|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
Cevap verin milleti aldatmayin ! Cinni hüddami hadimi olanlar delille gelin !
RUKYECİLERE, HÜDDAMCILARA, HAVASÇILARA, CİNCİLERE BEŞ SUAL... CEVAP VERİNİZ, MİLLETİ ALDATMAYINIZ! 1- Madem bu irtibatta olduklarınız Rahmaniydi neden musallatın gerçek se bebi olan insanların günahlarından, okuduğu belâ ve lânetlerden, ana-baba hu kukuna riayetsizliğinden, haram yemekten, faiz yemekten, zina yapmaktan, iftira atmaktan, adaklarını kesmediklerinden yani işlediği hata ve günahlardan 70 ke bairden musallat yaşadıklarını o sevgili hadimleriniz neden söylemediler? Söyle mediniz? Ve şeytanın yazdırdığı kitaplara tabi olup Kur’an-ı Kerime tabi olmayı insanlara öğretmediniz ve tevbeye neden sevketmediniz?.. 2-Kendinizi Hz. Süleyman veya Abdülkadir Geylani mertebesinde bir pey gamber veya veli ilan etmekle keşf ve keramet göstermeye çalışmakla “Her kim dese ki ben alimim, cahil olduğunu gösterir.. ve her kim dese ki ben veliyim, deli olduğunu gösterir” hakikatinin neresindesiniz? 3-İnsanların göremediklerini görenlere ve duymadıklarını duyanlara halk ta biri ile deli veya şizofren diyorlar ve cin çarpmış zavallılar diyorlar... ve bu çarpıl ma mutlak günah ve hatalardan olur.. O halde cevap verin hangi günahı işlediniz de cinler, şeytanlar, dedeler başkalarına görünmezken sizlere hadimim, hüdda mım diye görünür oldu ve görmeye başladınız? 4-Surelerin hadimlerinin olduğuna ve bu hadimlerin insanlara yardım edece ğine dair bir ayet veya hadis deliliniz var mıdır? 5-Neden tedavi ettim diyerek parasını aldığınız umutlarını çaldığınız ve sizde musallat yok veya kalmadı dediğiniz insanlar bizlere geldiğinde yaptığımız kont rolde hepsi şeytan musallatlı çıkıyor? Hadim ve hüddamı savunan sizlere bu beş sualimin cevabını Cin Suresi 6. ayet “Ve ennehu kâne ricâlun minel insiyeûzûne bi ricâlin minel cinnife zâdûhum rehekâ.” “Doğrusu insanlardan bazı kimseler; cinlerden bir takım kimselere sığınır lardı da onların azgınlıklarını artırırlardı.” vermiyor mu?
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.) |
#2
|
|||
|
|||
Sözde tedavi eden ve edilenlerle bir gün buluşmak dileğiyle
|
#3
|
||||
|
||||
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] amin ahirette toplu görüsme yapacaz asdfddff
.
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.) |
#4
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#5
|
||||
|
||||
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tam tersi olmasin o hadimler i gercek kiliginda görürler iste ah vah ederler ama olan oldu dönüş yok
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.) |
#6
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#7
|
|||
|
|||
Kuantsal kökenli bilinçli varlıklar … Nurani olanlar ……….. MELEKLER
Mikrodalga kökenli bilinçli varlıklar … Ateş yapılar ……….. CİNLER Moleküler kökenli bilinçli varlıklar … Biyolojik bedenliler … İNSANLAR Bunların her biri yaşadıkları boyutun kapsamı ve gücü itibariyle diğerini istediği gibi yönlendirebilecek güce sahiptir. Kuantsal kökenli melekler, hem cinler ve hem de insanlar üzerinde etkileme mekanizmasına sahipken; cinler, insanları bir dereceye kadar yönlendirmede yeteneklidirler. “Cinler“, Kur’ân anlatımıyla “MA’RIC” ve “Semum Ateşten”, yani “Biyolojik bedene tesir edip, radyasyon zehirlenmesi meydana getiren mikrodalga” bedene sahiptirler … Bizim ahiret