Ölmüş Allah dostlarını vesile kılarak dua etmenin dinimizdeki hükmü nedir? - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 06.10.22, 23:58
ata103 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 28.02.22
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 248
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Ölmüş Allah dostlarını vesile kılarak dua etmenin dinimizdeki hükmü nedir?

Ölmüş Allah dostlarını vesile kılarak dua etmenin dinimizdeki hükmü nedir?

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 07.10.22, 00:35
Skoda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 27.01.20
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1,175
Etiketlendiği Mesaj: 18 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Her türlü yardımın kaynağı ve başvurulacak mercii Allah Teâlâ'dır. Allah Teâlâ'dan başkasından yardım dilemek söz konusu olamaz. Tasavvufta Hz. Peygamber (asm), şeyh veya benzeri maneviyat büyüklerinden istimdad, doğrudan onların şahıslarından bir talab demek değildir. Belki onların indi ilahideki itibar ve derecelerinden yararlanmak için bir tevessüldür.

İnsan, beşer olmanın gereği sığınma duygusu taşır. Çocuk anne babasına, talebe hocasına, mürid şeyhine sığınmak ve yakın olmak ister. İstimdad bu sığınma duygusunun tezahürüdür. Vahdet-i vücud inancındaki "insan-ı kamil", Allah Rasülü'nün ahlakıyla ahlaklanmış, Hakk'ın mazharına nail olan demek olduğu için, ruhani bir tasarrufa da mazhardır. Mazhardır diyoruz çünkü gerçek tasarruf Allah'ındır. Kul veya kişi bu tasarrufun görüntüsüdür. Bu itibarla salik ve derviş, insan-ı kamil olarak gördüğü şeyhinden tarikat piri ve pirlerinden birinden istimdad ve istiane ettiğinde, aslında talebini Allah'a arzetmiştir. Kudret ve kudret sadece ona aittir. Konuya bu açıdan bakıldığında şer'i bir tehlike söz konusu değildir. Ancak istimdad edilen kişinin bizzat kendisinde bir güç ve kudret görüp taleb ondan olacak olursa, elbetteki caiz olmaz. (Anahatlarıyla Tasavvuf ve Tarikat, Prof. Dr. H. Kamil Yılmaz, s. 323)

__________________
Ne senle yaşanıyor
Ne de sensiz oluyor
Şu garip bomboş dünyada..
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 07.10.22, 00:36
Torlak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 17.09.18
Mesajlar: 848
Etiketlendiği Mesaj: 30 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

kendisinden istiğase edilen kimse salih ve mü'min değilse, ister gaib olsun kendisinden istiğase etmek caiz değildir. Fakat salih bir kul olursa, huzurunda veya kabri başında olursa, şefaat dilemek maksadıyla ondan istiğase etmek caizdir.

Çünkü ölü olan kimse her ne kadar berzah alemine intikal etmiş ise de kendisine has bir hayatı vardır. Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

"Peygamberler kabirlerinde diridirler." (İbn Mâce, Cenâiz 65)

Peygamberlerin, mezarlarında diri olduklarına bir delil de, Hz. Peygamber (asm), mir'ac sırasında Mescid-i Aksa’da bütün peygamberlerin ruhlarıyla buluşması ve semada karşılaştığı her peygambere selam verdikçe, Peygamberimiz (asm)’in selamını almasıdır. Yine Bedir savaşında ölmüş müşrikler hakkında da şöyle buyurdular:

"Siz bunlardan fazla işitmezsiniz; ancak cevap veremezler."

Ehli tasavvufa göre makam sahibi olan bir veli, ister ölü ister uzakta olsun ondan istiğase edilir. O yardım etme yetkisine sahiptir. Özellikle ehli tasarrufun yardımı dünyada olduğu gibi dünyadan göç ettikten sonra da vardır, devam eder.

Vesile ise, demin dediğimiz gibi, gayeye yetişmek için vasıta olarak kullanıları şeydir.

.
__________________
Nesimi'ye sormuşlar;
O YAR ile hoş musun?

