|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
Kuranda mecaz anlam var mıdır?
Selamun aleyküm islam tarihinde en meşhur alimleri kavgaya tutuşturan soru
Kuranda mecaz anlam varmıdır . Kuranda Allah ın eli perçeminde tutması Ademin yaradılışın da Allahın çamur alması falan bi çok lavram sizce bunları mecazi düşünmek zorunluluğu yokmudur . yomsa haşa Allah başka ayeti kerimede Allahın eşi benzeri yoktur diyor Mecazı kabul etmeyen alimler ibni teyemmiye gibi Allah ın eli diye başlayıp Allah insan suretindedir e kadar gitmiştir. Mecaz anlamı düşünmez isek kuranı okuyarak gerçektende Allah a bi vucud vermiş olur haşa haşa haşa Allah yer mekandan munezzeh demekte olmaz. Çünkü Allah heryerde ve hiçbiyerde. Arşa istiva konusu var. Gerçektende bu konular hiç ilgimi çekmiyor fakat araştırıyorum Subhanallahi amme yesifun
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.) |
#2
|
|||
|
|||
Alıntı:
O şeytan, sizi yalnız kötülük işlemenizi, iğrenç ve çirkin işler yapmamızı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi hakkında bilgi sahibi olmadığınız konularda hüküm yürüterek helalı haram haramı helal yapmanızı, böylece Allah'a karşı gelmenizi emreder.(Bakara 169.Ayet) De ki: "Rabbim kesinlikle ve sadece (şunları) haram kılmıştır; fahşayı (çirkin hayâsızlıkları, zinayı ve livatayı) -onlardan açıkta olanlarını ve gizli yapılanlarını-, (çeşitli) günahlara bulaşmayı, (devlete ve toplum düzenine karşı) haklı bir nedeni olmayan ’isyan ve saldırıyı’, kendisi hakkında ispatlayıcı bir delil indirmediği şeyleri (ve şahısları) Allah’a şirk koşmanızı ve Allah’a karşı bilmediğiniz (asılsız) şeyleri konuşup uydurmayı (yasaklamıştır.)”(Araf suresi 33.ayet) |
#3
|
||||
|
||||
Alıntı:
Tevhid okuması kitapları okuyorum şuan. Hepsi yanlış e yanlışı görecenki doğrular kıymetli olsun. Doğrular yükselsin. Öğrenmek iyidir yoksa iyi anlatamazsın Allah u alim .
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.) |
#4
|
|||
|
|||
Alıntı:
Alıntı:
|
#5
|
||||
|
||||
Kur’ân’ı tefsir edecek kişi Kur’ân-ı Kerim’in dili olan Arapçayı bütün yönleriyle bilmek; kıraat, kelâm, fıkıh usulü, sebeb-i nüzûl, nâsih-mensuh gibi fıkıh ilimlerine vâkıf olmak zorundadır. Hakiki bir mümin olmasının yanı sıra zühd ve takva hayatı yaşaması, yani günahlardan uzak durması gerekir. Bu konuda “Kur’ân’ı tefsir edecek, vahyin sırlarını çözecek kimsenin kalbinde bidat, kibir, heva, dünya sevgisi gibi vasıflar bulunmaması, günah işlemede ısrarcı olmaması, imanının zayıf düşmemesi, aklına gelen her söze uymaması gerekir” (Birışık, “Müfessir”, XXXI, 497) denmiştir. Müfessirin güvenilir bir insan olması önemlidir. Yalan söyleyen, emanete sahip çıkmayan bir insana dünya işlerinde itibar edilmezken dinî konularda nasıl güven duyulabilir? Bir müfessirin ayetleri açıklama konusunda sahâbenin yöntemini dikkate alması önemlidir. Sahabiler ayetleri inmesine sebep olan olaylarla ya da indiği şartlarla ilişkili olarak izah etmişlerdir. Mesela, mescitte bir adam “Göğün bütün insanları kuşatan belirgin bir dumana bürüneceği günü bekle. Bu acı veren bir azaptır” (Duhan suresi Ayet10-11) ayetinin kıyamet gününde kâfirlerin canını alacak bir dumandan bahsettiği, bu dumanın müminlere nezle gibi hafif bir etki bırakacağı şeklinde açıklamış, sahabeden Abdullah b. Mes‘ûd onun bu görüşüne tepki göstererek “Kur’an’ın sadece ilim sahibi kimseler tarafından açıklanabileceğini” belirtmiştir. Çünkü bu ayet inkârcı Kureyş hakkında indirilmiş, Allah onlara kıtlık vermiş, kuraklık açlıkla birleşince her tarafı tozlu ve dumanlı görmeye başlamışlardı. Müfessirin bir insan olduğu, istek, duygu ve eğilimlerinin varlığı, kişilik özellikleri, eğitimi ve sosyal çevresinin etkisi göz ardı edilmemelidir. Müfessirin sahip olduğu bu özellikler Kur’ân yorumunda farklılaşmanın en önemli etkenlerindendir.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#6