alemi, ruhlar alemi, berzah alemi dediğimiz âlemler hep aynı mikrodalga boyut olup; insan ruhları dahi gerçekte mikrodalga bedenlerdir. Cinlerin insan beynini mikrodalga impalslar yollayarak etkileme yolları dışında, bir nesneyi hareket ettirme veya yakma gibi özelliklerine de sahiplerdir. Kur’an’da iki yüzden fazla ayetler cinlerin yaratılışından varlığından insanlardan önce yaratıldığından bahseder ayrıca özellikle Kur-an’ın 72. suresi olan 28 ayetten müteşekkil “Cin Suresi” hep cinlerden bahseder. Bu bakımdan mutlak bir varlık olarak cinlerin inkarı İslam inancına göre mümkün değildir. Pozitif ilim de cinlerin varlığını ve görünmez olduklarını kabul etmektedir. Cinlerden başka yaratılmış yaratıklarda vardır. Bunların kimilerinin insanların içine karışmaları Süleyman (A.S.) zamanında yasaklanmıştır. Bunların bazıları eskilerin “Dev” dedikleri İfritler ve cazılardır. Cinler insanlara yakın olan yerlere yerleşmişlerdir. Kimi zaman açıktan insanlarla konuşup görüştükleri bilinmektedir. Çok hızlı hareket kabiliyetlerinden dolayı insanlara uzaktan haberler verebilmekte hatta semadaki Meleklerden bazı sözleri işitip bunları insanlara söylemekteydiler. Kahinler buradan türemişlerdir. Onlardan aldıklarını insanlara söyleyip hayret ve ilgi uyandırmaktaydılar. Hz. İsa dönemine kadar bu süregeldi. Peygamberliği kabul edenlerde oldu, etmeyip şeytanla birlikte olanlarda. Şeytanla olanlar ve Şeytanın cinnilerden olan çocukları sürekli Allah’ın dinine karşı savaş ettiler. İnsanlara görünüp kendilerine taptıranlar dahi oldu. Bunun gibi konular ta ki Rasulullah Efendimiz dönemine kadar oldu. Hatta bunlar Mekke müşrikleriyle ittifak olup Efendimizin (S.A.V.) canına kastı bile planladılar. Tabii Allah-u Teâlâ onların oyunlarını bozdu. Rasulullah Efendimiz (S.A.V.) zamanında cinlerin gökyüzüne çıkmaları yasaklandı. Çıkanlar ise kızgın bir ateş topu ile cezalandırıldı. (Yıldız kayması dediğimiz bazı hadiseler bunlardır). Ayrıca hepsi insanlardan uzak dağlar, tepeler, dere yatakları, İnler vs.vs. yerlere sürüldü ve Rasulullah Efendimiz (S.A.V.) Cin mescidi’nde (ismi sonradan böyle konmuştur) Cinleri çağırarak onlara Kur’an okudu. Onlardan kimileri iman etti ve biat ettiler. Bunların hala biri hariç (EBA YUSUF) yaşamakta ve kendi aleminde en şerefli olanlarıdır. Etmeyenler ya başka dinlerde ısrar edip dönmedi ya da Şeytana tabi oldu. Cinler 7 kat sufli 7 ulvi alemde ayrılmışlardır. Ulvi alemde olanlar Allah-u Teala’nın izni ile bazı Ayet ve Esma’lara müvekkil Hüddam (hizmetçi) olmuşlardır. Kendi aleminde en önde olan yetkili zatlardır. Kendi silsile ve yönetimleri vardır. Sultanlarından bazıları (Meytatarun, Ahmer, Meymun, Taykel, Kendiyas…) gibi isimleri vardır ve taifelerinin en önündedir. Görev ve vazifeleri vardır. Bunlara Ardi Melaike denir. Yani Meleklerin hemen arkasında dururlar.Sufli Alemde olanlar ise Ervah-ı Kabise dediğimiz sufli cin ki bunlar hep sufli işlerle vazifelidir. İnsanlara vesvese veren, musallat olan, korkutan, büyü vs. yapanlanlar bunlardır. Bunlarında kendi içlerinde silsile ve sırası vardır. En başları şeytan-ı Laindir. Ona tabii işlerde görev almışlardır. Bunlar pis yerlerde yaşarlar. Bir çokları deniz kenarlarına sürülmüştür. Issız pis yerleri, kilise bozması olan yerleri, gayrimüslim olan mekanları mesken edinmişlerdir.Bilinmelidir ki; Cinlerin mü’min olanları insanlardan pek uzak durup, onlara