|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
salavat okurken eller
merhaba arkadaşlar merak ettiğim örneğin namazımızı kıldık ve salavat okumaya başladık oturduğumuz yerde kalkmadan, ellerimizi dua ederken olduğu gibi açarak mı okumalıyız yoksa kalbimize koyarak mı hep düşünüyorum bunu, ama bana kalbe koyarak okumak daha anlamlı geldiği için ben öyle yapıyorum, doğrusunu merak ettim. okurken ellerimiz nasıl durmalı? birden fazla okunacaksa tespihle okuyorum ama yine de salavat okurken nasıl yapmalı en uygunu nedir paylaşmanızı isterim.
|
#2
|
|||
|
|||
Alıntı:
Ben sitede yeniyim hele bu konularda bilgi verebilecek yeterliliğim ise hiç yok ama.... Burada geçirdiğim kısa sürede bilgili hocalardan mesajlardan öğrendiğim kadarıyla Allah şekle değil öze bakıyor... Bende sizin gibi namaz kılarken ayağım nasıl olacak nasıl duracak ilk burun secdeye değecek vs...bunlara takılıp kalıyor özü kaçırıyordum (şekilciymişim) burada öğrendim ki bunlara dikkat etmek önemli mi önemli ama asıl önemli olan kalp ruh..bunu bütünleştirip irtibatta kalarak bir bütün olarak ibadet etmek. Celcelutiye hocam derki "Allah senin kalbine bakar "... İçinizden nasıl geliyorsa bağı iletişimi kopartmayın duru şekilde ibadet edin de her şekilde Allah kabul eder inşallah.. |
#3
|
||||
|
||||
Alıntı:
salavat getirirken elini kalbine koymak daha guzel olur,ellerini dua eder gibi acsanda bir mahzuru veya eksikligi olmaz .
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) |
#4
|
|||
|
|||
son derece katılıyorum size elbette edep ve niyet ilk başta gelir, sorma amacım namaz sonrası okurken dümdüz değil de elimizi açarak mı göğe kaldırarak mı dizlere koyarak mı okusak gibisindendi. nasıl dua ederken elimizi açarız bunun kuralı bu şekildedir. dümdüz de okunmuyor neticede. en güzeli tespihle okumak gibi sanki bana öyle geliyor.. doğru olanı güzel olanı yapmak istediğimden sordum Allah razı olsun, namazda da kuran okurken de esneme istem dışı oluyor maalesef bazen önüne geçemiyoruz. iş yoğunluğu yorgunluk vs. bunlar da etken tabi. kısacası her şeyi dört dörtlük yapamıyoruz Allah affetsin..
Alıntı:
|
#5
|
|||
|
|||
evet bende namazı kendi kendime öğrenmiş biri olarak çok yanlışlar yapmadım değil, ayağımı kadınların yapması gibi her oturuşta yana çıkaramıyorum mesela o şekilde çok zorlanıyorum o sebeple dizlerimin üzerine oturuyorum. ne kadar doğru ne kadar yanlış, bir disiplin olması gerekir ki herkes kafasına göre namaz kılmasın bence bu kurallar dediğim gibi belli bir disiplini sağlamak için koyulmuş. tıpkı abdest gibi. belli kuralı sırası vs var. tabi yoğunlaşmak odaklanmak ve tat alabilmek samimi olmak hepsinden önemli. çok teşekkürler...
Alıntı:
|
#6
|
|||
|
|||
Alıntı:
Sizle"Ejder" adlı üyenin daha önce paylaştığı benimde çok sevdiğim güzel bir yazıyı paylaşmak isterim.... Muhyiddin-i Arabî Hazretleri ________________________________________ ► Muhyiddin-i Arabî Hazretleri Gençlik Yıllarında iken, Bağdat’ta Bir İşi Olması Sebebiyle Uzun Bir Yolculuğa Çıkar. Bu Yolculuk Esnâsında Bir Dere Kenarında Balık Tutmaya Çalışan Derviş Kılıklı Bir Adama Rastlar. Adama Yaklaşır ve Selâm Verir, Ne Yaptığını Sorar. Adam: ▬ “Ben, Şu Gördüğün Sazlıktan Yapılmış Kulübede Yaşıyorum. Geçimim İçin de Her Gün İki Balık Tutarım; Biri Kendim İçin, Biri de Sizin Gibi Yolu Düşenlere İkrâm Etmek İçin...” Der. Muhyiddin-i Arabî Hazretleri Adama Misâfir Olur. Ne Tarafa Yolculuk Yaptığını Sorar: ▬ “Bağdat’a Doğru Gidiyorum...” Deyince Adam Çok Sevinir ve: ▬ “Benim Orada Çok Sevdiğim Bir Allah Dostu Vardır. Onun Yanına Uğrayıp Benim İçin Nasihât Etmesini Rica Eder misin?” Der. Muhyiddin-i Arabî Hazretleri: ▬ “Tâbiî ki, Zaten Gidiyorum. Oraya da Uğrarım...” Der. Yolculuk Devam Eder, Bağdat’a Varır. Kendi İşlerini Gördükten Sonra, “Şu Dervişin Dediği