Hizbul nevevi okumamdan mı kabus gördüm - Sayfa 3 - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #21  
Alt 21.02.24, 20:07
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 09.11.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 356
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
La Tahzen12 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
harf devrimi saçmalıktır katılıyprum sana yoksa arapçayı güzel telaffuz ederdik arapçadaki vav harfi bizdeki ve harfi .
üstten üstten konuşmalar harfleri yutma veya eksiltme Latince yerine arapça olsaydı bize yapılmış büyük bi haksızlık
Keşke arapça olsaydi .Osmanlıca arapça mi Farsça mi belli degil .Risale-i nurlar bile latinize olduğu halde zor anlaşılıyor

Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 21.02.24, 20:34
La Tahzen12 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 17.01.21
Bulunduğu yer: Yaradanın Rahmetinde
Mesajlar: 3,106
Etiketlendiği Mesaj: 109 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Sadik36 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Keşke arapça olsaydi .Osmanlıca arapça mi Farsça mi belli degil .Risale-i nurlar bile latinize olduğu halde zor anlaşılıyor
alfabetik olarak arapçadır sonra 2.dünya savaşı çıktı savaştığımız gavurların alfabesini aldık yasasını aldık İçinden çıkamadığım konu neyse


konu dağılmasın arapça öğrenin kuran okuyun kalp gözünüz açılsın Rahmet insin gözlerinize aura kişinin enerjisini tanımlayan bi terim kişinin enerjisi 2 şekilde yayılır 1.si enerjiyi içinde yaşayarak 2 .si de hareket konuşma ile enejisi açığa çıkar aura kısaca kişinin manyetik alanıdır . her insanın kendine göre çekim alanı var kimisinde enerjisi tutmaz kimisinde tutar kısa süreli kimisindede uzunn süreli tutar gözle görülmeyen bağlar vardır fiziksel olarak tanımlanmaz fakat bu gerçeği herkes bilir inanır .
Ruhani boyutta aurayı güçlendirmek için degil bağları sağlamlaştırmak için sılai rahim yapmalı .
Aura genelde kişinin enerji yayılımıdır ve bu yayılmalardanda bağlar vardor misal sevgi gibi aura sevgiden beslenir . Bağlar güçlüyse auran güçlüdür . Misal kimsenin kapısını açmayan ziyaret etmeyen ziyaretçisi olmayanın enerjisi ile ziyaret eden ve ziyaretçisi olanın enerjisi farklıdır

aura enerji ve kişinin manyetik alanıdır . insana hayat veren sevdikleridir onların sohbetidir kişi bunlardan mahrum kalırsa aurası zayıflar Cinler ona rahat musallat olur kimse seni sevmiyor öldür kendini vs mutsuzluk enerji düşüklüğünden faydalanır .
keza öbür türlü sılai rahim eden kişinin enerjisi tükenmez sever ve sevdildiğini bilir musallat ona etki edemez .
Yani peygamber efendimizin şu tavsiyesi var .
Kim ömrünün uzun olmasıyla sevinirse sılai rahim etsin .
ömrünün bereketlenmesi Evinin senin misafirlerindir ve Misafir olsan da bu senin için iyidir .

herkes diyorki ekonomik kriz var kimsenin yüzü gülmüyor . Akraba bağlarına riayet edilmemesidir kişileri mutsuz yapan Sılai rahim etmemesidir . insan sosyal varlık sevgi ilgi alışverişi yapmadıkça hep mutsuz olur onu Savunmasız yapar .


@Tuhefmefyail

__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.)
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 21.02.24, 20:40
Omt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Omt Omt isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 28.08.22
Bulunduğu yer: Manisa
Mesajlar: 841
Etiketlendiği Mesaj: 16 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Dasiva Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kardeş sen daha önce CELCELUTİYE ile çokmu meşgul oldun acaba...
Meşgul olduysa ne değişir ki böyle değerli bir hazineye çamurmu atıcaksınız

__________________
Ya Hû, La İlâhe illâ Hû
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 21.02.24, 20:44
Omt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Omt Omt isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 28.08.22
Bulunduğu yer: Manisa
Mesajlar: 841
Etiketlendiği Mesaj: 16 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
La Tahzen12 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Çogu alim behteriyye ve celcelutiye in şirk olduğunu izah ediyor yazılan İbranice sözlerin İbranice karşiliği yok Bu yüzden cin ismi olarak tespit etmiş alimler .


