Kendimi bulmaya çalışmak - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 22.11.23, 16:30
Üye
 
Üyelik tarihi: 18.10.22
Bulunduğu yer: xyz
Mesajlar: 81
Etiketlendiği Mesaj: 5 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Kendimi bulmaya çalışmak

Merhabalar hepinize. Uzun zamandır siteyi takip ediyorum ama yazmaktan hep kaçındım nedense. Gectigimiz yıl ayrı bir arayış icerisine girdim. Ruhum icime sığmıyor sanki. Okuyup araştırdikca bakış açım değişmeye basladi. Ailem kapali ama cemaatlere karşıdırlar. Kayinvalidem sofi. Merak ede ede esimin anlatmasiyla ve arastirmalarimla uykularim kacmaya gece namazlarina kalkmaya basladim. Namazlarimi ara ara kılıp bir duzene oturtamiyordum. Geçtigimiz yil tövbe almaya karar verdim. Normalde açık biriyim ama usturuplu giyindigimi düşünüyorum. Tövbe aldiktan sonra 4-5 ay kadar kapanmak dışında ben bile kendime şaşırdım. Yetmiyor dedigim zaman o kadar bereketli oluyordu ki hemen her gun elimden geldikce teheccut namazima kalkip, kalp zikrimi cekip, yasin,mülk,nebe surelerini birkac sayfa meal ardindan gunluk okumak istedigim kitaplari okuyup kusluk, evvabin namazi gibi daha önce adini dahi duymadigim namazlarima kilmaya calisiyordum. Ara ara p.tesi persembe orucuna niyetleniyordum ve önceden bana zor gelen abdest almak artik çok kolay geliyordu. Ben oldum demekten korkuyordum okuduklarimdan yola cikarak kaza namazlarimi bitirme derdine düşmüştüm. Tabi ister istemez her seye bu kadar dikkat ediyorken bazi manevi acilimlarin olmasini bekliyordum sanirim. Allah’ım sen beni sevdigin kullarinda eyle diyordum. Tövbe aldiktan kisa bir süre sonra 2 kez cok korktugum ruyalar yasadim ama ruya gibi degildiler gercekten yasadim sanki. Bilincindeydim zarar vermek isteyen her ne ise ve hep nas, felak, ayetel kursi okuyarak uyandırdim kendimi. Bu 4-5 ayin ardindan namazlarimi birakmam ben artik derken buyuk bir sınava tutuldum bence Rabbim tarafindan ve ben o sinavi gecemedim. Sonrasindaysa eskisi gibi olmadi ibadetlerim. Sanki tekrar dönsem ozen göstersem yine ayni seyleri yasayacakmisim gibi geliyor. Biliyorum bir bahane bu ama o eski gücü bulamiyorum kendimde. Tovbemi yenilemekte gelmedi icimden bir türlü. O zamanlar erbainni idrissiyeyi okumayi cok istiyordum ama izin vermemislerdi sayili hicbir sey okumak yok sadece kendi dersine calis diye. Tovbe almadan once de esmalari okumayi cok istiyordum ama hep korktum izinsiz sayisiz okunmamali diye. Bilmedigim islere de kalkismak istemedim. Ama gonlumde hep bir ilim aski var. Herkes gibi keske hafizami kuvvetlendirebilsem de tum kitaplari okuyup idrak edebilsem. Icimdeki boşluğu doldurabilsem. Uzun yazdım kusura bakmayin. Herkes bir arayis icinde. Enerjiler frekanslar... Bilmiyorum gunumuz cok korkutuyor artik beni.yolumu kaybetmek istemiyorum. Allah yolundan şaşmak istemiyorum. Yanlis bir sey yapmadan dogru yolda ilerlemek istiyorum. Allah nasip eder inşallah. Önerileriniz olursa simdiden Allah razi olsun.

