|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Şefaat istemek şirk mi?
Selamunaleyküm,
Şefaat istemek şirk midir? Bazı sitelerde bu tarzda açıklamalar görüyorum. Bir de geçen hafta Hz. Eyüp ve Hz. Elyesa hazretlerini ziyaret ettim. Eğer şefaat dilemek günah değilse ise sadece kendi Peygamberimizden mi şefaat dilemeliyiz? Peygamber kabirlerini ziyaret ettiğimizde nasıl dua etmeliyiz ve Evliyaları ziyaret ettiğimizde nasıl dua etmeliyiz? Çok teşekkür ederim. |
#2
|
|||
|
|||
Şefaat istemeye şirk demek, İslam düşmanlarının bir iftirasıdır. Bir hadis-i şerif:
(Kıyamette ilk şefaat eden ben olacağım.) [Müslim] Eshab-ı kiram da, Peygamber efendimizden şefaat talep etmiştir. Hazret-i Enes, (Yâ Resulallah, bana Kıyamet gününde şefaat eder misin?) deyince ona, (İnşallah şefaat ederim) buyurmuştur. (Tirmizî) Eshab-ı kiramdan Sevad bin Karib hazretlerinin, Resulullah'ın yanında okuduğu bir şiirinde deniyor ki: (Yâ Resulallah, Allah’a vesile kılınmaya en layık olan sensin. Mahşerde Sevad bin Karib’e de şefaât eyle!) [Beyhekî, İbni Abdilberr, İbni Hacer] (Bütün şefaatler Allah’ın iznine bağlıdır.) [Zümer 44] (Demek ki çok şefaat edecekler vardır ki, hepsi de Allahü teâlânın izniyle şefaat edeceklerdir.) Bütün müfessirler, muhaddisler ve fakihler gibi, dört mezhep imamı da şefaatin hak olduğunu bildirmişlerdir. Bütün âlimlerin en büyüğü olan İmam-ı a’zam hazretleri, (Peygamberler, âlimler ve sâlihler, günahkârlara şefaat edecektir) buyurdu. (Fıkh-ı ekber) Şefaati inkâr çok yanlıştır. Allahü teâlâ, merhametinin çokluğundan dolayı şefaat etme yetkisi veriyor. Üç âyet-i kerime meali: (Rahman olan Allah’ın nezdinde söz ve izin alanlardan başkası şefaat edemez.) [Meryem 87] (Bu âyette, Allahü teâlânın izin verdikleri şefaat edecek başkaları edemez diye açıkça bildiriliyor.) (Sadece Allah’ın dilediği ve razı olduğu kimselere şefaat etmesi için izin verilen, göklerde nice melekler vardır.) [Necm 26] (Görüldüğü gibi melekler de şefaat edebiliyor.) Dinî bir terim olarak şefâat, 'günahkâr bir müminin affedilmesi veya yüksek derecelere ulaşması için, Allah nezdinde mertebesi yüksek olan birinin O'na dua etmesi, dilekte bulunması' ve daha çok 'bu yüksek mertebeli kulların, âhirette günahkârların bağışlanması yönünde vukû bulacak aracılık ve dilekleri' demektir. Mu'tezile bilginleri, âhirette günahkârlara şefâat edilmesinin sözkonusu olmayacağını, ancak sadece sevaba müstahak olanlara mükâfatlarının arttırılması yönünde şefâat edilebileceğini ileri sürmüşlerdir. Ehl-i sünnet âlimleri ise haklı ve isabetli olarak her iki durumda da şefâatin mümkün olduğunu, günahkâr kullara peygamberler ve Allah nezdinde itibarı yüksek olan diğer seçkin insanlar tarafından şefâat edilebileceğini savunurlar. Ancak Allah'ın izin vermediği hiçbir kimse şefâat edemeyecektir (meselâ bk. Bakara 2/255; Meryem 19/87; Tâhâ 20/109). Allah'a ortak koşan kâfirlerin bir kısmı, bu ortakların O'na denk olduğuna değil, O'nun nezdinde reddedilemez şefâat, geri çevrilemez aracılık hakkına sahip bulunduklarına inanmakta ve putlara bu anlayış içinde tapınmaktadırlar. Âyetü'l-kürsî içinde yer alan 'Allah katında, O izin vermedikçe hiçbir kimse şefâat edemez' meâlindeki cümle bu inancın asılsızlığını ortaya koymakta, şefâatin de izne bağlı bulunduğunu, O izin vermedikçe ve dilemedikçe kimsenin böyle bir yetki ve imkâna sahip olamayacağını özlü ve etkili bir şekilde zihinlere yerleştirmektedir. Allah katında şefâatlerine izin verilecek olanlar da Allah'a yakın ve sevgili kullar olacaktır. Ayrıca bunların başkaları hakkında istediklerinin Allah tarafından kabûl şansı daha fazladır. Kur'ân'ın ilgili âyetlerinin üslûbundan, âhirette şefâat mümkün olmakla birlikte bunun son derece sınırlı tutulacağı ve insanların şefâate bel bağlamadan, kendi kurtuluşları için yine kendilerinin çaba göstermesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında insan için gerekli olan şey, zaman kaybetmeden tevhid inancına sarılarak, Allah'a karşı kulluk görevlerini yerine getirmek ve ahlâkını düzeltmek, geçmişteki günahlarından dolayı da tövbe etmektir. Çünkü gerek Kur'ân-ı Kerîm'de gerekse hadîslerde içtenlikle yapılacak tövbelerin geri