Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

Sevgili hocam, Bana kalırsa İslam Dini Muaviye (Emevi) döneminden sonra bozuldu ve birçok bidat hurafe girdi. Birçok delil de mevcut. Sadece tarihi okumak yeterli. Mehdi Aleyhisselam geldiğinde tüm mezhepleri kaldıracak. Tek din Hak Din islam ise İslam dininde hiçbir ayrılıklığın olmaması gerekiyordu. Mehdi Aleyhisselam bize bunu gösterecekti aslında. Daha birçok şey var bununla ilgili sevgili hocam. Peygamberin vefatından sonra her şey bozuldu. Kaldı ki hadisler peygamberimizin vefatından 200-300 yıl sonra yazıldı. Ayrıca birçok sahih hadis mevcuttur ki bilerek kasten dinin bozulması için çok büyük bir oyundur.



Kadınlarının saçlarının şehvet uyandırdığını ilk kez sizden duydum sevgili hocam...

Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

Sevgili hocam, Bana kalırsa İslam Dini Muaviye (Emevi) döneminden sonra bozuldu ve birçok bidat hurafe girdi. Birçok delil de mevcut. Sadece tarihi okumak yeterli. Mehdi Aleyhisselam geldiğinde tüm mezhepleri kaldıracak. Tek din Hak Din islam ise İslam dininde hiçbir ayrılıklığın olmaması gerekiyordu. Mehdi Aleyhisselam bize bunu gösterecekti aslında. Daha birçok şey var bununla ilgili sevgili hocam. Peygamberin vefatından sonra her şey bozuldu. Kaldı ki hadisler peygamberimizin vefatından 200-300 yıl sonra yazıldı. Ayrıca birçok sahih hadis mevcuttur ki bilerek kasten dinin bozulması için çok büyük bir oyundur.



Kadınlarının saçlarının şehvet uyandırdığını ilk kez sizden duydum sevgili hocam...

Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

Ben erkeğim. Şahsen bir kadının saçları beni cezbetmiyor.
Biraz nefsani bir durum gibi geliyor bana.
Muaviye sıffin savaşında kuran ayetlerini mızrağın ucuna takıp ayetleri strateji gibi oyuncak gibi kullanarak safını belli etti.
Muaviye'nin annesi hind bin utbe hz hamzayı şehit ettirip ciğerlerini dişlemesi ile tarihe geçmiş.
Mekke fethedildikten sonra müslüman olmuşlar. Her şey son verince. Bilmiyorum bana garip geliyor. Peygamberimiz muhammedin izinden gittiklerine emin değilim...

Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
bana kalırsa mehdi aleyhisselam geldiğinde hepsi konuşulcak. İşte ahir zaman bu yüzden geldi.

Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

﴾81﴿ “İşimiz itaat” diyorlar, yanından ayrılınca da içlerinden bir grup, içinden, senin söylediğinin tersini kuruyor, Allah da onların içlerinden kurduklarını kaydediyor. Sen de bunlardan yüz çevir ve Allah’a güven, (güvenilecek) vekil olarak Allah yeter.

Burda peygamberin dönemindeki olaylardan bahsediliyor, peygambere itaat konusunda.
Aslında sonraki ayetleri sanki siz okumamışsiniz gibi geliyor.
Eski kavimler dediğin cahiliye dönemindeki Arapların puta tapinmasi.
Cahiliye dönemi diyorum çünkü burdaki el bağlamaktaki amaç resmen putlar gibi el bağlamak.

İslam öncesi Araplar; Arap toplumu Kabe'de 360 tane puta tapıyordu, bunlardan en güçlüsü ve en yükseğe koydukları ilah ay tanrısı olan Al-İlah (El-İlah) idi.
Ne büyük bir şirkin içindeyiz biz? Bilmeden nasıl şirk koşuyoruz?
Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz geçmişten bugüne gelen hadislerin doğru olduğunu. Kur'an'da Allah demiyor mu biz kitabı apaçık eksiksiz indirdik diye. Kur'an'da eksik bırakmadık diyor.



