Sadece bir kişinin söylemi ile birlikte bir ilme haramdır demek ne kadar doğru? - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 31.12.23, 11:42
metatron - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 11.11.23
Bulunduğu yer: Evsiz
Mesajlar: 126
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Sadece bir kişinin söylemi ile birlikte bir ilme haramdır demek ne kadar doğru?

Havas üzerine araştırma yaparken bir cemaate (ilim ve davet) bir sitede havas ilmini öğrenmenin ilgilenmenin haram ve caiz olmadığı söyleniyor kaynak olarak gösterdikleri kişide İbn Teymiyye, herkes yaptıklarından sorumludur önemli olan amaçtır peki bir çok iyi amaçla yapılan dertlerimizin çözümü için vesile kılmak için bu uygulamayı yapıyoruz benim asıl merak ettiğim bu tür söylemler bu işi yapan insanları töhmet altında bırakmak ve kul hakkına girmez mi? Mesela bende bir hacetim için vefk yaptırdım sonuçta yapılan yazılan şeyler islami leyler okunanlar dualar sanki satanist ayinler düzenliyormuşuz gibi 🤣diğer bir sorumda bir konu hakkında hiç bir şey bilmeyip çok konuşmakta kötü bir şey değil mi?

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 31.12.23, 12:02
 
Üyelik tarihi: 14.06.19
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 165
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Sadece bir kişinin söylemi ile bir ilme haram demek doğru bir yaklaşım değildir. Bir ilmin haram olduğu veya caiz olduğu belirli kriterler ve kaynaklar üzerinden değerlendirilir. İlmin haram olması veya caiz olması, dini kurallar ve öğretiler, ilgili bilgi ve belgelere dayanarak objektif bir şekilde değerlendirilmesi gereken bir konudur.

İslam dini, genel olarak ilimleri teşvik eder ve bilginin araştırılmasını, öğrenilmesini ve yayılmasını teşvik eder. Ancak, bazı ilimlerin haram kabul edilebileceği durumlar olabilir. Örneğin, İslam'a aykırı fikirleri veya zararlı uygulamaları yaymak amacıyla kullanılan bilimler haram kabul edilebilir.

Bu tür bir hüküm vermek için dini bilginlere, ilahiyatçılara ve uzmanlara başvurmak önemlidir. İslam hukuk sistemine, Kur'an'a, hadislere ve diğer dini kaynaklara dayanarak ilimin haram olup olmadığı değerlendirilir. Bu değerlendirmeler, yeterli bilgi ve uzmanlık gerektirdiği için sadece bir kişinin fikriyle karar vermek doğru olmaz.

Sonuç olarak, ilmin haram veya helal olduğunu belirlemek için o alandaki uzmanlara, ilimlere ve dini bilgilere başvurulması gerekir. Bir konunun haram olduğuna karar vermek önceden araştırma ve doğru bilgi sahibi olmayı gerektirir.

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 31.12.23, 15:16
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,385
Etiketlendiği Mesaj: 269 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

İsrailliler, Yahudiler misyonerlik yapmazlar. Onların dinlerine bir başka inanışı geçirme dertleri yoktur. Onlar, Dünya üzerindeki Yahudi ırkının çoğalması için uğraşırlar. Diğer kavimleri köle olarak görürler. Haçı ileri sürerler kendilerine Hıristiyan alemini kamufle ederler. İslam dünyası Hıristiyan alemiyle karşı karşıya gelirken onlar bu kamuflenin altında sinsice emellerini gerçekleştirirler. Siyonistlik amacı budur. Metafiziği kendi amaçlarında kullanırlar. Kabalayı öğreten açık ve gizli merkezler kurmuşlardır. Fakat bir İslam diyarında Sema ilmine (Şimdikilerin deyimiyle Havas İlmi) ve gizli ilimlere ilgi duyulsa hemen rahatsız olup ya yapanları karalarlar ya da onları alaya alırlar. Neşriyat varsa bu konuyla ilgili o ülkenin İslam akademisyenlerini ve alimlerini devreye sokarak küfürle itham ettirip, Müslümanların böyle bir ilme bırakın sahip olmasını duymalarını bundan haberdar olmalarını dahi istemezler. Çünkü kendileri böyle bir ilmin Müslümanlar tarafından öğrenilip kullanılmasının kendilerinin sonu olacağını bilirler. Hıristiyan alemine vakıftırlar. En büyük projelerinden biri Vatikan’ı tamamen ele geçirmektir.

