inancımı kaybetmeye başladım… - Sayfa 3 - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #21  
Alt 07.09.23, 17:53
imas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilgili Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 16,011
Etiketlendiği Mesaj: 3386 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
La Tahzen12 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Çoğu alim bile benim sözümü değil verdiğim kaynağa bakın diyor ve Ahmet bin hanbel gibi bu dünyada herkesin sözü reddedilir fakat Sadece resulün sözü reddedilmez diyor


Abi kaynak var kaynak reaulü ekrem sav diyorki dine sonradan eklenen herşey bidattir ve sonradan eklenen herşey red edilir diyor ben susuyorum hadi sen bana delil getir hadis delili keşiseziyi destekleyen bi tane ayet hadis getir . istiyorsan ben sana yazdığım herşeyin. Kaynagını dizeyim ayetle hadisle .
Mütezile ve cehemmiye görüşünü Kendi içine alan . reddetmiyoruz ama Açıklıyoruz adı altında bidat yapanlar bana Alimlerin izinden izinden değil selefi salihinlerin izinden gitöek emredildi ben yanlızca Kuranı Resulü ve Resulün sahabisinin izinden gidenlerin izinden giderim bu hususta kimi reddeceğim veya kimi kabul edeceğim hususnda hükmetme yi de Allah bana vermiş bende Allah ve resulünün hükümleriyle kendime ve neslime hükmederim .


İman budur. Bidatı reddeden ben değilim Resulüm reddediyor !
imami gazali hz. leri bidat uzerine mi yasadi,
cifirle bir cok hesabi yapan ve bildiren evliyanın en büyüklerinden muhyiddin arabi hz. bidat uzerine mi yasadi

vefk bidattir diye bir delil istiyorum
bidat dedigin vefk için gecenlerde yazdigin vefk mühur ariyordun?

__________________
اِذْ قَالَ لَهُ رَبُّهُٓ اَسْلِمْۙ قَالَ اَسْلَمْتُ لِرَبِّ الْعَالَم۪ينَ
_______________________________________________

Bir acaip derde düştüm herkes gider kârına
Bugün buldum bugün yerim, hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 07.09.23, 17:54
La Tahzen12 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 17.01.21
Bulunduğu yer: Yaradanın Rahmetinde
Mesajlar: 3,107
Etiketlendiği Mesaj: 109 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
siruss Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Güzel yazmissiniz. Ama bazen insan imtihanınin ne olduğunu ne yapması gerektiğini dahi bilemiyor. Her zorlukta bir kolaylik var deniliyor. Kolaylığı nasıl erişilir bilinmiyor? Her çekilen zorluk sıkıntı bize mukafattir günahlardan kesilir tek teselli bu bence ama bahsedilen kolaylık bence bu değildir.. her imtihan sadece sabretmek mıdır? Oturup aylarca senelerece geçmesini mi beklemek mi doğrudur, yoksa dualar okuyup bu imtihandan kurtulmanın yani hayırlı bir şekilde atlatmanın yollarını aramak mi daha doğrudur? Allah nicesine ilim veriyor, bu ilimleri kullanarak veya kullanmayarak, yada evliyalar erenler geçmişte yaşamis Salih kulları vesile ederek bir çıkar yol aramak mi dogrudur? Allah her şeyi bizim cabamiza bağlı da kılmadı mi? Basite indirgeyip sormak gerekirse; bir matematik odeviniz var onu yapabilmek için benzer çözümlere bakarak kendinize uyarlamak, araştırıp çözüm yolları üretmek hatta tanıdığımız abi ablalara sorarak ödevi başarıyla bitirmemize neden olmaz mı? Hem ödev yhapilir, hem biz öğreniriz hem de gereken sabır ve gayret gosterilmis olur. Madem yasadigimiz bir imtihan, her şey biz kullara özgü benim aylardır tek dileğim çözüm neyse rüyamda Allah'ın bana göstermesi.. umarım gösterir.
İmtihandan nasıl kurtulurum değil imtihanı nasıl veririm en güzel şekilde .
İmtihana sabredersin neyle imtihan oluyorsan o konuda duanı edip güneha isyana sapmadan gayret çaba sarfedersin . hiçbi şekilde değiştiremiyorsan bu sabır imtihanın bu imtihana güzel sabrederek karşılık verirsin. Bu dünyada sadece resulümüz 1 sıfatından dolayı hata yapmamış yanlış değilsem ismet sıfatıyla
Onun hürmetine istenilir tabi önce Allahın azameti izettinin hürmetine sonra resulün gönderilmiş resullerin hürmetine istenilir yinede olmazsa bunların ötesi kaderi değiştirme çabasına girer bu amellede insan şirke düşer. Kadere iman etmemenin alametidir . dua ettin elinden geleni yaptın olmadı sabır imtihanım Allahım senin bana yazdığın kaderdir hayırda şerde senden şerii benden uzaklaştır . ve senden gelecek her türlü hayra muhtacım dersin .
Bunun dışında yapacagın her müracat kaderi değiştirme çabasıdır .

