıklarını anılardan öğreniyoruz. Kırım Savaşı sırasında, İstanbul’a akın eden İngiliz kızlarının tertipledikleri balolar, bunlara eklendi. Florence Nightingale bu hastanelerde ortaya çıktı hep dolaşıyordu efsanesi İstanbulludur.] (Abbas Halim Paşa Köşkler, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi sayfa 8: Kitap adı: ÇÖKÜŞ yazan: Yalçın Küçük Mızrak Yayınları 1. Baskı 2010 sayfa 114)

Şu kadar yazının düşündürdüğü; Kafamızdaki kalıpları bırakıp, olduğu gibi gorebilsek ne genmisi ne şimdide kimseye fazladan kutsiyet yahut onyargiyla kesin hüküm vermeden olduğu gibi kabul edip yanlışını doğrusunu gorebilsek her şey daha kolay olacak gibi. Ama insan tarihi dahi mevcut görüşleri çerçevesinde filtreliyor yanlış kendi benimsedigi tarafta ise hasıraltı ediliyor. bu da siyasetten inanca her alanda özü kavramak değil kendi görüşünü mukemmel ve haklı hissedip kutuplaşmaya neden oluyor.bu şekilde her yönünü anlatan yazılar kişileri zamanı değil özü kavramak yanlısı doğruyu ayırmak için çok önemli bence.Okuyacak öğrenilecek çok şey var sağolun hocam.

Alıntı ile Cevapla
  #33  
Alt 26.05.24, 17:12
imas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilgili Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 16,064
Etiketlendiği Mesaj: 3400 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
[Tanzimat Dönemine kadar, Türk erkekleri, kadını sevmeyi ve kadına âşık olmayı bilmiyorlardı. Zengin güçlülerin hepsinin bir ‘’oğlan’’ sevgilisi vardı. Oğlanlara ‘’divan’’ yazarlardı.; kadın ise sevmek için değil çocuk doğurmak içindir, anlayış buydu değişimi Mısırlı prenseslerle başladı. Mehmet Ali ve yerini alan oğulları öylesine bir zenginlik ve modernite yarattı ki, prensler ve prensesler, İstanbul’a akın ettiler; Boğaz kıyısındaki yalılar, önceleri ‘’Sahilhane’’ deniyordu, bunun tanıklarıdırlar. Şimdi yıkıp yıkıp otel yapıyoruz, bir zamanlar, Boğazı süsleyen yalıların pek çoğu, bir Mısırlı prens ve prensesin adını taşıyordu; tabii sadece Boğaz’la sınırlı değiliz, Heybeli Ada’da ‘’Abbas Halim Paşa Mahallesi’’ olduğunu dahi biliyoruz. Abbas Halim’i şimdi yalnızca Mehmet Akif’in ‘’hamisi’’ olarak hatırlıyoruz; Sabetayist mi araştırmak durumundayız amma kesin mason idi. Mehmet Ali’nin torunudur.
Mısırlı prensesler araba sefalarını mendil düşürmeleri, göz süzmelerini Osmanlı prensleri ve paşazadelere öğrettiler; Sultan Mecit zamanında sefaret davetleri başlamıştı ki ilk kez sefaret davetlerine giden paşazadelerin sadece çubuk tüttürdüklerini ve arkalarından sefaretlerin havasını temizlemek için üç gün pencereleri açtıklarını anılardan öğreniyoruz. Kırım Savaşı sırasında, İstanbul’a akın eden İngiliz kızlarının tertipledikleri balolar, bunlara eklendi. Florence Nightingale bu hastanelerde ortaya çıktı hep dolaşıyordu efsanesi İstanbulludur.] (Abbas Halim Paşa Köşkler, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi sayfa 8: Kitap adı: ÇÖKÜŞ yazan: Yalçın Küçük Mızrak Yayınları 1. Baskı 2010 sayfa 114)
yazida adi gecen yazar yalcın küçük , kızil yalçın küçükse gecmise düsman dine düsman komünist inancsız yalcin küçuktur, osmanliyi sadece payitaht sanan ve tum zenginleri sapiklikla suclayan bir yaziya inanmak biraz güc bir durum,
( osmanlida oğlancilik vardi ama her zengini bu statüye koymak akilci bir yaklaşım değil)

__________________
اِذْ قَالَ لَهُ رَبُّهُٓ اَسْلِمْۙ قَالَ اَسْلَمْتُ لِرَبِّ الْعَالَم۪ينَ
_______________________________________________

