|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#21
|
||||
|
||||
Alıntı:
Espirili yanıt için Yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Gülümsettiniz Rabbım de sizi Gülümsetsin
__________________
Dünya Bir Kazan. Nasibi kadar kepçedir İnsan Kg |
#22
|
|||
|
|||
Alıntı:
Maalesef siz bu noktaya geldiğini düşünüyorsunuz. Ben ise çıkış noktasının ibnül arabi olması hasebiyle zaten o noktada olduğunu düşünüyorum. Sevgili Yusufiyeli ağabeyi hüccete hüccet gerekir. Bizim hüccetimiz Kur'an azimmüşşan ve Sünnettir. Ben sünnette göremediğim bir şeyi bağdadi de görsem çok çok güzel bir amel olsa da bid'atı hasenedir der geçerim üstünden. Kaldı ki onun da talebesi ortada.. Her ne ise... Fakat sorulması gereken soru şu; Tasavvuf batıni bir irfandır. Bu bağlamda şeriatta bağlayıcılığı yoktur olamaz. Şeriat zahiridir. Şimdi bu tasavvufun öğretileri işlerine geldiği şekilde mi kategorize ediyorlar? 3. Sorumuzda "siz anlamazsınız sırdır sır" -) diyenler şeriattır bizim ölçümüz nasıl der? Yarın biri çıksa dese ki "bilader ben ledun ilmine sahibim Allah bana verdi bunu aha da çocuğunu öldürdüm senin" dese sana sen kısas edersin bu adamı. Sahiden ledun ilmi olsa bile. Hele şu tasavvufla sünneti biraraya Bi getirmekten, dahası sünnetten tasavvuf çıkarmaktan Bi uzak duralım. Göz var izan var nerde sünnet, nerede ben keşf keramet ehliyim diyen herhangi bir şeyh. Buna bağdadi de dahil arabi de dahil geylani de dahil. Ben hiçbir yerde okumadım peygamberin "Medett ya Muhammet deyin ben size hemen yetişirim, ahirette size şefaat ederim. Yada ben 8 yaşındayken sağımdan solumdan melekler yürür, allahın resulüne yol açın" filan gibi kelamlarını? Hiç bir Allah Resulünün böyle bir iddiası yok, olmamış ama gel gör ki tasavvufun fikir babaları hemde utanmadan sünnete yaslanıp şirk dolu kelamlarla tüm tuhaf, abuk subuk düşüncelerine zemin oluşturmuşlar. Yahu ibnül arabi fütuhatı mekkiyesini diyor ki "bu kitap bana peygamber tarafından verildi." bu ne demek? Benm bu eserim tartışılmaz bir makamdan geldi. Eserim de bende tartışılmaz durumdayız. Varsa izahı buyrun? Aynı ifadeler bediüzzaman ın risalelerinde de var aynı sözlerim onun içinde geçerli. |
#23
|
|||
|
|||
Hal böyle olunca bunların yaptığı ayrım, bizim anca komiğimize gider..
Bilal r.a. Köle idi. Avam idi. Tırnağı olabilen buyursun havas olsun... |
#24
|
||||
|
||||
Alıntı:
Sonuç olarak Allah ile insan arasında sevgi, saygı, güven ve şükran temelinde bir sivil ilişki kurmak gerçekten arzu edilen bir şeydir. Bütün bunlar bir yana, ilmihal ve hukuk bilgisine indirgenmiş fıkhın terminolojisinde ibadet, belli bir takım formel kalıplar çerçevesinde, hatta vazife hissiyle zorunlu olarak eda edilen, dolayısıyla borç gibi ödenmesi gereken bir dizi ritüelden ibarettir denebilir ve buna bağlı olarak fıkhi anlamda ibadetin ubudiyette amatör ruhluluğu ilga, profesyonelliği ihya ettiği söylenebilir. Çünkü fıkıhta her ibadet matematiksel biçimde düzenlenmiş, Allah’a saygı ve şükran ifadesi olan yükümlülükler salt birer vecibe/vazife olarak tarif edilmiş ibadette eksikliğin telafisi ise -namazın kazası, ıskat, devir gibi örneklerde olduğu gibi-kemiyete indirgenerek aritmetik hesaplama yoluna gidilmiştir. Bütün bunların ötesinde hile-i şer kavramı İslam fıkhında kendine yer bulabilmiş ve bu konuda zengin bir literatür üretilmiştir. Halbuki ibadet, özü itibariyle ahlaki olup gönüllülüğü muciptir. Gönüllülük ise bir bakıma amatör ruhluluk demektir. Amatör ruhluluktan