.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 31.12.23, 17:31
imas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilgili Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 16,689
Etiketlendiği Mesaj: 3571 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
metatron Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Havas üzerine araştırma yaparken bir cemaate (ilim ve davet) bir sitede havas ilmini öğrenmenin ilgilenmenin haram ve caiz olmadığı söyleniyor kaynak olarak gösterdikleri kişide İbn Teymiyye, herkes yaptıklarından sorumludur önemli olan amaçtır peki bir çok iyi amaçla yapılan dertlerimizin çözümü için vesile kılmak için bu uygulamayı yapıyoruz benim asıl merak ettiğim bu tür söylemler bu işi yapan insanları töhmet altında bırakmak ve kul hakkına girmez mi? Mesela bende bir hacetim için vefk yaptırdım sonuçta yapılan yazılan şeyler islami leyler okunanlar dualar sanki satanist ayinler düzenliyormuşuz gibi 🤣diğer bir sorumda bir konu hakkında hiç bir şey bilmeyip çok konuşmakta kötü bir şey değil mi?
onlar kendilerine selefi derler, kendilerinden baska herkesi tekfir ederler, hz. peygamber sav bile dua etmeyi ve şefaati bile şirk sayarlar.
oyle kisilerin bunlari soylemesini normal karsilamak gerekir

__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v)
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 31.12.23, 18:08
 
Üyelik tarihi: 09.03.21
Bulunduğu yer: Türkiye
Mesajlar: 129
Etiketlendiği Mesaj: 3 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
onlar kendilerine selefi derler, kendilerinden baska herkesi tekfir ederler, hz. peygamber sav bile dua etmeyi ve şefaati bile şirk sayarlar.
oyle kisilerin bunlari soylemesini normal karsilamak gerekir
İnsanlara muska dinde varmış ve muskayla tedavi caiz algısı yaparak anlatmayın. Adam muska takanı tekfir edersede laf etmeden önce bir düşün ne yapıyorki bunlar tekfir ediyor diye bir düşün aklet...
Resulullah buyurmuş muska takan şirk koşmuştur, ALLAH onun korumasını o taktığı muskaya bıraksın demiş.
İbrahim en nehai, onlar(sahabe ve sahabelere tabi olanlar) ayetlerden olsun veya olmasın muskaları kerih görürlerdi demiş.
İbrahim en nehai ise sahabenin âlimlerinden olan Abdullah ibni Mesudun talebesidir. Umarım bu bilgilerden sonra bana muskayı savunmazsın.
Havas ilmini dışardan gören birisi aklına muska gelmesi çok doğal bir şeydir.

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 31.12.23, 18:59
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 09.11.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 356
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
paradise Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İnsanlara muska dinde varmış ve muskayla tedavi caiz algısı yaparak anlatmayın. Adam muska takanı tekfir edersede laf etmeden önce bir düşün ne yapıyorki bunlar tekfir ediyor diye bir düşün aklet...
Resulullah buyurmuş muska takan şirk koşmuştur, ALLAH onun korumasını o taktığı muskaya bıraksın demiş.
İbrahim en nehai, onlar(sahabe ve sahabelere tabi olanlar) ayetlerden olsun veya olmasın muskaları kerih görürlerdi demiş.
İbrahim en nehai ise sahabenin âlimlerinden olan Abdullah ibni Mesudun talebesidir. Umarım bu bilgilerden sonra bana muskayı savunmazsın.
Havas ilmini dışardan gören birisi aklına muska gelmesi çok doğal bir şeydir.
Muska olmadan çözülemeyecek bazı durumlar var musallat sonrası koruma gibi bu durumlarda ne yapmak gerekir

Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 31.12.23, 19:56
 
Üyelik tarihi: 09.03.21
Bulunduğu yer: Türkiye
Mesajlar: 129
Etiketlendiği Mesaj: 3 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Sadik36 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Muska olmadan çözülemeyecek bazı durumlar var musallat sonrası koruma gibi bu durumlarda ne yapmak gerekir
Sen öyle sanıyorsun, muska olmadan çözülmeyecek ne demek?
ALLAH'a tevekkülümüz bu kadar mı?
Yerlerin göklerin orduları kendisine ait olan ALLAH'a tevekkül bu kadar mı?
Resulullah ve sahabeler büyü, cin sıkıntısı yaşamadı mı? Yaşayan vardı peki hangisi muska yaptı haşa hiçbiri yapmadı onlar ALLAH'a tevekkül ettiler Felak Nas sureleri ile ALLAH'a sığındılar ALLAH'ta onlara şifa verdi. Sana öyle empoze edilmişki sen sanıyorsun ki muska olmadan çözülmeyecek problemler var. Resulullah ne yapmış bunu araştır sahih şekilde. Günahlara tevbe et,namaz kıl 5 vakit, ALLAH'a hicbir şeyi ortak koşma yok muska Yok şunu takarsan beni korur gibi batıl inançların olmasın. Tevhid inancında ol.
Resulullah demiş ki: kim bunları(ihlas,Felak,nas) sabahladığı ve akşamladığı zaman 3 kere okursa her şeye karşı onu KORUR. . Bakara suresini okuyun! Zira onu okumak berekettir. Terki ise pişmanlıktır. Onu tahsil etmeye sihirbazlar muktedir olamazlar." (Bir rivayette şu ziyade mevcuttur: Bir rekatta, secdeden önce, bir kul onu okur, sonra da Allah'tan birşey isterse Allah istediğini mutlaka verir.")

Kaynak : Müslim, Müsafirin, 252, (804)

Ayrıca Peygamberin bir sözüde evlerinizi kabirler çevirmeyin, Bakara suresi okunan evden şeytan kaçar. Bu peygamberin sözlerini bilen adam inden cinden büyücüden korkar mı? Veya muskaya,cinci hocaya, falana filana ihtiyaç duyar mı duymaz. Size dayatılan batıl inançlardan sirkelenin kendi dininizi başkalarının kuyruğuna takmayın dininizi sahih şekilde araştırın. Muskacılara gitmeyin... Size ALLAH'ın yeteceğini unutmayın yerlerin ve göklerin orduları onundur büyünün bozulmasını mi istiyorsun bunu ALLAH'tan iste en güçlü ordular onun...

Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 31.12.23, 20:14
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 09.11.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 356
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
paradise Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sen öyle sanıyorsun, muska olmadan çözülmeyecek ne demek?
ALLAH'a tevekkülümüz bu kadar mı?
Yerlerin göklerin orduları kendisine ait olan ALLAH'a tevekkül bu kadar mı?
Resulullah ve sahabeler büyü, cin sıkıntısı yaşamadı mı? Yaşayan vardı peki hangisi muska yaptı haşa hiçbiri yapmadı onlar ALLAH'a tevekkül ettiler Felak Nas sureleri ile ALLAH'a sığındılar ALLAH'ta onlara şifa verdi. Sana öyle empoze edilmişki sen sanıyorsun ki muska olmadan çözülmeyecek problemler var. Resulullah ne yapmış bunu araştır sahih şekilde. Günahlara tevbe et,namaz kıl 5 vakit, ALLAH'a hicbir şeyi ortak koşma yok muska Yok şunu takarsan beni korur gibi batıl inançların olmasın. Tevhid inancında ol.
Resulullah demiş ki: kim bunları(ihlas,Felak,nas) sabahladığı ve akşamladığı zaman 3 kere okursa her şeye karşı onu KORUR. . Bakara suresini okuyun! Zira onu okumak berekettir. Terki ise pişmanlıktır. Onu tahsil etmeye sihirbazlar muktedir olamazlar." (Bir rivayette şu ziyade mevcuttur: Bir rekatta, secdeden önce, bir kul onu okur, sonra da Allah'tan birşey isterse Allah istediğini mutlaka verir.")

