|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Hallac-ı Mansur Hakkında
Arkadaşlar bir süredir bu isim dolanıyor kalbimde ve beynimde. Bir ürpeti oluyor adı geçince. Evliyaullahdan olduğu yazıyor internette. Bilgisi Olan Arkadaşlar Niye Böyle Olduğu Hakkında Yardımcı Olabilir mi?
|
#2
|
|||
|
|||
Hallacı Mansur büyük aşıklardandır. Bu uğurda idam edilmiş bir zattır. Tasavvufta ilerlediği için biz avamın anlamyacağı şeyler söylediği için (enel hak) gibi sözler söylediği için yani ben hakkım dediği için Şeriatın kılıcından geçirilmiş bir velidir. Hak olan Allah Celle Celalühü dur ama bu zat Allah Celle Celalühü nun aşkı ile sarhoş olduğu için bu sözü söylemiştir. Ama Şeriat zahire baktığı için kendisini idam etmiştir. Bu durumda ne hallacın suçu vardır nede onu idam eden insanların suçu vardır. İki tarafta masumdur. Ama tasavvufun mertebelerini o mertebeye çıkmadan anlayamadığımız için bize yanlış gelebilir ama durum böyle değildir. Kalbin neden öyle oluyor bilemem belki Sanda nasip olur Allah Celle Celalühü na aşık olmak.
|
#3
|
|||
|
|||
Hallâc-ı Mansûr'un idâmına sebeb olan "Ene'l-Hak" sözü, onun tasavvuf yolunda sâhib olduğu kendi hal ve derecesine uygun ve kendi aşk sarhoşluğu içinde söylediği doğru bir sözdür. Zâhiren kelime mânâsı; "Ben Hakk'ım" demek olan bu sözün hakîki mânâsı: "Ben yokum. Hak vardır." demektir. Nitekim İmâm-ı Rabbânî Hazretleri Mektûbât kitabının 2. cild 44. mektûbunda bu husûsu şöyle açıklamaktadır:
"O büyüklerin "Her şey O'dur" demeleri, hiçbir şey yoktur. Yalnız O vardır demektir. Meselâ, Hallâc-ı Mansûr Enel-Hak (Ben Hakk'ım) dedi. Böylece, ben Hakk'ım, Hakk Teâlâ ile birleştim, demek istemedi. Böyle diyen kâfir olur ve öldürülmesi lâzım olur. Onun sözünün mânâsı "Ben yokum, Hakk Teâlâ vardır." demektir. İşte sofiyye her şeyi Hakk Teâlânın isimlerinin ve sıfatlarının görünüşü, onların aynası bilir. Zâtın (kendisinin) bunlarla birleştiğini, zâtında değişiklik olduğunu söylemez. Meselâ, bir insanın gölgesi, kendinden hâsıl oluyor. Gölge, o kimse ile birleşmiş, onun aynıdır veya o kimse o gölge şekline girmiştir, gibi şeyler söylenemez. O kimse, kendi kendinedir. Gölge, onun bir görünüşüdür. Bu kimseyi aşırı seven, gölgeyi filân görmez. Ondan başka bir şey görmez. Gölge, o kimsenin aynıdır, diyebilir. Yâni gölge yoktur, yalnız o insan vardır, der. Bundan anlaşıldı ki, sofiyye, eşyâya, Hakk Teâlâ'dan meydana gelmiştir. Hakk Teâlâ değildir, diyor. O halde, sofiyyenin; "Her şey O'dur." sözleri; "Her şey O'ndandır." demektir ki, âlimler de böyle söylemektedir. İki taraf arasında bir fark yoktur. Yalnız şu fark vardır ki, sofiyye, eşyâya, Hakk'ın görünüşü diyor. Âlimler bunu söylemekten çekiniyor. Eşyâ ile birleşmek, eşyânın içinde bulunmak anlaşılmasın diye, bu sözü söylemiyor." . |
#4
|
||||
|
||||
Bazı harikulade şeyler vardır ki, şeytanın direkt olarak bir müdahalesi söz konusu değildir. Hıristiyanların ve İbn Tümert’in yaptığı gibi şeytanın müdahalesi öğretmekle veya bir hile ile de olabilir. Bu tür rivayetler aynı şekilde HALLAC hakkında da anlatılır.