Bir acaip derde düştüm herkes gider kârına
Bugün buldum bugün yerim, hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem
Alıntı ile Cevapla
  #34  
Alt 26.05.24, 17:31
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,057
Etiketlendiği Mesaj: 234 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
yazida adi gecen yazar yalcın küçük , kızil yalçın küçükse gecmise düsman dine düsman komünist inancsız yalcin küçuktur, osmanliyi sadece payitaht sanan ve tum zenginleri sapiklikla suclayan bir yaziya inanmak biraz güc bir durum,
( osmanlida oğlancilik vardi ama her zengini bu statüye koymak akilci bir yaklaşım değil)
Ben her yazardan istifade ederim ayrıca yazdıklarımı tevsik eden başka belgelerde malikim. Karl Marksı'da okurum ben okuma hastası bir adamım sen beni tanımadığın için kapasitemi bilemezsin. zaten isim ve soyadımda zaman içinde bazı tashihler oldu adminden izin al gerçek isim ve soyadımı sana bildireyim. google gir Bartın Özel Tip cezaevi ülkücü kahramanları diye ismim çıkar.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #35  
Alt 26.05.24, 18:11
imas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilgili Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 16,064
Etiketlendiği Mesaj: 3400 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben her yazardan istifade ederim ayrıca yazdıklarımı tevsik eden başka belgelerde malikim. Karl Marksı'da okurum ben okuma hastası bir adamım sen beni tanımadığın için kapasitemi bilemezsin. zaten isim ve soyadımda zaman içinde bazı tashihler oldu adminden izin al gerçek isim ve soyadımı sana bildireyim. google gir Bartın Özel Tip cezaevi ülkücü kahramanları diye ismim çıkar.
das kapitalide okudum kavgami da okudum , ama yalcin küçuk gibi gecmisine düsman belgesiz yalan yazan son doneminde bile 3 milyon km toprak sahibi osmanliyi sadece payitahtan teşkil ediyor sanan ve sebataist donme 4 tane zevzegin yaşadığı sapkin hayati tüm osmanli yasiyormus gibi anlatan bir adamin yazısında hic kıymet vermem,
merak etme senin gibi ceza yatmış cok kisi tanidim haluk kırcidan yusuf ziyaya, ahmet başarslandan ibrahim sungura kadar daha fazlasina gerek yok, rahmetli nihat akgün de ümit ölmez de iyi saygideger abilerimdi...

__________________
اِذْ قَالَ لَهُ رَبُّهُٓ اَسْلِمْۙ قَالَ اَسْلَمْتُ لِرَبِّ الْعَالَم۪ينَ
_______________________________________________

Bir acaip derde düştüm herkes gider kârına
Bugün buldum bugün yerim, hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem
Alıntı ile Cevapla
  #36  
Alt 26.05.24, 21:23
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,057
Etiketlendiği Mesaj: 234 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
das kapitalide okudum kavgami da okudum , ama yalcin küçuk gibi gecmisine düsman belgesiz yalan yazan son doneminde bile 3 milyon km toprak sahibi osmanliyi sadece payitahtan teşkil ediyor sanan ve sebataist donme 4 tane zevzegin yaşadığı sapkin hayati tüm osmanli yasiyormus gibi anlatan bir adamin yazısında hic kıymet vermem,
merak etme senin gibi ceza yatmış cok kisi tanidim haluk kırcidan yusuf ziyaya, ahmet başarslandan ibrahim sungura kadar daha fazlasina gerek yok, rahmetli nihat akgün de ümit ölmez de iyi saygideger abilerimdi...
Kardeşim amacım senle polemiğe girmek değil fakat Yalçın Küçük denen adamın ki ben onu okurken dikkatli okurum çok önemli tespitleri var o kadar diyorum. Diğer ceza yatma meselesine gelince beni bilenler biliyor anlamında söyledim. Bartın cezaevinde A-2 koğuşunda ki uslanmazlar denen koğuştu Yusuf Ziya Arpacık, şimdi Büyükadada Aşıklar çay bahçesini işleten Ali Bilir ve eski MHP İstanbul il başkanı İhsan Barutçu birlikteydik daha birçok kişi daha var. Ben Yusuf Ziya Arpacık fiziğindeyim 1,95 cm boyundayım ve eski boksörüm Trabzonluyum. Yusuf Ziya Arpacık’ı görürsen bu vasıflarımı söyle tanır diğerleri de hakeza yani bir art niyetim yok.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #37  
Alt 26.05.24, 23:25
imas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilgili Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 16,064
Etiketlendiği Mesaj: 3400 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kardeşim amacım senle polemiğe girmek değil fakat Yalçın Küçük denen adamın ki ben onu okurken dikkatli okurum çok önemli tespitleri var o kadar diyorum. Diğer ceza yatma meselesine gelince beni bilenler biliyor anlamında söyledim. Bartın cezaevinde A-2 koğuşunda ki uslanmazlar denen koğuştu Yusuf Ziya Arpacık, şimdi Büyükadada Aşıklar çay bahçesini işleten Ali Bilir ve eski MHP İstanbul il başkanı İhsan Barutçu birlikteydik daha birçok kişi daha var. Ben Yusuf Ziya Arpacık fiziğindeyim 1,95 cm boyundayım ve eski boksörüm Trabzonluyum. Yusuf Ziya Arpacık’ı görürsen bu vasıflarımı söyle tanır diğerleri de hakeza yani bir art niyetim yok.
abi kisilerin düşuncelerini soylemesi veya karsı fikir soylemesi polemik değil , karşi yada ayni olmayan fikirler arasındaki fikir teatisidir,sen fikir aliş verişlerini hemen polemik olarak değerlendiriyorsun , ve şu var ben bir konuda duşüncemi fikrimi yazayım herkes okusun ama hic kimse karşı düşunce yada karşi tezini söylemesin,sadece okusun ve benim fikrime katilsin, katilmazsada konusmasin sussun bu cok dogru bir düşunce türü degil, eger oyle olursa bu platformun olmasının bir anlami kalmaz...
ben yazdiklarimi hiç bir kitaptan bakarak veya tezlere Bakarak yazmam her sey aklimdadir, o yuzden bilnedigim konuda susar anavbildigim emin oldugum konuda sonuna kadar fikrimi savunurum ....

