|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Annem beni istemiyor mu?
Annemle ilgili bazı problemler yaşıyorum. Erkeğim, Kpss'ye hazırlanıyorum fakat bu konuda hiç anlayışlı olmadığı gibi benden sürekli bir şeyler bekliyor.
Ev işi çok az yapıyor, ev darmadağın. Benden de sürekli ev işi yapmamı bekliyor. Bense sadece dağıtmamaya ve odamı temiz tutmaya çalışıyorum, bazen çamaşır asıp makineyi de yerleştiriyorum, boşaltıyorum. Fakat daha fazlasını da bekliyor. Sürekli bir şeyler hakkında şikayet ediyor. İnsanlardan şundan bundan hastalıklarından şikayet ediyor. Doğru düzgün komşularına gidip sohbet etmiyor, bazen gidiyor, onun haricinde komşularıyla ya da tanıdıklarıyla telefonda konuşuyor. Çoğu zaman da banyoda konuşuyor. Konuşma banyoda diyorum nerde konuşayım yer mi var diyor. Dedikodu da yapıyor. Yapma günahtır dediğimde suçu bi şekilde bana atıyor. Eve misafir de gelmiyor zaten, zaten gelse nereye gelecek ev sadece bayramlarda temiz oluyor. Sürekli hasta olduğundan Dem vuruyor ancak şifasını aramadığı gibi sürekli de sigara içiyor. Bırak diyorum bırakamıyorum diyor. Yemekten ilk ben kalkıyorum, kalkarken bir şeyler götürüyorum mutfağa sünnettir diye, sonrasında sofrayı toplamıyor, yeri de süpürmüyor. Neden ben yapacakmışım gibi şeyler söylüyor. Babam 12 saat işte çalışıyor, geldiğinde annem sürekli bir şeyler söyleyip kavga çıkartıyor. Yemek yapıyor, ancak yaptığı zaman ya çok yapıyor bazısı bozuluyor ya da güzel yapmıyor, yenmiyor. Bazen de yapıp kendi yiyor beni de çağırmıyor. Bir şey söylediğimde babanıza böyle söyleyebiliyor musunuz diyor. Bana da saygı duyun biraz diyor. Dedikodu var gıybet var, banyoda telefonla konuşmak var, ekmek kırıntıları yerlerde, ev dağınık, temiz değil, akşama kadar telefondan dizi izliyor. Bir şey söylediğimde hastayım diyor, bacaklarım ağrıyor diyor, başım ağrıyor oram ağrıyor buram ağrıyor diyor. Sürekli şikayet ediyor. Hareket edemiyorum diyor, hareket edebildiğinde de oturuyor telefonla dizi falan izliyor, satranç oynuyor. Ya da uyuyor. Eve her şeyi dolduruyor. Evden de hiçbir şeyi çıkarmıyor. Her yer eşya doldu. Onu atma lazım olur bunu atma lazım olur. Bir de çiçek besliyor. Beslesin de evin her yeri çiçek oldu. Çiçeklere de güzel bakmıyor, çöplerin suyunu çiçeğe döküyor, neymiş doğal gübreymiş. Sonra da çiçekler sirkesineği oluyor. Her yerde uçuşuyorlar. 5 ay önce Bi kızla tanıştım şehir dışından, uzak mesafe, ona gittim üç kere, bir kere de o geleyim dedi, haftaya geliyor ama annem yok neden soğukta geliyor, yok şimdi gelmesin, buraya gelmesin benim evim istemiyorum gibi şeyler söylüyor. Bir şey dediğimde burası benim evim istediğim gibi yaşarım diyor. Beni de istemiyor, açıkça git evimden demedi ama o manaya gelecek çok şey söyledi. Kısacası annem beni sevmiyor mu? |
#2
|
||||
|
||||
Annelik hissi biyolojik, fakat ifade tarzı kültüreldir; yani annelik, öğrenilebilir. Fakat çağımızda gerek Batıda gerekse Türkiye’de içtimai bağlar, eskiye göre çok zayıflamıştır. Yaşlılar annelik tecrübelerini gençlere aktaramamakta, genç anne bu bilgileri başka kaynaklardan öğrenmeye çalışmaktadır. Oysa ideal olan, anneliğin eğitim sistemi içerisinde ilmi olarak öğretilmesidir. Buradaki ihmal, “Annelik duygusu temel bir duygudur, insanda zaten vardır, öğretilmesine gerek yok.” anlayışından kaynaklanır. Aynı düşünce ahlâk konusu için de geçerlidir. “İnsan ahlâklı olmalıdır. Bu duygu insanın doğasında var olduğu için öğretilmesi ve anlatılmasına gerek yoktur.” diye düşünülür. Modernitenin sunduğu bu görüşün eğitim sistemi tarafından onaylanması böyle bir sonuç doğurmuştur. Yirminci yüzyılın hastalığı olan modernizm, hayat kanunu olarak sadece hayat mücadelesini kabul eder. “İnsan egoisttir, ondaki en temel duygu bencilliktir. Varlıkların hayat mücadelesinde her zaman güçlü olan