Koruması olduğunu zannetmiyorum. Rüya bağlama , rüyaya girme işlemleri var. Ama bu tür büyülerin çalışması sadece cinlere bağlı değildir. Musallat kapan büyüden çokça etkilenen kişiler büyüye açık kişilerdir yani enerji olarak düşük kişiler. Mutsuz karamsar kötü düşünceli kisaca rahatsız edilmeye açık kolay manipüle edilebilir kisiler. Geri kalan kişilerle basit bir cin görevlendirsen 2-3 uğraşır onun enerjisi cine baskin gelir cin ugrasamaz gider veya hiç güç yetiremez. Başıma gelmişti aşk celbi birşey yedirmisler bana ama o kişiye hiç yakınlaşma sevme gibi bir durumum olmadı aksine kaçtım diyebilirim. Enerjimde değişiklik oldu karamsara bağladım intahara meyil ettim biraz. Artık gelen gidenler sıkıntı verse bile farkındalıktan mıdır nedir kolay atlatiyorum. Melik Hazin davetinde çok sıkıntı vermişti deliriyordum. İkincide bunların hepsi suni şeyler diyerek farkına vardım sonra üzerinde durmadım o vesveselerin geçti. Demek istediğim görevli , ilgili varlık çok güçlü değilse bir insana kolay kolay birşey yaptiramaz

tekrar teşekkürler sevgili dostum. dediğim gibi ben meraklısıyım bu işin o nedenle araştırıyorum. yapacağımdan falan değil. yapana falan ya da kimseye saygısızlık yapmam, karışmam.

belirtmek istedim çünkü burda seri bi linç geliyor bazı şeylere o nedenle söyledim "demon" değilim

şimdi şunu sorayım o halde. dedin ya hani "bi anısı olması lazım diye İLK YÖNTEMDE" bi senaryo yazıyorum şimdi;

Diyelimki "konserine gittim "EN ÖN SIRADAN BİLET ALDIM, sonra konser arasında bi ara elimde önceden getirmiş olduğum beyaz gülleri kendisine takdim ettim ve şöyle dedim. "hayranınızım, sevgilerimi sunuyorum falan gibi
DAHA SONRA gülü verdim döndüm izleme mekanıma.

bu noktada ilk yöntemi denersem cinler hep o anı, yani bak o kişiyle EVLEN bilmem ne diye dayarlar yani sürekli aklına getirirler mi diyorsun?

Saygılar.

Onların şeytanları daha güçlüdür diş geçiremezsin.

bi de şunu çok açık sorucam sana izninle, hz süleyman'ın ifritlerinden biri hani belkıs'ın tahtını hemen getiriyor ya

işte böyle bu celb atacağım kişiyi de bi anda bana getiremez mi? öldürmeden?

bilgilerinin hemen hemen hepsi yanlis,belkısın tahtini getiren ifrit degildi,asaf berheya hz. leri getirdi....yahu bu kadar ciddi olan siteyi hezeyanlarin ile gırgır dergisine çevirdin,korkarim yakinda siteyi sulandırmaktan banlanacaksin...

Belki araya melekut aleminden, halden anlayan bi süfli varlık giricek işim çözülecek, böyle bir ihtimal yok mu?

Yani bazı büyüler herkese tutmaz ya da tutar ya o nedenle diyorum. Ben acemiyim bu işlerde o nedenle sizlerin değerli bilgilerini sohbetini temin edebilmek gayem benim sevgili dostlar.

cinlerden bir ifrit sen ayağa kalkmadan getirirm dedi" diye geçiyor ayette yalan mı bu yani?
burdan bunu çıkarmak ve havas ve maji gibi bu adamların yani cin ifrit gibi varlıkların bir özelliği olması nedeniyle soruyorum canım arkadaşım, günah mı bu? belki aşığım üzmeyin kimseyi bence peşin hükümle. cehennem varsa toptan yanar gideriz..
Saygılar.

ayet yalan soylemez sen yalan soyluyorsun,ayetin devaminda ne diyor? """ canim arkadasim""""cehennemde sen yanacaksin bu kafayla,bu kafa iyi kafa degil,son cumlen şirk kokuyor

ifritler bir eşyayı bir yerden başka bir yere taşıyabilir diyen yok mu başka kimse?
ben mi yanlış anladım bunu yoksa manipülasyon ile bilgi çarpıtmaya çalışanlar mı var burada?
Saygılar.

“(Süleymân müşâvirlerine) dedi ki:

«–Ey ulular! Onlar teslîmiyet gösterip bana gelmeden önce, hanginiz o melîkenin tahtını bana getirebilir?»

Cinlerden bir ifrît[4]:

«–Sen makâmından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz!» dedi.” (en-Neml, 38-39)

Süleymân -aleyhisselâm-, sabahleyin tahtına oturur, dünyânın iş ve idâresiyle meşgûl olur, öğleye doğru tahtından kalkardı. Buna göre ifrît, Hazret-i Süleymân’ın tahtını, sabah ile öğle arasındaki kadar bir zamanda getirebileceğini söylemekteydi.

“Kitâbdan (Allâh tarafından verilmiş) bir ilmi olan kimse ise:

«–Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm!» dedi.

(Süleymân) onu (melîkenin tahtını) yanıbaşına yerleşmiş olarak görünce:

«–Bu, Rabbimin (gösterdiği) lutfundandır. Şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni imtihan etmek için (bu lutufta bulunmuştur). Şükreden, ancak kendisi için şükretmiş olur, nankörlük edene gelince, o bilsin ki, Rabbimin hiçbir şeye ihtiyâcı yoktur, çok kerem sâhibidir.» dedi.” (en-Neml, 40)

Kuvvetli görüşe göre, tahtı göz açıp kapamadan getiren ilim sâhibi zâtın, Süleymân -aleyhisselâm-’ın vezîri Âsâf bin Berhiyâ olduğu bildirilmektedir.
Bu konuda birşey demeye bizim ilmimiz yetmez. Söz konusu kişi Allah'ın kitaplarında geçen peygamber Hz Süleyman. Ona verilen bu güç dünyada kimseye verilmemiştir. Sen aciz bir kul olarak şerli bir işte bu gücü kullanacağını nasıl sanırsın? Dediğin gibi 2 dakika gül verdin ettin. Cinlere dedin beni onun aklına getirin evlen diye telkin verin. Dünyada herkesin binbir türlü işi var. Enerjisini sana ayırır zorla düşünür eder ama başka şeylere ayırması gerektiği durumlar var. Hiç büyüyü karıştırma insanları düşün. Birini seven bir kişiyi düşün reddedilmiştir , ayrılmıştır vs. Kimisi üzüntüye kapılır aglar zirlar alkol alır. Kimisi oldu bitti der için içine üzülür unutmak için gider kendini işine başka şeylere verir meşgul eder kafasını. Arada aklına gelir üzülür ama yine onu düşünmemek için işine devam eder. İlmi olarak yüksek seviyede olan insanlar senin benim gibi insanlar mı zannediyorsun? Kibirini , egosunu , iradesini senelerce terbiye etmiş , sabrını geliştirmiş ki bu seviyeye gelmiş yani nefsini terbiye etmiş. Kendine hakim olmayı öğrenmiş. Böyle birine cinni , ifrit galip gelebilir mi?