Telefonuma rizayussalihin uygulamasını indirdim ve hadisleri okuyorum.

ALLAH’IN KULLARINI KONTROL ve DENETİMİ başlığı altında şöyle bir hadis buldum. Sorgulayan Müslüman sitesinde bu hadîsin doğru olmayabileceginden bahsetmişler. Açıkçası böyle şeyler okuduğumda ruhum çekiliyor. Bir erkek eşini hem dövecek hem de kimse ona neden dövdüğünün hesabini sormayacak mı?

68: Ömer (Allah Ondan razı olsun)’den bize aktarıldığına göre Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Kişiye hanımını neden dövdüğü sorulmaz.” (Ebû Dâvûd, Nikah 42)

Değerli kardeşim amacım kendimi övmek değil haşa bundan sakınırım lakin sürekli hadislerle alakalı okuma yaparım. Sizin bahsettiğiniz hadise sahih hadis kitaplarında tesadüf etmedim. Buna mukabil Peygamber efendimiz kendisi en ufak bir şiddet eğilimi göstermediği gibi eşlerini döven arkadaşlarını, ''Sizden biri hanımını köle/cariye döver gibi dövecek, gece vakti de (utanıp sıkılmadan) onunla aynı yatağa girecek, öyle mi?'' (Buhari, ''Tefsir''91, ''Nikah'' 93) gibi çarpıcı sözlerle paylamıştır. İşte bu yüzden Müslümanlar için öncelikli rehberlik, Hz. Peygamber'in rehberliğidir.

bahsi gecen hadisi dogru anlamak gerekir,internetten bakilinca ekbette yanlis anlamalar olacaktir,hadis hadis kitaplarindan ogrenilnelidir,internet sitelerinden degil,hadis islami kurallari uygulamayan kocasi uyardigi halde şartlari yerine getirmeyen kadin icin gecerlidir....

Soru: Erkeğe hanımını ne sebeple dövdüğü sorulmaz ( Ebu Davud Nikah 43,2147)

Bu hadisi nasıl anlamalıyız?




Bu rivayet sünen kitaplarında vardır.

Metni:

لا يسأل الرجل فيم ضرب امرأته

şeklindedir.





Rivayetin zayıf bir senede sahip olduğu iddia edildiyse de hadis sahihtir…

Ravisi Davud b. Abdullah el Evdi hakkında son dönem muhaddislerinden Ahmed Şakir zayıftır şeklinde konuşmuşsa da rivayet İbn Allan’ın da naklettiği ve İbn Hacer el Heytemi'nin de tesbit ettiği gibi sahihtir. İbn Allan el Futuhat er Rabbaniye alel Ezkar en Neveviyye VII.140,141


Eşine İslami bir Kuralın uygulanması konusunda itaat etmeyen kadın, ilgili ayet çerçevesinde uyarılır, inançları ve kitap ve sünnet ölçüleri çerçevesinde hareket etmesi istenir. Eşi kendisiyle bu tutumunu devam ettiren erkek, hanımı ile arasına mesafe koyar. Onu yatağın a almaz, ailesinin yanına gönderebilir. Yüz, kafa göğüs, boyun gibi hassas azalara gelmeyecek şekilde kızgınlık ve kırgınlık alameti ve yaptığı affedilmez kasıtlı kabahat çerçevesinde canını acıtacak şekilde vurabilir. Bkz.[2]



وَاللَّاتِي تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ وَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ وَاضْرِبُوهُنَّ فَإِنْ أَطَعْنَكُمْ فَلا تَبْغُوا عَلَيْهِنَّ سَبِيلاً



Bu vurma bir azanın zarar görmesi ve gayri insani bir surette ya da başkalarının yanında olmamalıdır. Şer’i bir had konumundadır. Aile reisi olan erkeğe verilmiş çok ''özel'' ve hassas bir yetkidir.

Vurma yetkisi değişik boyutları olan ve İslam fıkhında yeri olan bir tazir (hatadan uzaklaştırıcı caydırıcı) türüdür. Mahkemelerin de benzer cezaları verme yetkileri vardır.

Bir erkek eşinin kendisini bir şekilde dinlemeyip aşağılamasına misilleme olarak ona vursa bu davranışı sebebiyle ayette erkeğe bu yetki verildiğinden, başkaları tarafından sorgulanmamalıdır.