Zâta Bir Uğrayayım.” Diye Düşünür ve O Adrese Uğrar. Bir de Bakar ki, Kapıda Nöbetçiler ve Bir Sürü Hizmetlileri Olan Ulu Bir Konak! Derdini Anlatır, O Zâtın Kendisini Kabûl Edeceği Haber Verilir. İçeriye Girer, O Zât ile Tanışır. Sohbet Ederler, Dervişten Bahseder, O Zât Dervişi Tanır. Muhyiddin-i Arabî Hazretleri Müsaâde İstemeden Önce Dervişin Nasihât İstediğini Söyler. O Mübârek Zât Bir Süre Gönlüne Eğildikten Sonra Başını Kaldırır ve: ▬ “Söyle Ona, Dünyâyı Gönlünden Çıkarsın...” Deyince, Muhyiddin-i Arabî Hazretleri Şaşırır Ama Bir Şey Söylemez ve Oradan Ayrılır. Günlerce Süren Yolculuktan Sonra Tekrar O Dervişin Oturduğu Sazlıktan Kulübeye Varır. Onunla Hoşbeşten Sonra Derviş: ▬ “O Mübârek Zât Bana Nasihât Etti mi?” Diye Heyecanla Sorar. Muhyiddin-i Arabî Hazretleri: ▬ “Evet, Sana Nasihât Etti. Dedi ki; Söyle Ona, Dünyâyı Gönlünden Çıkarsın...” Deyince Derviş Bir Âh Çeker ve Bayılır. Ayıldıktan Sonra Muhyiddin-i Arabî Hazretleri Onun Bu Hâline Hayret Ederek Der ki: ▬ “Ben Bu İşten Bir Şey Anlamadım... Sana Dünyâyı Gönlünden Çıkarsın Diyen Zât, İçerisinde Nöbetçileri ve Hizmetçileri Olan Ulu Bir Konakta Yaşıyor ve Senin Gibi Hiçbir Şeyi Olmayan Bir Dervişe, “Dünyâyı Gönlünden Çıkarsın.” Diyor. Sen de Bu Hâle Düşünüyorsun; Bu İşteki Sır Nedir Bana da Söyle?” Derviş Yine Derin Bir Âh Çektikten Sonra: ▬ “Benim İşte Sen de Gördün, Dünyâ Adına Neredeyse Hiçbir Şeyim Yok ve Geçimimi Dereden Balık Tutarak Temin Ediyorum. Bu Kulübede ise Abdest Almak İçin Kullandığım Bir İbriğim Var Lâkin Ben Ne Zaman Namaza Dursam, Zikre ve İbâdete Yönelsem, Bütün Varlığım Olan O İbrik Kaybolur mu, Yoldan Geçen Birisi Alır mı Düşüncesi Benim Kalbimi Sürekli Meşgûl Eder. O Zât, Bir Sürü Dünyâ Malına Sahip iken, Hiçbir Malı Onunla Allah Arasına Girmezken Benim Üç Kuruşluk İbriğim Bana Perde Olur ve Allah ile Arama Girer. Onun İçin O Mübârek Zât Bana Bu Nasihâtte Bulunmuş...” Deyince Muhyiddin-i Arabî Hazretlerinin Gönlünde Büyük Fırtınalar Kopmasına Sebep Olur. Şunu Unutmayalım ki, Herkesin Gönlünde Onu Allah Yolundan Alıkoyacak Bir İbriği Vardır. Allahû Teâlâ Hazretleri Gönlümüzden O İbrikleri Çıkarttırsın İnşaAllah; Âmin, Âmin, Âmin... Not : Ayrıca ayaklarınızı sağa çıkartmak isterseniz sol budunuzun üstüne oturmanızı ağırlığınızı o yana vermenizi öneririm...öyle daha kolay oturabilirsiniz... Hoşça kalın |
#7
|
|||
|
|||
Hikaye sizin sorunuz ile çok alakalı olmasa da güzel bir hikaye..siz vesile oldunuz biz paylaştık okuyanlar tekrar okusun bilmeyenlerde sevaplansın diye ...
Benim babaannem bize çok çok küçükken öğretmişti hemen hemen herkes de yapar zaten "Allah adı geçince ya da sen Allah diyeceksen sağ elini kalp üstüne koy Celle Celalühü de" "peygamberimizin her adı geçişinde sağ elini kalp üstüne koy ve salavat getir...eğer başkası salavat getiriliyorsa da yine aynı hareketi tekrarla" demişti rahmetli ......ben hep öyle yaparım..ama namazdan sonra ya da duada yapmıyordum "İmas "hoca yapabilirsiniz demiş bundan sonra yapabilirim.... Bende sizin sorunuz sayesinde öğrenmiş oldum size de "İmas" hocaya da teşekkürler.... |
#8
|
|||
|
|||
çok teşekkürler güzel hikaye için ayrıca, evet ayağımı o şekilde yapabiliyorum tam yere oturamıyorum biraz belimde sıkıntı var o sebeple sola ağırlık verebiliyorum..
Alıntı:
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Esma veya salavat okurken içimizden okusak olur mu? | birdua36 | Sorularınız | 15 | 01.05.22 00:24 |
Neden sürekli eller titrer | cambaz | Alternatif Tıp ve Bitkiler | 6 | 27.11.20 19:53 |
Salavat yazdım latince haline çevirirmisiniz, herkes salavat yazabilir mi? | Simitci | Sorularınız | 19 | 20.11.20 09:22 |
Sağlıklı eller için ne yapmalı? | Tuana | Sağlık | 2 | 10.05.18 09:28 |
Bu ELLer Senin | KaLpSiz | Güzel Sözler & aŞka Dair | 4 | 06.05.17 00:45 |