Türkçe olarak okunduğunda bile çogu yeri kafa kariştirici keza bazı sözlerin İbranice karşiliği olmadığı için
Misal girişte diyorduki


Bütün sırların hazinesi olan besmele ile başlarim

Ruhum içinde sırların gizlendiği hazineyi onla keşfetti

(Ruhu hangi hazineyi ne ile keşfetti )


Elif lam Ra raf süresiyle yüce olan ruhaniler ve melekler meclisine yükseldik ey Mevla kendilerine kitap indirdigin her peygambere ihsanda bulunan lütuf ve fazlini istiyorum


(Peygamberlere özellikle kitap inen peygamberlere verilmiş özellikleri kendine istiyor burda duada haddi aşiyor )

Bu harfler nur harfleridir ve mrih yıldızı gibi yüksek Ali'dir asai Musa ismiyle manevi karanlıklar dağılır

(Burdaki hangi harfler burdaki övgü kimedir düşündürücü )

İşte onlar nur harfleridir onların hasiyet ve maziyetlerini bende topla manalarını gerçekleştir her türlü hayır onlarla tamamlanır
Bana itaat eden yardımcı bir hizmetçi gönder onunla tüm gam keder ve sıkıntım ortadan kalksın

( Burdada kimden istediği belli değil şayet eğer Allah tan isteniyorsa Keder ve gammi ortadan kaldıracak bı hizmetçi tuhaf ve eğer Allah CC böyle hizmetçi gerçek olsaydı Hz yakuptu sanırım ben hüznümü yalnızca Allah a arz ederim demezdi herkese böyle bı hizmetçi verilse bu özellikte imtihana gerek kalmazdı )


Ey Kadri yüce ismi azami taşiyan onun bereketiyle bütün tehlikeli işlerden kurtuldun selamete erdin savaş korkma harbet çekinme vahşi ve yırtıcı hayvanlarla dolu her yere gir .

Burada da ya hizmetçi konuşuyor yada Allah Allah böyle bı vaadi kullarına gerçek olsa Kuran'da verirdi

Yani bunlar benim tespitin bahsettiğim gibi alimler ibranicede bazı fiillerde karşılığı olmadığını söylüyor keza çin ismi demişler bende 1 defa okudum bayilacaktim neredeyse bu celcelutiye idi behteriyye hiç bakmadım açıkçası bunu tecrübe etmiştim araştırdım kendi cabamla İbranice bilmiyorum onunda ehli cevap vermiş ne okuduğunuzda dikkat edin
Berhetiyye avama açık değildir zaten bakmayın başınızı ağrıtırsınız, berhetiyye duası çok titizlikle üstadından talebesine aktarılır herkese verilmez avama açılmaz kıymetsiz işlerde kullanılmaz nesillerdir böyle aktarılmıştır o havas kitaplarında ki berhetiyye ile aslı farklı ki bu duayı kullanan bilinen ilk kişi hz Süleymanın veziri Asaf bin Berhiyadır şirk olsa bu insanlar uzak dururdu

__________________
Ya Hû, La İlâhe illâ Hû
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 21.02.24, 20:50
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,419
Etiketlendiği Mesaj: 272 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

