|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
vücudumda düzgün tek bir yerim yok
Daha önce de konu açmıştım ama yardımcı olmadılar bakın ben erkeğim genetik olarak vücudumda düzgün tek bir yerim yok boyumdan tutun da göz bebeklerime kadar heryerim yamuk ve sorunlu kendimi bildim bileli bana psikolojik sosyal ekonomik her açıdan sorun oldu cafeler bile çalıştırmak için işe almıyor üniversite okuyorum son senem yapmadığım şey kalmadı burun estetiği oldum birşey değişmedi çene vs bikaç operasyon yok değişen yok dahada kötü oldu kafa şeklim çok iğrenç derecede bozuk kimse benle arkadaşlık kurmuyor kimse ilgi gösteremiyor tiksinerek bakıyorlar gerek erkek gerek kız akrabalarım dahil herkes tarafından zorbalık görüyorum aynaya bakamıyorum insanların içinde gülemiyorum insanlarla aynı ortamda bulunmak istemiyorum otobüste bir oturduğumda yanıma kimse oturmuyor ayakta bekliyorlar artık bu durum katlanacağım düzeyi geçti inanın kafayı sıyırmak üzereyim intihar etsem cehennem azabı ailemin üzülmesi sırf bunlar beni hayatta tutmaya mahkum bırakıyor yaşamak istemiyorum bu şekilde heryerde zorbalanıyorum hayatı kaçırıyorum artık herkes gülüp eğlenip arkadaşlarıyla gezip tozarken ben telefondan sosyal medyada video tarzı şeyler izlemekten bıktım kendime çok iyi bakıyorum parfüm duş saç sakal traşı olabileceğim en güzel şekilde bakıyorum spor yapıyorum çoğu kişinin hayali fiziğim var ütüsüz tshirt bile giymiyorum hani şunları yaparsan düzelir tarzı şeyler demeyin bu şekilde evlenmek bile istemiyorum illaki evlenecek birisini bulurum ama bana bu tipimle bakacak bir kız kim bilir ne için bakar belki para için belki kullanmak için yani çok düzgün temiz biri olsa bile ben düğünümde bu tiple nasıl fotoğraf çektiriyim kızın akrabaları görünce kim bilir arkamdan neler diyecekler ki genelde yüzüme söylerler artık gerçekten bıktım halimi öyle yaşamayan bilemez çözülmüycek bir dert bu bende artık kafama koydum istemiyorum insanları hayatımda herkesten uzakta sadece 2-3 ailenin kaldığı köyüme yerleşip çiftçilik yapmak istiyorum tek istediğim şey insan değilde cinni arkadaşım dostum hatta eşim olması onlar beni görünüşümden yargılamaz zarar sa da zarar korkuysa da korku her ne olursa olsun ben kararlıyım lütfen şu koskoca formda birisi yardım etsin 1-2 yıldır bu formu takip ediyorum bütün yolları denedim riyazat oruç zikirler dualar ne gelen var ne giden rüya falan hiçbirşey yok bazen sırf göz perdem açılsın ağır musallat kapıyım diye saçma şeyler yapıyorum banyoya girip soğan sarımsak kabuğu yakıp aynaya karşı ağlıyorum lütfen yardım edin yalvarırım yoksa bu duruma daha fazla katlanamıycam ya kötü yola düşücem yada son nefesimi verip bu acımasız dünyadan kurtulucam
|
#2
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) |
#3
|
|||
|
|||
Alıntı:
Bir arkadasim vardi bayan. Kız gerçekten oldukça cirkindi. Hele sesine başka kizlar dahi tahammül edemiyordu. Defalarca sus artık diye bozup asagiladiklarina şahit oldum. Ama gel gör ki kıza öyle talipler çıkıyordu ki gözümle görmesem inanamazdim. Arkadaşlık kurmak isteyen çocuklar zengin mi zengin altlarında BMW, yakışıklılık desen sanki öğrenci değil podyumdan cikmislar. Bir de kıza bakiyosun hiç alakası yok.. Bu işler gorunusle, el kafa yapısıyla olsaydı Adriana Lima 'lar aldatilmazdi. Başkası size yapıyor ama siz de kendinize şuan zulm ediyorsunuz. Allah'ın gücüne gider yapmayın. Varsa sifaniz arayın. Ama bu tarz sapkın yollara düşmeyin. . |