__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.)
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 07.09.23, 18:02
La Tahzen12 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 17.01.21
Bulunduğu yer: Yaradanın Rahmetinde
Mesajlar: 3,107
Etiketlendiği Mesaj: 109 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
imami gazali hz. leri bidat uzerine mi yasadi,
cifirle bir cok hesabi yapan ve bildiren evliyanın en büyüklerinden muhyiddin arabi hz. bidat uzerine mi yasadi

vefk bidattir diye bir delil istiyorum
bidat dedigin vefk için gecenlerde yazdigin vefk mühur ariyordun?

Abi resulün sözü ona muhalefet et bana değil hadis apaçık yoruma gerek yok. Abi geçmiş zaman çok şükür ben öğrendim ve tövbe ettim (tevbe eden o günahı hiç işlememiş gibidir ) ben iman ettim döndüm çok şükür yazdığım ayeti bıraktım öbürünüde sirkeli suda değil direk çöpe. Cehennem korkulacak yerdir kendimi ne kadar muhafaza etsem o kadar iyi Allah canımızı iman üzerine alsın inşallah .
İşte hidayet nimeti birdefa olacak değil Allah heran hidayet etmese. Yoldan çıkarız. . Allah diledğini hidayete erdirir dilediğini saptırır kalplerin özünü bilir ve öyşe hükmeder . Allah ın vadidir Cehennemi cinler ve insanlarla dolduracak kimbilir cehennemde nice Alim vardır kim bilir cennete nice avamdan olanlardan vardır . Bunu yanlızca Allah bilir kuranı kerim Gayb kitabıdır akılla idrak edilmez . hukumlere uyarız. Biz gayba inanıyoruz . Allah sözüne resulün sözüne . inşallah cennete giden o bir fırkaya yazışırız hepimiz vesselam

__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.)
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 07.09.23, 18:03
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 29.06.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1,686
Etiketlendiği Mesaj: 111 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
La Tahzen12 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İmtihandan nasıl kurtulurum değil imtihanı nasıl veririm en güzel şekilde .
İmtihana sabredersin neyle imtihan oluyorsan o konuda duanı edip güneha isyana sapmadan gayret çaba sarfedersin . hiçbi şekilde değiştiremiyorsan bu sabır imtihanın bu imtihana güzel sabrederek karşılık verirsin. Bu dünyada sadece resulümüz 1 sıfatından dolayı hata yapmamış yanlış değilsem ismet sıfatıyla
Onun hürmetine istenilir tabi önce Allahın azameti izettinin hürmetine sonra resulün gönderilmiş resullerin hürmetine istenilir yinede olmazsa bunların ötesi kaderi değiştirme çabasına girer bu amellede insan şirke düşer. Kadere iman etmemenin alametidir . dua ettin elinden geleni yaptın olmadı sabır imtihanım Allahım senin bana yazdığın kaderdir hayırda şerde senden şerii benden uzaklaştır . ve senden gelecek her türlü hayra muhtacım dersin .
Bunun dışında yapacagın her müracat kaderi değiştirme çabasıdır .
Burada bunu oku kaderin değişsin diye başlıkta açıldı. Aslında @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] haklı birazda. Çok fazla bilgi var çok fazla işlem su bu var. İnsan neye inanıp neyi uyguladım bilemiyor. Zaten imtihandaki çözümü bulsam öyle gayret edicem ama ipin ucunu bulabilsem cozucem belki de düğümü.

Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 07.09.23, 18:08
La Tahzen12 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 17.01.21
Bulunduğu yer: Yaradanın Rahmetinde
Mesajlar: 3,107
Etiketlendiği Mesaj: 109 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
imami gazali hz. leri bidat uzerine mi yasadi,
cifirle bir cok hesabi yapan ve bildiren evliyanın en büyüklerinden muhyiddin arabi hz. bidat uzerine mi yasadi

vefk bidattir diye bir delil istiyorum
bidat dedigin vefk için gecenlerde yazdigin vefk mühur ariyordun?