1928 devrimini oluşturan tedbirler bütününü masum gerekçelerle açıklamak zordur. Yazı reformunun okuryazarlığa etkisini, sembolik-ulusal değerini vb. bir an için kabul etsek bile, bu amaçları elde etmek için a) ilköğretimde yeni yazıyı esas almak, b) resmi yazışmalarda yeni yazı kullanımını zorunlu kılmak, ve c) yayıncılıkta yeni yazı kullanımını devlet eliyle teşvik etmek hiç şüphesiz yeterli olurdu. Oysa 1928 Harf Kanunu, bunlarla yetinmemiştir. Kanunun 4. maddesi, kanunun yayın tarihinden iki hafta sonra başlamak üzere eski yazıyla her türlü gazete ve mecmua yayınını yasaklamakta; 5. madde ise, ertesi yıl itibariyle, eski yazıyla kitap basılmasını suç haline getirmektedir. Daha radikali, 9. maddedir: “Bütün mekteplerin Türkçe tedrisatında Türk harfleri kullanılır. Eski harflerle matbu kitaplarla tedrisat icrası memnudur.” Bunun anlamı, eski yazı bilgisinin toplumdan silinmesidir. Devrim projesinin başarıya ulaşması halinde, ülkenin 900 yıllık kültür birikimini okumak ve yorumlamak imkânının yok edilmesi öngörülmüştür. 1929’da ilk ve orta dereceli okullardan Arapça ve Farsça dersleri kaldırılmıştır. 1930’da imam-hatip okullarının ve 1933’te İstanbul Darülfünununa bağlı İlahiyat Fakültesinin kapatılmasından sonra, Türkiye’de yaklaşık yirmi yıl boyunca hiçbir resmi ve özel yasal çerçevede eski yazıyla Türkçe eğitimi verilmediği anlaşılmaktadır. Sadece İstanbul Edebiyat Fakültesi ve Ankara DTC okulunda Arapça ve Farsça kürsüleri bulunmaya devam etmişse de, bu kürsülerde ders alan öğrenci sayısı hiçbir zaman üç-beşi aşmamıştır İlk Çin imparatorluk hanedanının kurucusu Shih Huang Ti’nin (MÖ 221-210), kurduğu devlet düzeninin sorgulanacağı korkusuyla, ülkesinde geçmişte yazılmış tüm kitapların yakılmasını emredişinden bu yana geçen ikibinikiyüz yılda, devlet eliyle girişilmiş bu boyutta bir kültür katliamına yeryüzünün herhangi bir yerinde rastlamak mümkün değildir.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 21.02.24, 20:51
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 09.11.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 356
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
La Tahzen12 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
alfabetik olarak arapçadır sonra 2.dünya savaşı çıktı savaştığımız gavurların alfabesini aldık yasasını aldık İçinden çıkamadığım konu neyse


konu dağılmasın arapça öğrenin kuran okuyun kalp gözünüz açılsın Rahmet insin gözlerinize aura kişinin enerjisini tanımlayan bi terim kişinin enerjisi 2 şekilde yayılır 1.si enerjiyi içinde yaşayarak 2 .si de hareket konuşma ile enejisi açığa çıkar aura kısaca kişinin manyetik alanıdır . her insanın kendine göre çekim alanı var kimisinde enerjisi tutmaz kimisinde tutar kısa süreli kimisindede uzunn süreli tutar gözle görülmeyen bağlar vardır fiziksel olarak tanımlanmaz fakat bu gerçeği herkes bilir inanır .
Ruhani boyutta aurayı güçlendirmek için degil bağları sağlamlaştırmak için sılai rahim yapmalı .
Aura genelde kişinin enerji yayılımıdır ve bu yayılmalardanda bağlar vardor misal sevgi gibi aura sevgiden beslenir . Bağlar güçlüyse auran güçlüdür . Misal kimsenin kapısını açmayan ziyaret etmeyen ziyaretçisi olmayanın enerjisi ile ziyaret eden ve ziyaretçisi olanın enerjisi farklıdır

aura enerji ve kişinin manyetik alanıdır . insana hayat veren sevdikleridir onların sohbetidir kişi bunlardan mahrum kalırsa aurası zayıflar Cinler ona rahat musallat olur kimse seni sevmiyor öldür kendini vs mutsuzluk enerji düşüklüğünden faydalanır .
keza öbür türlü sılai rahim eden kişinin enerjisi tükenmez sever ve sevdildiğini bilir musallat ona etki edemez .
Yani peygamber efendimizin şu tavsiyesi var .
Kim ömrünün uzun olmasıyla sevinirse sılai rahim etsin .
ömrünün bereketlenmesi Evinin senin misafirlerindir ve Misafir olsan da bu senin için iyidir .

herkes diyorki ekonomik kriz var kimsenin yüzü gülmüyor . Akraba bağlarına riayet edilmemesidir kişileri mutsuz yapan Sılai rahim etmemesidir . insan sosyal varlık sevgi ilgi alışverişi yapmadıkça hep mutsuz olur onu Savunmasız yapar .


@Tuhefmefyail
Alfabe aynı değil mesela p yok arapçada.osmanlicada var.
Abim tarih bilgin de pek iyi degilmis 1928de yeni harfler kabul edildi .2.dunya savaşı 1945lerde .
(Genel kültür olsun diye yazdım )
keşke arapça öğrenmek ile iş bitse meallere bakıyorum herkes itikadına göre anlam veriyor.simdi ayeti örnek vermiycem tartışma çıkmasın yine.Biz ilmine guvendigimiz birinin tefsirini okuyacaz.

