#41
|
||||
|
||||
Hadislerle alakalı olarak Hanefilere ait bazı farklı görüşler bulunmaktadır. Bu görüşlerle alakalı hem Türkiye’de hem de Arap dünyasında çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Hanefilerin diğer mezheplerle ilgili tartışmalarında haber-i vahid önemli yer tutmaktadır. Zira Hanefiler haber-i vahide karşı biraz mesafeli durmaktadır ya da öyle bir izlenim vermektedirler. Kısaca belirtmek gerekirse onlara göre haber-i vahid bir veya daha çok ravinin rivayet ettiği fakat meşhur ve mütevatir hadis mertebesine ulaşmayan haberdir. Bu tanım Ebu Hanife ve talebeleri döneminde bilinen bir tanım değildir. Onların haber-i vahidden anladıkları sözlük anlamına da uygun olarak tek kişinin rivayet ettiği haberdir. Nitekim onlar tek kişinin rivayet ettiği haberi kabul edilemez şazz haber olarak değerlendirmiştir. Haber-i vahid ile ilgili bazı meseleler ise şöyledir:
Haber-i vahid İlm-i yakin ifade etmese de amel gerektirir. Bundan dolayı haber-i vahidle sabit olan hükümfarzın bir derece aşağısında olan vaciptir. Mesela Allah ‘’Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun’’ buyurur. Bu farzdır, Fatiha’nın okunmasıyla ilgili haber-i vahid ise şüphe ifade eder. Dolayısıyla birincinin ikinciyle değiştirilmesi caiz değildir. Fakat ikinci birincinin hükmünü tamamladığı için onunla amel etmek vaciptir. Bu anlayışın ‘’Kur’an nassına ziyade yapmak nesihtir’’ ilkesiyle de yakından alakası vardır. Buna göre Kur’an nassının hass olsun amm olsun delaleti katidir. Bunları ancak kendi kuvvetinde bir nass neshedebilir. Zann-ı galip ifade eden haber-i vahid katiyyet ifade eden Kur’an nassının hükmünü değiştiremez. Mesela namazda Fatiha okumak namazın bir rüknü değildir. Çünkü bu Kur’an nassıyla sabit olan bir şeye ilavedir. Fatiha okumayı Kur’an’dan kolayınıza gelen okuma yerine geçirirseniz bu nassa ziyade olur ve onu neshetmiş sayılır. Haber-i vahidle böyle bir ziyade kabul edilemez, ancak haber-i vahidle amel etmek vaciptır. O zaman Kur’an’dan kolaya geleni okumak farz Fatiha’yı okumak vacip olur. Aynı duruma örnek olarak ruku ayeti de verilir. Burada bizden istenen malum eğilmedir ve bu farzdır. Bununla ilgili hadisle sabit olan tadil-i erkanı da farz kabul etmek ayete ziyade yapmak anlamına gelir ki bu durumda haber-i vahid ayetin hükmünü neshetmiş olur. Ancak tadil-i erkan ile amel etmek de vaciptir. Dolayısıyla rükü etmek farz rüküü tadil-i erkana riayet ederek gerçekleştirmek vacip olur. Oysa Şafii’ye göre nassa ilave olan fazlalık amm olan hükmü tahsisten ibarettir, neshle ilgisi yoktur. Buna göre Fatiha okumak farzdır. Umumi olan Kur’an’dan kolayımıza geleni okuma farzı, tahsis edilerek Fatiha okumaya hasredilmiştir. Rüku da umumidir. Bu da tadil-i erkan ile tahsis edilmiştir. Yani farz olan tadil-i erkan ile birlikte rükuu gerçekleştirmektir. Umumi hükümleri tahsis etmek de Hz. Peygamber’in görevleri arasındadır. Burada dikkat çekici bir husus vardır. O da Hanefillerin meşhur ve mütevatir hadisle nassa ziyadeyi nesh saymamalarıdır. Yani namazda Fatiha okunması gerektiğine dair hadis meşhur olsaydı bu kadar izaha gerek kalmayacak bu nesh sayılmayacaktı.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#42
|
|||
|
|||
Alıntı:
Abdulaziz bayındırın sözleri bu linklerde; [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Kuranı kabul etmeyen ateistlere birçok delil mevcud karbon testi yapılmış mushaflar, Dünyanın her yerindeki Mushafların birbiri ile aynı olması gibi gibi |
#43
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#44
|
|||
|
|||
Onu abdulaziz beye sormak lazım, onada saçma sapan bir izah getirmeye çalışmış o imtihan değildi diye lakin nafile
|
#45
|
|||
|
|||
Bide ilahiyatci olucaklar yazık .Allah CC. Benzetmesiyle kitap taşıyan eşek bunlar
|
#46
|
|||
|
|||
Sıradan bir kişi ben mimarım deyip bina yapımına karışırsa ona ceza kesilir çünkü milleti aldatıyor, bilgisi olmayan konuda konuşuyor insanları yanlış yönlendiriyor ve tehlikeye atıyor. Bu konuda yaptırım var lakin ülkemizde dini konuda bir yaptırım yok, bilen bilmeyen 7den 70e herkes konuşuyor bu şekilde insanları zehirleyenler epeyce fazla.