Bu sorgu yapıldığında kadının işlediği ayıp ta ortaya çıkacağından aile içi sırların (sır ise) erkeğe ya da kadına anlattırılması caiz olmaz. Yukarıdaki hadisi şerifte bu manaya işaret etmektedir.

İmas kardeşim arkadaşın bahsettiği hadisi gerçekten fark etmedim belki nazar-ı itibarımdan kaçmıştır lakin dövme ile alakalı şöyle bir hadis mevcut. ‘’Kadınlar konusunda söz dinlerseniz iyi olur; beraberinizde kendilerini sizin için koruyan kimselerdir (^^kendilerini sizin için koruyanlar^^ diye tercüme edilen kelime (avanin) dir. ^^ Onlar üzerinde başka bir şeye sahip değilsiniz, açık bir fahişelik yapmış olarak gelirlerse başka. Onu yaparlarsa yataklarında yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size boyun eğerlerse onlara başka bir yol aramayın. Sizin karılarınız üzerinde hakkınız, karılarınızın sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin karılarınız üzerindeki hakkınız, istemediğiniz kişilere serginizi çiğnetmemeleri, onları evinize sokmamalarıdır. Bakın, onların sizdeki hakları, onları giyindirme ve yedirme hususunda iyi davranmanızdır.’’ (İbn Mace, Nikah, 1841)
‘’Kadınlar hakkında Allah’tan korkun. Onları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onlarla ilişkiye girmeniz size, Allah’ın emriyle helal oldu. Sizin onlar üzerindeki hakkınız, istemediğiniz bir kişiye serginizi çiğnetmemeleridir. Eğer böyle yaparlarsa onları belli olmayacak şekilde dövün. Onların sizin üzerinizdeki hakları, örfe uygun onları yedirmeniz ve giydirmenizdir.’’ (Müslim, Sahih, Hav, 2137)
Demek ki, eşinin fahişelik yaptığı açıkça belli olan koca onu yatağında yalnız bırakma ve dövme hakkına sahiptir.
‘’Kimse karısını, gündüzün köle gibi kırbaçlayıp akşam onunla yatağa girmesin’’
(Buhari, Sahih, Nikah, 93)

abi, zaten orada bahsedilen dovme islamda yer alan tazir cezasinin en hafifi ki,şartlarida belirlenmiş,sende bilirsin islamin emirlerine uymayan müslumana cok daha agir tazir ve had cezalari var,dinde zorlama yoktur sozu bu yuzden yanlis anlasiliyor,dinde baskasini müslüman ol diye zorlama yoktur,ama muslumanim diyen kisiye seriat devletinde gorevlerini yapmasi icin zorlama vardir,dinde zorlama yoktur sozunu yanliş tevil edip,dinin kurallarini pamuk gibi yumusatip,lastik gibi sundurmenin anlamida yoktur...

Doğru katılıyorum zaten belli olmayacak şekilde dövme darp izi olmayacak şekilde dövme olur. Bu kadının dışa karşı zor duruma düşmesini önler benim alıntı yaptığım hadislerde eşinin fahişelik yaptığı açıkça belli olan koca onu yatağında yalnız bırakma ve dövme hakkına sahiptir ibaresi var. Nisa Suresinin 34. ayetini Allah ve Elçisinin açıklamalarına göre değil de kendimize göre anlamaya çalışırsak kocanın karısını isteklerine boyun eğmedi diye dövülebileceği şeklinde yanlış bir sonuca ulaşırız. ''Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, boyun eğen erkekler ve boyun eğen kadınlar'' (Ahzab suresi 35. ayet) ''Boyun eğen erkekler ve boyun eğen kadınlar'' Allah'a boyun eğenlerdir. Bir ayet diğerini açıkladığı için Nisa 34'teki ''boyun eğen kadınlar'' da Allah'a boyun eğen kadınlar olur. Bu ayeti ''Kocasına boyun eğen kadınlar'' diye anlamak Ahzab 35 teki erkekler ide ''karısına boyun eğen erkekler'' diye anlamayı gerektirir . Bu da aile içi ilişkilerde kuralları eşlerin koyması olur ki, kargaşaya ve kavgaya yol açar. Allah'ın koyduğu kurallara uymaları ise ailenin açık seçik kurallara göre yürütülmesini sağlar. Bu arada dinde zorlama kuralını doğru anladığımı bildiğimi kesinlikle tevil etmediğimi bildiririm.

dinde zorlama yoktur kuralini senin icin demedim,muslamanlarin cogunda bu anlayis var demek icin soyledim,muslumanim ama istedigim gibi yasarim,kimse beni zorlayamaz,cunku dinde zorlama yoktur diyenler icin soyledim...