karışmaları kesinlikle yasaktır. Ancak bazı haller müstesna. Kişinin kemik ile taharetlenmesi (bu konuda hadis; Kemik ile istinca yapmayınız. Onlar mü’min cinlerden olan kardeşlerinizin rızk’larıdırlar) Ekmek kırıkları üzerine yatmak, bununla helaya gitmek gibi bazı hallerde insanlara ilişir ve korkuturlar. Ki sebebi mü’min olmalarındandır. Aksine mü’mine asla zarar vermezler.Mü’min insandan uzak dururlar. Zira mü’min her an Rabbi iledir. Onu zikreder O’na Kulluk eder. Ancak maneviyatı zayıf olanlar müstesna. İşte bu tip insanlara sürekli sokulup vesvese verir, her zaman açıklarını arar. Bu açıklar ki pis yerlere mecbur kalıp gittiğimizde Besmele okumadan, Allah’a sığınmadan gitmek, cünüp gezmek, çalgı düğün gibi işlerle uğraşmak, hamamlarda edepsiz bulunmak,evinde çıplak dolaşmak gibi durumlardır. Buna benzer durumlarda hemen o kişiye sokulup ona musallat olmayı denerler. |
#8
|
|||
|
|||
Emine kos seni kim tutar site ne zalim adami yutar
|
#9
|
||||
|
||||
Kuran'da cinlerin nasıl kontrol edileceği ve onlarla nasıl arkadaşlık kurulacağı yazmaz. Kuran cinlerle irtibat kurmayı yasaklar. Bu yüzden İslam dininde Hüddam günah sayılır. Cinleri iyi ya da kötü amaçlarla kullanmak veya onlardan bir şeyler istemenin İslam dininde günah olduğuna inanılır. Hadim huddam cindir ve herkese musahhar olmaz onlari kendi emrine alip kotu veya iyi iş yapmak yasaktir Cinlere kulluk edilmez ! Daha ne istyorsunuz niye nefsinize kabullendirmemiyorsunuz !
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.) |
#10
|
||||
|
||||
► Cinleri yaratan (Allah) olmasına rağmen, (tutup da) cinleri Allah’a ortak kıldılar. (Bununla yetinmeyip) hiçbir bilgiye dayanmadan, Allah’a oğullar ve kızlar nispet ettiler. O (Allah), onların yakıştırdığı sıfatlardan münezzeh ve yücedir. (6/En'âm 100)
► Böylece her peygambere insanların ve cinlerin şeytan olanlarını düşmanlar kıldık. Bazısı diğer bir kısmını aldatmak için sözün yaldızlısını vahyeder/fısıldar. Şayet Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. (Öyleyse) onları uydurdukları iftiralarıyla baş başa bırak. (6/En'âm 112) ► Onların tamamını (diriltip) huzuruna toplayacağı o gün (onlara şöyle seslenecek): “Ey cin topluluğu! Şüphesiz ki insanların çoğunu yoldan çıkarıp saptırdınız.” Onların insanlardan olan dostları diyecekler ki: “Rabbimiz! Birbirimizden faydalandık ve bizim için belirlediğin süreye ulaştık.” (Allah) diyecek ki: “Allah’ın dilemesi hariç, ateş sizin ebedî olarak barınacağınız yerdir.” Şüphesiz Rabbin (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm, (her şeyi bilen) Alîm’dir. (6/En'âm 128) ► (Allah, Kıyamet Günü “Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size ayetlerimi anlatan, sizi bu gününüzle uyaran resûller gelmedi mi?” (dediğinde onlar “Nefislerimiz aleyhine şahitlik ederiz.” diyecekler. Dünya hayatı onları aldattı ve kendilerinin kâfir olduğuna tanıklık ettiler. (6/En'âm 130) ► (Allah “Sizden önce ateşe girmiş olan cin ve insan topluluklarıyla beraber siz de ateşe girin.” der. Her ümmet oraya girdiğinde, (kendi gibi sapık olan) kardeşini (ümmetleri) lanetler. Sonunda hepsi bir araya toplanınca, sonradan gelmiş olanlar önceden yaşamış olanlar için: “Rabbimiz! Bunlar bizi saptırdılar. Onlara ateşten kat kat azap ver.” der. (Allah) buyuracak ki: “Hepinize kat kat (azap) vardır. Fakat bilmiyorsunuz.” (7/A'râf 38) Meşruiyetini İslam’dan