|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
islam'da reenkarnasyon inancı var mıdır?
İslam'da reenkarnasyon inancı var mıdır?
|
#2
|
||||
|
||||
Reankarnasyon Ruhun bi bedende ölüp diger bedende yaşaması
Islamda bunun yeri yoktur Islama göre insan bir defa yaşar kabre girer sonraki dirilmesi Israfilin sura uflemesidir Kiyamet gunu kafirler Sorguda tekrar dunyaya donmek ister salih ameller için Ama onlara o şans verilmez Cehenneme giderler Ne zaman ki cehennemden cikmak isteseler tekrardan gonderilirler Bir defa dogdun 1 defa öleceksin Öldükten sonra Allah seni kiyamet gününde diriltecektir
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.) |
#3
|
|||
|
|||
Hayır,reenkarnasyon sadece yabancıların uydurduğu bir saçmalıktır.İslamda kesinlikle yeri yoktur.
. |
#4
|
||||
|
||||
kisa ve oz cevap yoktur hicbir destekleyen zayif kaynakda yok direk yok oyle birsey hindistanlarian kast sistemini ayakta tutmak icin üretikleri bir yalan
__________________
- Kul ne der Mevla ne der acep |
#5
|
||||
|
||||
İnsanın ebediyet arzusuna ve ölümle yok olup gideceğine dair kaygısı ve korkusuna çare ne pozitif bilimlerden ne de sanat veya felsefeden gelmektedir. Bir tek Yahudilik, Hristiyanlık ve İslâm’ın ahiret inancı ile Hint alt kıtası dinlerinden Hinduizm, Budizm, Sihizm gibi ölümden sonra ruhun yeniden dünyaya döneceğine (reenkarnasyon) inanan dinler farklı keyfiyetlerde hayatın devamlılığını savunmaktadır. İslâm insanın ebediyet arzusunun karşısında ona ebedî saadeti vadederken yaratılışına ve ilahi kanunlara uygun davranmaması hâlinde de ebedî azap ve aşağılanmayla uyarmaktadır. Yani her hâlükârda insan için ölüm bir yok oluş değildir. Buradaki tartışma daha çok öldükten sonra gerçekleşecek dirilişin ruhen mi, yoksa bedenen mi gerçekleşeceği noktasında olmuştur.Ruh göçü inancına gelince birçok farklı toplum ve kültürde ruh göçü inancı olmakla beraber hepsinde eşit ağırlıkta kültürlerinde yer ettiği söylenemez. Bunun için güçlü bazı ön şartların olması gerekmektedir. Bunlar Tanrı inancının keyfiyeti, Tanrı’nın evrenle ilişkisi, âlem tasavvuru, ölümlü beden, ölümsüz ruh anlayışı, Tanrı’dan bağımsız ahlak yasası ve toplumsal tabakalaşma olarak sayılabilir. Tanrı’nın kişiliği olmayan bir İnsanın ebediyet arzusuna ve ölümle yok olup gideceğine dair kaygısı ve korkusuna çare ne pozitif bilimlerden ne de sanat veya felsefeden gelmektedir. Bir tek Yahudilik, Hristiyanlık ve İslâm’ın ahiret inancı ile Hint alt kıtası dinlerinden Hinduizm, Budizm, Sihizm gibi ölümden sonra ruhun yeniden dünyaya döneceğine (reenkarnasyon) inanan dinler farklı keyfiyetlerde hayatın devamlılığını savunmaktadır. İslâm insanın ebediyet arzusunun karşısında ona ebedî saadeti vadederken yaratılışına ve ilahi kanunlara uygun davranmaması hâlinde de ebedî azap ve aşağılanmayla uyarmaktadır. Yani her hâlükârda insan için ölüm bir yok oluş değildir. Buradaki tartışma daha çok öldükten sonra gerçekleşecek dirilişin ruhen mi, yoksa bedenen mi gerçekleşeceği noktasında olmuştur.Ruh göçü inancına gelince birçok farklı toplum ve kültürde ruh göçü inancı olmakla beraber hepsinde eşit ağırlıkta kültürlerinde yer ettiği söylenemez. Bunun için güçlü bazı ön şartların olması gerekmektedir. Bunlar Tanrı inancının keyfiyeti, Tanrı’nın evrenle ilişkisi, âlem tasavvuru, ölümlü beden, ölümsüz ruh anlayışı, Tanrı’dan bağımsız ahlak yasası ve toplumsal tabakalaşma olarak sayılabilir. Tanrı’nın kişiliği olmayan bir kazanıldığı bir süreç olarak onun tarlasıdır. Bu itibarla önemli bir süreçtir. Değersizliği ahirete nisbetledir. Yoksa dünya hayatı ve içindekiler boşuna yaratılmış değildir. İnsanın dünyaya gelişinde fıtrat esastır. Özü temiz ve günahsızdır. Rabbini bulabilecek, iyiyi ve kötüyü kavrayabilecek bir donanımla yaratılmıştır. Ölümünden sonra da dünya hayatının hesabını vermek için diriltilecektir.Kur’ân’a baktığımızda ruhun bedenden çıkınca yeniden bu dünyaya dönmesinin imkânsız olduğu anlaşılacaktır. Örneğin İblis’in “Rabbim! Öyleyse onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver” (el-Hicr 15/36) demesi bunun ahiret için nihai diriliş anlamına geldiği açıktır. Zira arada başka bir bedene girme söz konusu olsa şeytan ne zaman bu ruhun arkasını bırakacaktır? Kur’ân’da kabir hayatına dünya ile ahireti ayıran perde anlamında “berzah” denmesi (el-Mü’minûn 23/99-100) bu konunun en güçlü delillerinden birisidir. İlgili ayetlerde ahiretteki azabı görenlerin dünya hayatına yeniden dönüp bir fırsat daha verilmesini talep etmeleri reddedilmektedir. “Eğer çevrilselerdi elbette kendilerine yasaklanan şeylere döneceklerdi” (el-En’âm 6/28) buyrularak dünyaya dönüşün anlamsızlığına işaret edilmektedir. Cennet ehlinin ise böyle bir talebi olmayacağı kesindir. Öyleyse dünyaya hangi ruhlar dönecektir?
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#6
|
|||
|
|||
İslamda reankarnasyon inancı yoktur olamazda
Bu safsatadır doğru değil bir söylentidir... Kâfirin zırvaları.. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Reenkarnasyon Metafiziği | tunamyashar | Metafizik | 13 | 01.03.24 16:53 |
islam'da kölelik var mıdır? | Naim | islam & islami Konular | 13 | 10.04.21 23:10 |
islam'da Flört var mıdır? | Och | islam & islami Konular | 0 | 17.08.20 12:23 |
Reenkarnasyon | Tuana | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 0 | 27.03.17 00:37 |
Reenkarnasyon Nedir? | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 2 | 21.03.17 14:06 |