Okumuş olduğum bir kaynakta Hz.Fatıma'nın Makam Mahmud ile müjdelendiği hadisi Biharul Envar kitabında geçiyor deniyordu. Lakin Şii imamlarının derlediği hadisler diye çok itibar edilmez ama bu doğrudur bu yanlıştır demek hadise bize düşmez sadece okuduğumu söyledim yanlış ise eğer kitabı derleyen imamı bağlar.

Ambar’dan nakledilen bir hadiste şöyle geçmektedir: “Bir gün Hz. Fatıma Hz. Ali’ye şöyle buyurdu:

—Gel sana geçmişte olup bitenleri, şuanda yaşananları ve kıyamete kadar neler olacak hepsini anlatayım.”

Bu hadisten yola çıkarak zaten onun keramet sahibi, ilim deryası olduğunu ve Allah indindeki makamının yüksek olduğu anlaşılıyor.
Başka bir hadiste “Fatıma kimden razı olursa ben de ondan razıyım. Fatıma kimden razı olmazsa ben de razı değilim. Onu seven beni sevmiştir. Onu sevindiren beni sevindirmiştir. Onu gazablandıran ise beni gazablandırmıştır.” denmiştir. Yine Hz.Fatıma r.a ahirette kime şefaat ederse o kişiye Hz.Peygamber efendimizde şefaat eder. Çünkü kendi sözü üzerine "O kimden razı ise bende ondan razıyım" Eğer ki makamı mahmud (büyük şefaat makamı) hakkında bahsedilen övgü sahih değilse bile bu söz onun büyüklüğünü açıklamaya yeter. Estağfirullah muhabbet büyük nimettir amacımız o doğru şu yanlış demek değildir. Biz kendi büyüklerimizden duyduğumuzu, tecrübelerimizi aktarmaya çalıştık sadece. Delilsiz iş yapmaktan Allah'a sığınırım.

Üstad malumunuzdur ki
İsra suresi 79. ayetinde Allah şöyle buyuruyor:

Geceleyin yalnız sana mahsus olmak üzere teheccüd namazı kıl. Umulur ki, Rabbin seni öğülmüş bir makama gönderiverir. (İbni Kesir)

Bu ayette dahi Allah 'umulur ki' demiş. Bizde her ezan duasının sonunda peygamberimizin o makama erişmesi için duada bulunuruz.

1. Hadis Hz Fatıma nın Hz Aliye kıyamete kadar olacak HEPSİNİ anlatmasıda Kuran'a göre çelişkilidir. (Veley ki oldu HZ Ali nerede ne zaman vefat şehit edileceğinide öğrenmiş olurdu)
2. Hadis açıklaması yukarıda.

innallahe bi kulli şey'in alim.