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 22.11.23, 17:15
Kaplumbaga - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 30.08.23
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 979
Etiketlendiği Mesaj: 53 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Allah azze ve celle ayaklarini dini uzere sabit kilsin. Tarikat ehli insanlardan ayrilma diye bir tavsiye verebilirim ki sana orasi iyi gelmis. Ruyalarina bakinca yasadigin ve uyanis bicimlerin, ayet okumalarin cinni varliklarin sana dusmanligindan kaynaklaniyor gibi duruyor. Satasma almissin. Bunlar olabilir, yeniden ayaga kalkmaya niyetlen. Yeniden toparlan. Dogru yolu istedigin gibi yeniden gayret goster. Dusuyoruz, kalkiyoruz. Mucadeleye devam

__________________
🌋 Galmes Baki Hu Eddebbi Bikehtahûniye Daim 🌪
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 22.11.23, 17:45
Üye
 
Üyelik tarihi: 18.10.22
Bulunduğu yer: xyz
Mesajlar: 81
Etiketlendiği Mesaj: 5 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Kaplumbaga Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah azze ve celle ayaklarini dini uzere sabit kilsin. Tarikat ehli insanlardan ayrilma diye bir tavsiye verebilirim ki sana orasi iyi gelmis. Ruyalarina bakinca yasadigin ve uyanis bicimlerin, ayet okumalarin cinni varliklarin sana dusmanligindan kaynaklaniyor gibi duruyor. Satasma almissin. Bunlar olabilir, yeniden ayaga kalkmaya niyetlen. Yeniden toparlan. Dogru yolu istedigin gibi yeniden gayret goster. Dusuyoruz, kalkiyoruz. Mucadeleye devam
Amin inşallah Allah razi olsun. Bir de şunu farkettim çevremde bazı kişilerde ayni şeyi yasadiklarini söylediler. Namazlarima dikkat ettikce dini yönden kendimi gelistirmeye çalıştıkça çocuklarıma karşı daha tahammülsüz oldum diye. Normalde sinirlenilmeyecek şeylere bile sinirleniyordum o dönemde. Kendime diyordum şeytan seninle uğraşıyor düşme bu tuzaklara diye ama yine ayni sekilde buluyordum kendimi. Normalde yapım gereği kavga,gürültü,huzursuzluk en sevmedigim şeylerdir ama nasil oluyorsa ben kaçtıkça o tarz şeyler oluyordu. Bunlar benim bahanem oldu sanirim uzaklaşmamda.

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 22.11.23, 18:20
Kaplumbaga - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 30.08.23
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 979
Etiketlendiği Mesaj: 53 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
ikarus Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Amin inşallah Allah razi olsun. Bir de şunu farkettim çevremde bazı kişilerde ayni şeyi yasadiklarini söylediler. Namazlarima dikkat ettikce dini yönden kendimi gelistirmeye çalıştıkça çocuklarıma karşı daha tahammülsüz oldum diye. Normalde sinirlenilmeyecek şeylere bile sinirleniyordum o dönemde. Kendime diyordum şeytan seninle uğraşıyor düşme bu tuzaklara diye ama yine ayni sekilde buluyordum kendimi. Normalde yapım gereği kavga,gürültü,huzursuzluk en sevmedigim şeylerdir ama nasil oluyorsa ben kaçtıkça o tarz şeyler oluyordu. Bunlar benim bahanem oldu sanirim uzaklaşmamda.
Seytan bu 1000 yoldan gelir. Gununuzu planli, programli gecirirseniz nefsinizi de rahatlatmis olursunuz, nefs sikintilari daha rahat karsilar. Ruh namazi vaktinde kilmak ister ama siz tembellik ederseniz ruh, nefsin uzerine biner ve gerilmeye baslarsiniz. O gerginlik seytanlara kapi acar. Bu sadece bir ornek. Her sey yolunda olsa yine bir seyler olabilir gun icinde. Dua'li zikr'li olacagiz. Sinav, sabir iste.

