Hepinize iyi akşamlar,

Bir tanıdığım var ergenlik çağından beri namazında niyazında elinden geldiğince dinini yaşamaya çalışıyor..

Bir süredir sol dizinde mono artritit var (yaşı 50)....hastalık başladığından beri 3-4 yıldır namazını seccadede yerde secde ederek kılamıyor.......çözüm bulabilmek için yıllardır gitmediği dr kalmadı..çözüm yok sadece daha kötü olmaması için çalışıyorlar..diz kapağı şiş bacak kütük gibi kıvıramıyor.

Bir gece her şey normal olarak yattı ve sabaha diz dişti ve böyle oldu..tanıdık bu halde bile gece saat çalınca teheccüde kalkar namazını kılar sonra işine gider çok ama çok disiplinlidir.

Formda bazen görüyorum bazı hastalılara musallatlar neden oluyor vs. diye yazıyorlar ve yine bir yerde okumuştum belki bu formda okudum ama unuttum gitti.."her dişin altında ve eklemlerde üç harfliler vardır oraları tutar" diye..tanıdık içinde böyle bir şey olabilir mi ?

Eğer olabilir der iseniz bu kişiye bir öneriniz olur mu?

Teşekkürler

Hemen cin diye başlamayın ezan okununca ürküyomu sure okunan yerden hemen gidiyomu ya da okununca başına ağrılar giriyormu onu de hele ?

Demedim zaten )) olabilir mi diye sordum...

Yanıtınız için teşekkürler kendisini arayıp sormam lazım ....sorunca yazarım teşekkürler...

Tıp çare bulamayınca ben kendisine dedim "okuyorum böyle böyle yazıyorlar acaba olabilir mi "diye..
o da yaz bakalım ne diyecekler dedi...

Sureler oku bakalım ilk nolacak

Yanıtınızı yine okudum..söyledikleriniz bence onda yok..o tüm farzları yaptığı gibi elinden gelen nafileleri de yapmaya özen gösteriyor ..ezan okununca ürkmüyor aksine hemen abdest alıp namazını kılıyor ..çalıştığı yerde asansör yok sabah 4 kat çıkıyor sonra mesaisi bitince 4 katı iniyor namazlarını mescide inemediği için çalıştığı odada bir köşede oturarak kılıyor.... geçen gün aşure günü naifle namaz için 2 kere mescide indi çıktı...çok acı çekti ama yinede yaptı..dedikleriniz dediğim gibi bence onda yok..

Ozaman kuruyor kafasında o kesin ezan okunsa hangi cin olsa kralı bile olsa ürker ve ibadetlerinide yapabiliyor kendin diyosun ? kafasında kuruyor işte temiz o

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hacı abi üslubun çok sert. İlmini ihlasını bilmem ama böyle yaklaşım gösterirsen hoca olsan hastan öldürür seni birgün ben sana diyeyim Ki keşfim açık değil ama bu ilerleyişin sonu siteden uzaklaştırır seni, sonra ermiş demesinler bana.Gidişinden belli freni patlamış ford kamyon misali her konuya alakalı alakasız yorumlar yazmışsın.Allah akıl vermiş Maşallah konuşuyorsun fakat feraset vermemiş nerede ne konuşacağını bilmiyorsun. Peygamber efendimizi yatağa düşüren büyü varken. Ezandan sureden korkmaktan bahsetmen cahillik.Peygamber sav de mi sure okununca kaçıyordu acaba senin kafayla gidersek hı?Bilmiyorsan sus bilen yardımcı olsun.Allah rızası için bir bakım yapsın hocalarımız bacağından rahatsız olan abimize, belki şifasına kavuşur.

bu olayı basit bir şekilde yorumlamak dogru degildir ......musallat olabilir büyü olabilir hepsini geçersin ALLAH geçmişteki günahlarını DÜNYADAYKEN bagışlamak istiyordur o yüzden SINANIYORDUR bilinmez!!! .....yanlış anlaşılmasın kişinin ne günahları vardır bilinmez!!! ...... @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] arkadaşın dedigi gibi PEYGAMBERİMİZE yapılan BÜYÜ olayı gibi olabilir yani namaz kılıyorsa ezandan rahatsız olmuyorsa sıkıntı yok demek tam dogru bir tespit olmaz .....SİFASINI ARAYACAK


birini tanıyorum AYAGINA bir sıkıntı verildi dizini bükemiyordu 3-5 ayda NAMAZ NİYAZ kalmadı ......bir yandan da böyle bir sınavı verebildigi için ne mutlu bahsettiginiz kişiye diye düşünüyor insan ....ALLAH ŞİFASINIDA verir İNŞAALLAH tez zamanda

Yanlış peygambere büyü yapıldımı yapılmadımı o kesin bir gerçek değildir

hz. peygamber sav buyu yapildilgi sahih kaynaklarda gecmektedir,yapanin ismi ile beraber kesindir....Benî Züreyk Yahudîlerinden Lebid b. el-A’sam tarafından Hz. Peygamber (s.a.v)’e sihir yapıldı. Öyle ki, Rasulullah (s.a.v) yapmadığı bir şeyi yaptım vehmine düşüyordu. Bir gün benim yanımda iken Allah'a dua etti, sonra tekrar dua etti. Ve dedi ki:

“Ey Aişe, hissettin mi, sorduğum husustâ Allah bânâ fetvâ verdi?”

“Hangi hususta Ey Allah'ın Resülü?” dedim.

“İki kişi bana gelip, biri başucumda, diğeri de ayak tarafımda oturdu. Biri diğerine:

“Bu zâtın rahâtsızlığı nedir?” dedi. Öbürü: “Büyüdür!” dedi. Önceki tekrar sordu: “Kim büyüledi?” Diğeri: “Lebîd İbnu'l-Asâm adındaki Benî Züreykli bir Yahudî.” diye cevap verdi. Öbürü:

“Büyüyü neye yaptı?” dedi. Arkadâşı: “Bir târâkla saç döküntüsüne ve bir de erkek hurmâ tomurcuğunun içine!” cevabını verdi. Diğeri:

“Pekalâ, şimdi nerede?” diye sordu. Arkâdaşı: “Zervân kuyusunda!” cevâbını verdi.”

Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v) Ashâbından bir grupla birlikte (r.a) kuyuya gitti, ona baktı, kuyunun üzerinde bir hurma vardı. Sonra benim yanıma dönüp:

“Ey Aişe! Allah'a yemin olsun, kuyunun suyu sanki kına ıslatılmış gibi (bulanık) ve (o kuyu iIe sulanan) hurmâ ağaçlarının başları da sanki şeytanların başları gibiydi!” dedi. Ben:

“Ey Allah'ın Resülü! Onu (kuyudan) çıkardın mı?” diye sordum. “Hayır” dedi ve ilave etti:

“Bana gelince, Allah bana âfiyet lutfetti ve şifa verdi. Ben ondan halka bir şer gelmesine sebep olmaktan korktum!”

Resulullah onun gömülmesini emretti ve yere gömüldü.” (Buhârî, Tıbb, 47, 49, 50; Cizye, 14, Edeb, 56; Bed’ul-Halk, 11; Müslim, Selâm, 43)