Yaşadığım tam da alıntıladığı gibi. Kıldığım namaz dilde okuduğum dua dilde okuduğum Kur'an dilde. Bu yüzden istediklerim sanki bana bomboş ve karşılıksız geliyor. Bir yere ulaşmadığını hissediyorum karadeliğe gidiyormuşçasına. Bunların herhangibirini yaptığımda hiçbir şekilde hissedemiyorum nereden biliyorum çünkü önceden hissettiğim benle karşılaştırıyorum. Ben nasıl mı hissettim? Altta anlatayım.
Benim namaza başlama serüvenimin başı bir rüyayla başlıyor. Bildirmek isterim ki, ben o güne kadar günahkar ve o taraflarda olan birisi değildim. Adeletli birisiyimdir kimseyi ayırt etmem. Hak kiminse onundur derim. Hırsızlık yapmam, birinin malını kıskanmam, zina yapmam ki çokça fırsatım olmuştur hep terslemişimdir. Küfür ederim ama 10'da 2 veya 3'dür. (Bırakmak istemişimdir hep) Ailem efendi yetiştirmiştir elhamdülillah kimseye saygısızlık ve kötü söz kullanmam. Her neyse rüyamı anlatayım. Rüyam bir yerde başlayıp gelişen bir şey olmadı. Direkt ben bilgisayarımın başındayım gece vakti yer ve gök kızıl. Bilgisayarımda vakit geçirirken birden arkama dönüyorum ki yatağımda bir insan boyutların da boynuzlu bir şeytan ama ne korkunç ne korkunç ki anlatamam. El ve ayaklarıyla yatağımda bir kaplan gibi uzanıp bir ileri bana doğru gelip bir de pencereye doğru uzanıyordu ki herhalde dışarıda bir şey var demeye kalmadan pencereye doğru koşup perdeyi çektiğimde büyüklüğü devasa olan o şeytanla karşılaştım. Çok korktum. Cehennemdeyim gibi her yer kızıl renkte aydınlık yok. Şeytan sadece bana bakıyordu. O durumu görünce ben uyandım ve tabii o gün direkt olarak namaza başladım. Küçüklükten olsa gerek namaz surelerini ezbere biliyordum ve namaz kılarken o hissetiğim korku yerini resmen güvene ve rahatlığa bırakmıştı. Baya bi huzur doluyordum ve tadı muhteşemdi. Her neyse o günlerde namazımı kılıyordum, zikirlerimi çekiyordum, dualarımı ediyordum ve en sonunda dedim ki yav bunlar yetmez ben bir de her sabah uyandığımda namazımdan sonra yasin suresini okur günüme öyle başlardım. O sureleri okurken ki korkularımı bilseniz anlatamam. Ellerime ayaklarıma oturuşuma dikkat ederdim okurken. Ezik bir korkak gibi. Titreye titreye okurdum. Bir de geceleri Yasin, Mülk, Vakıa, Kıyame ve Kenzül Arş surelerini okur öyle yatardım. Ben bu düzeni 4-5 ay götürdüm. Asıl sorun burada başlıyor işte. bu 4-5 ay süre içerisinde o namazdan aldığım tadı sureleri okurken güvenilirliği ve tadı alamamaya başladım. Bir ara namazı bıraktım çünkü kalbimde hissedemiyordum. Sadece dilde okuyup geçiyorum namazlarımda da aynısı odak sıfır ilgi sıfır eminlik sıfır. Ta ki bugüne kadar böyle. Hâlâ namaz kılarım zikirlerimi çekerim surelerimi okurum amma velakin hiçbirini kalbimde hissedemiyorum. Benim yapmak istediğim şey dilden değil kaplten olması. Ben Allahın huzurunda olmak istiyorum. Ben Allahın mümini olmak istiyorum. Ben kalp dışında başka bir şeyde hissetmek istemiyorum. Aldığım abdesten ve gusülden zevk alamıyorum omuzlarımda sanki bir yük var ve o yük hiç inmiyor. Kalbimde bir mühür var ve o mühür sanki öyle bir kilitlenmişki hiç açılmıyor hissi var. 6. hissim kuvvetlidir yanıltmamıştır beni zannedersem hissettiğim gibi. Bu arada ben bu siteye girene kadar önceden hadimdir hüddamdır korunmadır hiç bilmezdim ve ilgilenmezdim sonuçta ayette Allahın kitapta Allahın ne zarar gelecek hatta zarar gelebileceğini düşünmezdim. Buraya birkaç defa çektiğim zikirleri attım millet şaşırdı sen bu zikirleri çekip nasıl başına bela almadın diye? niye alıyım? Veren Allah değil mi? O gün bugündür bu çektiğim zikirlerden faydası yerine hep zararını görmüşümdür çünkü hep yanıma gelebileceklerini düşünüp korkmuşumdur ve çekmeyi bırakmışımdır. Yine aynı şekilde ben o zikirleri çekerken saf kalple değil o hissedemediğim kalp çektiğim için zikrin tadını almayıp hissedemedim. Hissedemiyorum. Önceden tek terdim yüce mevlaya iyi bir kul olmaktı ama ne namazımı o istekli kalple kılabiliyorum ne dualarımı o istekli kalple edebiliyorum. İnanır mısınız ben çektiğim zikir ve dualardan bazıları kabul oldu sevinçten çığlıklar attım. Hem de hiç ummadığım anlarda oldu. ama şimdi ne duam istekli hem namazım ne kalbim. Bazı zamanlar ağlarım üzülürüm istediğim o kişi olamıyorum diye sürekli kendimi farklı zikirler çekerek kendimi Allaha yakınlaştırmaya ve kalbimi açıp genişletmeye çalışıyorum ama o sizin bildiğiniz kalp gözü açma gibi şeylerle değil. Ben o zikirleri çekerken gram korkmazdım çekinmezdim güven duyar inanır ve sevinirdim. Şimdi sizin o dediğiniz hadimler hüddamlar korumalar zikir çektikçe başınıza gelirler demelerden sonra acaba gelirler mi acaba sıkıntı yaşar mıyım düşüncesinden o zikirleri çekerken kafam oralara gidip yapmam gerekeni de yapamıyorum. Bilemiyorum yazdım böyle bir şeyler ama ne birinin kalbini kırmak ne incitmek için sadece içimdekini öylece dökmek için yazdım çünkü bu durum beni çok üzüyor. Siz siz olun benim çekindiğim ve kafamın başka şeylere daldığı gibi dalıp imanınızı zayıflatmayın ve yapacaklarınızdan geri kalmayın. Allah yolunuzu daim ve aydın eylesin. Allah yolunuzda emin ve istikrarlı kılsın ki ne birisi sizi yolunuzdan şaşırtabilsin ne de kendiniz şaşırın. Allahım tüm kalbiyle inananların yanında olsun. Elhamdülillah.