Arkadaşlar bu sitede pek çok tevbe şekli var. Aklım karıştı biraz. Müjdeler olsun ki hangi güzel insanın duası kabul oldu bilmiyorum, yılbaşı günü alkol almaya, eğlenmeye niyetlenen akrabam hiçbirini yapmadan ders çalışıp uyudu. Bugün de büyük bir tevbe yapmak istediğini söyledi. Sabahtan beri sevinçten ağlıyorum. Allah'a temiz bir kul olmak istiyorum diyor.Geçmişi silmek unutmak istiyorum diyor.
Gelelim büyük konuya, hangi tevbeyi yaptıracağımı bilmiyorum. @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kardeşiminki mi, @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kardeşinki mi, en kolayı hangisi ise acil bir tevbe duası lazım..

Bence ikisini de yapabilir. Bizler kuluz, Allah nefs vermiş. Günaha giriyoruz sürekli. Zira Allah istemeseydi bizi tıpkı melekler gibi sadece Allah'a dua ve secde etmek üzere yaratirdi. O yüzden ara ara Tevbe edilmeli.

Önce Celcelutiye hocanın 11 kere tekrarlanan tevbesini göndereyim. Hatta ben de yapmak istiyorum. Daha sonra imas kardeşiminkini gönderecem. Hocalarımın fikriyle hareket etmek için bekliyorum.

En güzel tövbe kalpten olan tövbe kalbten olunca şekli bazen önemli değil. Senin şu akraba dediğin biran kafama takılmışti ALLAH Hidayet versin nefsine hakim etsin

Bu konuyu iyice açıklamam lazım.
Bakara 160. Ayet: ‘’ Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar (lanetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.’’
Kısacası ilahi lanetten kurtulmakla ilgili istisna ayette üç şarta bağlanmış görünmektedir. Birinci şart tövbe yani küfür ve kafirlikten vazgeçip iman etmek ikincisi hem niyet hem fikir, düşünce ve hem de amel, davranış düzeyinde kendini ıslah etmektir. Üçüncüsü ise Allah tarafından indirilen en büyük ihtimalle Hz. Muhammed’in nübüvveti Kuran vahyi ve İslam davetine ilişkin delilleri, gerçekleri gizlemek yerine bunları açıkça dillendirmek dolayısıyla hem kendini hem Müslümanları din konusunda ifsat etme yanlışını bu şekilde telafi etmektir.
Bu üç şartı yerine getirenler, ayetin (işte onlar benim affedeceğim kimselerdir. Ben tövbeleri çokça kabul eden çokça affeden ve çokça merhamet edenim) şeklindeki ikinci kısmında ‘’Allah tarafından bağışlanacak ve ilahi rahmete nail olacak kimseler’2 diye anılmıştır. Burada ‘’tevbe’’ fiilinin Allah’a izafe edilmesi söz konusudur. Yani Allah’ın söz konusu kimseleri bağışlaması (işte benim affedeceğim kimselerdir) diye ifade olunmuştur. ‘’Tevbe’’ lafzı ‘’geri dönmek rücu etmek anlamındaki (tevb, tevbe, metab) kökünden türemiştir. Bu lafzın fiil formu insana izafe edildiğinde ‘’günah ve masiyetten pişmanlık duyup taat ve itaate dönmek’’ Allah’a izafe edildiğinde ise ‘’masiyetten itaate döneni affetmek’’ ya da ‘’ günahtan nedamet duyan kula af ve merhametle dönmek’’ manasına gelir. Tevvab ise Bakara süresi 37. Ve 54 ve 128. Ayetlerde de geçtiği üzere Allah’ın kuldan sadir olan samimi tövbeleri çokça kabul ettiğini belirtir. Dolayısıyla ‘’tevvab’’ ismi Allah’ın iradesinin gazaptan rıza rahmet ve merhamete döndüğünü belirtir. Ayette ‘2tevvab’’ isminin ‘’çokça merhamet eden’’ anlamında ‘’rahim’’ ismiyle birlikte zikredilmesi de bunu gösterir.
Sonuç olarak Bakara süresi 160. Ayet Allah tarafından indirilen ve ‘’beyyinat-huda’’ diye nitelendirilen gerçekleri gizleme günahından samimi şekilde pişmanlık duyup iman dairesine giren ardından hem inanç hem davranış olarak kendisini ıslah edip söz konusu gerçekleri açıkça dile getiren kimselerin ilahi lanete uğramayacaklarını dahası bu kimselerin masiyetten itaate dönüşlerinin Allah katında kabul göreceğini ve bunun da onlara ilahi rıza ve rahmet olarak tecelli edeceğini bildirir.

Çok iyi anladım @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocam. Allah razı olsun. Üşenmediniz yazdınız. Yani münafıklığın alemi yok, tam teslimiyetle keskin bir dönüş gerekiyor diyorsunuz. Hem niyette samimi olmak, hem ibadette daim olmak hem de açıkça ilan etmek gerekiyor. İmas hocamın yazısında okudum. Tevbe edip ikide bir bozacaksan bu ancak kendini kandırmak olur.

tevbeler, dua veya zikirle olmaz.yapılan işin yanlışlığını aklen ve vicdanen kabul edereksamimiyetle pişmanlıkla Allah a itiraf ederek,bir daha aynı veya benzer hatayı yapmamak adına söz vermektir.işlenen günahta kişi veya hayvana zarar verilmişse zararları da tazmin edilmelidir.tazmin etmeye gücün yoksa fırsat bulduğunda tazmin edersin.Konuyla ilgili ayetleri inceleyebilirsin.

Haklısın @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kardeşim.. Ben şarap fabrikasında çalışmaya başlamıştım. Sonra dini konularda bilgilenince tevbemi yapıp istifa ettim. O günden beri de bir damla içki içmedim. İyi ki Kuran öğrenmeye başlamışım, kendi kendime bir merak, bir istek gelmişti. Bazen bir ayetin mealini okuyorum, çarpılıyorum, kendime gelemiyorum. Çok şükür ki benim bu dönüşüm ailemi de etkiledi, akrabam da "bu günahlarıma rağmen bana mucizeler yaşatan Allah'a karşı utanıyorum, artık iyileşmek istiyorum" dedi. Nasıl mutluyum anlatamam. İki gündür sevinç gözyaşları dökmekten gözlerim şişti. Bir insan düşünün kuyunun dibine atılmış, sersefil, açlıktan bayılmak üzere.. İşte böyle biri kuyudan elime yapışıp çıktı, karnı doydu, kadrolu memur oldu ve başı secdeye gidiyor. Ben ağlamıyayım da kimler ağlasın. Kalpleri evirip çeviren Allah' değil mi? Bak çevirdi işte.. Kalplerimizi İslam dininde sabit kılsın.

Hepsi olur, içtenlikle samimiyetle yaptıgında sorun değil. Kendin hangisinden çok farklar yaşadın mucizeler yaşadın dersen ; bu. En son kolumu kaldıracak halim yoktu tüm gün yatıyordum.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Tane tane okuyarak; diyelimki gıybet dedikodu yaptım kısmına geldin;

Durakla… gözünü kapat; hakkında konuştuklarını hatırlamaya çalış.

Hepsini hatırlamak zor tabiki, olduğu kadar. Gayret sadece.

Kınama kısmına geldin;

Durakla. Ya Rabbi babamı kınamıştım şöyle yapmıştım gibi ; aç kendini Rabbımıza. Sonra metinden devam et.

Robot gibi okuma yaşayarak oku.

İstiğfarat-ı Münkize var. Haftalık devir edilir.