HURUFİLİK “Hurufiliğin temeli, eski çağlardan gelen ve harflerle sayıların kutsallığını kabul edip bunlara çeşitli sembolik anlamlar yükleyen anlayışa dayanır. Çok eskiden beri tabiatta varlığı kabul edilen gizli güçler şekil ve harflerle ifade edilmeye çalışılmış, sonuçta tabiat bilimlerinden önce efsun, tılsım, sihir gibi tekniklerle “hurûf” ilmi adı altında sözde ilimler ortaya çıkmıştır. Hurufiliğin ne zaman ve nasıl doğduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte gerçek anlamıyla milattan önce IV ve III. yüzyıllardan itibaren Ortadoğu’daki Helenistik-gnostik karakterli dinlerde ortaya çıktığı görülmektedir”. İslâm dünyasında harflerin bazı gizli özelliklere sahip olduğu düşüncesi hayli eskidir. Meselâ II. (VIII.) yüzyılda aşırı Şiîler’den Muğire b. Saîd el-İclî Allah’ı harflere benzetmişti. Daha sonra Hurûfî anlayış ve. yorumlar, başta bazı mutasavvıflar olmak üzere çeşitli İslâmî gruplar arasında ilgi görmüş, özellikle İbnü’l- Arabî’nin katkılarıyla bu ilgi daha da artmış, İbn Haldûn ve Kâtib Çelebi gibi âlimler bile bu anlayışın etkisine kapılmışlardır. Fakat İslâm dünyasında bâtınî düşüncelerin ışığında Hurûfîliği bir sistem şekline sokan ve bir fırka halinde yayan kişi Fazlullah-ı Hurûfî olmuştur. Timur’un saltanatı döneminde (1370-1405) İran, Hârizm, Azerbaycan ve Irak bölgeleri çeşitli tarikatlar ve şeyhlerin yaygın şekilde faaliyet gösterdiği muhitlerin başında gelmekte, ilim ve tarikat ehline değer veren Timur’un hoşgörüsü de bunların faaliyetini kolaylaştırmaktaydı. Böyle bir kültür atmosferinde Fazlullah-ı Hurufi, bâtıni şeyhlerinden olan ve Serbedârîler’le birlikte Horasan’da isyanlara karışan Şeyh Hasan-ı Cûrî (ö. 743/1342-43) ve onun halifelerinin tesiriyle sistemini kurmaya, akidesini yaymaya çalışmıştır (Meriç, s. 3). Hurufiliği kurarken Batıniler’in tevil usullerini başarılı bir şekilde kullanan Fazlullah rüya yoluyla gerçeği bulduğunu, bazı sırların kendisine bu yolla bildirildiğini ileri sürerek Arapçadaki yirmi sekiz harf ve bunlara ilâveten Farsçadaki dört harf ile sayılar arasında çeşitli ilişkiler kurmak suretiyle Hurufilik sistemini yerleştirmiştir. ( 26) Kur’an-ı Kerîm’de geçen bütün “fazl” (fadl) kelimeleriyle Fazlullah’ın kastedildiğine inanan, onu Allah’ın zuhuru şeklinde gören Hurufiler, Fazlullah’ın baş eseri ve Hurufiliğin ana kaynağı olan Câvidânnâme’yi ilâhî kitap olarak tanırlar.. (27) Özellikle İbn Arabi'nin “İlm'ul cifir” adlı kitabı hurufiliğin en çarpıcı kitabıdır. Ayetlere ve isimlere Ebced hesabıyla yapılan işlemlerde ortaya çıkan rakamlarla insanlara dinde karşılığı olmayan ve hatta dinen küfür sayılan bazı bilgiler verilmektedir. Hurufiler ebced hesabıyla Kıyametin ne zaman kopacağı konusunda bilgi sahibi olduklarını iddia etmektedirler. Ayetlerin esrarı adı altında onlarca kitap telif etmişlerdir. Tamamı küfür içeren bu eserlerle umut tacirliği yapmaktadırlar. “Şu esma-i şu kadar okursanız şu işiniz hallolur” diye din adına birçok şey uydurmuşlardır. “444 kez şu zikri yap”, 144 kez şu duayı oku”, vb. Yüzlerce uygulama ebced hesabıyla ortaya konan saçmalıklardır. Bu uygulamalar dine eklenme sebebiyle bidat olduğu gibi sonuçları sebebiyle de şirktir. Bazı Tarikat ortamlarında yaygın olan bu Hurufilik uygulaması özellikle uydurma hadislerle desteklenmiştir. Muska denen ve bir kağıt üzerinde yazılan-çizilen şekiller de Hurufiliğin bir uygulamasıdır. Vefk denen ve içinde ayetlerin de yazıldığı şekillerde aslında ayetlerin içeriğini ebced hesabıyla çarpıtan küfür uygulamasından başka bir şey değildir. Bir çeşit falcılık olan “azime” bakma da aynı kaynağın tezahürüdür. Hurufiliğin diğer bir versiyonu sihirdir. Bu konunun daha fazla detayına girmek istemiyorum. Gerçekten de Hurufilik baştan sona kadar rezil bir küfür dinidir. “Zaman zaman saraylara ve sultanlara da nüfuz eden Hurufiler “dervîşân-ı helâl-hôr ve râst-gûy” (helâl yiyen ve doğru söyleyenin dervişleri) diye tanındılar; seyyid, hâce, derviş, emir ve Mevlana unvanlarını kullandılar..(a.g.e) Cahiliye döneminde bunlara “arraf ve Kahin” denirdi. Falcılık yapan ve kehanette bulunanlar hakkında Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
Her kim bir arrafa gelir de ona bir şey sorarsa , kırk namazı ( kırk günlük ) gecelik ( kırk buyurmuştur . ( 28 ) kabul olunmaz
Ebu Hureyre (R.a)’den rivayet edildiğine göre, Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu demiştir : Hayızlı kadınla cima eden veya kadının dübürü ile cima eden yahut bir kahine varıp onun dediğini tasdik eden kimse Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem)'e indirileni inkar etmiş olur.” (29) “De ki: 'Göklerde ve yerde gaybı Allah'tan başka kimse bilmez.’ (27/65)” Bunların birde tefsirleri var. Ayetlerin zahiri manalarını terk ederek batıni manalarla ayetleri tahrif etmişlerdir. Batıni tefsir bunların icadıdır. Rafızilerde yaygın olan bu tefsir şekli Mistik felsefecilerin de tefsir şeklidir. Tefsir bölümünde bu konuya değinmiştik. İmam Gazali İhya birinci cilt üçüncü bab 96. Sayfada batıni tefsiri red etmektedir. Nitekim bu konuda “Mustazhariyye” adında müstakil bir eser yazmış. İmam Rabbani Mektubat 234. Mektupta batıni tefsiri reddetmektedir. Ancak buna rağmen batıni tefsir metodu Mistik felsefeciler içinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.

