duanin kefareti icin - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 15.12.23, 17:21
 
Üyelik tarihi: 28.06.23
Bulunduğu yer: turkey
Mesajlar: 101
Etiketlendiği Mesaj: 6 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart duanin kefareti icin

bir donem ettigimiz duanin zaman gectikce yanlis oldugunu fark ettiysek bunun tovbesi/kefareti nasil olmalidir? Allah Teâlâ dualara elbet icabet eder, bu duanin tabiri caizse iptali icin nasil bir kefaret odenmesi gerekir? simdiden tesekkur ederim

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 15.12.23, 19:00
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,380
Etiketlendiği Mesaj: 269 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
mayday Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bir donem ettigimiz duanin zaman gectikce yanlis oldugunu fark ettiysek bunun tovbesi/kefareti nasil olmalidir? Allah Teâlâ dualara elbet icabet eder, bu duanin tabiri caizse iptali icin nasil bir kefaret odenmesi gerekir? simdiden tesekkur ederim
Duadan maksat kalben Allah’a yönelişi kendi aczini ve eksikliğini hissedip o’nun lütuf ve inayetine ihtiyaç hissediştir. Ancak bu hissiyat da rıza ve teslimiyet haliyle izhar edilir. Gazali İhyau ulumid-Din adlı eserin 4. Cildinde şöyle bir kıssa anlatılır: Bir rivayete göre Hz. İbrahim ateşe atılmadan evvel Cebrail gelip ‘’Bir isteğin var mı? İstekte bulun’’ demiş, İbrahim’de, ‘’Allah’ın halimi bilmesi benim O’ndan istekte bulunmama ihtiyaç bırakmaz’’ manasına gelecek şekilde ‘’hasbiyellah’’ diye karşılık vermiştir.
Bu rivayet her ne kadar menkıbe tarzında olsa da dua konusuna dair ihtiva ettiği mesaj oldukça mühimdir. Dille duanın Allah’la irtibatı sağlamlaştırmak dini-ahlaki bilinci canlı tutmak maneviyatı artırmak iç huzuru sağlamak gibi birçok fonksiyonu olmakla birlikte gerçek dua rıza ve teslimiyet halinde fiili olarak edilen duadır. Daha açıkçası insan (kul) Allah’tan bir istek ve dilekte bulunacaksa evvel emirde bu isteğin gerçekleşmesine yönelik sebeplere tevessül babında azami gayretle fiili çaba sergilemeli ve bu süreçte Allah’tan ancak inayet Nusret ve Tevfik ini esirgememesi yönünde moral destek talep etmelidir. Bu manada dille dua ancak manevi destek ve motivasyondan ibarettir; gerçek dua ise her şeye rağmen rıza halinde fiili çaba göstermektir. Bu minvalde durumunu değerlendir.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 17.12.23, 02:58
 
Üyelik tarihi: 28.06.23
Bulunduğu yer: turkey
Mesajlar: 101
Etiketlendiği Mesaj: 6 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Duadan maksat kalben Allah’a yönelişi kendi aczini ve eksikliğini hissedip o’nun lütuf ve inayetine ihtiyaç hissediştir. Ancak bu hissiyat da rıza ve teslimiyet haliyle izhar edilir. Gazali İhyau ulumid-Din adlı eserin 4. Cildinde şöyle bir kıssa anlatılır: Bir rivayete göre Hz. İbrahim ateşe atılmadan evvel Cebrail gelip ‘’Bir isteğin var mı? İstekte bulun’’ demiş, İbrahim’de, ‘’Allah’ın halimi bilmesi benim O’ndan istekte bulunmama ihtiyaç bırakmaz’’ manasına gelecek şekilde ‘’hasbiyellah’’ diye karşılık vermiştir.
Bu rivayet her ne kadar menkıbe tarzında olsa da dua konusuna dair ihtiva ettiği mesaj oldukça mühimdir. Dille duanın Allah’la irtibatı sağlamlaştırmak dini-ahlaki bilinci canlı tutmak maneviyatı artırmak iç huzuru sağlamak gibi birçok fonksiyonu olmakla birlikte gerçek dua rıza ve teslimiyet halinde fiili olarak edilen duadır. Daha açıkçası insan (kul) Allah’tan bir istek ve dilekte bulunacaksa evvel emirde bu isteğin gerçekleşmesine yönelik sebeplere tevessül babında azami gayretle fiili çaba sergilemeli ve bu süreçte Allah’tan ancak inayet Nusret ve Tevfik ini esirgememesi yönünde moral destek talep etmelidir. Bu manada dille dua ancak manevi destek ve motivasyondan ibarettir; gerçek dua ise her şeye rağmen rıza halinde fiili çaba göstermektir. Bu minvalde durumunu değerlendir.

