|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
Zikir disinda ruhen nasil guclenebiliriz?
Bu gunun konusu rabita.. Peygamber efendimiz ve bir cok veli zat'lar haricinde bir "mekan" rabitasi yapiyor musunuz? Uygun bir konu basligi bulamadigim icin sorulariniz kismina acmayi uygun gordum. Cevap ve onerilerinizi de bekliyorum.
Mekan rabitalarina kabe, birinci gok sema kapisini ( kesinlikle bir sekil dusunmuyoruz, sadece nurani bir yer olarak hayal ediyoruz) ve kaynagini su an bulamadigim, bilenler hemen anlayacaktir; Nurdan bir dag, nurdan bir deniz ve ellerinde nurdan mizraklar bulunan meleklerin bulundugu o yer. Ben bu 3 bolgeye de ara ara rabita yaparim. Maddi Manevi mekanlari sizlerden bekliyorum. Allah'a emanet. |
#2
|
||||
|
||||
Demekki yokmus. Saglik olsun. Boyle devam ederiz.
|
#3
|
|||
|
|||
Alıntı:
. |
#4
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Yaralayanda, Yarayı Dağlayanda, İyileştirip, Yaraya Kabuk Bağlayanda, YARADAN'dir İmtihandasin, Ey İnsan SÜKUT ET, ŞÜKÜR ET, SABIR ET... |
#5
|
|||
|
|||
Rica ederim.
|
#6
|
||||
|
||||
Alıntı:
Rabıta, belirli bir vakitte kâmil mürşidi hayal etmek, ondaki ilâhi ahlâkı ve tecellileri düşünmek, kalbini onun kalbine bağlayarak oraya inen ilahi nurdan nasiplenmek ve feyzlenmektir. Vakit goz etmeyip gun icine yayanlarda mevcut idir. Rabita tarikatlar icinde yapilis sekli olarak farkli yontemler teskil edebileceginden genel bir rabita hatti cizmeyecegim. Benim ogrenip uyguladigim; kabe'ye karsi oturup ve ya bulundugunuz yer itibari ile seyh'inizi dusunuyorsunuz. Bu Allah dostuna inen ilahi nur ve feyzleri kendi uzerinden manevi kalbine aktigini hayal ediyorsunuz. Sonrasinda seyh'in kalbinden kendi manevi kalbinize dogru ilahi nur ve feyzlerin gectigini dusunuyorsunuz. Bu sekil rabitaya devam ediyorsunuz. Ruhunuzun halini sizler anlayacaginiz icin istediginiz yerde bitirebiliyorsunuz. Bu Allah dostlari etraflarinda milyonlara varan sayilarda insanlari nasil topluyorlar, nasil bu kadar seviliyorlar ve insanlarin hidayetine vesile oluyorlar dusunmek lazim. @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ustadlar da konuyu detaylandirirsa hos olur. Ruhani beslenme ve yonlendirilme gercektir. Kurtulus savasinda yesil sariklilarin yer yuzune inip orduya destek verdigine inaniyoruz da ki gelmislerdir, Allah dostlarinin ruhaniyetlerinin de hareket halinde oldugu Allah'in izni ile lutfu ile kullari ile bulusturduguna neden inanamiyoruz? Bir gunah isleyeceksindir, Allah dostunun ruhaniyeti cikar karsina, affallar kalirsin. Cin musallati cozecek huddamlar/hocalar en sikistiklari anlarda Allah'in yardimini nerde buluyorlar? Basinda bir seyh bulunmuyorsa huddam dahi yapmaya yanasmiyorlar insanlari. Ben de bizzat bu ruhani temaslara sahidimdir. Cin oradan oraya saniyesinde gidiyor da peki ya ruh? Bir oradadir, bir buradadir. Manevi baglantin kuvvetlendigi anda artik iyice kavrayama baslar insan. Kendi yorumlarima daha da detaylandirmandan ustadlara birakalim konuyu.. Mekan rabitasini ise ben kendi hissiyatim ile baslattim. Tevbe ederken kendini kabe'de bulundugun sekilde dusunup tevbe ettim bir kere. Farkli idi. Allah'in seni gormek istedigi yerde oluyorsun. Tefekkurunu O biliyor. Arkasindan manevi mekanlar ogrendikce oralara gidip gelmeye basladim |
#7
|
||||
|
||||