__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.)
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 07.09.23, 18:16
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 17.07.22
Bulunduğu yer: Hiçlik
Mesajlar: 2,529
Etiketlendiği Mesaj: 57 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
La Tahzen12 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Abi resulün sözü ona muhalefet et bana değil hadis apaçık yoruma gerek yok. Abi geçmiş zaman çok şükür ben öğrendim ve tövbe ettim (tevbe eden o günahı hiç işlememiş gibidir ) ben iman ettim döndüm çok şükür yazdığım ayeti bıraktım öbürünüde sirkeli suda değil direk çöpe. Cehennem korkulacak yerdir kendimi ne kadar muhafaza etsem o kadar iyi Allah canımızı iman üzerine alsın inşallah .
İşte hidayet nimeti birdefa olacak değil Allah heran hidayet etmese. Yoldan çıkarız. . Allah diledğini hidayete erdirir dilediğini saptırır kalplerin özünü bilir ve öyşe hükmeder . Allah ın vadidir Cehennemi cinler ve insanlarla dolduracak kimbilir cehennemde nice Alim vardır kim bilir cennete nice avamdan olanlardan vardır . Bunu yanlızca Allah bilir kuranı kerim Gayb kitabıdır akılla idrak edilmez . hukumlere uyarız. Biz gayba inanıyoruz . Allah sözüne resulün sözüne . inşallah cennete giden o bir fırkaya yazışırız hepimiz vesselam
vefk islamın değilki yahudide kullanıyor bunu vefk bir enerji tutucudur islamdada bu enerji ayet ve esmalardan yararlanarak oluşturulur dine ekleme denilen şey çok farklı bir
mesele islamdandır kılıfıyla pazarlanan hıdırellez günü ateşten atlamak ? ?