#4
|
|||
|
|||
Alıntı:
Çok acil bir şekilde psikolojik destek almanız gerekiyor . Periden, cinden meddet ummayın. Daha beter olursun . |
#5
|
||||
|
||||
“Kendimi yetersiz hissediyorum”, “daha çok çalışmam lazım”, “yeterince okuyamıyorum”, “bilgim ve görgüm yetersiz”, “gündemi kaçırıyorum”, “sağlıksız yaşıyorum”, “yediklerimin hepsi yapay”, “neden beni sevmiyor”, “düşmanlarıma karşı tetikte olmalıyım”... Zihnimiz bu örnekler gibi binlerce otomatik düşünceyi gün içinde onlarca kez bilinç düzeyimize getirir. Onun işi budur. Adeta bir çaydanlıkta kaynayan suyun yüzeyindeki kabarcıklar gibi bir görünüp bir kaybolan ama devamlı fokurdayan bu tip düşünceler, zihnimizin ana işlevlerinden birisinin doğal yansımasıdır: Zihnimiz, sürekli düşünce ve olasılık üretmelidir ki önümüze çıkabilecek olası durumlara karşı hazırlıklı olabilelim. Sade bir hayatta bu tip spontan düşünceler oldukça faydalı olabilirken, belirsizlik ve karmaşıklık içinde yani günümüzün şehir yaşamında böyle bir zihin sürekli olarak gerilim ve stres üretir. Beynimizin stres yanıtları üretmekle görevli korteks altı “limbik” bölümleri, mantıklı ve bilinçli üst beyin bölgeleri gibi değildir. Bir tehdit algısı oluştuğunda o tehdidin gerçekliği veya olasılık düzeyi ile ilgilenmez. Tek yaptığı ister hayal ister gerçek ister muhtemel isterse muhayyel olsun, zihne düşen stres yapıcı her türlü belirtiye tepki vermektir. Bu nedenle (ister olumlu isterse olumsuz olsun) düşüncelerimiz, bilinç dışı merkezlerimiz tarafından gerçekmiş gibi algılanır. Neticede, var olmayan tehlike ve olumsuz düşüncelere karşı da aynen gerçek tehdit ve sıkışıklıklarda olduğu gibi değişik düzeylerde stres yanıtı oluştururuz. Çoğu insan, zihnin bu “gürültüsünden” bilinçli olarak rahatsızlık duyar. Mesela yoga ve meditasyon gibi tekniklerle yahut eğlence, uyuşturucu gibi müdahalelerle bu gürültüyü susturmaya çalışır. Bu çabaysa genellikle boşunadır. Zira düşünce üretmek, zihnimizin işlevidir. Aynen idrar üretmenin böbreklerimizin, nefes almanın da akciğerlerimizin işi olduğu gibi... Onları durdurmayı nasıl aklımızdan geçirmiyorsak, zihni durdurmaya uğraşmak da mantıksızdır. Onun yerine atılması gereken iki adım söz konusudur: Öncelikle zihinden geçenleri fark etmek, sonrasında ise olumsuz olanları olumlu veya yapıcı karşılıkları ile değiştirmek.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#6
|
|||
|
|||
Gerçekten kimse anlamıyor yinede bütün önerileriniz için sağolun artık çözemeyeceğim bi durum karşısında daha fazla sabredemiyecem aşağılanmaktan zorbalık görmekten yeterince bıktım işkence üstüne işkence çekiyorum artık düşünmekten bıktım usandım kaderimiz buymuş önerileriniz için hakkınızı helal edin ben daha fazla bu sınava devam edemiycem
|
#7
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#8
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#9
|
||||
|
||||
Alıntı:
sayisiz estetik oldum diyorsun, aslinda anlattigin gibi bir durumun yok,senin psikolojin bozuk,sende beden algisi bozukluğu var,yani senin derdin tıbbı tedavi...