__________________
اِذْ قَالَ لَهُ رَبُّهُٓ اَسْلِمْۙ قَالَ اَسْلَمْتُ لِرَبِّ الْعَالَم۪ينَ
_______________________________________________

Bir acaip derde düştüm herkes gider kârına
Bugün buldum bugün yerim, hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem
Alıntı ile Cevapla
  #38  
Alt 27.05.24, 05:18
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,057
Etiketlendiği Mesaj: 234 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
abi kisilerin düşuncelerini soylemesi veya karsı fikir soylemesi polemik değil , karşi yada ayni olmayan fikirler arasındaki fikir teatisidir,sen fikir aliş verişlerini hemen polemik olarak değerlendiriyorsun , ve şu var ben bir konuda duşüncemi fikrimi yazayım herkes okusun ama hic kimse karşı düşunce yada karşi tezini söylemesin,sadece okusun ve benim fikrime katilsin, katilmazsada konusmasin sussun bu cok dogru bir düşunce türü degil, eger oyle olursa bu platformun olmasının bir anlami kalmaz...
ben yazdiklarimi hiç bir kitaptan bakarak veya tezlere Bakarak yazmam her sey aklimdadir, o yuzden bilnedigim konuda susar anavbildigim emin oldugum konuda sonuna kadar fikrimi savunurum ....
Estağfurullah fikir teatisine kapalı değilim ve tabi ki her şeyi bilemem ama okumak psikolojime iyi geliyor ayrıca yoğun yaşadığım sağlık problemleri psikolojimi menfi etkilemiş olabilir. Murat Bardakçı’nın ‘’Osmanlıda Seks’’ adlı kitabı da bende mevcut ve eşcinsellik rezaleti ile ilgili çok fazla malumat var. Zikretmek istemedim zira foruma uygun olmayan alıntı yapılamayacak kadar çok nahoş cümleler mevcut. Benimde bilgiler hafızamdadır hatta çoğu kez hangi kitabın hangi sayfasında olduğunu bilebilecek kadar. Neticede belgelendirmek adına alıntı yapıyorum. Allah (cc) yar ve yardımcın olsun.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #39  
Alt 27.05.24, 06:20
 