__________________
Son saatinde olmadığının garantisi nedir?
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 07.09.23, 18:17
imas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilgili Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 16,011
Etiketlendiği Mesaj: 3386 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
La Tahzen12 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
HURUFİLİK “Hurufiliğin temeli, eski çağlardan gelen ve harflerle sayıların kutsallığını kabul edip bunlara çeşitli sembolik anlamlar yükleyen anlayışa dayanır. Çok eskiden beri tabiatta varlığı kabul edilen gizli güçler şekil ve harflerle ifade edilmeye çalışılmış, sonuçta tabiat bilimlerinden önce efsun, tılsım, sihir gibi tekniklerle “hurûf” ilmi adı altında sözde ilimler ortaya çıkmıştır. Hurufiliğin ne zaman ve nasıl doğduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte gerçek anlamıyla milattan önce IV ve III. yüzyıllardan itibaren Ortadoğu’daki Helenistik-gnostik karakterli dinlerde ortaya çıktığı görülmektedir”. İslâm dünyasında harflerin bazı gizli özelliklere sahip olduğu düşüncesi hayli eskidir. Meselâ II. (VIII.) yüzyılda aşırı Şiîler’den Muğire b. Saîd el-İclî Allah’ı harflere benzetmişti. Daha sonra Hurûfî anlayış ve. yorumlar, başta bazı mutasavvıflar olmak üzere çeşitli İslâmî gruplar arasında ilgi görmüş, özellikle İbnü’l- Arabî’nin katkılarıyla bu ilgi daha da artmış, İbn Haldûn ve Kâtib Çelebi gibi âlimler bile bu anlayışın etkisine kapılmışlardır. Fakat İslâm dünyasında bâtınî düşüncelerin ışığında Hurûfîliği bir sistem şekline sokan ve bir fırka halinde yayan kişi Fazlullah-ı Hurûfî olmuştur. Timur’un saltanatı döneminde (1370-1405) İran, Hârizm, Azerbaycan ve Irak bölgeleri çeşitli tarikatlar ve şeyhlerin yaygın şekilde faaliyet gösterdiği muhitlerin başında gelmekte, ilim ve tarikat ehline değer veren Timur’un hoşgörüsü de bunların faaliyetini kolaylaştırmaktaydı. Böyle bir kültür atmosferinde Fazlullah-ı Hurufi, bâtıni şeyhlerinden olan ve Serbedârîler’le birlikte Horasan’da isyanlara karışan Şeyh Hasan-ı Cûrî (ö. 743/1342-43) ve onun halifelerinin tesiriyle sistemini kurmaya, akidesini yaymaya çalışmıştır (Meriç, s. 3). Hurufiliği kurarken Batıniler’in tevil usullerini başarılı bir şekilde kullanan Fazlullah rüya yoluyla gerçeği bulduğunu, bazı sırların kendisine bu yolla bildirildiğini ileri sürerek Arapçadaki yirmi sekiz harf ve bunlara ilâveten Farsçadaki dört harf ile sayılar arasında çeşitli ilişkiler kurmak suretiyle Hurufilik sistemini yerleştirmiştir. ( 26) Kur’an-ı Kerîm’de geçen bütün “fazl” (fadl) kelimeleriyle Fazlullah’ın kastedildiğine inanan, onu Allah’ın zuhuru şeklinde gören Hurufiler, Fazlullah’ın baş eseri ve Hurufiliğin ana kaynağı olan Câvidânnâme’yi ilâhî kitap olarak tanırlar.. (27) Özellikle İbn Arabi'nin “İlm'ul cifir” adlı kitabı hurufiliğin en çarpıcı kitabıdır. Ayetlere ve isimlere Ebced hesabıyla yapılan işlemlerde ortaya çıkan rakamlarla insanlara dinde karşılığı olmayan ve hatta dinen küfür sayılan bazı bilgiler verilmektedir. Hurufiler ebced hesabıyla Kıyametin ne zaman kopacağı konusunda bilgi sahibi olduklarını iddia etmektedirler. Ayetlerin esrarı adı altında onlarca kitap telif etmişlerdir. Tamamı küfür içeren bu eserlerle umut tacirliği yapmaktadırlar. “Şu esma-i şu kadar okursanız şu işiniz hallolur” diye din adına birçok şey uydurmuşlardır. “444 kez şu zikri yap”, 144 kez şu duayı oku”, vb. Yüzlerce uygulama ebced hesabıyla ortaya konan saçmalıklardır. Bu uygulamalar dine eklenme sebebiyle bidat olduğu gibi sonuçları sebebiyle de şirktir. Bazı Tarikat ortamlarında yaygın olan bu Hurufilik uygulaması özellikle uydurma hadislerle desteklenmiştir. Muska denen ve bir kağıt üzerinde yazılan-çizilen şekiller de Hurufiliğin bir uygulamasıdır. Vefk denen ve içinde ayetlerin de yazıldığı şekillerde aslında ayetlerin içeriğini ebced hesabıyla çarpıtan küfür uygulamasından başka bir şey değildir. Bir çeşit falcılık olan “azime” bakma da aynı kaynağın tezahürüdür. Hurufiliğin diğer bir versiyonu sihirdir. Bu konunun daha fazla detayına girmek istemiyorum. Gerçekten de Hurufilik baştan sona kadar rezil bir küfür dinidir. “Zaman zaman saraylara ve sultanlara da nüfuz eden Hurufiler “dervîşân-ı helâl-hôr ve râst-gûy” (helâl yiyen ve doğru söyleyenin dervişleri) diye tanındılar; seyyid, hâce, derviş, emir ve Mevlana unvanlarını kullandılar..(a.g.e) Cahiliye döneminde bunlara “arraf ve Kahin” denirdi. Falcılık yapan ve kehanette bulunanlar hakkında Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
Her kim bir arrafa gelir de ona bir şey sorarsa , kırk namazı ( kırk günlük ) gecelik ( kırk buyurmuştur . ( 28 ) kabul olunmaz
Ebu Hureyre (R.a)’den rivayet edildiğine göre, Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu demiştir : Hayızlı kadınla cima eden veya kadının dübürü ile cima eden yahut bir kahine varıp onun dediğini tasdik eden kimse Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem)'e indirileni inkar etmiş olur.” (29) “De ki: 'Göklerde ve yerde gaybı Allah'tan başka kimse bilmez.’ (27/65)” Bunların birde tefsirleri var. Ayetlerin zahiri manalarını terk ederek batıni manalarla ayetleri tahrif etmişlerdir. Batıni tefsir bunların icadıdır. Rafızilerde yaygın olan bu tefsir şekli Mistik felsefecilerin de tefsir şeklidir. Tefsir bölümünde bu konuya değinmiştik. İmam Gazali İhya birinci cilt üçüncü bab 96. Sayfada batıni tefsiri red etmektedir. Nitekim bu konuda “Mustazhariyye” adında müstakil bir eser yazmış. İmam Rabbani Mektubat 234. Mektupta batıni tefsiri reddetmektedir. Ancak buna rağmen batıni tefsir metodu Mistik felsefeciler içinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.
ayetin haricinde kopyala yapistiri hic okumam bunuda okumadim
ben hurufilikten bahsetmedim
sen simdi
ibni arabi hz. lerine hurufi mi diyorsun?

