Selamünaleyküm. Yine danışmak istediğim bir sorum var siz kıymetli bilgi sahibi din kardeşlerime. Bazen uyku ile uyanıklık arasinda bir esma bir ayet gibi bazen daha önce hic duymadigim ya da zikretmedigim birkaç kelime dilime dolanıyor. Örnek verecek olursam Ya Zül celali vel ikram ya da Allamel Guyup gibi... Uyumaya devam ediyorum ama bir yanimda bunu unutma yaz bir kenara uyaninca araştır diyor resmen. Bu sabahta ayni şey başıma geldi. Birini hatırlıyorum ama diğerini hatirlayamiyorum o kadar net tekrar etmeme rağmen. Bu durumda dilimize dolanan bu esmalari benimseyip çekmeli miyiz iyiye bir isaret midir? Yoksa temkinli mi olmak gerekir?

Çok güzel aklınıza ruhunuza esmalar düşmesi aslında tevbe, Yüce Allah’tan başkasını zikretmekten tevbe etmektir. Arif, Allah’tan başkası aklına geldiği için tevbe eder. Sizde böyle bir hal hasıl olmuş çok iyi.

Kalp zikrim olduğu dönemde daha çok oluyordu böyle. Uzun zamandir pek yasamiyordum. Son zamanlarda aklım hep bu konularda ve aksattiğım ozlem duyduğum ibadetlerimde. O günleri arıyorum, o günlerde zor gelmeden yaptığım ibadet aşkını arıyorum ama bir türlü başlayamıyorum. Geceleri uykularim bölünüyor. O zamanlar bölündüğünde hemen teheccüt namazi kaza namazim ya da meal ve kuranla hemhal olurdum. Şimdiyse hep bi bahanem var ya da okuyup araştırıp duruyorum. Arada sıkışmış gibi hissediyorum. Birçok şeyi yapmak isteyip yapamiyorum. Zamanimi verimli kullanamamanin hüznü. Bugünüm de ziyan oldu düşüncesi... Insan bunlarin farkinda olupta nasıl adım atamaz anlayamiyorum kendime daha cok kızıyorum.

Herkes hayatında böyle haller yaşar sıkıntı etmeyin. Allah tevbe sayesinde bağışlanma arzusuyla insanın kalbini yönlendirir; hatayı olumlu bir fiile dönüştürme isteğiyle onun düşüncelerini şekillendirir. Bu durum, Allah’ın kula dönmesidir. Kul da, buna karşılık tevbe anlayışıyla, kendini yeniler, umut duygusu içerisinde hayatına mana katar ve hatalı bir fiili olumlu bir karakter özelliğine dönüştürür. Bu durum da, kulun Allah’a dönmesi ve tevbesidir. Dolayısıyla kişi, tevbe sayesinde umutsuzluklarından, kaygılarından ve en önemlisi günahkârlık duygusundan sıyrılabilir. Zaten kişi, korku ve kaygı durumlarında korktuğu şeyden emin olabilmek, daha güvende olabilmek için Allah’a sığınma ihtiyacı duymaktadır.

Allah razı olsun hocam yazdıklarınızla huzur verip keybettiğimiz umutlarımızı yeşertiyorsunuz. Hiç görmediğimiz tanımadığımız bir insan bazen karanlıkta kaybettiğimiz yolu bulmamıza yardımcı oluyor. Kim bilir içten gelen bir tevbe ile Rabbimize sığınsak o yol nasıl da aydinlanacak ama nefsimizin kölesi oluveriyoruz. Rabbim yolunu kaybeden herkese yardım etsin inşallah. Arayışlarını dindirsin huzura erdirsin. Yoksa kendini bulamayan insan hem kendine hem çevresine zarar. Icindeki o boşluğu başka bir sey doldurmuyor zira.

Estağfurullah Allah (cc) sizden de razı olsun

gun icerisinde zamani eski yada yeni olabilir, bir yerden duydugun okudugun o isim yada zikir şuur altina yerlestigi icin belli bir donem icerisinde açiga cikiyor,hepsini degil ama en cok gosterileni zikret vird edin belkide o senin esmandir, isminin esmasi derler ya, isminin in ebcedi hesaplanır o ebcede ddnk gelen sayidaki esma kişınin esmasi denir, iste bu yanlis bilgidir misalen kisinin isminin ebcedi 306 olsa o degerde esma yoksa kisinin esmasi yok demek midir? bu bilgi yanlistir, kisinin esmasi kisiye ruyasinda bildirilir ama tabi herkese degil, belli sartlari tutturan belli bir durumda olanlar icin gecerli bir durumdur

Anladım hocam. Peki ebced degerince mi zikretmek lazim yoksa sayisiz zikretmek daha mi iyidir? Misal "Ya Zül Celali vel İkram" 1100 yaziyor ebced değerinde nasıl yapmak uygun olur?

kıymetini bil kardeşim devam et...

Eğer istediğin ismin adedi pek fazla ise kutup kadar yani yüz on bir kadar okunmalıdır. Kanaatim odur ki ebced hesabının herkes tarafından iyi bilinmemesi ihtimali her zaman varit olmakla kutbun adedi olan yüz on bir defa duaların gerektiğinde Esmaların okunması işaret edilmesinde pek isabet vardır. 28 sayısının harfleri kâf ve hâ’dır (8+20). Kâf, Kâfî (toplamı 111 eder) isminin ve Hâ ise Hay (toplamı 18 eder ) isminin sembolüdür. Bunların toplamı Cenâb-ı Hakk’ın Latîf (toplamı 129 eder) isminin harflerinin sayısal değerlerinin toplamına eşittir. Her iki harfin kendi harflerinin toplamı da (ﻑﺎﻛ-ﺀﺎﺣ) (101+10=111) Kâfî isminin toplam değerine eşittir. Yâni bu 28 sayısının her bir yönü merâtib-i vücûd için kâfî ve lâzımdır. Üstelik, 111 sayısı kutupluğun sembolüdür zira kutup kelimesinin harflerinin sayısal değeri 111’dir.