maksat da Yunus’un ‘’Cennet cennet dedikleri…’’ sözünde saklı olsa gerekir. Tam bu noktada Muhammed Hamidullah’ın şu itiraflarını aktarmak çok manidar olacaktır. ‘’Benim yetişme tarzım rasyonalisttir. Hukuki çalışma ve incelemeler bana inandırıcı bir şekilde tarif ve ispat edilemeyen her şeyi reddettirmiştir. Muhakkak ki ben namaz, oruç vesaire gibi İslami vazifelerimi tasavvufi sebeplerle değil, hukuki sebeplerle ifa ediyorum. Kendi kendime diyorum ki, Allah benim rabbimdir, sahibimdir. O bana bunları yapmamı emretmiştir. O halde yapmalıyım. Bundan başka hak ve vazife birbirine bağlıdır. Allah bunları ben istifade edeyim diye bana emretmiştir; şu hâlde ben O’na şükretmekle vazifeliyim. Batı toplumunda Paris gibi bir muhitte yaşamaya başladığım zamandan beri hayretle görmekteyim ki Hıristiyanların İslamiyet’i kabulü onları İslam’ı kabule sevk eden ne Ebu Hanife ne de İmam Maturidi’dir. Fakat Muhyiddin Arabi’dir. Bu konuda benim de şahsi müşahedem olmuştur. İslami bir konuda benden bir izah istendiği zaman benim verdiğim akli delillere dayayan cevap soranı tatmin etmiyordu; fakat tasavvufi izah meyvesini vermekte gecikmiyordu. Bu konuda tesir gücümü gittikçe kaybettim. Şimdi inanıyorum ki Hulagu’nun yakıp yıkan istilalarından sonra Gazan Han zamanında olduğu gibi bugün en azından Avrupa ve Afrika’da İslam’a hizmet edecek olan ne kılıç ne de akıldır; fakat kalp ve tasavvuftur.’’ (Mustafa Kara, Metinlerle Günümüz Tasavvuf Hareketleri, İstanbul 2002 sayfa 512) Daha uzun yazmakta zorlanıyorum okumaya meraklı olduğun anlaşılıyor bu arada sana Dr. Akif Dursun’un Tasavvuf ve Fıkıh İlişkisi adlı kitabını tavsiye ederim. Nuh yayıncılık tarafından piyasaya bu yıl içinde neşredildi.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#25
|
|||
|
|||
Alıntı:
Evet.. İnsanın Allah ile ilişkisini, tasavvufda neredeyse dün gece Allah geldi oturup çay içtik boyutuna çekmiştir, itiraz bunadır. Güzel yakalamışsınız. Fakat fıkıh, kelamcıların üslubu belki yanlış belki doğru bilmem amma bir hücceti var, kuran. Tasavvufun ise kerameti kendinden menkul.. Allah zülcelal'e iman "Eşhedü" ile başlıyor ve kendisi tarafından bu şekilde kabul görüyorsa tasavvufun, sır, batın, cevizin içi dışı meseleleri zırvadır. |
#26
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#27
|
||||
|
||||
Bir daha benim yorumuma yorum yazma benimle münasebetini kes
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#28
|
||||
|
||||
Alıntı:
Utanmasalar bize şeyhliği peygamber verdi diyecekler. Birde gıdısının gıdısının gıdısı olup torunuyum seyit im diyecek kadar ileri gitmeleri kendilerine bir kalkan örüp kendilerinden başkasını küçük alaycı görmeleri. Sorsan kur'anı meal tefsir edemezler gel görki işte
__________________
Dünya Bir Kazan. Nasibi kadar kepçedir İnsan Kg |
#29
|
|||
|
|||
Benim seninle ne münasebetim var ki kesim?
|
#30
|
|||
|
|||
Alıntı:
Ben bu sitede çoğu zaman kendimi züğürt ağa filminde ki ağayı yenip sevinen pehlivan gibi hissediyorum. Karşı çıkanların hepsi de ağadan ziyafet uman marabalar.. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Polifenol nedir? Mideye faydası nedir? | Lady | Alternatif Tıp ve Bitkiler | 0 | 03.03.22 18:01 |
Varlık Nedir? Ruh Ölümlü müdür? Metafizik Nedir ?? | Och | Metafizik | 8 | 17.12.20 09:53 |
Karabasan nedir? Uyku Felci tıbbi ve bilimsel olarak nedir? | SiLence | Gizemli Olaylar ve Mekanlar | 4 | 25.09.19 17:00 |
Havas nedir ? | Mercan | Sorularınız | 2 | 22.11.16 07:32 |