__________________
اِذْ قَالَ لَهُ رَبُّهُٓ اَسْلِمْۙ قَالَ اَسْلَمْتُ لِرَبِّ الْعَالَم۪ينَ
_______________________________________________

Bir acaip derde düştüm herkes gider kârına
Bugün buldum bugün yerim, hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 07.09.23, 18:19
La Tahzen12 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 17.01.21
Bulunduğu yer: Yaradanın Rahmetinde
Mesajlar: 3,107
Etiketlendiği Mesaj: 109 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Lyqus Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
vefk islamın değilki yahudide kullanıyor bunu vefk bir enerji tutucudur islamdada bu enerji ayet ve esmalardan yararlanarak oluşturulur dine ekleme denilen şey çok farklı bir
mesele islamdandır kılıfıyla pazarlanan hıdırellez günü ateşten atlamak ? ?
Yahudi sünnetine uymak ve bunu kurana uyarlamak şirk değilmi efele tetezekkerun ?

__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.)
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 07.09.23, 18:26
La Tahzen12 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 17.01.21
Bulunduğu yer: Yaradanın Rahmetinde
Mesajlar: 3,107
Etiketlendiği Mesaj: 109 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ayetin haricinde kopyala yapistiri hic okumam bunuda okumadim
ben hurufilikten bahsetmedim
sen simdi
ibni arabi hz. lerine hurufi mi diyorsun?
Kopyala yapıştır derken attığım bu bilgiyi internette ara bulamazsın sami abi ? Bu kitaptan sadece alıntıdır delillerle ıspattır. Bilgi öğrenilir ve okumadan öğrenilmez . Bende attım kimsenin bana faydası yok öğrendiğimi paylaşıyorum belki şirke bulaşanlarda benim gibi döner . peki sen Dediğin alimin itikadına Ameline kefilmisin bu adam %100 cennetedir diyebilirmisin ben diyemem cehennemdedirde diyemem ama onuda takip etmem ben Resulü ve onun yolundan gidenleri takip ediyorum ibni kesir gibi imam şafi gibi buhari tirmizi hadis aktaranları. 4 alimi ben kendim bidatı red ediyorum Resulüm gibi vefke dair hiçbişey aktarılmamış sonradan çıkanları red ediyorum kendim

