Alıntı:
maviagac2021 Nickli Üyeden Alıntı
Benim yaşım 27. Kendimi bildim bileli manevi sorunlar yaşarım. Akıl sağlığım gayet yerindedir hatta okudum mesleğimi elime aldım psikolojik bir sorun asla değildir. Herşey aslında 7 yaşımdayken başlamıştı.. Bir gün gece korkunç suratlı varlıklar yatağıma gelip beni korkutmuştu suratları korkunç palyaço gibiydi rüya deyip geçmişti ailem. Sonra odada asılı resmim aniden yere düşüp tuz buz olmuştu o gece yatağa gelen koskocaman top kadar büyük bir örümcek görmüştüm bana gelip kaybolmuştu ailem gerçekten örümcektir sanıp evi arayıp talan etmişti ilaçlamıştı ama gerçek değildi biliyordum. O günden sonra ben giderek hastalanmışım okulda en başarılı en zeki öğrenciyken okula gidemez olmuştum evden çıktığım an bir şey beni korkutur ağlardım kriz geçirirdim. En sonunda ailem beni ilim sahibi bir teyzeye okutmuştu. Dün gibi hatırlıyorum teyze beni kucağına alıp okuduğunda istemsizce kahkalar atmaya başlamıştım halbuki çok nadiren gülen bir çocuktum. Sonra aniden iyileşmiştim.
Yıllar geçmişti lisede sorunlar geri gelmişti gaipten sesler bana seslenir olmuştu evde abim kılığında varlık görmüştüm. Uzun olmaması için kısa tutmaya çalışıyorum. Ailem belki ergenlik buhranı diye beni doktorlara getirirdi ama doktorlar bu kızda hiçbir sorun yok zehir gibi zeki uslu bir kız der yollardı. En sonunda ailem de varlıklar görmeye başlamışlardı. Bu tip paranormal olaylara itimadı olmayan babam bile gördüğü varlıklar karşısında ikna olmuştu hele ki annem apaçık varlıklar görürdü hatta bir keresinde varlık anneme gözümüzün önünde annemin bacağını kesip zarar bile vermişti yani kendiliğinden kesik oluşmuştu bir anda. Daha anlatamayacağım nice nice olaylar vardır..
Ben hayatım boyunca hep aşırı zor ve travmatik olaylar yaşıyordum düşmanımız çoktu bize maddi manevi büyük zararlar verdi çok ağır olaylar yaşadım Allah'tan gelen bir sınama mıdır başka bir şey midir bilemem hep sabrediyordum güçlü olmaya çalışıyordum ailemin yanında oluyordum ama en son isyan etmiştim dinden imandan da çıkmıştım bambaşka biri olmuştum kendimi tanıyamazdım.
Sevdiğim birisi vardı birbirimizi deli gibi severdik tam 3 yıldır.. Evlenecektik ama aileler istemedi benim ailem istemedi en çok ta. Bir nedeni var ama özel olduğu için yazamıyorum. En sonunda sevdiğim kişi aniden durduk yere gitti sevdiğini söylemesine rağmen gitti yanımda duramaz olmuştu durduk yere senden nefret ediyorum diyordu. Kahrolmuştum çok acı çekiyordum. Çektiğim acılar beni Allah'a yaklaştırdı tekrar dua etmeye ibadet etmeye başlamıştım sevdiğim geri dönsün diye Allah'a yalvarmadığım gün yoktur.
Herşey benim tekrar Allah'a yönelmemle başladı. Gece asla uyuyamıyor gündüz uyuyordum sabah 5 olmadıkça asla uyuyamam gündüz de yataktan çıkamam. Rüyalarımda cinler tarafından rahatsız edilmeye başlamıştım. Apaçık beni kendi boyutlarına alıyorlardı. Öyle korkunç öyle tuhaflardı ki ben rüyamda hep dua ediyor Allah'a yalvarıyordum ben dua ettikçe onlar " Eee şu sureyi de okudun bunu da okudun Allah'ı çağırdın Muhammed'i çağırdın başka kimi çağıracaksın" diye dalga geçip saldırıyorlardı.
Her gece benzer rüyalar görmeye başlamıştım. İşin tuhaf yanı ben o gece rüyada cinleri görsem annem de görmüş oluyordu telefonda ben anlatmadan annem anlatıyordu şok oluyordum. Bir gece yine rüyamda geldiler nasıl desem sanki manyetik gibi mıknatıs gibiydiler ben yine elimi açıp dua ediyordum ama gücüm yetmiyordu enerji alanları inanılmaz kuvvetliydi. Pes etmek üzereyken bir bakıyordum ak sakallı başında sarıklı nur yüzlü bir adam benim solumda belirmiş o da o varlıklara okuyordu ve varlıklar acı içinde çığlık atıp kaçıyordu. Bu rüyadan sonra o hafta çok hastalanmıştım bir hafta yataktan çıkamadım ateşim hep 39-40tı ilaçlar çare olmuyordu sanki üzerimde tonlarca ağırlık vardı ayağa kalkamaz olmuştum annem bana bakıyordu.