Üyelik tarihi: 05.05.24
Bulunduğu yer: mersin
Mesajlar: 247
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
[Tanzimat Dönemine kadar, Türk erkekleri, kadını sevmeyi ve kadına âşık olmayı bilmiyorlardı. Zengin güçlülerin hepsinin bir ‘’oğlan’’ sevgilisi vardı. Oğlanlara ‘’divan’’ yazarlardı.; kadın ise sevmek için değil çocuk doğurmak içindir, anlayış buydu değişimi Mısırlı prenseslerle başladı. Mehmet Ali ve yerini alan oğulları öylesine bir zenginlik ve modernite yarattı ki, prensler ve prensesler, İstanbul’a akın ettiler; Boğaz kıyısındaki yalılar, önceleri ‘’Sahilhane’’ deniyordu, bunun tanıklarıdırlar. Şimdi yıkıp yıkıp otel yapıyoruz, bir zamanlar, Boğazı süsleyen yalıların pek çoğu, bir Mısırlı prens ve prensesin adını taşıyordu; tabii sadece Boğaz’la sınırlı değiliz, Heybeli Ada’da ‘’Abbas Halim Paşa Mahallesi’’ olduğunu dahi biliyoruz. Abbas Halim’i şimdi yalnızca Mehmet Akif’in ‘’hamisi’’ olarak hatırlıyoruz; Sabetayist mi araştırmak durumundayız amma kesin mason idi. Mehmet Ali’nin torunudur.
Mısırlı prensesler araba sefalarını mendil düşürmeleri, göz süzmelerini Osmanlı prensleri ve paşazadelere öğrettiler; Sultan Mecit zamanında sefaret davetleri başlamıştı ki ilk kez sefaret davetlerine giden paşazadelerin sadece çubuk tüttürdüklerini ve arkalarından sefaretlerin havasını temizlemek için üç gün pencereleri açtıklarını anılardan öğreniyoruz. Kırım Savaşı sırasında, İstanbul’a akın eden İngiliz kızlarının tertipledikleri balolar, bunlara eklendi. Florence Nightingale bu hastanelerde ortaya çıktı hep dolaşıyordu efsanesi İstanbulludur.] (Abbas Halim Paşa Köşkler, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi sayfa 8: Kitap adı: ÇÖKÜŞ yazan: Yalçın Küçük Mızrak Yayınları 1. Baskı 2010 sayfa 114)
Abi öncelikle selamun aleyküm şimdi şöyle bi durum var Türk kültüründe her zaman kadına bir deger vardı eski orta asyada göktürkler uygurlar selçuklu vb vb bu kültürde kadına büyük hürmet eşe büyük hürmet vardı eşlerine han ım derlerdi buda benim han yani yöneticim anlamına gelirdi eş baş üstünde taşınırdı orta asya türklerinde osmanlıdada bu böyleydi kadına anneye saygı vardı bu aksine mısırda ise ilk kadın firavun başa geldigi zaman çatırdamalar halk arasında kabullenmeme dönemleri olmuştur nitekimki ilk kadın firavun çok fazla dayanamamıştır mısırda kölelik sistemi oldugu için erkek kadın farketmeksizin soylular ve digerleri alt üst kademe sistemi var soylu sınıfındaki kadınlar istedikleri gibi hareket edip istedikleri gibi at koşturabiliyorlardı kadın degil soylu oldukları için göz önüne çıkmıştır osmanlıdan farkı mısırda kadınında tahta çıkma hakkı vardı ama bizim islami şerhe göre kadının yönetici olumasına iyi gözle bakılmıyor onun dışında osmanlıda farklı inançda kişiler barınabilyordu hiçbir ayrımcılık görmeden ama antik mısırda öyle bi dünya yok asıl osmanlıdaki problem şu oldu ne zamanki batılılaşmaya çalıştı tanzimattla gitti fransız hukukunu aldı dikte etti büyük çöküş ozaman başladı zaten osmanlı medeniyetin zirvesindeydi o dönem hem insan hakları hem inanç özgürlükleri hem kadına saygı anlamında şeriatı müthiş derecede uyguluyordu osmanlı tanzimat öncesi ve sonrası olarak degerlendirilmeli