__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.)
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 07.09.23, 18:33
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 17.07.22
Bulunduğu yer: Hiçlik
Mesajlar: 2,529
Etiketlendiği Mesaj: 57 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
La Tahzen12 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
HURUFİLİK “Hurufiliğin temeli, eski çağlardan gelen ve harflerle sayıların kutsallığını kabul edip bunlara çeşitli sembolik anlamlar yükleyen anlayışa dayanır. Çok eskiden beri tabiatta varlığı kabul edilen gizli güçler şekil ve harflerle ifade edilmeye çalışılmış, sonuçta tabiat bilimlerinden önce efsun, tılsım, sihir gibi tekniklerle “hurûf” ilmi adı altında sözde ilimler ortaya çıkmıştır. Hurufiliğin ne zaman ve nasıl doğduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte gerçek anlamıyla milattan önce IV ve III. yüzyıllardan itibaren Ortadoğu’daki Helenistik-gnostik karakterli dinlerde ortaya çıktığı görülmektedir”. İslâm dünyasında harflerin bazı gizli özelliklere sahip olduğu düşüncesi hayli eskidir. Meselâ II. (VIII.) yüzyılda aşırı Şiîler’den Muğire b. Saîd el-İclî Allah’ı harflere benzetmişti. Daha sonra Hurûfî anlayış ve. yorumlar, başta bazı mutasavvıflar olmak üzere çeşitli İslâmî gruplar arasında ilgi görmüş, özellikle İbnü’l- Arabî’nin katkılarıyla bu ilgi daha da artmış, İbn Haldûn ve Kâtib Çelebi gibi âlimler bile bu anlayışın etkisine kapılmışlardır. Fakat İslâm dünyasında bâtınî düşüncelerin ışığında Hurûfîliği bir sistem şekline sokan ve bir fırka halinde yayan kişi Fazlullah-ı Hurûfî olmuştur. Timur’un saltanatı döneminde (1370-1405) İran, Hârizm, Azerbaycan ve Irak bölgeleri çeşitli tarikatlar ve şeyhlerin yaygın şekilde faaliyet gösterdiği muhitlerin başında gelmekte, ilim ve tarikat ehline değer veren Timur’un hoşgörüsü de bunların faaliyetini kolaylaştırmaktaydı. Böyle bir kültür atmosferinde Fazlullah-ı Hurufi, bâtıni şeyhlerinden olan ve Serbedârîler’le birlikte Horasan’da isyanlara karışan Şeyh Hasan-ı Cûrî (ö. 743/1342-43) ve onun halifelerinin tesiriyle sistemini kurmaya, akidesini yaymaya çalışmıştır (Meriç, s. 3). Hurufiliği kurarken Batıniler’in tevil usullerini başarılı bir şekilde kullanan Fazlullah rüya yoluyla gerçeği bulduğunu, bazı sırların kendisine bu yolla bildirildiğini ileri sürerek Arapçadaki yirmi sekiz harf ve bunlara ilâveten Farsçadaki dört harf ile sayılar arasında çeşitli ilişkiler kurmak suretiyle Hurufilik sistemini yerleştirmiştir. ( 26) Kur’an-ı Kerîm’de geçen bütün “fazl” (fadl) kelimeleriyle Fazlullah’ın kastedildiğine inanan, onu Allah’ın zuhuru şeklinde gören Hurufiler, Fazlullah’ın baş eseri ve Hurufiliğin ana kaynağı olan Câvidânnâme’yi ilâhî kitap olarak tanırlar.. (27) Özellikle İbn Arabi'nin “İlm'ul cifir” adlı kitabı hurufiliğin en çarpıcı kitabıdır. Ayetlere ve isimlere Ebced hesabıyla yapılan işlemlerde ortaya çıkan rakamlarla insanlara dinde karşılığı olmayan ve hatta dinen küfür sayılan bazı bilgiler verilmektedir. Hurufiler ebced hesabıyla Kıyametin ne zaman kopacağı konusunda bilgi sahibi olduklarını iddia etmektedirler. Ayetlerin esrarı adı altında onlarca kitap telif etmişlerdir. Tamamı küfür içeren bu eserlerle umut tacirliği yapmaktadırlar. “Şu esma-i şu kadar okursanız şu işiniz hallolur” diye din adına birçok şey uydurmuşlardır. “444 kez şu zikri yap”, 144 kez şu duayı oku”, vb. Yüzlerce uygulama ebced hesabıyla ortaya konan saçmalıklardır. Bu uygulamalar dine eklenme sebebiyle bidat olduğu gibi sonuçları sebebiyle de şirktir. Bazı Tarikat ortamlarında yaygın olan bu Hurufilik uygulaması özellikle uydurma hadislerle desteklenmiştir. Muska denen ve bir kağıt üzerinde yazılan-çizilen şekiller de Hurufiliğin bir uygulamasıdır. Vefk denen ve içinde ayetlerin de yazıldığı şekillerde aslında ayetlerin içeriğini ebced hesabıyla çarpıtan küfür uygulamasından başka bir şey değildir. Bir çeşit falcılık olan “azime” bakma da aynı kaynağın tezahürüdür. Hurufiliğin diğer bir versiyonu sihirdir. Bu konunun daha fazla detayına girmek istemiyorum. Gerçekten de Hurufilik baştan sona kadar rezil bir küfür dinidir. “Zaman zaman saraylara ve sultanlara da nüfuz eden Hurufiler “dervîşân-ı helâl-hôr ve râst-gûy” (helâl yiyen ve doğru söyleyenin dervişleri) diye tanındılar; seyyid, hâce, derviş, emir ve Mevlana unvanlarını kullandılar..(a.g.e) Cahiliye döneminde bunlara “arraf ve Kahin” denirdi. Falcılık yapan ve kehanette bulunanlar hakkında Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
Her kim bir arrafa gelir de ona bir şey sorarsa , kırk namazı ( kırk günlük ) gecelik ( kırk buyurmuştur . ( 28 ) kabul olunmaz
Ebu Hureyre (R.a)’den rivayet edildiğine göre, Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu demiştir : Hayızlı kadınla cima eden veya kadının dübürü ile cima eden yahut bir kahine varıp onun dediğini tasdik eden kimse Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem)'e indirileni inkar etmiş olur.” (29) “De ki: 'Göklerde ve yerde gaybı Allah'tan başka kimse bilmez.’ (27/65)” Bunların birde tefsirleri var. Ayetlerin zahiri manalarını terk ederek batıni manalarla ayetleri tahrif etmişlerdir. Batıni tefsir bunların icadıdır. Rafızilerde yaygın olan bu tefsir şekli Mistik felsefecilerin de tefsir şeklidir. Tefsir bölümünde bu konuya değinmiştik. İmam Gazali İhya birinci cilt üçüncü bab 96. Sayfada batıni tefsiri red etmektedir. Nitekim bu konuda “Mustazhariyye” adında müstakil bir eser yazmış. İmam Rabbani Mektubat 234. Mektupta batıni tefsiri reddetmektedir. Ancak buna rağmen batıni tefsir metodu Mistik felsefeciler içinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.
birşey varsa doğru veya yanlış olduğuna inanman onu değiştirmez