Hoş olayım olmayayım o YAR benim
Kime Ne!
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 07.10.22, 00:37
Üye
 
Üyelik tarihi: 22.03.22
Mesajlar: 53
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Büyük ve salih kimsenin zatını vesile kılmak suretiyle tevessül etmek: Mesela, "Allah'ım şu dileğim yerine gelmesi için Peygamberi veya Ebu Bekir'i vesile kılıyorum." demek gibi, Hz. Ömer (ra) yağmur duasında Hz. Abbas'ı (Peygamberimizin amcası) vesile kılarak şöyle dua etti:

"Allah'ım, biz Peygamber'in amcasını sana vesile kılıyoruz, bunun için bize yağmur yağdır.” (Buhari, İstiska, 3).

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 28.12.22, 21:11
 
Üyelik tarihi: 01.05.22
Bulunduğu yer: Türkiye
Mesajlar: 106
Etiketlendiği Mesaj: 5 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

duanın daha çabuk etkisini görmeye faydası vardır Allah dostlarını vesile kılmakta sorun yoktur

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 28.12.22, 22:19
ata103 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 28.02.22
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 248
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Callip Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Büyük ve salih kimsenin zatını vesile kılmak suretiyle tevessül etmek: Mesela, "Allah'ım şu dileğim yerine gelmesi için Peygamberi veya Ebu Bekir'i vesile kılıyorum." demek gibi, Hz. Ömer (ra) yağmur duasında Hz. Abbas'ı (Peygamberimizin amcası) vesile kılarak şöyle dua etti:

"Allah'ım, biz Peygamber'in amcasını sana vesile kılıyoruz, bunun için bize yağmur yağdır.” (Buhari, İstiska, 3).



Dua ibadettir ve sadece Allaha (c.c.) yapılır ve Ondan istenir. Duada aracı alacaksan, meşru vesile olan Ömer'in (r.anh) Abbas'ı (r.anh) alıb birlikte Allah (c.c.)'ye el açıb yağmur istemesi ve duasında "Ya Rabb'i ! Daha önce rasulullah (c.c.) ile senden yağmur isterdik. Şimdi O'nu aramızdan aldın. Artık Habibinin sevgili Amcası ile senden istiyoruz" dediğinde, Abbas (r.anh) da Ömer ile birlikte ellerini açmış ve ikisi de Allah (c.c.) den istiyorlardı. Ömer (r.anh) rasulun kabrine gidib "Ya rabbi ! Rasulun yüzü suyu hürmetine yağmur" demiyordu!

Bid'at olduğu kesin olan bir dua lafzına, kesin şirktir diye demesek bile; Şirk değildir, hatta sünnettir diyerek vebale de girmemek gerekir. Çünkü bu lafızlarla dua eden sofilerin pratikte şirke düşerek amel ettikleri görülmektedir. Duada "Yüzü suyu hürmetine" demeden önce uzunca bir liste ile ne Kur'anda ne hadisi şeriflerde olmayan makam ve mevkilerde peydahlanmış şahıslardan istimdada "yetişin" diye çağrılırlar.

Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 28.12.22, 22:35
ata103 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 28.02.22
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 248
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Torlak Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
kendisinden istiğase edilen kimse salih ve mü'min değilse, ister gaib olsun kendisinden istiğase etmek caiz değildir. Fakat salih bir kul olursa, huzurunda veya kabri başında olursa, şefaat dilemek maksadıyla ondan istiğase etmek caizdir.

Çünkü ölü olan kimse her ne kadar berzah alemine intikal etmiş ise de kendisine has bir hayatı vardır. Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

"Peygamberler kabirlerinde diridirler." (İbn Mâce, Cenâiz 65)

Peygamberlerin, mezarlarında diri olduklarına bir delil de, Hz. Peygamber (asm), mir'ac sırasında Mescid-i Aksa’da bütün peygamberlerin ruhlarıyla buluşması ve semada karşılaştığı her peygambere selam verdikçe, Peygamberimiz (asm)’in selamını almasıdır. Yine Bedir savaşında ölmüş müşrikler hakkında da şöyle buyurdular:

"Siz bunlardan fazla işitmezsiniz; ancak cevap veremezler."

Ehli tasavvufa göre makam sahibi olan bir veli, ister ölü ister uzakta olsun ondan istiğase edilir. O yardım etme yetkisine sahiptir. Özellikle ehli tasarrufun yardımı dünyada olduğu gibi dünyadan göç ettikten sonra da vardır, devam eder.

