Yıllar önce çok çok küçükken yanlış hatırmıyorsam 4.sınıfa gidiyordum. 10 yaşında falandım. Bir gece uyku ile uyanıklık arasında babamı gördüm babam "çok kötü deprem oluyor" diyordu. Ardından yatağım sallanmaya başladı bir ses arkamdan sakın arkanı dönme dedi. Ağlayarak yatağımdan fırladım. Annem ile babam odalarından geldiler bana su içirip sakinleştirdiler. Deprem olduğunu söylediğimde hissetmediklerini söylediler ve gerçektende deprem olmamıştı. Bunun nedeni sizce nedir kendimi bildim bileli dua okur yatarım ayrıca..

Ben direkt bir sefer ayağımdan tutulup sağa sola sallanarak uyandım. Kalktığımda gerçekten ayağımdan tutulmuş çeksemde gelmiyordu varlık bırakmıyordu, ayak ucumda dikiliyordu. Bende musallatlar vardı.

Arada sırada insanlarda uyku felci ve çarpıntıya benzer şeyler olur.
Sizinki de buna benzer bir durum. Ara sıra bende de oluyor sadece benim hissettiğim sarsıntı veya deprem.
Uyanmayı ne kadar hızlı başarırsan o kadar çabuk kurtuluyorsun. Uyku ile uyanuklığa geçiş esnasında beynimizin algı karmaşası yaşadığı bir durum sanırım.

Uyku hali perdelerin incelip de insanin ruhunun alemi seyretmesi gezmesi icin ufak bir firsattir. Biz alemi gezerken bazen etrafimizda görmediğimiz ama oralarda dolasan seyleri de ayirt ederiz. Uyku aleminde bunlari farkli sekillerde görür bazen korkar bazen de guzellikleri ile tatli bir uykudan uyaniriz.
Gece yatarken okuyarak hem bedenimizi hem ruhumuzu koruyoruz.
Incelen bu perdeden dolayi bazen gördüklerimizi gercek gibi algilariz.
Gercek gibiydi, kolumu isirdi, su döküldü sanki uzerime der, sicrayarak uyaniriz ama aslinda olmadigini farkederiz. Bunlar ruhi boyutta olan seylerdir. OLAGAN SEYLERDIR.
Dipnot vereyim riyazat yapildiginda biraz ruhun latiflesmesi ve bedenle baginin incelmesi gerceklesir. Davet vs yaprken riyazat aranmasi istenmesinin de sebebi gelenlerle gorusecek ruhsal inceligi ve hafifliği saglamak.