Selamün aleyküm havasokulu üyeleri hocalarım manevi anlamda evliyalik derecelerine nefsi ve sehvet duygularını dünya malını isteklerini bırakıp manevi anlamda ilerlemek istiyorum fakat insana bir takım sırlar verileceginden bunu kaldirabilirmi herkes tavsiye edermisiniz evliya olanların hayatlarından günlük yaşamından bahsedermisiniz birde farz ibadetin dışında nafile olarak da Teheccüd namazı haricinde başka bilmediğim nafile ibadetlerden bahsedermisiniz Allah cümlemizi Salih sadık dostlarından eylesin

Sana zühd hakkında bazı malumatlar vermek isterim. Zühdün kökü itibariyle bir şeyden yüz çevirmek manasına alırsak haramlardan kaçınmakta zühdün içerisinde olmaktadır. O zaman bu manada Zühd vacip olmakta, mubahlardan kaçınmak ise mendup olmaktadır. Eğer sufi çevrelerde kazandığı dar istilahi manayı yani mubahlardan kaçınma manasını alırsak o zaman zühdün genel hükmü mendup/müstehap olmaktadır. Burada üç tartışma konusu çıkmaktadır: 1-Allah’ın helal kıldığı bir nimetten kaçınmak zühd müdür ve mendup olur mu? 2-Kişinin kendisi veya bakmakla yükümlü oldukları için zaruri veya ihtiyaç olan hususlarda zühd olabilir mi? 3-Her tür helalden bol bol istifade ettiği halde kişi zühd sahibi olabilir mi?
Fakihlerin görüşlerine baktığımızda ilk soru hususunda çoğunluğun görüşünün helallerin bir kısmından kaçınmanın zühd olduğu ve bunun mendup olduğu yönündedir. Ebu’l-Velid İbn Rüşd ‘ün belirttiği gibi sadece haramlardan kaçmaya zühd adı verilmesinin bir manası yoktur. O zaten vaciptir ve herkes bununla yükümlüdür. Bunu yapıyor diye hiç kimseye zahid adı verilmemiştir. Zahid adı verilenler dünya nimetlerinden olabildiğince azıyla yetinip mubahlardan kaçınanlardır.
İkinci soruya bütün fakihler olumsuz cevap vermiştir. Kişi zaruri olan, istifade etmediğinde hayatını devam ettirmekte, üzerine düşen vazifeleri yerine getirmekte sıkıntı çekeceği hususlarda zühd yapamaz. Bu caiz değildir. Doğrusu da budur. Haramlara düşmemek için mubahların bir kısmından kaçayım derken kişi üzerine düşen vazifeleri bile yerine getiremeyecek hale gelmemelidir. Bu da başka haramdır.
Üçüncü soruda ise ihtilaf vardır. Zühdü sadece kalbe ait bir tavır olarak alan fakihler hatta bir kısım sufiler, kişi, helal olmak kaydıyla her tür nimetten bol bol istifade etse bile kalbinde dünyaya rağbet olmadığı müddetçe zühd sahibidir demişlerdir. İlk başta doğru olarak gelse de ‘’kap dışına içindekileri sızdırır’’ fehvasınca davranışa aksetmeyen bir niyet ne kadar sahih olabilecektir? Bu görüş, keyiflerine göre yaşayıp zühd iddiasında bulunanların sayısını artırmaya yaramaktadır. Nitekim günümüzde pek çok tarikat mensubu bu ifadeleri kullanmakta hatta şeyhlerin neden bu kadar müreffeh yaşadığı sorulduğunda, ‘’şeyhim her şeyin en iyisine layıktır. Onların kalbinde, mala karşı hiçbir değer verilmemektedir’’ şeklinde cevap vermektedirler. Evet, asıl olan kalpte dünyaya karşı rağbetin olmamasıdır. Malı olmadığı halde dünyaya hırslı çok sayıda insan olduğu gibi, malı olduğu halde dünyaya rağbet etmeyen insanlar da vardı. Ancak dünya nimetleri kendisine bol verildiği halde bir insanın bundan asgarisi ile yetinmesi geri kalanını da insanların faydasına kullanması mümkündür ve işte istenen asıl zühd budur. Bu sebeple zühdün görünür bir tarafı da olmalıdır.

Farz namazlardan sonra varsa eğer kaza namazlarını kılmak yine varsa kaza orucunu da tutmak çoğunluğa göre nafile ibadetten daha iyidir.

insaAllah olursunda,bu zamanda evliya olmakta,evliya kalmakta cok zor,son 50 yilda evliyalik donanimina sahip kac kisi var,sen takvali musluman ol emire yasaga sunnete uy o bile yeterli

Ne güzel bir soru,
Ne güzel bir arayış..
Tebrik ederim kardeşim..
Tezkiretü'l-Evliya
Ferîdüddin Attâr, bu kitabı okumanızı tavsiye ederim..Evliyalar ansiklopedisi de var
İmamı Şarani ,inanın özellikle ansiklopediyi okuduktan sonra kalbiniz bambaşka bir alemin huzuruna erecek..
Aklınızdaki bir çok sorunun cevabını da o şahsiyetlerin hayatında bulabileceksiniz.

Elbette zor ama imkansız değil Havas konularınla uğraşıp musallat ugrucama onlardan medet bekliyecegime Allah'tan Salih kullarınin arasına girmek için dua etcem artık eskisi gibi havasla ugrasmicam artık yolumu değiştirdim

evliyalik cile cekmektir,her musibete dayanmaktir,nefsini sifirlamaktir,yillarca diz kirip ders almaktir,once seni yetistirecek evliya seyh bulmakla baslamak gerekir,yunus gibi 40 yil dergaha egri olmayan odun tasimaktir,once taptuk emreyi bul ki sonra yunus olmak icin yola revan olasin...

Bence manevi alemde ilerlemiş salih kullar ile beraber olunuz

Daha baştan kaybettin sen...
Sırları kaldırabilir miyim? Neden? O sırları seni tanımayan biri kulağına fısıldayıp kaderine mi terk edicek seni?
Daha tevekkül meselesi hallolamamış ki sen nefs mertebelerini fln soruyon

Hakkında hayırlısı olsun kardeşim. Uzun ve zorlu bir süreç.