|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Enel hak Vahdet-i Vücud nedir
Listeye dön
346. Ol Kadir-i kün feyekun Ol Kadir-i kün feyekun, lütfedici Rahman benim. Kesmeden rızkını veren, cümlelere sultan benim. Nutfeden adem yaratan, yumurtadan kus türeten. Kudret dilini söyleten, zikr eyleyen Subhan benim. Kimini zahit eyleyen, kimine fasık eyleyen. Ayıplarını örtücü, o delil-ü burhan benim. Bir kuluna atlar verip, avrat u mal ciftler verip. Hem yok birinin bir pulu, ol Rahim ü Rahman benim. Benim ebed benim beka, ol Kadir-i Hay mutlaka. Hızır ola yarın saka, onu kılan Gufran benim. Dört türlü nesneden hasıl, bilin iste benim delil. Od ile su, toprak ve yel, bünyad kılan Yezdan benim. Ete deri sünük catan, ten perdelerini tutan. Kudret işim coktur benim, hem zahiri ayan benim. Hem batınım hem zahirim, hem evvelim, hem ahirim. Hem ben oyum, hem o benim, hem o kerim-ü han benim. Yoktur arada terceman, ordaki iş bana ayan. Odur bana veren lisan, o denize umman benim. Bu yeri göğü yaratan, bu arş-ü kürsi durduran. Bin bir adı vardır Yunus, o sahib-i Kur’an benim. |
#2
|
||||
|
||||
Cüneyd-i Bağdâdî ve Hallâc gibi ilk dönem sûfîlerinden itibaren dile getirilen varlığın birliği düşüncesi (vahdet-i vücûd) ilk kez İbnü’l-Arabî tarafından sistematik bir temele oturtulmuştur. “Vahdet-i vücûd” terimini eserlerinde kullanmadığı hâlde vahdet-i vücûd eksenindeki tevhid anlayışı İbnü’l-Arabî’nin eserlerinden yola çıkılarak görünürlük kazanmıştır. Bu ontolojiye göre “varlık” anlamı ile “vücûd” varlığı kendinden olan Hakk’a, “vahdet” ise Hakk’ın tekliğine işaret eder. Mutasavvıflara özgü bir tevhid yorumu olan vahdet-i vücûda göre hakiki varlık bir olan Hakk’ın varlığından ibarettir. Görünen ve görünmeyen bütün varlık âlemi ise Hakk’ın çeşitli mertebelerde zuhur ve tecellileridir.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#3
|
|||
|
|||
▶️Hallac-ı Mansur*“Ene’l-Hak!.. Ene’l-Hak!.. Ene’l-Hak!..”*(Ben Hakkım!) diye diye inlerdi.
Halk ikiye bölündü. Bir kısmı zâhire göre hükmetti, Hallac-ı Mansur’u inkâr etti ve sözüyle dinden çıktığını ileri sürdü. Bir kısmı da Hallac-ı Mansur’un bu sözüyle benliğini reddettiğini ve Hakkı dilediğini savundu. Hallac-ı Mansur mahkemeye çıkarıldı, hapse atıldı, kendisine işkence edildi.*“Ene’l-Hak deme! Hüve’l-Hak (Hak Odur) de!”*dediler. Hallac,*“Bizim için de Hak Odur!”*dedi. İbn-i Atâ haber gönderdi: “Özür dile ki zindandan çıkarsınlar!” Hallac,*“Ben ne dedim ki özür dileyeyim? Ben Halık’ı bırakıp halka yalvarmam!”*dedi. Bir yandan da*“Ene’l-Hak! Ene’l-Hak!”*diye feryat ediyordu. Bağdat uleması Hallac’ın katledilmesi için fetva verdi. Nihayet fetva gereğince Hallac idam edildi. Şiblî, Hallac-ı Mansur’u rüyasında gördü ve sordu: “Sana azap eden ve seni asan halka Cenab-ı Hak nasıl muamele eyledi?” Hallac: “Benim hakkımda halk ikiye bölünmüştü. Bir kısmı benim hâlimi bilirdi. Bana şefkat ederdi. Bir kısmı da benim hâlimi bilmezdi. Şeriatı muhafaza ve Cenab-ı Hakk'ın emrini yerine getirmek için bana azap ederdi. Cenâb-ı Hak her iki bölüğe de rahmet eyledi. Çünkü her ikisi de masumdu!” Bir derviş rüyada gördü ki, şeytan Hallac-ı Mansur’u görünce şaşırdı ve şöyle dedi: “Sen ‘Ene’l-Hak’ (Ben Hakkım!) dedin. Ben ‘Ene’l-Hayr’ (Ben hayırlıyım!) dedim. Sana rahmet olundu, bana lânet edildi. Bunun hikmeti nedir?” Hallac-ı Mansur şu cevabı verdi: “Sen enaniyetine güvendin ve benlik eyledin. Ben ise enaniyetimi inkâr ettim, benliği kendimden uzak eyledim. Benliğimi Hak'ta gördüm!” Kaynaklar: 1) Tezkiret-ül-Evliyâ; II/114 2) Kuşeyrî Risâlesi; s.28, 43 3) Nefehât-ül-Üns Tercümesi; s.199 