|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
şarkılar beyin hipnozu mu?
selamun aleyküm Bazı şarkılar tek seferde dinlenince akılda çıkmayıp bi bakıyorsun dilinde bazan istemsizce söyleniyor sizcede bu terslikte bi iş yokmu ?
hipnoz meselesi sadece şarkılar değil bazı insanlar söylediği sözler İnsanı tesirde bırakıyor mesela şöyle karşıdaki Sana direkt sana büyü yapılmış diyince kişi bunun etkisinde günlerce kalıyor o ses zihinde yankılanıyor günlerce
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.) |
#2
|
||||
|
||||
Aleykümselam,
Ön yüzünde şarkı duyduğun bir seste arka tarafta beyine gizli kodlama yapan frekanslar var bu frekansı sadece beyin algılar ve gizli verilmek istenen mesajı alır bu senelerce böyle yapıldı malesef insanları topu etki haline almak için kullandıkları yöntem..
__________________
“Yâ HÛ ya men HÛ, lâ ilâhe illâ HÛ” |
#3
|
|||
|
|||
Alıntı:
. |
#4
|
||||
|
||||
o dizide ezan tersten okunmadi kaydi tersten yayinladilar, bununda hic bir anlami yok
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) |
#5
|
||||
|
||||
Televizyon veya sinema ekranında gördüğünüz bir saniyelik görüntü, aslında 24 karelik ard arda çekilmiş resimden oluşur. 1 saniyelik görüntü eşittir 24 tane resim. Gözümüz saniyede 24 kare algılayabiliyor. Yani siz 24 kareyi fark ediyorsunuz. Fakat işin içine bir 25’inci kare eklerseniz, işte bu noktada bilinç bunu fark edemiyor. Artık o kareye verilecek bilgi, kişinin inisiyatifine kalmış. Ne tür bir veri eklerseniz, o direkt bilinçaltına akıyor. Yani tarlanıza sizin haberiniz olmadan bir tohum atılıyor, işte bu sistemin adı 25’inci Kare. Bu sistemi ilk defa, 1986 yılında çok büyük bir firma kullandı. Bir sinema filminde 25’inci kareye kendi reklamlarını koydu ve “Bunu iç, bunu iç” diye bir yazı yazdı. Daha filmin ilk arasında firmanın ürünlerinde yüzde 80 artış gerçekleşti. Gözünüz bunu görmüyor ama bilinçaltı sürekli kayıtta oluğu için siz farkında olmadan o bilgiyi de kaydediyor. Siz ekrana bakarken gözünüzün yalnızca “göz kırpma” hızında bir görüntü ekrana gelip kayboluyor. Gözünüz hiçbir şey görmez, ancak bilinçaltınız bu mesajı çoktan almıştır. Zaten duyarlılıkları en üst düzeyde bilinçaltı fark eder. 25’inci karenin, özellikle Rus TV’leri tarafından yaygın olarak kullanıldığı ve hükümetin buna karşı mücadele başlattığı biliniyor. Rusya Basın Bakanı Yardımcılarından Valeri Sirojenko’nun yaptığı bir açıklama vardı. 25’inci Kare’yi saptamak üzere özel bir detektör geliştirdiklerini ve bu cihaz ile tüm TV kanallarının sürekli kontrolünün sağlanmış olacağını bildirmişti.