İnatla sürekli dua ediyordum Kur'an okuyordum ve aniden iyileşmeye başlamıştım tuhaf rüyalar azalmıştı ama en son gördüğüm rüya beni çok etkilemişti. Bir odada ben ve yanımda iki arkadaşım oturuyorduk aniden bir varlık geliyordu boyu tavana kadar uzun heybetli sanki bir şövalye gibi kıyafetleri var elinde iki metre kadar uzun bir kılıç var kılıcın üzerinde semboller efsunlu şekiller vardı. Varlığın etrafında yine aşırı manyetik bir alan vardı. Varlık kılıcı ellerime kollarıma sürdü ve bana bir kelime öğretti ısrarla. O kelimenin anlamını da öğretti bir şifre gibiydi. Varlığın sesi kalın boğuk bir sesti. Uyandığımda kalbim acıyor gibiydi korku yoktu sadece kalbim çok acı çekiyordu. O günden beri de hep rüyamda sevdiğimi görüp duruyorum.
Uzun yazdım affola çünkü herşey birbiri ile bağlantılı gibi. Şimdi demem o ki ben manevi sorunlardan kurtulamıyorum hayatım zindan oldu sevdiğimden aylardır ayrıyız bizi ya büyü yapıp ayırdılar ya bu bendeki tuhaf enerji bizi bitirdi. Tüm bunlardan beni kurtaracak bir ilim sahibi hocaya ulaşmak istiyorum. Sevdiğim geri gelsin onla evlenip helal bir evlilik yapıp mutlu olayım yuvam olsun istiyorum. Yürüyen bir ölü gibiyim yemek yiyemez oldum gülemez oldum sadece çok fazla ruhsal acı çekiyorum Allah'a hep dua ediyorum ama yetmiyor gibi hissediyorum. Bu durumlardan kurtulmama vesile olun dünya ahiret minnettar kalayım.
|
Senin yaşadığına benzer olaylar korku filmlerine de konu edilmiştir. Hatta Poltergeist (1982) adlı film de bu konu üzerine yapılmıştır. Ülkemizde Kötü Ruh adıyla gösterilmiştir. Üç filmlik bir seridir. Filme de konu olduğu üzere poltergeist; genellikle “yaramaz” ve bazen kötü niyetli bir ruhun, sesler çıkararak, nesneleri hareket ettirerek veya insanlara/hayvanlara saldırarak kendi varlıklarını ortaya çıkardıkları paranormal olaya ve bu ruha verilen addır. Poltergeist kelimesi, Almancadaki “poltern” (vurmak) ve “geist” (ruh) olan iki kelimenin bileşiminden gelir. Olayların çoğunun, bir kişi tarafından bilinçsiz psikokinezi üretilmesi ile oluştuğu sonucuna varılmıştır. Sıkça rastlanan poltergeist aktiviteleri, taş, pislik ve başka küçük nesne yağmurları, hareket eden veya fırlatılan nesneler (tabaklar, bardaklar, hatta büyük mobilyalar), yüksek sesler ve çığlıklar ve iğrenç kokular olarak sayılabilir. Teknoloji geliştikçe poltergeist olaylarının bu duruma (veya gelişmeye) uyum sağladığı gözlemlenmiştir. Telefondaki veya elektronik aletlerdeki parazitler ve ışıkların açılıp kapanması gibi. Genellikle poltergeist aktiviteler aniden başlar ve aniden biter. Aktiviteler neredeyse daima geceleri bir kişinin varlığında veya şahitliğinde ortaya çıkar. Tipik olarak bu kişi “aracı”, yani aktiviteleri çeken veya aktivitelere odak olan kişidir. Film bunu konu edinmektedir. Türkiye’de de birçok bölgemizde gazete haberi olmuş vakalar vardır. Örneğin ülkemizdeki vakalardan bazıları; Siirt’teki Toprak ailesine ek olarak, Şanlıurfa’da Zeki Taş ailesi, Yozgat’ta Mevlüt İncekara ailesi, Van Karakoç köyünde bir evde, Kırşehir’in Kaman ilçesine bağlı Çadırlı Kör Mehmet köyünde Sultan Alçay’ın evinde, Adıyaman’ın Kâhta ilçesi Narince köyünde Ahmet Çelik’in evinde benzer yanma ve tutuşma olayları basına konu olmuştur. Bitlis’teki bir ailede, kendiliğinden yanma, mutfak eşyalarında kırılma ve evde yerli yersiz çamur ortaya çıkmaları. Kendiliğinden yangın çıkmaları Bilimadamlarına “Pyrokinetic Poltergeist Phenomena” deyince çok saçma diyebilirler. Bu olayların ardında, genel olarak, kontrolsüz yeteneğinin ve bunun nasıl olduğunun farkında olmayan bir çocuk vardır. Çoğunlukla da bu ergenlik dönemine yakın bir kız çocuğudur. Zihnin-maddeye etkisini bilmeyen, kendini kontrol edemeyen bir zihinsel etki söz konusudur. Cinlerle uzaktan yakından ilgisi yoktur.