__________________
🌋 Galmes Baki Hu Eddebbi Bikehtahûniye Daim 🌪
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 22.11.23, 19:51
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,418
Etiketlendiği Mesaj: 272 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Aşkı olmayana ve zamanı gelmeyene yürümesi zordur, detayları ve incelikleri çoktur. Bu nedenle, tüm peygamberlerin de yaptığı gibi, kitleler için öncelikle kolaylaştırmalar, tabelalar ve hatırlatmalar sunulur. Yani “şeriat (yasa)”. Ritüellerden, tekrarlardan ve şekli uygulamalardan oluşan bu “dış kabuk”, zamanı gelene dek yolcusuna “hatırlatma” işlevi görür, ruhunu bir nebze de olsa ferahlatır ve yaşamını varoluş yasalarıyla bir miktar daha uyumlu hale getirir. Ancak hedef, elbette ki kabuk değil meyvenin içi ve tohumudur. Bu nedenle de kitlelere değil ama onlar arasından zamanı gelip aşka düşenlere bu kabuğun aşılması ve önce meyvenin içinin, sonra da tohumun bulunması farzdır. İnsan bunu nasıl anlar? Kendi hakikatini aramak için içinde karşı konulamaz bir dürtü oluştuğunda... Bu dürtü ve arayış yaşamında hâkim hale geldiğinde, sahibi “derde düşmüş” demektir. Ve o anlamı, manayı, özü ve Hakikati bulmadan ona rahat yoktur. Kabuk kısmının yaşantısı işlevini gerçekleştirmiş, onu götürebileceği sınıra dek götürmüştür. Artık soruları, günlük dini yaşama ve genel geçer konulara verilen cevaplarla tatmin edilemeyecek olgunluğa ulaşmıştır. Bu noktaya ulaşan yolcuya “Nalınlarını (ayakkabılarını) çıkar. Artık o Kutsal Vadidesin” denir. Bir ayağındaki nalın o güne dek doğru zannettiği dış âleme yönelik düşünceleri, öteki ayağındaki nalın ise o güne dek doğru zannettiği iç âleme yönelik düşünceleridir. O Kutsal Vadiye eski bildiklerini yanında taşıyarak girilmez. Oraya girmenin şartları bellidir. Ve bu şartlara uyacak her insana kapı açıktır. Tarihte bu yolun, insanları seçerek içine aldığı söylentisi yaygındır. Ancak bu tam olarak gerçeği yansıtmaz. İşin doğrusu; insanın bu yolun gereğini yapmaması, eski alışkanlıklarını (zanlar, anlayışlar, putlar) kapıda bırakamaması ve kendi iç âlemini temizlemek için emek vermemesi ile bizzat kendini yolun dışında bıraktığıdır. Yoksa “Tasavvuf Yolu” kapısına samimiyet ve edeple gelen kimseyi dışarıda bırakmaz. Ve anlayış kabını genişletene, o kabın alabileceği tüm hikmetleri sunar. Bu kap genişlemeden hakikatlerin duyulması bir etki yaratmaz ne yazık ki. Çünkü o bünyenin kabını aşan her aktarım, dolu bardağa su dökmeye benzer. O bünyeden dışarı taşacak, içinde tutulamayacaktır. Bu nedenle, kapısı herkese açık bu yol; kendini saflaştırma, anlayışını derinleştirme ve nefsi üzerinde çalışma konusunda samimi olmayana elbette ki incilerini dağıtmaz. Para ve torpil geçmeyen bu yolda tek geçer akçe liyakattir. O da ancak “edep”, “emek” ve “sabır” ile olur.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 22.11.23, 20:06
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 16.01.21
Bulunduğu yer: Dünyada
Mesajlar: 513
Etiketlendiği Mesaj: 9 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