çevrilmeyeceğine dair çok açık ve kesin açıklamalar vardır. Kur'ân'ın şefâat konusundaki -2/48. âyette olduğu gibi- ümit kırıcı üslûbu, şefâat beklentisinin insanları dinî ve ahlâkî hayatlarında gevşekliğe sürüklemesini engellem içindir; yine Kur'ân'ın tövbelerin kabûl buyurulacağına dair çok net ifadeleri ise tövbenin kişiye hatâlı inanç ve davranışlarını terkettirmesinden, böylece düzeltici ve ıslâh edici bir fonksiyon icrâ etmesinden ileri gelmektedir. Buhârî, Müslim gibi sahîh hadîsleri toplayan müelliflerin kitaplarında yer alan birçok hadîs, bütün insanların mahşerde, korku içinde bekleşirken işlemin bir an önce başlaması konusunda Peygamberimiz'e (asm) mahsus şefâatten ve bunun yanında gerek O'nun ve gerekse diğer peygamberlerin, salih kulların, hocaların, talebelerin, dostların şefâatlerinden söz etmekte, bu şefâatlerin hak ve gerçek olduğunu söylemektedir. Dünyada insanların Hz. Peygamber'in (asm) kabrini ziyaret etmek, O'na salât ve selâm okumak, ezan okunduktan sonra vesîle duasını yapmak, iyi insanlarla beraber olmak, onların sevgisini kazanmak, iyi evlât ve öğrenci yetiştirmek gibi amellerinin (iş, hizmet ve eserlerinin) ilgililerin şefâatlerini hak etme bakımından tesirleri olduğunu ifade eden sahîh hadîsler de mevcûttur. Bütün bu delîller karşısında bir kimse, diğerine 'bana şefâat et' derse bunda bir yanlışlık olmaz. 'Şefâat yâ Resûlallah!' demek de böyledir. Bunu diyen kimse, Hz. Peygamber'in (asm) şefâatini istemektedir. Bunu isterken de Allah'ın O'na şefâat selâhiyet ve izni verdiği bilgisine dayanmaktadır. 'Allah izin versin vermesin sen bunu yapabilirsin' diyen yoktur ve bu talebin açık veya gizli bir şirkle alâkası bulunamaz. Kaynak: İbn Hibban, Sahih, Babu'l-havz ve'ş-şefaa. Buhari, Tefsiru'l-kuran. Şehu'l-mevakıf, Semiyyat, 6. Mevkıf, 9. Maksad. el-Mecmu, Şerhul Mühezzeb, Kitabu'l-Hac 274/8. Remlinin Fetvaları, Çeşitli meseleler, 383/4. el-Mevahibü'l-Ledünniyye, 3/605. |
#3
|
||||
|
||||
Kadı İyaz şöyle demektedir: ‘’Ehl-i Sünnet’in bu konudaki görüşü, şefaatin aklen caiz, naklen vacip olduğu yönündedir. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: ‘’O gün, ancak Rahman’ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığı kimselerin şefaati fayda verebilir.’’ (Taha Süresi Ayet 109) ‘’ Allah’ın razı olduğundan başkasına şefaat edemezler.’’ (Enbiya Suresi Ayet 28) Bu hususta daha pek çok ayet vardır. Öte yandan Peygamber Efendimiz ’den (s.a.v) nakledilen rivayetlerin toplamı ahirette günahkâr müminlere şefaat edilebileceği hususunda tevatür derecesine ulaşmış durumdadır. Nitekim selef, halef ve onlardan sonra gelen Ehl-İ Sünnet ulemasının bu meselede icmaı vardır. Hariciler ve bir kısım Mutezile ise, şefaati reddederek günahkarların cehennemde ebediyen kalacakları görüşünü savunmuşlardır. Bu konuda öne sürdükleri deliller ise şu ayetlerdir: ‘’Onlara şefaatçilerin şefaati fayda vermez’’ (Müddessir Suresi Ayet 48) ‘’Zalimler için ne bir yakın dost vardır nede İtaat olunacak bir şefaatçi vardır.’’ (Mümin Suresi Ayet 18). Oysa bu ayetler kafirler hakkındadır. Şefaatle ilgili hadisleri, ‘cennete girmeyi hakkedenlerin derecelerini artırması’ şeklinde yorumlamaları da asılsız bir iddiadır. Zira konuyla ilgili hadislerin lafızları, ateşe girmeyi hak edenlerin (cezalarını çektikten sonra) oradan çıkacakları noktasında gayet açık bir şekilde ifade etmekte; Harici ve Mutezile ’nin görüşlerini tamamen çürütmektedir. (Akide, Kelam Ve Fıkıh Meselelerine Fetvalar Yazan: Seyda Muhammed Emin Er Mevsimler Kitap Sayfa:49-50)
.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#4
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#5
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#6
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Şefaat edilecek mi? | fener | Sorularınız | 11 | 13.11.23 00:26 |
Sandığa tevessül şirk olmuyorsa, peygambere tevessül asla şirk olamaz | Och | Allah Dostları & Evliyalar | 2 | 04.06.20 12:33 |
Şefaat Nedir? | Havasokulu | islam & islami Konular | 5 | 04.06.20 09:46 |
şirk nedir? insan nasıl şirk koşar? | Zerre | Sorularınız | 16 | 15.11.19 10:37 |
şefaat-ı nebiye nail olmak | Adalet | Peygamberler | 6 | 20.11.17 02:24 |