Alıntı:
rabita normal insana pek lazim olmaz, ya ilimde olana yada tarikat ehline gerekir
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) |
#8
|
||||
|
||||
Alıntı:
Bir kaynaktan enerjiyi alıp kendi varlığını iddia ettiğin bedenene sokmaya çalışma,yani yap tabi yasak değil ama bu nazarını 1 yöne toplamanın pratiğidir.. Rabıta elindeki elektrik kablosunu kaynağa denk getirip enerji almaya çalışmaktır.. Kaynak ile beslenmeye çalışırsın yani.. Var bildiğin herşeyin içinde kaybol..zerre bile olma o da bi iddiadır sen hiç ol.. Direk Allahta yok olabilirsen , Rabıta yapılan olursun inşaAllah
__________________
ve lakin cürmümüz vağfur,hatamız cümlece meşhur. To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts. |
#9
|
||||
|
||||
En yaygın şekilde Nakşibendiyye tarikatında uygulanan rabıtanın insan psikolojisi açısından büyük önemi vardır. Râbıta, bir bakıma müridin, cismen beraber olmadıkları anlarda da ruhen mürşidin huzurunda olmasını ve böylece mürşidin manevî otoritesinin devamlılığını temin eden bir vasıta durumundadır. Bilhassa müptedi saliklerde râbıtanın önemli bir otokontrol vazifesi gördüğü ve bu yönüyle çok faydalı olduğu kabul edilmiştir. Mürid şeyhine râbıta etmekle, onun vasıtasıyla Resulullah’a, O’nun vasıtasıyla da Hak Teâlâ’ya râbıta etmiş olmaktadır. Râbıta konusunda müstakil bir eser yazan Abdülhakim Arvasi, doğrudan doğruya Allah’tan feyz alıp istifade etmeye muktedir olamayan salikin râbıtaya ihtiyacı olduğunu, Allah’tan doğrudan feyz alma kudretini kazandıktan sonra da râbıtayı terk etmesinin vacib olduğunu söyler. İmam-ı Rabbani de salikin kemâle ermesinde râbıtanın zikirden daha faydalı olduğuna işaret etmiştir. Râbıta sebebiyle, Arabistan’da ve bilhassa Mağrip bölgesinde dervişlere murabıt”, tekkelere de “ribât” (bağlanacak yer) denmektedir. Rabıta gerek müridin manevi mertebesine gerekse yapılış şekline göre değişik özellikler arz eder.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#10
|
||||
|
||||
a) Müridin Derecesi Bakımından Râbıta1. Müptedi müridin şeyhine yaptığı râbıta: Müridin her an ve her yerde şeyhinin huzurundaymış gibi davranması, şeyhinin daima kendisiyle beraber bulunduğunu, hareket ve duygularına muttali olduğunu, hatta uyurken dahi şeyhinin yanı başında uyuduğunu düşünmesi ve davranışlarını ona göre kontrol edip edebden ayrılmamasıdır. Bunu gerçekleştirmeye “fenâ fi’ş-şeyh” denir.2. Mutavassıt müridin Resulullah’a yaptığı râbıta: Bu çeşit râbıta da seyr-ü sülûkte belli bir mesafe katetmiş olan salikin, hayatının her anında Resulullah’ın huzurunda ve murakabesi altında olduğunu düşünerek, O’nun ahlâkını hayatına hâkim kılmaya çalışmasıdır. Bunu başaran sâlik, şeyhte fâni olma mertebesini aşarak “fenâ fi’r-Rasûl” mertebesine yükselmiştir.3. Müntehi mürîdin Allah’a yaptığı râbıta: Vuslat makamına eren sâlik hem şeyhte hem de Resulullah’ta fâni olma mertebelerini aşarak, “fenâ fillâh” mertebesine ulaşmıştır. Bu mertebede sâlik, her an ve her yerde, Allah Teâlâ’nın huzurunda olduğunun şuuruna varmıştır. Onun bu şuuru her an muhafaza etmesi ve tüm duygu, düşünce ve davranışlarını ona göre tanzim etmesi rabıtanın en son ve en mütekâmil olanıdır. Bu safhada mürid, bütün varlığını Allah’a adayarak, kendisinin ve dünyanın O’nun varlığı karşısında bir hiç olduğunun şuuruna varır.