İtar-Tass ajansının haberine göre, resmi olmayan bilgiler, Rusya TV programlarının 1/5’inin, “25’inci Kare” yi içerdiğini ortaya koymuş ve insan gözünün, TV izlerken saniyede 24 kareyi algılayabildiği, 25’inci karenin ise göz tarafından fark edilmese bile doğrudan bilinç altına etki ettiğini belirtmişti. Bilinçaltı uzmanlarına göre bu etki, beyni ‘yüksek derecede ikna edici’ olabileceği gibi ‘tahrip edici’ de olabiliyor. Rusya Basın Bakanlığı, bu etkiyi yayınlarında kullandığı tespit edilen TV kanallarının lisanslarının iptaline dahi gidilebileceği uyarısı yaptı. Bakanlık kaynaklarına göre, TV’lerde yayımlanan her üç filmden birinde, 25. Kare şeklinde, özendirme amaçlı bir slogan veya reklam yer alabiliyor. Bu slogan veya reklamlar, ‘başka kanal izleme’ şeklindeki anonslardan, siyasi amaçlan hedefleyen sloganlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Rusya’nın geliştirdiği detektörün, dünyadaki benzerlerinin dördüncüsü olduğu kaydedildi. 25. Kare ile bir toplumun bilinçaltına, dilediğiniz telkini gönderebilirsiniz. Belli bir süre sonra da gizli olarak vermiş olduğunuz o telkinlerin geri dönüşümünü alırsınız. Mesela Fight Club-Dövüş Kulübü diye bir film var. Çok seyredildi. Özel cihazlarla tam 22 tane 25. Kare yakalanmış. Dikkat, siz fark etmiyorsunuz oradaki 25. Kareyi. Orada ne olduğunu bilmiyorsunuz, ama gizli bir mesaj bilinçaltınıza akıyor.O filmdeki mesaj neydi biliyor musunuz? Eşcinsellik. Evet eşcinsellik. O filmden sonra Türkiye’de eşcinsellik ciddi bir patlama gösterdi. Pornografik eşcinselliği telkin eden kareler, filmin içine gizli olarak yerleştirilmiş. Hani bir şey vardır; bir şekilde hissedersiniz, kötüdür. Ama neden olduğunu bilemezsiniz. Size sıcak gelmeyen bir şey vardır, işte aslında sezgisel yapımızdır bu. Filmin yönetmeni eşcinsel, filmin müziklerini yapan kişi eşcinsel ve bu film sinemalardan sonra en son televizyonda oynadı. Yani insanların bilinçaltına eşcinsellikle ilgili bilgi aktı. Ne mi olacak sonra? Oraya kaydedilen bilgi, belki beş sene sonra size normal bir olay olarak gelmeye başlayacak. Sizin fıtratınızda olmayan bir şey, bilinçaltınıza girdikten sonra gaz ze-hirlenmesi gibi sizi yavaş yavaş etkisi altına alacak.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#6
|
||||
|
||||
Alıntı:
çok güzel abi emeğine sağlık bu sestede oluyormu
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.) |
#7
|
||||
|
||||
Gizli telkinlerin, bilinçaltına görüntü, ses, elektrik, koku, dokunma vb. çeşitli yollarla gönderilmesi mümkün. Böylelikle bilinçli zihne takılmadan bilinçaltına giden bilgiler, daha etkin olarak orada kök salıyor. Bilinçli zihne fırsat verilmeden bilinçaltında açılan bu dosyalar, çok güçlü bir etkiye sahip. Çünkü zihne yansısa doğruluğu ve yanlışlığı hakkında tartışılabilir. Farkında olsanız, hakkında yorum yapar, bilinçli seçiminizle geri gönderebilirsiniz. Gelen şey hakkında iyi veya kötü bilginiz vardır çünkü.Bu olayı hücredeki seçici geçirgen zara benzetebiliriz. Faydalı olanları içeri alan, zararlıları ise almayan yapı. Düşünün ki siz, hücrenin bu yapısını aştınız ve besinler burada sorgulanmadan, kontrol edilmeden içeri giriyor. Aslında gönderiliyor. Daha da ötesi, hücrenin bu yapısını tamamen bozup, sadece kendi amacına uygun besinleri göndermek, bir anlamda hücreyi içerden fethetmek isteyen virüsler var. Hücreyi öldürmek değil, hücreyi kendi amacı uğrunda kullanmak!Aslında burada bahsettiğim yapı, şeytanın da çalışma sistemi. Ve sadece, bildiğimiz şeytan yok. Bediüzzaman, insanlardan ve cinlerden de şeytanlaşanların olduğundan bahseder. Ancak şeytanın, gerçekten mü’min olanlar üzerinde hiçbir etkisi yoktur