Diğer konuyada müdahil olayım cinler işaret ettiğiniz gibi insanları yanlizlaştirabiliyor.

Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 21.02.24, 20:55
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 09.11.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 356
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
1928 devrimini oluşturan tedbirler bütününü masum gerekçelerle açıklamak zordur. Yazı reformunun okuryazarlığa etkisini, sembolik-ulusal değerini vb. bir an için kabul etsek bile, bu amaçları elde etmek için a) ilköğretimde yeni yazıyı esas almak, b) resmi yazışmalarda yeni yazı kullanımını zorunlu kılmak, ve c) yayıncılıkta yeni yazı kullanımını devlet eliyle teşvik etmek hiç şüphesiz yeterli olurdu. Oysa 1928 Harf Kanunu, bunlarla yetinmemiştir. Kanunun 4. maddesi, kanunun yayın tarihinden iki hafta sonra başlamak üzere eski yazıyla her türlü gazete ve mecmua yayınını yasaklamakta; 5. madde ise, ertesi yıl itibariyle, eski yazıyla kitap basılmasını suç haline getirmektedir. Daha radikali, 9. maddedir: “Bütün mekteplerin Türkçe tedrisatında Türk harfleri kullanılır. Eski harflerle matbu kitaplarla tedrisat icrası memnudur.” Bunun anlamı, eski yazı bilgisinin toplumdan silinmesidir. Devrim projesinin başarıya ulaşması halinde, ülkenin 900 yıllık kültür birikimini okumak ve yorumlamak imkânının yok edilmesi öngörülmüştür. 1929’da ilk ve orta dereceli okullardan Arapça ve Farsça dersleri kaldırılmıştır. 1930’da imam-hatip okullarının ve 1933’te İstanbul Darülfünununa bağlı İlahiyat Fakültesinin kapatılmasından sonra, Türkiye’de yaklaşık yirmi yıl boyunca hiçbir resmi ve özel yasal çerçevede eski yazıyla Türkçe eğitimi verilmediği anlaşılmaktadır. Sadece İstanbul Edebiyat Fakültesi ve Ankara DTC okulunda Arapça ve Farsça kürsüleri bulunmaya devam etmişse de, bu kürsülerde ders alan öğrenci sayısı hiçbir zaman üç-beşi aşmamıştır İlk Çin imparatorluk hanedanının kurucusu Shih Huang Ti’nin (MÖ 221-210), kurduğu devlet düzeninin sorgulanacağı korkusuyla, ülkesinde geçmişte yazılmış tüm kitapların yakılmasını emredişinden bu yana geçen ikibinikiyüz yılda, devlet eliyle girişilmiş bu boyutta bir kültür katliamına yeryüzünün herhangi bir yerinde rastlamak mümkün değildir.
Abi sen Osmanlıcaya vakıfsın.Benimde çoğu Osmanlıca bilen arkadaşım el yazılarını okuyamıyor.abi tarihe merakliysan mesela arşivler halka açıldı e devletten girebiliyorsun,el yazıları okunmuyor.Yani olan kitaplara,el yazmalarına oldu ilimle alakalı

Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 21.02.24, 20:59
La Tahzen12 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 17.01.21
Bulunduğu yer: Yaradanın Rahmetinde
Mesajlar: 3,106
Etiketlendiği Mesaj: 109 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Omt Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Berhetiyye avama açık değildir zaten bakmayın başınızı ağrıtırsınız, berhetiyye duası çok titizlikle üstadından talebesine aktarılır herkese verilmez avama açılmaz kıymetsiz işlerde kullanılmaz nesillerdir böyle aktarılmıştır o havas kitaplarında ki berhetiyye ile aslı farklı ki bu duayı kullanan bilinen ilk kişi hz Süleymanın veziri Asaf bin Berhiyadır şirk olsa bu insanlar uzak dururdu
hz süleyman zamanında zeburu değiştirdiler . kaldıki o dönemden bu döneme kitaplar kalsın ve o dönemin büyücüleride yaldızlıydı Hz süleymanı biz kurandan öğrendik Biz 1400 yıl önce hadis ilminde sahihmi değilmi katagorizesi yapılıyordu peki bu hz süleymansan sonra bu latagoriye ayıran oldumu kıyas yapan falan sahihmi değilmi delili nedir ne değildir . Vel hasıl kelam ben sahihliğine ihtimal dahi vermiyorum behteriyye okumadım hiç , hiç araştorma konum olmadı . Allahu alim dinde olmayan herşey reddedilebilir Bunda bi problem yok .