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#7
|
||||
|
||||
Bu biraz zor bir soru mesela Mukatil b. Süleyman, Ferra, Taberi, Ebu Müslim el-İsfahani, Ragıp el-İsfahani Zemahşeri, Fahreddin er-Razi, Elmalı Hamdi Yazar ve bazıları tenkit etse de Tahir b. Aşur önemsediğim müfessirler. Türkçe olarak kaleme alınan tefsirler arasında ilmilik ve güvenirlik açısından en başta gelen tefsir Merhum Elmalı Hamdi Yazır’a aittir. Bence Hak dini tefsiri halen aşılamamıştır. Ancak bu tefsirdeki dil okuyucuların çoğu ki bu kitleye İlahiyat tahsili tapan birçok insan da maalesef dahildir tam anlaşılamaması hususunda. Malum Kuran sünnetsiz olmaz Kuran’ı sağlıklı anlayıp yorumlamak için en azından İzzet Derzeve’nin Kuran’a göre Hz. Muhammed’in Hayatı adlı eserinin okunması gerekir diyebilirim.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#8
|
||||
|
||||
“Dağları da yeri sağlam tutan birer kazık yapmadık mı?” (Nebe suresi Ayet 7) buyurmaktadır. Avam, zahiren yere çakılmış kazıklar gibi duran dağları görür, onların sağladığı faydaları düşünerek Allah’a şükreder. Şair, zemini bir taban, gök kubbeyi elektrik lambalarıyla süslenmiş muhteşem yeşil bir çadır ve göğün eteklerini başlarıyla tutan dağları o çadırın kazıkları durumunda tahayyül eder, yaratanına perestiş eder. Coğrafyacı bir edibe göre yer küresi hava okyanusunda yüzen bir gemi olup, dağlar da o geminin üstüne dengeyi sağlamak üzere yerleştirilmiş kazıklar ve direklerdir. Cemiyet hayatıyla ilgilenen muasır bir âlim şöyle düşünür: “Yeryüzündeki hayat, bir ev hayatına benzer. Bu evin orta direği canlıların hayatıdır. Canlıların hayatlarının orta direği de su, hava ve topraktır. Bunların direği ise dağlardır. Zira dağlar suyun deposu, havayı temizledikleri için onun tarağı, bataklık hâline gelmekten ve denizlerin istilasından korudukları için de toprağın koruyucusudur. Keza insan hayatının diğer gerekleri için de birer hazinedir.” Böyle düşünerek, koca dağları hayatımızın temel direği kılan celâl ve ikram sâhibi Allah’a hamdeder ve O’nu ulular. Fennî ilimlerle meşgul olan bir âlim de dağlara şöyle bakar: “Dünyanın merkezinde ateş bulunması nedeniyle çeşitli kayma ve hareketler neticesinde ortaya çıkan sarsılmalar, dağların baca vazifesi görmesiyle sükûnet bulur. Yer kürenin istikrarlı bir şekilde yörüngesinde akıp gitmesini ve bütün sarsıntılara rağmen yörüngesinde sabit kalmasını sağlayan, dağlardır.” Böylece modern coğrafyanın ancak son zamanlarda anladığı ve İsostasy adını verdiği “yeryüzünün denge kanununda dağların en mühim bir unsur olduğunu anlar. (Vahidüddin Han, Bilim ve Uygarlık Açısından İslâm, s. 202-204)
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#9
|
|||
|
|||
"Allahu Teala'nın zatı hakkında tefekkür etmeyin" (hadis)
Yed, vech, istiva'dan Allahu Teala ne murad etmişse odur. |
#10
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kuranda geçen mecaz içeren ayetler hk. | wclovelavendery | Sorularınız | 25 | 24.01.23 02:41 |
Anlam arayışı | Altuni | Sorularınız | 0 | 20.01.22 17:05 |
anlam veremiyorum | banubay | Rüya ve Rüya Tabirleri | 4 | 04.10.17 08:32 |
Mecâz hakkında | Havasokulu | Hadisler | 1 | 19.06.17 10:38 |
Anlam Boşluğu | aşk | Sağlık | 1 | 06.05.17 11:38 |