|
#47
|
|||
|
|||
Alıntı:
Dinde olmayan tılsım vefkleri yaparken sen sapkınlıkta olmuyorsunda, İbni Teymiyye, zamanında o kadar zorluk,esaret içinde Kur'an ve Sünnet üzere Hakkı anlatmaya çalıştı diye mi sapkınlıkta oluyor? Asıl Sapkınlık, Peygamber'in sallallahu aleyhi vesellem ve hiçbir sahabe'nin yapmadığı dinde olmayan vefk, tılsım gibi, şeyleri şeyleri yazıp bunları caiz miş gibi anlatmandır. |
#48
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#49
|
||||
|
||||
Alıntı:
ibni teymiye sapkin diyen ehli sunnet alimler ben degilim akilsiz vahhabi yine bozuk plak gibi ayni laflar, vefki tilsimi ben icad etmedim şebele , büyuk islam alimlerinden ogrendik biz bu ilmi, sahabenin vefke tilsima ihtiyaci yoktu onlarin kendileri vefk ve tilsimdan degerliydi, sapkinliklari yoktu,ibni teymiyenin yolunu kaybetmesinden sonra abduvahap gibi sapiklar ortaya cikinca ve sizin gibi yolsuzlar onlarin yolundan gidip edepsizligi terbiyesizligi, itikatsizligi ortaya koyunca bu ilme ihtiyac dogdu, koydugun isimden belli İngiliz gavurunun dilini kullaniyorsun sonra elinde yahudi icadi cep telefonuyla peygamber sav yolundan gidiyorsun, faydasiz lak lakcilar
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) |
#50
|
||||
|
||||
Alıntı:
el-Cebel Camiinde hazreti Ömer (Radıyallahu anh)ın çok hata yaptığını söylemiştir. Bir toplantıda hazreti Ali’nin üçyüz defa yanıldığını söylemiştir. Münavi’nin “Künüz” kitabında ve İmam-ı Ahmedin sahihinde ve “Mir’at kainat” kitabında yazılı olan bir hadis-i şerifte: Allah’u Teala, doğru sözü Ömerin dili üzerine koymuştur” buyruldu. Resulüllah “Ömer yanılmaz” dediği halde İbni Teymiyye çok yanıldığını iddia ederek bu hadisi şeriflere de karşı gelmiştir. İBNİ TEYMİYYE’NİN KÂFİR OLDUĞUNU SÖYLEYENLER BİLE VAR İslam âlimlerinden bazısı, İbni Teymiyyenin Müslümanlıktan çıktığını, mürted olduğunu bildirmektedir. İbni Battuta, İbni hacer-i Mekki, Takıyüddin-i Subki ve oğlu Abdülvehhab, İzeddin bin Cem’a ve ebu Hayyan Zahiri Endülüsi gibi sözleri sened olan derin alimler, onu bid’at ehli, sapık saymışlardır. al sana ibni teymiye, ahirette beraber haşrolursunuz
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kabul olunmuş tövbenin de alâmetiymiş günahı unutmak.. | Gercek | Sizden Gelenler | 4 | 05.03.24 22:04 |
Kuranı Kerimin Meali Kur'an mıdır? Meal okumak asıl anlamı bozar mı? | Bro | Sorularınız | 11 | 18.02.24 13:58 |
Hz.Adem A.S ile Hz.Muhammed S.A.V Arasında Kuranı Kerimde geçen tüm peygamberler | Skoda | Peygamberler | 1 | 06.02.24 21:05 |
Kuranı Kerimde Bazı Ayetler Neden KUL - de ki Kelamullahıyla Başlar? | Havasokulu | Diğer Havas Konuları | 10 | 14.05.20 11:44 |
Kuranı Kerimde yer alan belli başlı konulara ulaşabileceğiniz liste | desperado | Kuran-ı Kerim | 9 | 17.05.18 01:42 |