ikarus Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Merhabalar hepinize. Uzun zamandır siteyi takip ediyorum ama yazmaktan hep kaçındım nedense. Gectigimiz yıl ayrı bir arayış icerisine girdim. Ruhum icime sığmıyor sanki. Okuyup araştırdikca bakış açım değişmeye basladi. Ailem kapali ama cemaatlere karşıdırlar. Kayinvalidem sofi. Merak ede ede esimin anlatmasiyla ve arastirmalarimla uykularim kacmaya gece namazlarina kalkmaya basladim. Namazlarimi ara ara kılıp bir duzene oturtamiyordum. Geçtigimiz yil tövbe almaya karar verdim. Normalde açık biriyim ama usturuplu giyindigimi düşünüyorum. Tövbe aldiktan sonra 4-5 ay kadar kapanmak dışında ben bile kendime şaşırdım. Yetmiyor dedigim zaman o kadar bereketli oluyordu ki hemen her gun elimden geldikce teheccut namazima kalkip, kalp zikrimi cekip, yasin,mülk,nebe surelerini birkac sayfa meal ardindan gunluk okumak istedigim kitaplari okuyup kusluk, evvabin namazi gibi daha önce adini dahi duymadigim namazlarima kilmaya calisiyordum. Ara ara p.tesi persembe orucuna niyetleniyordum ve önceden bana zor gelen abdest almak artik çok kolay geliyordu. Ben oldum demekten korkuyordum okuduklarimdan yola cikarak kaza namazlarimi bitirme derdine düşmüştüm. Tabi ister istemez her seye bu kadar dikkat ediyorken bazi manevi acilimlarin olmasini bekliyordum sanirim. Allah’ım sen beni sevdigin kullarinda eyle diyordum. Tövbe aldiktan kisa bir süre sonra 2 kez cok korktugum ruyalar yasadim ama ruya gibi degildiler gercekten yasadim sanki. Bilincindeydim zarar vermek isteyen her ne ise ve hep nas, felak, ayetel kursi okuyarak uyandırdim kendimi. Bu 4-5 ayin ardindan namazlarimi birakmam ben artik derken buyuk bir sınava tutuldum bence Rabbim tarafindan ve ben o sinavi gecemedim. Sonrasindaysa eskisi gibi olmadi ibadetlerim. Sanki tekrar dönsem ozen göstersem yine ayni seyleri yasayacakmisim gibi geliyor. Biliyorum bir bahane bu ama o eski gücü bulamiyorum kendimde. Tovbemi yenilemekte gelmedi icimden bir türlü. O zamanlar erbainni idrissiyeyi okumayi cok istiyordum ama izin vermemislerdi sayili hicbir sey okumak yok sadece kendi dersine calis diye. Tovbe almadan once de esmalari okumayi cok istiyordum ama hep korktum izinsiz sayisiz okunmamali diye. Bilmedigim islere de kalkismak istemedim. Ama gonlumde hep bir ilim aski var. Herkes gibi keske hafizami kuvvetlendirebilsem de tum kitaplari okuyup idrak edebilsem. Icimdeki boşluğu doldurabilsem. Uzun yazdım kusura bakmayin. Herkes bir arayis icinde. Enerjiler frekanslar... Bilmiyorum gunumuz cok korkutuyor artik beni.yolumu kaybetmek istemiyorum. Allah yolundan şaşmak istemiyorum. Yanlis bir sey yapmadan dogru yolda ilerlemek istiyorum. Allah nasip eder inşallah. Önerileriniz olursa simdiden Allah razi olsun.
Kardeşim inan seni canı gönülden anlıyorum yaşadıklarının birebir aynısını inan yaşadım her şey çok güzel gidiordu farz namazlar tam takırında ardından kazalara başlamıştım ve nafile her ibadeti de yapmaya çalışıyordum virde de devam ediyordum derken birden bıraktım ve her şey tam tersine gitmeye başladı kaç defa tövbe ettim yeniden başladım sonradan bıraktım desem sayamam eski günleri özledim lakin bir türlü eskisi gibi olamıyorum. Rabbim bizi doğru yola iletsin ve sebat üzre kılsın.

Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 22.11.23, 20:33
Üye
 
Üyelik tarihi: 18.10.22
Bulunduğu yer: xyz
Mesajlar: 81
Etiketlendiği Mesaj: 5 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Mrcngr Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kardeşim inan seni canı gönülden anlıyorum yaşadıklarının birebir aynısını inan yaşadım her şey çok güzel gidiordu farz namazlar tam takırında ardından kazalara başlamıştım ve nafile her ibadeti de yapmaya çalışıyordum virde de devam ediyordum derken birden bıraktım ve her şey tam tersine gitmeye başladı kaç defa tövbe ettim yeniden başladım sonradan bıraktım desem sayamam eski günleri özledim lakin bir türlü eskisi gibi olamıyorum. Rabbim bizi doğru yola iletsin ve sebat üzre kılsın.
Amin Rabbim isteyen herkesi yolundan ayırmasın inşallah. Her şeyi düzene oturtunca insan diyor ki nesi zormuş ki bunun. Daha çok aşkla yapiyor, daha fazla yapmak istiyor. En azindan benim öyle olmuştu. Ama işte öyle bir tokezledim ki. İnşallah daha iyi bir şekilde tekrar kulluk görevlerimizi yerine getirenlerden oluruz.

Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 22.11.23, 20:34
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 16.01.21
Bulunduğu yer: Dünyada
Mesajlar: 513
Etiketlendiği Mesaj: 9 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
ikarus Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Amin Rabbim isteyen herkesi yolundan ayırmasın inşallah. Her şeyi düzene oturtunca insan diyor ki nesi zormuş ki bunun. Daha çok aşkla yapiyor, daha fazla yapmak istiyor. En azindan benim öyle olmuştu. Ama işte öyle bir tokezledim ki. İnşallah daha iyi bir şekilde tekrar kulluk görevlerimizi yerine getirenlerden oluruz.
amin amin amin cümlemizden çünkü buna çok ihtiyacım var.

Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 22.11.23, 20:39
Üye
 
Üyelik tarihi: 18.10.22
Bulunduğu yer: xyz
Mesajlar: 81
Etiketlendiği Mesaj: 5 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Aşkı olmayana ve zamanı gelmeyene yürümesi zordur, detayları ve incelikleri çoktur. Bu nedenle, tüm peygamberlerin de yaptığı gibi, kitleler için öncelikle kolaylaştırmalar, tabelalar ve hatırlatmalar sunulur. Yani “şeriat (yasa)”. Ritüellerden, tekrarlardan ve şekli uygulamalardan oluşan bu “dış kabuk”, zamanı gelene dek yolcusuna “hatırlatma” işlevi görür, ruhunu bir nebze de olsa ferahlatır ve yaşamını varoluş yasalarıyla bir miktar daha uyumlu hale getirir. Ancak hedef, elbette ki kabuk değil meyvenin içi ve tohumudur. Bu nedenle de kitlelere değil ama onlar arasından zamanı gelip aşka düşenlere bu kabuğun aşılması ve önce meyvenin içinin, sonra da tohumun bulunması farzdır. İnsan bunu nasıl anlar? Kendi hakikatini aramak için içinde karşı konulamaz bir dürtü oluştuğunda... Bu dürtü ve arayış yaşamında hâkim hale geldiğinde, sahibi “derde düşmüş” demektir. Ve o anlamı, manayı, özü ve Hakikati bulmadan ona rahat yoktur. Kabuk kısmının yaşantısı işlevini gerçekleştirmiş, onu götürebileceği sınıra dek götürmüştür. Artık soruları, günlük dini yaşama ve genel geçer konulara verilen cevaplarla tatmin edilemeyecek olgunluğa ulaşmıştır. Bu noktaya ulaşan yolcuya “Nalınlarını (ayakkabılarını) çıkar. Artık o Kutsal Vadidesin” denir. Bir ayağındaki nalın o güne dek doğru zannettiği dış âleme yönelik düşünceleri, öteki ayağındaki nalın ise o güne dek doğru zannettiği iç âleme yönelik düşünceleridir. O Kutsal Vadiye eski bildiklerini yanında taşıyarak girilmez. Oraya girmenin şartları bellidir. Ve bu şartlara uyacak her insana kapı açıktır. Tarihte bu yolun, insanları seçerek içine aldığı söylentisi yaygındır. Ancak bu tam olarak gerçeği yansıtmaz. İşin doğrusu; insanın bu yolun gereğini yapmaması, eski alışkanlıklarını (zanlar, anlayışlar, putlar) kapıda bırakamaması ve kendi iç âlemini temizlemek için emek vermemesi ile bizzat kendini yolun dışında bıraktığıdır. Yoksa “Tasavvuf Yolu” kapısına samimiyet ve edeple gelen kimseyi dışarıda bırakmaz. Ve anlayış kabını genişletene, o kabın alabileceği tüm hikmetleri sunar. Bu kap genişlemeden hakikatlerin duyulması bir etki yaratmaz ne yazık ki. Çünkü o bünyenin kabını aşan her aktarım, dolu bardağa su dökmeye benzer. O bünyeden dışarı taşacak, içinde tutulamayacaktır. Bu nedenle, kapısı herkese açık bu yol; kendini saflaştırma, anlayışını derinleştirme ve nefsi üzerinde çalışma konusunda samimi olmayana elbette ki incilerini dağıtmaz. Para ve torpil geçmeyen bu yolda tek geçer akçe liyakattir. O da ancak “edep”, “emek” ve “sabır” ile olur.
Öyle derin yazmışsınız ki tekrar tekrar okuyup yazdıklarınızı özümsemem gerek diye düşünüyorum. Çoğumuz bu yolu kolayca geçmek, birçok ilme vakıf olmak istiyoruz ama ne mümkün. Emek olmadan olmayacağı aşikar. Zaten bu yola girdiğimde ne kadar da cahil olduğumu gördüm ve her öğrendiğim yeni bilgi ne kadar çok bilmediğim şey olduğunu söylüyor sanki bana. Bazen diyorum cahillik mutlulukmuş gerçekten. Ama insan bir kere bu sulara dalınca kopamıyor. Bu dünyaya geldiysem bir amaci olmali diye ruhunun derinliklerindekini anlamaya çalışıyor.

Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 22.11.23, 20:45
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,418
Etiketlendiği Mesaj: 272 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
ikarus Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Öyle derin yazmışsınız ki tekrar tekrar okuyup yazdıklarınızı özümsemem gerek diye düşünüyorum. Çoğumuz bu yolu kolayca geçmek, birçok ilme vakıf olmak istiyoruz ama ne mümkün. Emek olmadan olmayacağı aşikar. Zaten bu yola girdiğimde ne kadar da cahil olduğumu gördüm ve her öğrendiğim yeni bilgi ne kadar çok bilmediğim şey olduğunu söylüyor sanki bana. Bazen diyorum cahillik mutlulukmuş gerçekten. Ama insan bir kere bu sulara dalınca kopamıyor. Bu dünyaya geldiysem bir amaci olmali diye ruhunun derinliklerindekini anlamaya çalışıyor.
Bu yolda kestirmeler yoktur. Bir tohumdan, gereken süreçleri atlayarak kestirmeden ağaç çıkarmak nasıl mümkün değilse, kemalatın da kestirmeden kazanılması, doğası gereği mümkün değildir. Gerçek anlamda denge, derinlik ve kemalata varmanın yolu, ancak gereken süreçlerin sindirilmesi ile olur. Ateş fazla açılırsa yemeğin sadece dışı yanar, içi çiğ kalır. Çok kısık tutulursa, bir ömür pişmek bilmez. Mesele ateşin doğru oranda ayarlanmasındadır. Bu nedenle talip, kendine satılmaya çalışılan kestirme yolların ona önce hayaller ve sonra da hayal kırıklıkları sunacağını peşinen bilmelidir. Yoksa aynı gerçeği zaten uzun seneler sonunda kendisi anlayacaktır... Bu yolun süreci, birkaç ay veya birkaç yıl süren eğitimlerden çok farklıdır. Bu, yaşama yayılacak ve derinliği sürekli artacak bir yolculuktur. Bu yolun temsilcilerinin; onları dinleyenlerin üzerinde ciddi anlamda dönüşüm yaratabilmesinin, içlerinde yanan sıkıntı ateşini bir anda söndürebilmesinin, aşkı diriltebilmesinin, fırtınalı-dalgalı iç denizlerini dinginliğe getirebilmesinin nedeni, bu derin köklenmedir. Bu nedenle de Tasavvuf Yolu; bilet alarak girilip, dersler alarak veya sadece kitaplar okuyarak öğrenilebilecek bir yol değildir. Biletli eğitimlerden veya derslerden pratik yaşamda rahatlık sağlayacak nice bilgiler alınabilir. Bu alana ait kitaplardan yola dair çok değerli bilgiler alınabilir. Bunlar hem gerekli hem de yararlıdır. Ancak bu süreçler nihayetinde yaşantıya geçirilmesi için vardır. Ne zaman ve nerede verileceği önceden belli olmayan nice dersler vardır ki, onlara giden bileti ancak yolcunun kendisi üretebilir. Gerçek anlamıyla dönüşüm, işte bu derslerde meydana gelir…

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Cin Padişahları ile Çalışmak... şşi’râ Sorularınız 27 24.04.22 16:40
Camiyi korumaya çalışmak samet9098 Rüya ve Rüya Tabirleri 0 24.12.20 06:18
Ders/Görev/Çalışmak ?? Jared615 Sorularınız 8 04.06.19 19:17
Başmeleklerle Çalışmak SiLence Paranormal Varlıklar 6 16.07.18 12:41
Rüyada çalışmak Havasokulu C-Ç Harfleri Rüya Tabirleri 0 28.09.17 13:31


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:19.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147