Vesile ise, demin dediğimiz gibi, gayeye yetişmek için vasıta olarak kullanıları şeydir.
"Ehli tasavvufa göre makam sahibi olan bir veli, ister ölü ister uzakta olsun ondan istiğase edilir. O yardım etme yetkisine sahiptir. Özellikle ehli tasarrufun yardımı dünyada olduğu gibi dünyadan göç ettikten sonra da vardır, devam eder."

işte bu ehli tarikatların bir şirkidir. ölülerin yardım ettiğine dair Kurandan, sünnetten ve sahabelerden 1 tane delil yoktur

yok neymiş kişiyi azap melekleri alsa kişi ben nakşibendi tarikatının halidiyye kolundanım dese melekler onu bırakırmış! bu ve bunun gibi hurafeler bidatler şirkler doludur tarikatcılarda

Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 28.12.22, 22:51
ulucayto - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefali
 
Üyelik tarihi: 07.08.22
Bulunduğu yer: bir çok yerde
Mesajlar: 4,181
Etiketlendiği Mesaj: 223 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
ata103 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
"Ehli tasavvufa göre makam sahibi olan bir veli, ister ölü ister uzakta olsun ondan istiğase edilir. O yardım etme yetkisine sahiptir. Özellikle ehli tasarrufun yardımı dünyada olduğu gibi dünyadan göç ettikten sonra da vardır, devam eder."

işte bu ehli tarikatların bir şirkidir. ölülerin yardım ettiğine dair Kurandan, sünnetten ve sahabelerden 1 tane delil yoktur

yok neymiş kişiyi azap melekleri alsa kişi ben nakşibendi tarikatının halidiyye kolundanım dese melekler onu bırakırmış! bu ve bunun gibi hurafeler bidatler şirkler doludur tarikatcılarda
son dediğin hak veririm fakat ruhanilerin ölümden sonra yardım edip etmeyceğine dair nasıl bir delilin varda inkar edersin ?

__________________

- Kul ne der Mevla ne der acep
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 28.12.22, 23:16
ata103 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 28.02.22
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 248
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
ulucayto Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
son dediğin hak veririm fakat ruhanilerin ölümden sonra yardım edip etmeyceğine dair nasıl bir delilin varda inkar edersin ?
Ettiğine dair kuran ve sünnetten delil var mı? ruhaniler kimlerdir?
madem böyle bir yardım var neden rasulullah SAV den değil de tarikat şeyhlerinden bunu öğreniyoruz?

Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 29.12.22, 00:04
ulucayto - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefali
 
Üyelik tarihi: 07.08.22
Bulunduğu yer: bir çok yerde
Mesajlar: 4,181
Etiketlendiği Mesaj: 223 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
ata103 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ettiğine dair kuran ve sünnetten delil var mı? ruhaniler kimlerdir?
madem böyle bir yardım var neden rasulullah SAV den değil de tarikat şeyhlerinden bunu öğreniyoruz?
allah ol derse olu verir

kuranda ve oeygamberimiz herseyi açıklamak istese milyonlarca belki daha fazla hata okyanuslar murekkp agaclar kalem olsa yine bitmez

ve rabbik dilediğine lutuf eder ve ben kendi yaptigim arastirmalar sonucunda bunun munkun olduğunu düşünüyorum

lakin naksinkerdeki o yozlasmis dusunceyi bende sevmiyorum

dogru oldugunu da pek inanmiyorum

allah en iyisini bilir

sunun daa altini net bir sekilde çiz elim ucbesnkisinin agzindaki dedikodu tum tarikatin sucu olmadigi gibi


tum melekler yer gok ehli yalvarsa allah istemedigi durece kimse şefaat etme hakki olamaz raabim diledigininde yapar

__________________

- Kul ne der Mevla ne der acep
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
istimna ( Masturbasyon ) Etmenin Hükmü Nedir ? Ayhanhoca Fıkıh Soru ve Cevaplar 1 17.02.23 01:50
Kaş aldırmanın dinimizdeki hükmü nedir? Ayhanhoca Fıkıh Soru ve Cevaplar 6 18.09.22 17:46
Büyü ve sihrin Dinimizdeki hükmü.. Deniz Nazar ve Büyü Uygulamaları 6 18.06.18 00:43
Cinlerin Varlığına İman Etmenin Hükmü Nedir? Havasokulu Cin & Şeytan & Melek & Ruh 5 03.04.18 13:36


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:33.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147