Alıntı ile Cevapla
  #40  
Alt 27.05.24, 08:26
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,057
Etiketlendiği Mesaj: 234 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
osman100 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Abi öncelikle selamun aleyküm şimdi şöyle bi durum var Türk kültüründe her zaman kadına bir deger vardı eski orta asyada göktürkler uygurlar selçuklu vb vb bu kültürde kadına büyük hürmet eşe büyük hürmet vardı eşlerine han ım derlerdi buda benim han yani yöneticim anlamına gelirdi eş baş üstünde taşınırdı orta asya türklerinde osmanlıdada bu böyleydi kadına anneye saygı vardı bu aksine mısırda ise ilk kadın firavun başa geldigi zaman çatırdamalar halk arasında kabullenmeme dönemleri olmuştur nitekimki ilk kadın firavun çok fazla dayanamamıştır mısırda kölelik sistemi oldugu için erkek kadın farketmeksizin soylular ve digerleri alt üst kademe sistemi var soylu sınıfındaki kadınlar istedikleri gibi hareket edip istedikleri gibi at koşturabiliyorlardı kadın degil soylu oldukları için göz önüne çıkmıştır osmanlıdan farkı mısırda kadınında tahta çıkma hakkı vardı ama bizim islami şerhe göre kadının yönetici olumasına iyi gözle bakılmıyor onun dışında osmanlıda farklı inançda kişiler barınabilyordu hiçbir ayrımcılık görmeden ama antik mısırda öyle bi dünya yok asıl osmanlıdaki problem şu oldu ne zamanki batılılaşmaya çalıştı tanzimattla gitti fransız hukukunu aldı dikte etti büyük çöküş ozaman başladı zaten osmanlı medeniyetin zirvesindeydi o dönem hem insan hakları hem inanç özgürlükleri hem kadına saygı anlamında şeriatı müthiş derecede uyguluyordu osmanlı tanzimat öncesi ve sonrası olarak degerlendirilmeli
Kardeşim konu uzadı sana cevap yazmazsam saygısızlık olur düşüncesiyle yazıyorum. Amacım koca Osmanlıyı zem etmek değil lakin hataları da teslim etmek. Kabusname, 15. yüzyılın ilk yarısında Mercimek Ahmet tarafından Türkçe’ye çevrilmiş ve taşıdığı büyük “önemden” dolayı, dönemin hükümdarı ikinci Murat’a sunulmuş Ģ.Edebiyat bilgini Orhan ġaik Gökyay tarafından yıllar önce “Devlet kitapları”serisinden yayınlanan Kabusname’nin sözkonusu 15. bölümü, bugünün diliyle şöyle: Birçok yazı varda kısalttım en müstehcen olmayanı nı yazmaya çalıştım.
“…Yaz olunca avratlara, kışın oğlanlara meylet ki, vücutça sağlam olasın. Zira oğlan teni sıcaktır, yazın iki sıcak bir araya gelirse vücudu bozar. Avrat teni ise soğuktur, kışın iki soğuk vücudu kurutur…”
Türk mizah sanatının en eski örneklerinden sayılan Nasreddin Hoca öykülerinin yüzyıllar öncesinden kalan ilk versiyonlarında, ana tema cinselliktir. (ağırlıklı eşcinsellik) Nasreddin Hoca üzerine çalışan araştırmacılar, ilk dönem öykülerindeki cinselliği halk düşünce ve felsefesinin gerçekçi ve sınırlama konmamış bir ürünü olarak niteliyorlar. Bu şekilde öykülerin kaydedildiği ve 16. yüzyıldan kaldığı sanılan elyazmalarından biri, Hollanda’nın Groningen Üniversitesi Kitaplığı‘nda (Cod.Gron. a g 8) saklanıyor. Yazmada bulunan 75 öyküden bir kısmı, cinsellikle ilgili. Metin ilk kez, K.R.F. Burill tarafından bilimsel bir dergide, orijinal dili ve bugünün Türkçesi’ne uyarlamasıyla birlikte yayınlanmıştı (Archivum Ottomanicum, Tomus II, Anno 1970). Günümüzde de rahatça anlaşılabilecek bir dille yazılmış olan bu fıkraları burada edebimden dolayı zikredemem.
Osmanlı döneminde yazılan ve cinsellikten en serbest biçimde_ sözeden kitaplardan biri de, “Dafiu’l-Gumum ve Rafiu’l-Humûm”. Yani, “Gamları Defeden ve Kaygıları Kaldıran Kitap”.Yazan, Gazali. Asıl adı Mehmed ama döneminde “Deli Birader” diye anılmış. Şehzade Korkud’a ithaf ettiği ünlü eseri “Gamları Defeden ve Kaygıları Kaldıran Kitap”, yedi fasıldan meydana geliyor ve fihristiş öyle:Birinci fasıl: Nikâhlı kadınların faziletlerini yazar, cinsel ilişkinin faydalarını bildirir.i kinci fasıl: Kulampara dostların ve zanpara biraderlerin arasında olan tartışmayı anlatır.Üçüncü fasıl: Servi boylu erkek çocukların ve lâle yanaklı dilberlerin sohbetlerinin hoşluğuna işarettir. Böyle yedi fasıl devam eder.
Böyle çok hikaye varda yazmaya müsait değil

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Çalışan Bir Vefk Nasıl Yapılır Havas Yolcusu Vefk & Tılsım 7 16.04.24 21:16
Vefk yazdım neden çalışmadı? Drogo Vefk & Tılsım 11 19.04.23 03:51
Vefk Neden Tutmaz ? Och Havas Dersleri 6 31.10.20 00:56
Vefki herkes yapabilir mi El Yiğit Vefk & Tılsım 0 20.04.19 18:49
Vefk nedir? HavasHoca Vefk & Tılsım 6 30.10.17 02:52


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:57.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147