Hallac bir yere bir ekmek, kızarmış bir yiyecek veya bir helva gömermiş ve bazıları arkadaşlarına bunu haber verirmiş. Sabah olduğunda diğer arkadaşlarına ‘’Haydi çıkalım! Biraz şöyle dolaşalım’’ dermiş ve arkadaşları da Hallac ile geziye çıkarlarmış. Yiyecekleri gömdüğü yere geldiğinde, bu yerde yiyecek olduğunu bilen arkadaşları şöyle dermiş:’’ canımız şimdi ekmek istiyor (Hallac oraya neyi gömmüş ise bunu bilen arkadaşları onu canının çektiğini söylerlermiş) veya helva istiyor’’ dediklerinde hemen Hallac bir kenara inzivaya çekilerek iki rekat namaz kılar ve gömülü olan yerden yiyecekleri alır gelirmiş. (Şeytan'ın Hileleri - Telbis'u İblis İbnü`l-Cevzi sayfa 539) Hallac’ın hakkında anlatılan diğer bir kıssa ise İbni Şebbas’ın arkadaşlarının anlattığıdır. ‘’Bir gün Hallac’ın yanına gittik. Bize kızarmış bir kuzu ikram etti ve bizden yememizi istedi. Kuzuyu yedikten sonra bizden kuzunun kemiklerini istedi. Kuzuyu yedikten sonra bizden kuzunun kemiklerini kırmamızı fakat paramparça etmememizi söyledi. Bizler de bize söyleneni yaptık. Hallac elimizdeki kuzunun kemiklerini tekrar ocağa koyarak fırının üzerini kapadı . Bir müddet sonra ocağın kapağını açtığında bir de ne görelim kuzu canlı bir şekilde otluyor ve ateşten küllerinden ve kuzunun kalıntılarından da hiçbir eser yok. Şöylece etrafı iyice bir kolaçan edeyim dedim. Nihayet meselenin arka yüzünü anladım. Meğer ocak diye bize göstermiş olduğu şeyin altında yay ile birbirinden ayrılmış iki bölme varmış. Bu iki bölmenin bir tarafını açınca ocak diğer tarafını açınca da mera gözüküyor. Hallac hangi tarafı açarsa insanlar onu görüyormuş. (Kaynak: Kitap adı: EHLİ SÜNNETTE BEKLENEN MEHDİ yazar: Dr. Muhammed Ahmet İsmail El-Mukaddem, çeviren: Uğur Pekcan Kitap Dünyası Yayınları sayfa:293-294)
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#5
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#6
|
|||
|
|||
Alıntı:
Alıntı:
|
#7
|
||||
|
||||
Alıntı:
img]https://www.havasokulu.com/resimyukle/images/screenshot202405qlq.jpg[/img]
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Hallac-ı Mansur - M.Derman | Why | Münir Derman | 0 | 28.11.23 01:51 |
yüksek sayıda zikr çekmedim celb veya davet yapmadım ama rahatsız edildim | Han349 | Sorularınız | 62 | 30.12.21 06:14 |
Rabıta hakkında geniş ve kaynaklı açıklama | Sin | Tasavvuf & Tarikatler | 5 | 16.12.20 18:05 |
Theosophie (teozofi) — tasavvuf. Islâm tasavvufu. | Celil | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 0 | 29.12.19 22:28 |
Hazreti Şeyh Hüseyn-i Mansuri Hallac (Kuddise Sırruhu) | Havasokulu | Allah Dostları & Evliyalar | 19 | 26.10.19 02:55 |