kazanır.” düşüncesiyle biyolojideki bazı kurallara olması gerekenden fazla önem verir. Hâlbuki aslan aç olduğu zaman parçalar, tok olduğunda yanında bile olsa geyiğe zarar vermez. Varlıkların hayat kavgası içinde oldukları düşüncesi o kadar abartıldı ki, meselâ Hitler, bunu politikaya uygulayıp kendi ırkının üstünlüğünü kabul etti. Bunun devam edebilmesi için “Biz üstünüz, diğerlerini yutabiliriz!” görüşüyle savaş başlattı. Bunun aileye yansıması feminizm şeklindedir. Feministler, “Güçlü olan ayakta kalır; bu sebeple kadın, erkekten güçlü olmalı.” derler. Kadınların kendini ezdirmeyişi ve erkekler üzerinde hâkimiyet kurması anlayışıyla hareket ederek, evliliği bir savaş alanı hâline dönüştürürler. Modernitenin sunduğu bu hastalıklar sonucu boşanmalar arttı, annelik duygusu zarar gördü. Kadınlar, annelik duygusunun—içgüdüsel kısmı dışında—öğrenmeyle ilgili kısmını öğrenemediler. Oysaki annelik duygusunun, çocuğu için hastalanma ve yorulma, onun için uykusuz kalma gibi acı ve elem dolu ağır bir bedeli vardır. Kadınlar, modernitenin telkiniyle acı ve elemden kaçarak, bu bedeli ödemediler. Hayatın gizli kanunu olan “karşılıklılık” ilkesi, “annelik duygusu ve sevgisi” için de geçerlidir. Sevmenin fiyatı verici olmak, gerekirse acı ve elem çekmektir. O fiyatı ödemedikleri için insanlarda bencilce bir sevgi oluştu. Modern eğitim sistemi de modernitenin etkisinde kalarak, annelik duygusunun öğretilmesine gerek olmadığını düşündü. Fakat bu fikrin yanlışlığı görülmüştür. Çünkü boşanmalar artmış, fatura çocuklar tarafından ödenmeye başlamıştır. Bu bedel, yakın bir gelecekte toplumun bütün kesimlerine dağılacaktır. Toplumdaki gençler, anneliği sadece kendi araştırmalarıyla öğrenmektedir. Hâlbuki bu bilgiler, hayata atılmadan önce, klâsik eğitim sistemi içinde kazanılmalıdır. Çünkü bilgi, korkuları azaltır. Kadın bilgiyle anne olursa, çocuğunu daha kolay ve rahat büyütecektir. Çocuğun iyi eğitilmesi tesadüflere bırakılmamalıdır.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#3
|
|||
|
|||
Sevmemekle alakası yok bence, anneniz hayattan bıkmış herhalde o yüzden kimseyi görmek konuşmak evine davet etmek istemiyor sanırım.
. |
#4
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Ya ALLAH La ilâhe illallâh Yâ bâkî entel bâkî 2023..(Saff - 8)..2053 Hayat akıp gidiyor. Ertelemek, zaman kaybından başka bir şey değil. Sonrası olur da, sen olur musun acaba...? |
#5
|
|||
|
|||
Bir yerde şunu okumuştum annemle tüm iliskimi gözden gecirtmişti bana "Annenize karşı nazik olun çünkü o da hayatını bir kere yaşıyor"
|
#6
|
|||
|
|||
Senin Annen Üşengeç,Tembel,Psikolojisi bozuk,Nimete saygısı olmayan birisi anladığım kadarıyla.Bunlarla alakalı Esmaları araştır Suya oku içir.Nasibi kadar iyi gelir.Sadece bunla da olmaz tabi git Kişisel gelişim kitapları al okusun.
|
#7
|
||||
|
||||
Evladının hayrını istemeyen anne hayırdan çok şere delaletir kıymetini bil bilme demiyorim onleminide ihmal etme bu kadar sorun varken
__________________
Ya ALLAH La ilâhe illallâh Yâ bâkî entel bâkî 2023..(Saff - 8)..2053 Hayat akıp gidiyor. Ertelemek, zaman kaybından başka bir şey değil. Sonrası olur da, sen olur musun acaba...? |
#8
|
|||
|
|||
Teşekkürler yorumlar için değerlendirecem inşallah
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Boşanma açmış ve ailesi beni istemiyor ama o beni ben onu severken ... | ALLAHINKULU | Sorularınız | 56 | 17.02.22 12:30 |
Evleneceğim kişinin ailesi beni istemiyor | Cinowl | Sorularınız | 12 | 11.11.21 16:09 |
Aşık olduğum kız bir anda değişti ve beni istemiyor yardim edermisiniz | chyper | Sorularınız | 9 | 23.10.19 00:52 |
erkek arkadasımın ailesi ve amcası beni istemiyor | merveeb | Sorularınız | 2 | 05.06.19 14:24 |
Eşimle ayrıldık, eşim çocukları da beni de istemiyor | Power405 | Sorularınız | 5 | 13.03.19 22:50 |