harflerin sırları ve özellikleri vardır her harf bir anlama sahiptir kurandan okuması zordur esmaları eline alıp bak mesela ra ر harfi geçtiği esmalara bak ve anlamlarına bak rahman rezzak rahim.... hatta diyeceksin belki kahharda niye heçiyor ? kahhar ismi kahredici demek değildir güzelliğiyle kahreden demektir ordaki inceliği ra harfinin amlamını kavrayarak yorumla birde


ya hadi bunları geçtik

besmelenin ilk harfi ب
celdelutiyenin ilk harfi ب
berhetiye ilk harfi ب
kuranda her surede besmele çekilir yani her sure ب ile başlar
ama dur bir istisna tevbe suresi besmelesiz başlıyor eee diyoruz sonra açıp ilk ayetin ilk harfine baktığımızda ne görüyoruz ب
bittimi bitmedi 2 dudağın birleştiğinde çıkan ilk harf ب
ب ile birkaç mevzu daha var lakin benim boyumu aşar

Alıntı:
La Tahzen12 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yahudi sünnetine uymak ve bunu kurana uyarlamak şirk değilmi efele tetezekkerun ?
e tıp niye şirk değil yahudi doktorda bıçak tutup ameliyat yapıyor müslüman doktorda ozaman müslüman bıçak kullanmasın

__________________
Son saatinde olmadığının garantisi nedir?
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Fazla uyumaya başladım? Tuheymefyail33 Sorularınız 11 17.02.23 00:42
Normal diye kabul ettiğimiz şeylerle kaybetmeye başladık Buba Derin Konular & Beyin Fırtınası 2 25.01.22 18:30
çok kalabalık kişileri dovmeye başladım Dogussahiny Rüya ve Rüya Tabirleri 0 05.12.20 17:17
Denizde anahtarlık kaybetmeye son Och Tarih 0 17.01.20 12:08
İnancımı Yitirdim Neslihanot Sizden Gelenler 33 27.09.19 14:35


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:29.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147