Kaynak : Müslim, Müsafirin, 252, (804)

Ayrıca Peygamberin bir sözüde evlerinizi kabirler çevirmeyin, Bakara suresi okunan evden şeytan kaçar. Bu peygamberin sözlerini bilen adam inden cinden büyücüden korkar mı? Veya muskaya,cinci hocaya, falana filana ihtiyaç duyar mı duymaz. Size dayatılan batıl inançlardan sirkelenin kendi dininizi başkalarının kuyruğuna takmayın dininizi sahih şekilde araştırın. Muskacılara gitmeyin... Size ALLAH'ın yeteceğini unutmayın yerlerin ve göklerin orduları onundur büyünün bozulmasını mi istiyorsun bunu ALLAH'tan iste en güçlü ordular onun...
Gerçekten musallatlı birisiyle karşılaştınmı bilmiyorum ama ilim olmadan zor ayrıca musallatın geri gelme ihtimali vardır veya infaz edilmesi gerekebilir bunu ilim olmadan nasıl yapicaz

Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 31.12.23, 20:15
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,385
Etiketlendiği Mesaj: 269 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

islâm hukukçuları derler ki: Neyi ifade ettiği anlaşılmayan yabancı söz ve rumuzlarla bir şeyler okuyarak yapılan afsun da aynı şekilde dinen haramdır. Çünkü buna sihir veya küfür karışabilir. Fakat afsun diye anılan okuma, anlaşılan bir dilde ise ve yüce Allah anılarak O’ndan yardım isteniyorsa, yasak ya da haram olmaktan da öte, bunu yapmak dînî yönden tavsiye bile edilmektedir. Bu durumda afsun diye anılan bu okuma, bir nevi tedâvi şekli olarak kabul edilebileceği gibi, yüce Allah’a dua niteliği de taşır. Halbuki câhiliye dönemi afsunu, daha çok sihir, şirk ve tılsım dolu anlaşılmaz ifadelerden oluşuyordu.Bir gün büyük sahâbî İbn-i Mes’ûd (r.a), hanımına bu gibi câhiliye dönemi afsunlarından uzak durmasını tavsiye ederken hanımı şu karşılığı vermişti:- Bir gün dışarıya çıktığımda falan kişi bana bakmıştı da onun tarafındaki gözüm hep sulanmaya başlamıştı. Ondan sonra gözümü her afsunladığım zaman sulanması kesilir, afsunlamadığım zaman da hep sulanırdı.- İbn-i Mes’ûd ona dedi ki: İşte o şeytandır. Ona itaat ettiğin zaman seni bırakır, ona karşı geldiğin zaman da parmağı ile gözüne vurur ve sulandırır. Halbuki Hz. Peygamber’in (s.a.s) yaptığı gibi yaparsan senin için daha hayırlı olduğu gibi daha da sağlıklı olursun. Buna göre temiz su ile gözünü yıka ve şöyle dua et: “Ey bütün insanların Rabbi olan yüce Allah’ım! Sıkıntıyı sen gider ve hastalığa sen şifa ver. Şifayı veren sensin, senin vereceğin şifadan başka hiçbir şifa yoktur.”[ Buhârî; Mardâ, 20, 38, 40. Müslim; Selâm, 46-49. İbn-i Mâce; Tıp, 19, 36, 39. Ebû Dâvûd; Tıp, 18, 19. Tirmizî; Daavât, 111. Ahmed b. Hambel; Müsned, IV/ 259. VI/44, 45, 50, 108, 109, 114, 120, 125, 126, 127, 131, 208, 261, 278, 280]Her konudaki hastalık, insanın sağlığını bozan ve onu huzursuz eden bir durumdur. İnsan bu huzursuzluğu tedavisi için elbette maddi ve mânevi bazı çarelere başvurmalıdır. Her hastalık, mutlaka maddî olmayabilir. Mânevî bazı sebeplere dayanan hastalıklar da vardır. Meselâ Hz. Peygamber (s.a.s) “Göz değmesi vardır ve gerçektir”[ Buhârî; Tıp, 36, Müslim; Selâm, 41.] buyurarak hastalığın bu yönüne de işaret etmiştir. Gerek mâddî ve gerekse mânevî hastalığa düşen kimse, hastalığını iyileştirecek türden tedavî olmalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Tedâvî olunuz. Çünkü derdi yaratan Allah, ilâcını da yaratmıştır.”[ Buhârî; Tıp, 4, 12, 24. Muvatta’; Ayn, 12. Ahmed b. Hambel; Müsned, I/413, 446, III/156.]Hz. Peygamber (s.a.s) ile O’nun değerli ashâbının uygulamasına göre bazı mânevî hastalıklar için okuma ve duânın faydası olduğu görülmüştür. Ancak okunan şeyin afsun gibi anlaşılmayan şeyler değil, Kur’ân âyetleri gibi anlaşılan ve dua olarak yüce Allah’a yöneltilen şeyler olmalıdır.