Imas hocam ve Yusufiyeli hocam her ikinize de değerli yanıtlarınız için cok teşekkür ederim. Benim bu cevaplarınız ışığında aklıma başka bir soru daha geldi. Hani İslamin kurallarına uymayan bir kadını eşi ikaz eder, yine uymazsa cok zarar vermeyecek şekilde dövebilir diye belirtmişsiniz ya ben benzeri durumda bir kadının çaresi ne olur diye merak ediyorum. Yani şöyle ki bir kadın beş vakit namazını kılıyor ve Islamin kurallarını yerine getiriyor; ama eşi ne namaz kılıyor ne de harama dikkat ediyor. Bu durumda kadın da kocasını dövebilir mi? Ya da nasıl kurtulur böyle bir adamdan?

Nisa suresi 34. Ayetteki nüşuz fiilinin ‘’kocayı aldatmak’’, ‘’başka bir erkekle yasak ilişkide bulunmak’’ (zina) gibi manalara geldiğini benzer bir yaklaşımla da nüşuz kadının kocasından nefret edip gözünü başka bir erkeğe dikmesi şeklinde izah edilmiş ve bu izahta Ragıp el-İsfehani referans gösterilmiştir.
‘’Kadınlar konusunda söz dinlerseniz iyi olur; beraberinizde kendilerini sizin için koruyan kimselerdir (^^kendilerini sizin için koruyanlar^^ diye tercüme edilen kelime (avanin) dir. ^^ Onlar üzerinde başka bir şeye sahip değilsiniz, açık bir fahişelik yapmış olarak gelirlerse başka. Onu yaparlarsa yataklarında yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size boyun eğerlerse onlara başka bir yol aramayın. Sizin karılarınız üzerinde hakkınız, karılarınızın sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin karılarınız üzerindeki hakkınız, istemediğiniz kişilere serginizi çiğnetmemeleri, onları evinize sokmamalarıdır. Bakın, onların sizdeki hakları, onları giyindirme ve yedirme hususunda iyi davranmanızdır.’’ (İbn Mace, Nikah, 1841)
Demek ki eşinin fahişelik yaptığı açıkça belli olan koca onu yatağında yalnız bırakma ve dövme hakkına sahiptir. Dövme ancak bu şart ile varittir. Belli olmayacak şekilde dövme darp izi olmayacak şekilde dövme olur. Bu kadının dışa karşı zor duruma düşmesini önler.
Diğer bir hadis ‘’sizden biri hanımını köle/cariye döver gibi dövmeye girişecek, gece vakti de (utanıp sıkılmadan) onunla aynı yatağa girecek öyle mi? Bu (berbat hal) daha ne kadar devam edecek’’ (ilame ya’medü ehadüküm fe-yeclidü imra’etehü celde’l-abd ve-leallehü en yüdaciaha min ahiri yevmih) (Buhari, ‘’Tefsir’’ 91, ‘’Nikah’’ 93)
Nisa suresi 34. Ayetin nüzuluna sebep olan hadise rivayete göre babasıyla birlikte Hz. Peygamber’e gelerek eşi tarafından dövüldüğünü anlatan ail bir hanıma (Haabibe bint Zeydi) Hz. Peygamber, ‘’Kocana (Sa’d b.Rebi) misillemede bulun’’ demiş ve Nisa suresi 34. Ayet bu hadise hakkında inmiştir. Bunun üzerine Hz. Peygamber’in ‘’Biz bir çözüm istedk; ama gelin görün ki Allah bundan başka bir çözüm irad etti’’! (eradna emran ve-eradellahu gayrah) şeklinde bir söz söylediği nakledilmiştir.

Hz. Peygamber’e gelerek eşi tarafından dövüldüğünü anlatan asil bir hanıma olacaktı