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#8
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.) |
#9
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#10
|
||||
|
||||
Bir şehzade bunalıma girmiş, bir süre sonra da insan olduğunu unutarak inek olduğunu ve kesilmek için sabırsızlıkla beklediğini söylemeye başlamış. Günümüzde anoreksia nevroza (yemekten içmekten kesilme) denilen hastalığa da yakalanınca hiçbir şey yemez olmuş. Devamlı kilo kaybeden hastaya ilaç ve yöntemler de fayda etmemeye başlamış. Dönemin ünlü hekimi İbni Sina’nın görüşleri alınmak üzere çağrılmış. İbnî Sîna, şehzadeye kendisini kesmek için kasabın geleceği, etini parçalayıp insanlara yemeleri için dağıtacağı haberinin verilmesini istemiş. Bunu duyan hasta adam çok mutlu olmuş ve özlemle kasabın geleceği günü beklemeye başlamış. Belirlenen günde kasap olarak tanıtılan İbnî Sîna şehzade’nin bulunduğu odaya gelmiş. Elindeki bıçağı sallayarak gür bir ses tonuyla “Keseceğim inek nerede?” diye bağırmış. Bunun üzerine varlığını göstermek için şehzade ‘möö’ diye bağırmış. İbni Sina emir vermiş: “Hayvanı buraya getirip bağlayın ki başını kesebileyim.” Bıçağı sallamadan önce kasapların yaptığı gibi var olan et ve yağı anlamak üzere hastanın bel ve midesini kontrol etmiş. Daha sonra ise yüksek bir sesle bağırmış, “Hayır, hayır, bu hayvan kesilecek kadar olgun değil, çok zayıf, onu götürün ve şişmanlatıp getirin. Uygun kiloya geldiğinde, tekrar geleceğim.” 0 andan itibaren hasta şehzade önüne sunulan her şeyi, bir an önce kesilmek umuduyla yemiş. Kilo almış, durumunda gözle görülür bir düzelme olmuş ve İbnî Sîna ‘nın tedavisiyle tekrar sağlığına kavuşmuş.
Osmanlıdaki ‘’meddah geleneği’’ halka yapılan menfi zihin telkinlerinin antisi Olarak dini ve ahlaki kavramları anlatan müspet yönde bir zihin telkiniydi. Meşhur ‘’Dede korkut Destanları’’nda bir şahıs; başkarakter olan Dede Korkut, insanlara anlatımlarda bulunur. Sonra bu gelenekler meddahlara yansıdı. Bu gelenek, aslında amacı itibari ile gizli iken, tarih içinde kültürel sanat oldu. Not: Meddah geleneğinin bugünkü temsilcileri olduğu iddiasındaki satand-up’çıların verdikleri mesajlarla neye hizmet ettiklerini zihinlere ne anlattıklarını dikkat ederek düşünün.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
100de 100 Beyin Gücü - Beyin Gücünü Kullanmak | SiLence | Kişisel Gelişim | 7 | 23.07.23 18:36 |
Sigara ve alkol beyin hücrelerini öldürür ! - Beyin Sağlığı | aşk | Sağlık | 2 | 17.04.23 04:26 |
Beyin Temizliği nasıl yapılır? Evde beyin temizleme yöntemi | Skoda | Rukye ve Tedavi | 0 | 24.07.22 23:49 |
Allah a isyan eden şarkılar | yenihavasci | ilginç konular & Teoriler | 3 | 13.10.21 18:28 |
Farsça Şarkılar ve Türküler | İfrit | Güzel Sözler & aŞka Dair | 5 | 03.12.17 12:35 |