Kaldı ki tüm hadisleri inkar etmiyorum ancak çok büyük çoğunluğu kasten uydurulmuş ve arap dini oluşmuş. Peygamber vefat ettikten sonra asıl dinimizi unutturmuşlar bize resmen. Tarihi okumadan o şahısların yaptıklarını araştırmadan nasıl oluyor da körü körüne bağlaniyorsunuz her şeye?

Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

Bilindiği gibi Mecusiler kendi büyükleri ve kralları karşında ellerini ihtiram olsun diye bağlayıp sine veya karınlarının üzerine bırakmaktadırlar. İranlı esirler ikinci halifenin huzuruna getirildiğinde bu şekilde yapmış, bu iş Ömer’in hoşuna gitmiş ve şöyle demiştir:

“Allah’ın huzurunda namazlarda bu şekilde yapmamız güzel olur.” (Belâzürî-Ensabüleşraf kitabı, mustemsik’u Urvetu’l vuska, c.6, s.531 ve mecmeu’l Bahreyn kitabı)
Ehl-i Sünnet’in de dört mezhebinden hiç birisi el bağlamanın farz olduğuna dair fetva vermemiştir. Hanefî, Şafii ve Hanbelî mezheplerinde sünnet olduğu söylenirken, İmam Mâlik’in ise Meşhur fetvasında ellerin namazda açılması ve bağlanmaması gerektiği yönündedir. Bu konuda Ehl-i Sünnet’in şu kaynaklarına başvurulabilinir: (El-Mecmeu’l-Lübâb, C.1, S.71, El-Muğnî, C.1, S.473, El-Hidâye, C.1, S.47, Şerh-u Feth-il Kadir, C.1, S.201, Neyl-ül Evtar, C.2, S.203, Şerh-ul Hidaye,C.1, S.102, El-Mebsut, C.1, S.23-42)

3. Ebu Hamid Saidi’nin hadisi: Bu hadisi pek çok Ehl-i Sünnet muhaddisi rivayet etmiştir. Hadisi Beyhaki’nin naklettiği şekilde veriyoruz:

Ebu Abdullah Hafız’ın bize naklettiğine göre Ebu Hamid Saidi şöyle dedi: “İçinizde Rasulullah’ın (s) namazını en iyi bileniniz benim.” Ona dediler ki: “Bu nasıl olur? Peygamber’le bizden fazla birlikte bulunmadın.” Dedi ki: “Evet.” Dediler ki: “Öyleyse gördüğünü bize anlat.”

Dedi ki: “Allah’ın Rasülü (s) namaz kılmak istediğinde, ellerini omuzlarına kadar kaldırır ve tekbir getirirdi. Bu sırada bütün uzuvları kendi yerinde sakince dururdu. Sonra kıraata başlardı. Kıraat bittikten sonra tekbir getirir ve ellerini omuzlarına kadar kaldırırdı. Sonra rüku eder ve ellerini dizlerinin üzerine koyardı. Orada sakince durur, başını ne kaldırır, ne de indirirdi. Sonra doğrulur ve şöyle derdi: ‘Semiallahu limen hamideh.’ Sonra ellerini omuzları hizasına kadar kaldırır ve uzuvları kendi yerinde sakince durduğunda şöyle derdi: ‘Allahu ekber.’ Sonra yere eğilir ve ellerini karnından biraz öteye yere koyardı. Daha sonra başını yerden kaldırır, sol ayağını büker ve üzerine otururdu. Secdeye gittiği zaman ayak parmaklarını birbirinden açar, sonra geri doğrulur ve sonra başını tekrar yere koyar ve derdi ki: ‘Allahu ekber.’ Sonra ayaklarını büker ve üzerlerine sakince otururdu. O sırada bütün uzuvları kendi yerinde sakince dururdu. Sonra bu yaptıklarını ikinci rekatta aynen tekrarlardı. İkinci rekat tamamlandığında doğrulur, tekbir getirir, ellerini namazın başlangıcındaki gibi omuz hizasına kadar kaldırır ve bu hareketleri namaz sonuna kadar sürdürürdü. Son secdeyi yaptığında hafif sola kaykılarak otururdu.” Ebu Abdullah Hafız, Ebu Hamid Saidi aracılığıyla Rasulullah’ın (s) namazının keyfiyetini beyan ettikten sonra şöyle dediler: “Doğru söyledin. Allah Rasülü (s) işte böyle namaz kılıyordu.”