4) Vefeyât-ül-A'yân; II/140 5) Târih-i Bağdâd; VIII/112 6) Hikâyetü'l- Mansur; IV/138 7) Hallâc-ı Mansûr; Ali Emirî, 1252 8) Tabakât-ı Ensârî; s.315 9) Tabakâtü'l-Evliyâ; s.187 ▶️Vahtedi vücud Her şeyin aslının Allah'tan, geldiğini sonra zahire çıktığını bilir. Kul Hakka kavuşmakla, Hak olamayacağını her kulda acizlik, yanılma eksiklik halleri oluğunu Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem’in: قَالَ رَسُولُ اللّٰه*صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا عَرَفْنَاكَ حَقَّ مَعْرِفَتِكَ (خ عن عائشة) “Ma arafnake Hakka ma’rifetike.” “Ya Rabbi! Ben seni hakkı ile bilemedim,”[2]*demesi, hadisi bunu söyler. Kur'an-ı Azimüşşan’da (söylenen bizce bilinmeyenleri Kur'an-ı Kerim'de; “Dağlar, taşlar canlı cansız yerde gökte ne varsa Allah'u Teala'yı zikreder.”[3]*Sıfat-ı subutiyede yaşama, görme, duyma, ilim Allah'u Teala'dan geldiğini görür, bilir o anı yaşayanla, görenle görmeyen bir değildir. O zat görür, konuşur o anı yaşar.)] Hep yerini bulur. Vücudun vacibül vücut olduğunu, bir de Ehadis olduğunu bilir. Yani biri Allah'u Teala ve Tegaddes Hazretlerinin zatı o biri sıfatı ilahiyesidir, biri de mahlukatın hilkatıdır. Bu da ebedidir. Cennet ebedidir. Cehennem ve bütün insanlar, ruhlar Cennette ebedidirler, sonu yoktur. Aynı buradaki vücut gibi vücut sahibidir. Kur'an-ı Kerim'de: (Sure-i Taha, Ayet 108) قَالَ اللّٰهُ تَعَالٰى: فَلَا تَسْمَعُ اِلَّا هَمْسًا “Mahşerde bir şey duyamazsınız, yalnız ayak sesi duyarsınız.” Cennette yemek, içmek bu vücutladır. Kümmelinden birisi kitabında gurbiyeti ilahiyeye vasıl olanlar cennette yemezler, içmezler, hurilerle cem olmazlar diye yazmıştır. Halbuki Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hakk Teala Hazretleri buyuruyor ki: Sure-i Vakıa'da sonra geride bunların yiyeceklerini, hurilerini hep haber veriyor. (Sure-i Vakıa, Ayet 20-21) “Onlar için pişmiş kuş etleri gelir.” Sofra duasında bizlere zevce, hanım olarak Hurin iyn nasip eyle diye dua edilir. Hurin iyn hakkında ayet vardır.[4] . |
#4
|
||||
|
||||
Alıntı:
cübbemin icinde Allahtan baskasi yoktur....demektir Az önce senin beni halvet halinde gördüğün kadın da Kimya Hatun değildi, Allah Kimya Hatun şeklinde bana gelmişti.....demektir
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) |
#5
|
|||
|
|||
Kafam karıştı. Yunus emre kendini peygaberden üstün mü tutuyor
|
#6
|
||||
|
||||
Alıntı:
sufiler haktir der, sufi olmayanlar batila düstü der...
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) |
#7
|
||||
|
||||
Alıntı:
bunu araştir ayrica Şeyhi Amr bin Osman el- Mekkinin Ahvaz yöresine hallaci mansuru kötüleyen mektuplar yazması üzerine ondan giydiği hırkayı çıkarıp atmasini araştir katline ferman veren evliyalarin icinde kimler vardi bunuda arastir...
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) |
#8
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#9
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) |
#10
|
|||
|
|||
İmamı Rabbani hazretlerinin kitabından söz ediyorsunuz degilmi hocam.
İnşallah temin edip okuyup tefekkür edeceğim. Allah razı olsun hocam. 🌹 |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Vahdet-i Vucud - Varlık Birliği | Fark | Kadim Bilgelik | 15 | 02.08.24 01:56 |
Kimyayi sa'dat kasidesi | Sadi | Sizden Gelenler | 2 | 19.01.24 01:24 |
Riyazet nedir? Halvet nedir? Riyazet ve Halvet neden yapılır? | La Tahzen12 | Tasavvuf & Tarikatler | 0 | 21.08.22 15:10 |
Vahdet-i Vücud ve Vahdet-i Şuhud nedir? | Nea | Tekamül & Kozmik EnerJi | 10 | 29.01.22 15:15 |
Önemli ve Pratik bilgiler | Adalet | Pratik Bilgiler | 4 | 26.01.17 21:37 |