__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.)
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 21.02.24, 21:13
La Tahzen12 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 17.01.21
Bulunduğu yer: Yaradanın Rahmetinde
Mesajlar: 3,106
Etiketlendiği Mesaj: 109 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Sadik36 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alfabe aynı değil mesela p yok arapçada.osmanlicada var.
Abim tarih bilgin de pek iyi degilmis 1928de yeni harfler kabul edildi .2.dunya savaşı 1945lerde .
(Genel kültür olsun diye yazdım )
keşke arapça öğrenmek ile iş bitse meallere bakıyorum herkes itikadına göre anlam veriyor.simdi ayeti örnek vermiycem tartışma çıkmasın yine.Biz ilmine guvendigimiz birinin tefsirini okuyacaz.

Diğer konuyada müdahil olayım cinler işaret ettiğiniz gibi insanları yanlizlaştirabiliyor.
evet tarihle pek içli dışlı değilimde ben latincenin Atatürk tarafından getirildiğini biliyordum demekki yanlış biliyormuşum
el yazması kitapları kimse kolay kolay okuyamaz çünkü şuanki arapça bilgisayar hatlı yani okunması açık eski arapça daha karışıktı yinede eski topraklar okuyabilir .
tefsir meal metodunda arapçayı arap gibi bilmek gerekir keza araplar bile tefsir yapmakta zorlanır ayetleri en iyi Hadisler açıklıyor . sure sure kosa tefsirler var google play kitaplarda onlarda okunabilir fakat mana olarak kuran aynıdır her alim kendi terimi ile tefsir etmiştir . bazısı cümleleri süsleyerek Falan meal ilk okuyuşta anlaşılmaz kişinin hadis okuması lazım meali anlayabilmesi için daha çok ayetler kalpte pekişiyor herkes kurana başka bakar ve alacagını alır kendince Ben tefsir türü değilde nuzül yılı sebebi hangi konu üzerine inmiş o yönden araştırır baglantılı hadislerlede okurum tefsirlerde genelde fazilette anlatılır O ayet ve hadislerdeki alim görüşleride fıkıhta fakat böyle bi tefsir yapan alim varmı bilinmez isteklerim doğrultusunda buluyorum çok şükür . Mealler nefse hizmet etmiyor gebelde Sadece hissettiğiklerini aynı anlam çerçevesinde yorumluyorlar genel olarak mana aynı fakat sözler değişik fazla şeyyapmamak lazım zaten hadis okuyunca Mealleri anlıyorsun fakat direk meal okununca açık kavramlar dışında pek bişey kavramıyorsun ve çoğu önemli ayeti idrak edemiyorsun tekrar tekrar okunmalı hem meal hem arapça hadisleride eklemekte fayda var

__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.)
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 21.02.24, 21:14
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,419
Etiketlendiği Mesaj: 272 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Sadik36 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Abi sen Osmanlıcaya vakıfsın.Benimde çoğu Osmanlıca bilen arkadaşım el yazılarını okuyamıyor.abi tarihe merakliysan mesela arşivler halka açıldı e devletten girebiliyorsun,el yazıları okunmuyor.Yani olan kitaplara,el yazmalarına oldu ilimle alakalı
Haklısın kardeşim.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Hizbul Nevevi - imam Nevevi Hizbi Virdi Arapça - Latince - Türkçe Vesaire Tecrübe Ettikleriniz 7 27.11.24 22:57
Muhyiddin Nevevi Hizbi (Altın Tertip!!!) Celil Tecrübe Ettikleriniz 16 21.03.24 10:24
Kabus mu rüya mı çözemedim, ceset gördüm altay Rüya ve Rüya Tabirleri 6 03.05.22 11:51
Hizbul Ekber - Hizbul berr Arapça Garibanadam Sorularınız 1 19.02.22 20:31
Evliyalar-Nevevî Dedee Allah Dostları & Evliyalar 0 04.07.21 16:34


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 21:08.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147