Ayet ve duaların yazılarak (muska) taşınması hususunda iki görüş bulunmaktadır:
a) Hz. Aişe, Malik, eş-Şafii ve Ahmet b. Hanbel gibi hukukçuların birçoğu bunun caiz olduğu görüşündedir.
b) İbn Abbas, İbn Mesud, Hanefi Mezhebi ve bazı Şafii fakihler ayet ve dualar yazarak nazarlık vb. taşınmasının caiz olmadığı görüşünü benimsemişlerdir.
c) Muskacılığın bir meslek haline gelmemesi dinin ve dini duyguların hasis menfaatlere alet edilmemesi bakımından ikinci görüş dikkat çekicidir.
Bazı Alimlere göre, okunması caiz olan âyet ya da duâları bir kâğıda yazıp usûlünce hastanın bir yerine asmak tasa yazıp suyunu içirmek mümkündür [ Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır; Hak Dini Kur’ân Dili, s. 6397.] Ancak yazma ya da okuma sûretiyle tedâvînin caiz olabilmesi için;
1- Okunan veya yazılan şeyin, âyet, hadis veya mânası anlaşılan bir dua olması, yani anlamı bilinmeyen ve hatta okunamayan bir takım rumuz, şekil ve isimlerin bulunmaması,
2- Anlamı bilinmeyen birtakım isim harf ve rakamlar kullanılamaz. Nazarlık, boncuk vb. takılmasını Hz. Peygamber yasaklamış bunu yapanları şiddetle kınamıştır.
3- Tıbbi tedavide olduğu gibi okuma yazmada da şifa verenin yalnız Allah (cc) olduğuna inanılmalıdır.
4- Sevdirmek ve nefret ettirmek gibi tedaviyle alakası bulunmayan maksatlarla yapılmamalıdır.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 31.12.23, 20:19
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 09.11.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 356
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
islâm hukukçuları derler ki: Neyi ifade ettiği anlaşılmayan yabancı söz ve rumuzlarla bir şeyler okuyarak yapılan afsun da aynı şekilde dinen haramdır. Çünkü buna sihir veya küfür karışabilir. Fakat afsun diye anılan okuma, anlaşılan bir dilde ise ve yüce Allah anılarak O’ndan yardım isteniyorsa, yasak ya da haram olmaktan da öte, bunu yapmak dînî yönden tavsiye bile edilmektedir. Bu durumda afsun diye anılan bu okuma, bir nevi tedâvi şekli olarak kabul edilebileceği gibi, yüce Allah’a dua niteliği de taşır. Halbuki câhiliye dönemi afsunu, daha çok sihir, şirk ve tılsım dolu anlaşılmaz ifadelerden oluşuyordu.Bir gün büyük sahâbî İbn-i Mes’ûd (r.a), hanımına bu gibi câhiliye dönemi afsunlarından uzak durmasını tavsiye ederken hanımı şu karşılığı vermişti:- Bir gün dışarıya çıktığımda falan kişi bana bakmıştı da onun tarafındaki gözüm hep sulanmaya başlamıştı. Ondan sonra gözümü her afsunladığım zaman sulanması kesilir, afsunlamadığım zaman da hep sulanırdı.- İbn-i Mes’ûd ona dedi ki: İşte o şeytandır. Ona itaat ettiğin zaman seni bırakır, ona karşı geldiğin zaman da parmağı ile gözüne vurur ve sulandırır. Halbuki Hz. Peygamber’in (s.a.s) yaptığı gibi yaparsan senin için daha hayırlı olduğu gibi daha da sağlıklı olursun. Buna göre temiz su ile gözünü yıka ve şöyle dua et: “Ey bütün insanların Rabbi olan yüce Allah’ım! Sıkıntıyı sen gider ve hastalığa sen şifa ver. Şifayı veren sensin, senin vereceğin şifadan başka hiçbir şifa yoktur.”