almayan liderler/önderler ve tebaalarının ahiretteki durumları için bk. 2/Bakara, 167 ► Rabbinin rahmet ettikleri müstesna. Onları bunun için yarattı. Rabbinin: “Andolsun ki cinleri ve insanları cehenneme dolduracağım.” sözü/hükmü kesinleşmiştir. (11/Hûd 119) ► Cinleri de (insanı yaratmadan) önce, (içlere nüfuz eden) zehirli bir ateşten yarattık. (15/Hicr 27) ► Hani meleklere: “Âdem’e secde edin.” demiştik de İblis hariç hepsi secde etmişti. O, cinlerdendi ve Rabbinin emrinin dışına çıkmıştı. Onlar size düşman olmasına rağmen, beni bırakıp onu ve zürriyetini mi dost ediniyorsunuz? Zalimlerin, (Allah’ın dostluğuna) değiştikleri (şey) ne kötüdür. (18/Kehf 50) ► (Bir zaman) Cin, insan ve kuşlardan oluşan orduları, Süleyman’ın (huzurunda) toplandı. Onlar (Süleyman tarafından) sevk olunup idare edilirlerdi. (27/Neml 17) ► Cinlerden bir ifrit dedi ki: “Sen daha yerinden kalkmadan onu sana getirebilirim. Şüphesiz ki ben, (bu işi halledecek kadar) güçlü ve güvenilir biriyim.” (27/Neml 39) ► Süleyman’a da rüzgârı (verdik). Sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü de bir aydır. (Bir günde iki aylık mesafeyi kateder.) Ona, erimiş bakırı sel gibi akıttık. Cinlerden bazısı da Rabbinin izniyle onun önünde çalışmaktadır. Onlardan her kim emrimizden saparsa ona, alevleri dehşet saçan ateşten tattırırız. (34/Sebe’ 12) ► (Süleyman’ın) ölümüne hükmettiğimizde, ölümünü onlara asasını yiyen bir ağaç kurdundan başkası göstermedi. (Süleyman) yere yıkılınca anlaşıldı ki; şayet cinler gaybı biliyor olsalardı, (Süleyman’ın yaşadığını zannedip) alçaltıcı azap içinde öylece beklemezlerdi. (34/Sebe’ 14) ► Diyecekler ki: “Seni tenzih ederiz. Bizim velimiz/dostumuz sensin, onlar değil.” (Hayır, öyle değil!) İşin aslı, cinlere ibadet ediyorlardı. Ve çoğu, cinlerin (söylediği: “Melekler Allah’ın kızlarıdır.”, “Bunlar sizi Allah’a yakınlaştırır.” gibi batıl sözlere) iman ediyorlardı. (34/Sebe’ 41) ► O’nunla cinler arasında nesep bağı kurdular. Andolsun ki cinler, (hesap için) hazır edileceklerini bildiler. (37/Saffât 158) ► Ve bina ustası, dalgıçlık yapan tüm şeytanları da (onun hizmetine verdik). (38/Sâd 37) ► Prangalara vurulmuş diğer (bazı şeytanları da onun emrine verdik). (38/Sâd 38) ► Onlar için (sürekli beraber oldukları) kötü arkadaşlar kıldık. Kendilerine, önlerinde olan (ahiretin olmadığı düşüncesini), arkalarında olan (dünyanın tek hayat olduğu fikrini) süslü gösterdiler. Cin ve insanlardan, geçmiş ümmetler hakkında geçerli olan (azap hükmü), bunların üzerine de hak oldu. Çünkü onlar, hüsrana uğrayan kimselerdi. (41/Fussilet 25) ► Bunlar, kendilerinden önce geçmiş ümmetlerden cinler ve insanlar arasından (azap) sözü üzerlerine hak olmuş kimselerdir. Şüphesiz ki onlar, hüsrana uğramış olanlardır. (46/Ahkâf 18) ► Hani cinlerden bir grubu sana yönlendirmiştik de Kur’ân’ı dinliyorlardı. Onun (okunduğu mecliste) hazır olunca: “Susun!” dediler. (Okunması) bitince de uyarıcı olarak kavimlerine döndüler. (46/Ahkâf 29) ► Dediler ki: “Ey kavmimiz! Biz, Musa’dan sonra indirilen, kendinden önce geçen Kitapları doğrulayan, hakka ve dosdoğru yola ileten bir Kitap işittik.” (46/Ahkâf 30) ► Ben cinler ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım. (51/Zâriyat 56) İnsanın yaratılış gayesi tevhid. Tevhid ise Allah’a (cc) kulluk ve O’nu ibadette birlemektir. Kişinin namaz, oruç, kurban gibi ibadetlerini yalnızca Allah’a (cc) yapması ve bir bütün olarak hayatı Allah’ın şeriatına göre düzenlemesi, yalnızca O’nun yasa ve kanunlarına boyun eğmesidir. (bk. 1/Fâtiha, 5) Müminin varlık amacı tevhid olduğundan, değişmez ve ilk sırada yer alan “Ana gündemi” de her zaman tevhiddir. (Ayrıca bk. 38/Sâd, 27) ► Cinleri de dumansız ateşten yarattı. (55/Rahmân 15) ► Ey cin ve insan topluluğu! Şayet, göklerin ve yerin sınırları dışına çıkmaya gücünüz yetiyorsa, çıkın. Ancak (büyük bir) güç ve otoriteniz olmadan bunu yapamazsınız. (55/Rahmân 33) ► İkinizin de üzerine, ateş alevi ve duman gönderilir. (Ona) engel de olamazsınız. (55/Rahmân 35) ► (Bu durumda) Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayacaksınız? (55/Rahmân 36) ► Gökyüzü yarıldığı, erimiş yağı andıran kırmızı bir gül gibi olduğu zaman, (55/Rahmân 37) ► (Bu durumda) Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayacaksınız? (55/Rahmân 38) ► O gün ne insan ne de cin günahından sorulur. (55/Rahmân 39) ► De ki: “Bana şu vahyolundu: Cinlerden bir grup (Kur’ân’ı) dinleyip demişler ki: ‘Hiç şüphesiz biz, (belagatı ve mesajlarıyla) hayranlık uyandıran bir Kur’ân dinledik.’ ” (72/Cin 1) ► “O, en doğru olana hidayet ediyor. Biz de ona iman ettik. Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayız.” (72/Cin 2) ► “Şüphesiz Rabbimizin kudret ve azameti pek yücedir. O, ne eş ne de çocuk edinmiştir.” (72/Cin 3) ► “Şüphesiz ki bizim sefihimiz (İblis), Allah hakkında yalan ve zulüm olan şeyler söylüyormuş.” (72/Cin 4) ► “(Oysa) hiç şüphesiz bizler, insanların ve cinlerin Allah hakkında yalan söylemeyeceğini sanıyorduk. (Kur’ân’ı dinleyince, Allah’ın eşinin ve çocuğunun olmadığını, insanların ve cinlerin yalan söylediğini gördük.)” (72/Cin 5) ► “Hiç şüphesiz insanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sığınırdı, (insanların cinlere sığınması, cinlerin) azgınlığını arttırırdı.” (72/Cin 6) Ayete iki şekilde mana verilebilir. Birincisi mealde zikrettiğimiz anlam, ikincisi de: “Kendisine sığınılan cinler, insanların azgınlık ve sapıklığını arttırdı.” şeklindedir. İnsanların Allah’a (cc) şirk koşma şekillerinden biri; cinleri tazim, onlara sığınma, onlardan korunmak için onlara kurban kesme, gayb bilgisine vakıf olmak için onlarla irtibata geçme, onlar aracılığıyla büyü yapma, muska gibi şeylere cin isimleri ve tılsımlar yazarak cinlerden fayda umup zararı defetmelerini talep etmektir. Ayrıca şirkin tanımı, çeşitleri ve müşriğin akıbeti için bk. 4/Nîsa, 48 ► “Şüphesiz ki onlar, sizin de sandığınız gibi Allah’ın kimseyi diriltmeyeceğini sanmışlardı.” (72/Cin 7) ► De ki: “İnsanların Rabbine sığınırım.” (114/Nâs 1) ► “İnsanların Meliki’ne.” (114/Nâs 2) ► “İnsanların ilahına.” (114/Nâs 3) ► “Çokça vesvese veren ve (Allah anıldığında) gizlenen (İblis’in) şerrinden.” (114/Nâs 4) ► “Ki o, insanların göğüslerine vesvese verip durur.” (114/Nâs 5) ► “Cinlerden ve insanlardan olan.” (114/Nâs 6)
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.) |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Gelin Saçı - Gelin Saçınızı Seçerken | SiLence | Saç ve Cilt Bakımı | 3 | 21.08.23 22:26 |
Herkesin ihtiyacı olan hüddam FATİHANIN HÜDDAMI | yusufxyusuf | Huddam ilmi | 0 | 01.06.22 16:47 |
Hüddamı olanlar cevap verebilir mi? | Brave | Sorularınız | 4 | 07.01.22 20:39 |
Darda olanlar Sıkıntısı olanlar için | Sin | Rızık ve Bereket Uygulamaları | 3 | 11.10.19 21:00 |