Kul marifet makamına geldiğinde Allah Teâlâ kişiye keşfinde bunları gösterir. Muhyiddin ibn Arabi Hz der ki "Allah Teâlâ bana keşfimde varoluştan yok oluşa kadar her şeyi gösterdi. Ben Hz.Muhammed'in davetine dönüp icabet ettim." Kalp her şeyi bilir sözü bu makamdakiler için geçerlidir lâkin çoğu buna yeltenmez. Hz.Peygamber, bazı sahabelere vefat edeceği yeri ve nasıl şehit edileceğini söylemiş, bazılarına söylememiştir. Buradaki sırrı da sen anla. Her şeyi bilmek ile Allah'ı bilmek farklı kavramlar. Tevhid mertebesine gelen her evliya çoğu şeyi bilebilir çünkü Allah'ta fena bulup baki olmuştur. Bu bilgi ezber bozan bir şey olduğu için çok kafa karıştırıcıdır. Tevhidde birlik olduğu için mertebeler ortadan kalkar sadece Allah katındaki yakınlık durumu ortaya çıkar. Yani şöyle ki biz çokluk aleminde işleri karıştırmamak için A makamı, B makamı deriz. Fakat Hakikatte bu yoktur çünkü Allah'tan gayr-ı bir şey yokki mertebe olsun. Hakikat tektir sadece hükümler farklılık gösterir. Bilme kavramı oradan itibaren Allah'ın zatına yönelik olur. Şimdi biz bilmeyi yaratılan şeyler üzerinden güderken marifet ehli bu yaratılan eşyanın sırrına vakıf olduğu için yaratılanı da bilirler. "Allah, Adem'e bütün esmayı öğretti.” bu sözün tefsiri zaten yaratılan her şeydir. Esmalar ile Allah'ın zatı ayrıdır. Esmalar, Allah'ındır lâkin Allah zatı itibariyle bundan münezzehtir. Bayezid Bestami Hz der ki "Benim mülküm senin mülkünden daha büyüktür." Bu söze şeriat makamından bakılırsa dinden çıkmış olur, hakikatten bakılırsa aşık sözüdür. Sözün manası olarak kişinin sadrı genişledikçe hem Allah'ı hem de onun mülkiyetini içine alır. "Mümin kulumun kalbine sığdım" Dolayısıyla hazret böyle bir latife yapmış. Bu olaylara bakmak için üst mertebeden hüküm vermek gerek. Bunu zaten yapamayanlar bu velilerin idam fermanını vermiştir. Hallac Mansur Hz, yanlış bir şey söylemedi sadece onun hükmünü verenler kendi mertebesinde takılı kaldı.

bu hadislerin var olmasi hic kimseyi makami mahmuda yükseltmez, makami mahmud safece hz peygamber sav makamidur sadece ona aittir
bahsettigin hadisler gibi cok hadis var kimisi sahihtir kimisinin sahihligi tartisilir
bur hadiste hz. paygamber
*** cennet ehli hanimlarin en üstünu umran kızı meryemdir
bir baska hadiste
*** dunya kadinlarinin en ustunu fatimadir***
buna benzer en az 10 hadis sayabilirim

butun bunlara ve bu söylenenlere rağmen bu hanimlarin hic biri onlari evliya yapmaz

ayrica icimize oyle şia ve vahhabi fitnesi girmiş ki
şia dilimize namaz, oruç,peygamber gibi 10 larca kuranin dilinde olmayan sözleri sokmuş, bir cok uydurma hadis yerlestirmis

vahhabi nin en küçük etkisi. kurani kesik kesik okumayi empoze etmiş ve şu an biz Kur'an'ı kesik kesik okuyoruz, surelerin duraklarinda durmak kesik okumak memnudur

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocam 40 yaşındayım bu dediğinizi yaşadım.Bu yaşa kadar gelenlerin hiç birisi aywtel kürsi vela yeudühü hıfzıhüma ve hüvel aliyyül aziymi okuyamazdı .Ama yakın zamanda gelen dediğiniz şekilde öylede güzel okuduki benim diyen okuymaz dedirtecek türden vede sufli eahmani falanda değildi.Şimdi rahmani olmayana nasıl rahmaniydi diyeyim bununda hesabı sorulur yalan ne kötü şeydir.Ama hocam yanlış anlamayın ne olursa olsun sakin kalın sinirlenmeyin nacizane söylüyorum.

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hanım yorum yapmadan geçemedim buda tarad tuttruğumdan değildir ha yanlış anlaşılma olmadın ama haksızlık karşısında susan dilsiZ şeytandır.Siz ilim erkeğe kadona verilir verilmez tsrtışmasından çıkıp olayı resmen kadınlar bedemi araç sizin in deyip ksrşınızdaki insanı ve siz gibi diyerek bir çoğunuda menfaatçi sapık ilan etmişsiniz.Bu kanıya nerden vardınız acep.Bu ithamınız çok yersiz ddğil çok çirkin.Tsrtıştığınız konu üzerinde kalkanlarınızı çıkartmışsınız kılıcınızı kınından çıkartsanız daha evla olurdu.Hakka girmek demesi söylemi kolay ama vebali ağırdır.Ve büyücü kadınlarda var erkeklerde şudur daha fazla erkek yada kadın kesinliğini nerden bilelim.İllede edep ya hu.