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) |
#10
|
||||
|
||||
İnsanın kendini değersiz hissetmesi bile aslında gizli bir şirktir. Allah’ın yarattığını beğenmemesidir. Ve eşler, ikili ilişkiler arasında yaşanılan böyle pek çok gizli şirk vardır. Onlar birbirlerini beğenmezler. Birbirlerine ince dokunuşlarda bulunurlar. Senin kaşın şöyle, senin burnun böyle, senin ayakların öyle...Hâlâ mı farkında değilsin işlediğin günahın? Sen Allah’ın yarattığı, var ettiği bir şeye, bu olmamış, ne biçim bir varlık dünyaya getirilmiş diyorsun. Senin hal dilinle yaptığın budur. Bu yüzden tövbe et. Bu senin vicdanını rahatlatır, kurumuş ruhuna can katar. Farkında olmadan o kadar çok günah işliyoruz ki... Sonra da duam kabul olmadı diyoruz! Bu kadar günahkârken nasıl kabul olsun? Sen Allah’ı test et, yarattıklarına kötü gözle bak, kusur bul ve sonra da duam kabul olmadı diye isyan et!Bu yüzden ben senin tüm geçmişine, yaptıklarına dair tövbe etmeni öneririm. Bayezid-i Bestami Hazretleri... Büyük velilerden. Bir gün tımarhanenin önünden geçmektedir. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla bir şeyler dövdüğünü görür, sorar: “Ne yapıyorsun?” Hizmetçi: “Burası tımarhanedir. Delilere ilaç yapıyorum.” “Benim hastalığıma da bir ilaç tavsiye eder misin?” “Hastalığını söyle.” “Benim hastalığım günah hastalığı... Çok günah işliyorum.” “Ben günah hastalığından anlamam... Ben delilere ilaç hazırlıyorum.”Parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli (!) Bayezid-i Bestami Hazretleri’ne: “Gel dede, gel! Senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim” diye seslenir. Bayezid-i Bestami Hazretleri, delinin yanına sokulur: “Söyle bakalım, benim derdime çare nedir?” Deli (!) şu ilacı tavsiye eder: “Tövbe kökü ile istiğfar yaprağını karıştır... Kalp havanında tevhit tokmağıyla döv, insaf eleğinden geçir, gözyaşıyla yoğur, aşk fırınında pişir... Akşam sabah bol miktarda ye... O zaman göreceksin senin hastalığından eser kalmaz.” Bu güzel ilacı öğrenen Bayezid Hazretleri: “Hey gidi dünya hey! Demek, seni de deli diye buraya getirmişler” deyip oradan ayrılır. Bu ilaç, halen günah hastası olanlara tavsiye olunmaya değer bir ilaçtır. Yani bu formülün hükmü hâlâ devam etmektedir.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Hayat neden saçma? | tingir | Sorularınız | 26 | 19.01.23 20:54 |
Saçma rüyalar | sony | Rüya ve Rüya Tabirleri | 19 | 26.03.22 20:38 |
Çok saçma bi gün psikolojim bozuldu | byblack | Sorularınız | 5 | 14.03.22 14:30 |
Kabullenmeyin veya inkar etmeyin, Gözlemleyin ve Dinleyin | Nea | Farkındalık | 0 | 12.09.21 02:04 |
Mideniz Ağrıyorsa İyi Dinleyin :) | aşk | Sağlık | 1 | 06.05.17 11:00 |