b) Râbıtanın Diğer Tasnifi Bir başka tasnifte de râbıta üçe ayrılmıştır1. Râbıta-i mevt: Müridin ölüm olayını bir an bile hatırdan çıkarmamasıdır.2. Râbıta-i mürşid: Şeyhin hayalini iki kaşının ortasında hazır bulundurmak, kalbini onun kalbine raptetmek ve onun kalbindeki füyûzâtın kendi kalbine aktığını tahayyül etmek.3. Râbıta-i huzur: Allah’tan başka her şeyi akıl ve hayalden silerek, tamamıyla Allah sevgisiyle dolu bir kalple, Hakk’ın huzurunda bulunduğu düşüncesini daima muhafaza etmek. c) ) Şeyh ile Yapılan Râbıtanın Türleri: Bu da üç türlüdür 1. Mürid, şeyhini tam karşısında hayal edip, onun iki kaşı arasına bakarak, bu bakışını kesintisiz olarak, kendinden geçinceye kadar sürdürür olarak, kendinden geçinceye kadar sürdürür.2. Mürid kendisini şeyhinin suretinde görür ve kendinden geçinceye kadar bu hali devam ettirir. Bu şekilde râbıta yapan sâlik, kendi zatını şeyhinin zatında, sıfatlarını da onun sıfatlarında fâni kılmış demektir. 3. Şeyhinin suretini hayalen karşısında görerek, onu kalbinin tam ortasına indirir ve kalbini uzun ve geniş bir dehliz farz ederek, şeyhini o dehlizde yürüyor ve kendisine doğru geliyor şeklinde hayal eder. Melâmîler râbıta yapmaya “gönül beklemek” derler. Tasavvuf erbabı, râbıtayı bazı ayetlere dayandırmışlardır. Meselâ Hâce Ubeydullah-ı Ahrâr:يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِقِينَ “Ey iman edenler! Allâh’tan korkun. Bir de sadıklarla beraber olun!” ayetindeki “beraber olmanın devamlı beraberliği ifade ettiğini, bunun da ancak râbıta ile mümkün olabileceğini belirtmiştir yine يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَابْتَغُوا إِلَيْهِ الْوَسِيلَةَ وَجَاهِدُوا فِي سَبِيلِهِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ “Ey iman edenler! Allah’tan korkun. O’na yaklaşmaya vesile arayın ve yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.” ayetindeki “vesile arama” emrini, Resulullah’a veya mürşid-i kâmile bağlanmak ve ona râbıta etmek şeklinde izah etmişlerdir. Râbıta oldukça hassas bir konudur. Mahiyeti tam olarak anlaşılmayan ve usulüne uygun yapılmayan râbıta, mürîdin gizli şirke sapmasına sebep olabilir. Nitekim bazen râbıta yapıyorum derken, hâşâ şeyhi Allah yerine koyup her şeyi ondan bekleyenlere rastlanmaktadır ki, bu son derece tehlikelidir. Bundan dolayı tasavvufa karşı olan kimselerin en çok itiraz ettikleri konulardan birisi de râbıtadır.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Goz perdemi nasil kapatabilirim? Bu durumdan nasil cikabilirim? | drkeine | Sorularınız | 55 | 15.10.23 00:38 |
Ruhen gorebilmek | La Tahzen12 | Sorularınız | 1 | 07.09.22 10:05 |
Kitabu-z-zikr | Adalet | Zikir | 23 | 15.07.19 14:56 |