Beyhaki, el-Sunen, c. 2, s. 72, 73, 101, 102; Ebu Davud, el-Sunen, c. 1, s. 194 bab “İftitahu’s-Salat”, h. 730-736; Tirmizi, el-Sunen, c. 2, s. 98 bab “Sıfatu’s-Salat”; Ahmed’in Müsned’i, c. 5, s. 424; İbn Huzeyme Sahih’inde bab “el-i’tidal fi’r-Rüku”, sayı: 587.

Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

Hocam ben ırkçılık felan yapmıyorum ki ya?
Ben size diyorum ki Arapların o Arabistan'ın sıcağında yaptığı gelenekler ne zamandan beri sünnet oluyor? Peygamber onu yaşıyor diye o dönemin sıcağına uygun giyiniyor diye bizde giyinince sünnet mi oluyor? Böyle bir şeye nasıl oluyor da inanabiliyorsunuz? Dinimiz İslam bizim. Cahilliye döneminde kalma put dinine bağlı değiliz biz. Ehli sünnet diye diye kafayı yemişsiniz. Namaz nasıl kiliniyor yazmıyor diyorsunuz. Abdest yazmıyor diyorsunuz. Kuran okuduğunuza emin misiniz?

Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

Niye? Okuduğunu anlamıyor musun sen? Her şey açık olduğu halde neden hadislere muhtaç kalıyorsun?


Kuran a yapılan eleştirilerin hep o ehli sünnet dediğiniz şey yüzünden, o saçma sapan hadisleriniz yüzünden olduğu için olabilir mi?

Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

he yok diyorsanız ki hadis hadis hadis. Alın size namaz. Siz daha kendi kaynaklarınızda ihtilafa düşmüşsünüz. Kaynak: Ebu Davud Sünen

Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

he yok diyorsanız ki hadis hadis hadis. Alın size namaz. Siz daha kendi kaynaklarınızda ihtilafa düşmüşsünüz. Kaynak: Ebu Davud Sünen

Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

Kapalı kadınlar da gözlerine kirpiklerine boya sürüyorlar makyaj yapıyorlar. Onların da başörtüsü tarz. Dış görünüş itibariyle bakımlı gözüküyor. Sizi cezbediyor olması lazım buna göre. Saç dediğin şey bakımdır bakım. Şehvet uyandırmaz. O zaman erkeklerde kafalarını örtsünler. Erkeğin en büyük makyajı saçı ve sakalidir. Bir kadını cezbeder ona bakılırsa öyle değil mi?

Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

Namaz iki rekattır. Kur'an'da geçer. Namazın nasıl kılınacağı da Kuran'da geçer. Farz ne ise odur. Tekbir de vardır namazda. İstersen tekbir getir istersen tevhid maksat Allah'ın adıyla başlamak. Namaz konusunda da birçok ayrılık var. Siz rivayetler ile dininizi oluşturmuşsunuz resmen. Rivayetlerle din olmaz.



Kur'andan bahsediyorum tabii ki.

Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı

Delil kanıt olursa neden ikna olmayayim. Rabbimden her daim doğrusunu isteyerek dua ettim. Allah hepimizi hak yola doğru yola ulastirsin. Hakikati göstersin inşallah.