evet anladim, Allah razi olsun tesekkur ederim
kefaretten kastim su kadar sadaka verilmeli, su kadar gun oruc tutulmali tarzinda bir bilginin var olup olmadigini sorgulamak istemistim,
emeginize saglik hocam

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 17.12.23, 07:52
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,380
Etiketlendiği Mesaj: 269 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
mayday Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
evet anladim, Allah razi olsun tesekkur ederim
kefaretten kastim su kadar sadaka verilmeli, su kadar gun oruc tutulmali tarzinda bir bilginin var olup olmadigini sorgulamak istemistim,
emeginize saglik hocam
Dua için böyle bir durum mevzubahis değildir. Siz herhalde yemin kefaretinden bahs ediyorsunuz.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 17.12.23, 19:17
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,380
Etiketlendiği Mesaj: 269 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Kefaret-i yemin: Yaptığı bir yemine riayet etmeyip hanis olan, yani andını bozan bir müslümana lazım gelen keffarettir ki, gücü yetiyorsa müslüman veya gayrimüslim bir köle veya cariye azad etmekten veya on fakiri akşamlı sabahlı doyurmaktan veya on fakire orta halde birer parça elbise giydirmekten, bu üç şeyden birine gücü yetmeyince de, üç gün peş peşe oruç tutmaktan ibarettir. Bu orucun arasına hayız sebebiyle bir ara verme girse bile, yeniden tutulması icap eder.(Şafiiler’e göre bu oruçta böyle tevali, yani birbiri ardına tutmak şart değildir.) Kefaret-i yemin için on fakire fıtır sadakası miktarı bir şey verilmesi de yeterli olur. Bir fakire on gün birer fitre verilmesi veya on gün sabahlı ve akşamlı yemek yedirilmesi de yetişir. Çünkü bir fakir, ayrı ayrı günlerde birden fazla fakir mesabesindedir. Bir vakit yemek verip bir vakit de yemek bedeli vermek de caizdir. Kefaret-i yemin için bir fakire on gün birer elbise verilmesi de caizdir. Fakat on elbise bir fakire bir günde verilse, yalnız bir elbise verilmiş gibi olur. Nitekim bu keffaret için on fitre miktarı bir fakire bir günde verilse, yalnız bir fitre verilmiş sayılır.Keffaret için her fakire verilecek elbise, onun hiç olmazsa, vücudunun tamamını veya ekseri kısmını örtecek bir halde bulunmalıdır. Boylu bir entari gibi. Bundan dolayı yalnız kısa bir gömlek veya yalnız bir don verilse yeterli olmaz. Çünkü bunlardan yalnız birini giyinen kimse, örfen çıplak sayılır. En sahih olan görüş budur. Bu elbisenin iki üç parçadan ibaret olması ise, daha iyidir. Bununla beraber bir elbise kısa da olsa, yemek yerine bir bedel olarak da verilebilir. Bir kimse yeminini daha bozmadan keffarette bulunamaz. Çünkü keffaret, bir tevbe demektir. Tevbe ise, günahtan sonra yapılır. Bir de keffaret, yeminde barr = sadık olmanın bir halefidir. Asıl mümkün oldukça halefine = yerine geçecek olan şeye gidilemez.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 17.12.23, 19:22
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,380
Etiketlendiği Mesaj: 269 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Her ne şekilde olursa olsun mün’akide olan yemini bozan kimselerin yemin keffâreti ödemeleri gerekir. Yemin keffâreti sırasıyla; on fakire birer fitre (fıtır sadakası) miktarı veya bir fakire on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para vermek veya on yoksulu sabah akşam doyurmak ya da giydirmektir. Buna gücü yetmeyenlerin ise, ara vermeden üç gün oruç tutmaları gerekir. Bu keffâret ve sıralama Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiştir (Mâide suresi 89.ayet)
El-Hediyyetü’l- Alaiyye’de şöyle denilmiştir: ‘’Normalde yeminlerin sayısı arttıkça kefaretler de ona göre artar. Fakat Muhterem pederim (İbn Abidin) el-Makdisi’den naklettiğine göre yemin kefaretlerinin artması halinde birleştirilir ve tek bir kefaretle tüm yeminlerin sorumluluğundan kurtulmak mümkündür. İmam Muhammed’in görüşü de böyledir. Asl’ın sahibide bu görüşü tercih etmiştir. (Alaüddin Muhammed, Alaiyye sayfa 57). El-Buğye’de şöyle denilmektedir. ‘’Eğer yemin kefaretleri birden fazla ise, birleştirilip tek bir kefaretle tüm yeminlerin sorumluluğundan kurtulmak mümkündür. Şihabu’l-eimme şöyle der: ‘’Bu İmam Muhammed’in görüşüdür.’’el-Asl’ın sahibi de:’’Benim tercih ettiğim görüş de budur’’ demektedir. (el-Ta’likatü’l-mardiyye sayfa 157)