[ Buhârî; Mardâ, 20, 38, 40. Müslim; Selâm, 46-49. İbn-i Mâce; Tıp, 19, 36, 39. Ebû Dâvûd; Tıp, 18, 19. Tirmizî; Daavât, 111. Ahmed b. Hambel; Müsned, IV/ 259. VI/44, 45, 50, 108, 109, 114, 120, 125, 126, 127, 131, 208, 261, 278, 280]Her konudaki hastalık, insanın sağlığını bozan ve onu huzursuz eden bir durumdur. İnsan bu huzursuzluğu tedavisi için elbette maddi ve mânevi bazı çarelere başvurmalıdır. Her hastalık, mutlaka maddî olmayabilir. Mânevî bazı sebeplere dayanan hastalıklar da vardır. Meselâ Hz. Peygamber (s.a.s) “Göz değmesi vardır ve gerçektir”[ Buhârî; Tıp, 36, Müslim; Selâm, 41.] buyurarak hastalığın bu yönüne de işaret etmiştir. Gerek mâddî ve gerekse mânevî hastalığa düşen kimse, hastalığını iyileştirecek türden tedavî olmalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Tedâvî olunuz. Çünkü derdi yaratan Allah, ilâcını da yaratmıştır.”[ Buhârî; Tıp, 4, 12, 24. Muvatta’; Ayn, 12. Ahmed b. Hambel; Müsned, I/413, 446, III/156.]Hz. Peygamber (s.a.s) ile O’nun değerli ashâbının uygulamasına göre bazı mânevî hastalıklar için okuma ve duânın faydası olduğu görülmüştür. Ancak okunan şeyin afsun gibi anlaşılmayan şeyler değil, Kur’ân âyetleri gibi anlaşılan ve dua olarak yüce Allah’a yöneltilen şeyler olmalıdır.
Ayet ve duaların yazılarak (muska) taşınması hususunda iki görüş bulunmaktadır:
a) Hz. Aişe, Malik, eş-Şafii ve Ahmet b. Hanbel gibi hukukçuların birçoğu bunun caiz olduğu görüşündedir.
b) İbn Abbas, İbn Mesud, Hanefi Mezhebi ve bazı Şafii fakihler ayet ve dualar yazarak nazarlık vb. taşınmasının caiz olmadığı görüşünü benimsemişlerdir.
c) Muskacılığın bir meslek haline gelmemesi dinin ve dini duyguların hasis menfaatlere alet edilmemesi bakımından ikinci görüş dikkat çekicidir.
Bazı Alimlere göre, okunması caiz olan âyet ya da duâları bir kâğıda yazıp usûlünce hastanın bir yerine asmak tasa yazıp suyunu içirmek mümkündür [ Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır; Hak Dini Kur’ân Dili, s. 6397.] Ancak yazma ya da okuma sûretiyle tedâvînin caiz olabilmesi için;
1- Okunan veya yazılan şeyin, âyet, hadis veya mânası anlaşılan bir dua olması, yani anlamı bilinmeyen ve hatta okunamayan bir takım rumuz, şekil ve isimlerin bulunmaması,
2- Anlamı bilinmeyen birtakım isim harf ve rakamlar kullanılamaz. Nazarlık, boncuk vb. takılmasını Hz. Peygamber yasaklamış bunu yapanları şiddetle kınamıştır.
3- Tıbbi tedavide olduğu gibi okuma yazmada da şifa verenin yalnız Allah (cc) olduğuna inanılmalıdır.
4- Sevdirmek ve nefret ettirmek gibi tedaviyle alakası bulunmayan maksatlarla yapılmamalıdır.
Ebu düccane hadisi sahih midir abi

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Allah Razı Olsun inşAllah demek doğru bir temenni midir? Havasokulu ALLAH (c.c) 4 26.10.24 12:41
Senden iyi olmasın demek ne kadar doğru? Lady Hayat Dersleri & Hikayeler 2 26.04.22 10:24
iki kişinin yıldızlarının uyumu Sadece resimlere bakılarak bulunabilir mi Hafzanur Sorularınız 9 20.03.22 17:35
ALLAH c.c seni bildiği yapsın demek ne kadar doğru !!! Ademm Dualar & Dua Kardeşliği 0 29.05.21 11:42
Doğru Seçilmiş Ayakkabılar Kişinin Çakralarını Açar Och Evrensel Enerji Sistemleri 1 14.11.20 23:22


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:18.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147