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 22.12.23, 16:04
 
Üyelik tarihi: 28.06.23
Bulunduğu yer: turkey
Mesajlar: 101
Etiketlendiği Mesaj: 6 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Her ne şekilde olursa olsun mün’akide olan yemini bozan kimselerin yemin keffâreti ödemeleri gerekir. Yemin keffâreti sırasıyla; on fakire birer fitre (fıtır sadakası) miktarı veya bir fakire on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para vermek veya on yoksulu sabah akşam doyurmak ya da giydirmektir. Buna gücü yetmeyenlerin ise, ara vermeden üç gün oruç tutmaları gerekir. Bu keffâret ve sıralama Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiştir (Mâide suresi 89.ayet)
El-Hediyyetü’l- Alaiyye’de şöyle denilmiştir: ‘’Normalde yeminlerin sayısı arttıkça kefaretler de ona göre artar. Fakat Muhterem pederim (İbn Abidin) el-Makdisi’den naklettiğine göre yemin kefaretlerinin artması halinde birleştirilir ve tek bir kefaretle tüm yeminlerin sorumluluğundan kurtulmak mümkündür. İmam Muhammed’in görüşü de böyledir. Asl’ın sahibide bu görüşü tercih etmiştir. (Alaüddin Muhammed, Alaiyye sayfa 57). El-Buğye’de şöyle denilmektedir. ‘’Eğer yemin kefaretleri birden fazla ise, birleştirilip tek bir kefaretle tüm yeminlerin sorumluluğundan kurtulmak mümkündür. Şihabu’l-eimme şöyle der: ‘’Bu İmam Muhammed’in görüşüdür.’’el-Asl’ın sahibi de:’’Benim tercih ettiğim görüş de budur’’ demektedir. (el-Ta’likatü’l-mardiyye sayfa 157)



Allah razi olsun hocam

cok tesekkur ederim

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Gıybetin kefareti afı için okunacak dua Teyrebaz Tövbeler & Uyarılar 3 27.04.23 16:08
Gıybet iftira eziyetin kefareti için okunur Teyrebaz Diğer Havas Konuları 0 13.04.23 07:20
Gıybetin kefareti için okuyalım Teyrebaz Diğer Havas Konuları 2 02.04.23 22:37
Bu kagittaki duanin adi ne ebureyhan Sorularınız 0 09.01.21 14:42
Gıybet, iftira ve Eziyet Kefareti için Okunacak istiğfar DUASI Swordsfish Dualar & Dua Kardeşliği 8 07.06.20 11:34


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:55.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147