Şefaat istemek şirk mi? - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 13.06.21, 15:32
 
Üyelik tarihi: 09.05.21
Bulunduğu yer: Bilmiyorum
Mesajlar: 156
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Şefaat istemek şirk mi?

Selamunaleyküm,
Şefaat istemek şirk midir? Bazı sitelerde bu tarzda açıklamalar görüyorum. Bir de geçen hafta Hz. Eyüp ve Hz. Elyesa hazretlerini ziyaret ettim. Eğer şefaat dilemek günah değilse ise sadece kendi Peygamberimizden mi şefaat dilemeliyiz? Peygamber kabirlerini ziyaret ettiğimizde nasıl dua etmeliyiz ve Evliyaları ziyaret ettiğimizde nasıl dua etmeliyiz?
Çok teşekkür ederim.

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 13.06.21, 16:11
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 14.01.21
Bulunduğu yer: Karadeniz Tımarhanesi
Mesajlar: 546
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Şefaat istemeye şirk demek, İslam düşmanlarının bir iftirasıdır. Bir hadis-i şerif:
(Kıyamette ilk şefaat eden ben olacağım.) [Müslim]
Eshab-ı kiram da, Peygamber efendimizden şefaat talep etmiştir. Hazret-i Enes, (Yâ Resulallah, bana Kıyamet gününde şefaat eder misin?) deyince ona, (İnşallah şefaat ederim) buyurmuştur. (Tirmizî)

Eshab-ı kiramdan Sevad bin Karib hazretlerinin, Resulullah'ın yanında okuduğu bir şiirinde deniyor ki:
(Yâ Resulallah, Allah’a vesile kılınmaya en layık olan sensin. Mahşerde Sevad bin Karib’e de şefaât eyle!) [Beyhekî, İbni Abdilberr, İbni Hacer]
(Bütün şefaatler Allah’ın iznine bağlıdır.) [Zümer 44] (Demek ki çok şefaat edecekler vardır ki, hepsi de Allahü teâlânın izniyle şefaat edeceklerdir.)

Bütün müfessirler, muhaddisler ve fakihler gibi, dört mezhep imamı da şefaatin hak olduğunu bildirmişlerdir. Bütün âlimlerin en büyüğü olan İmam-ı a’zam hazretleri, (Peygamberler, âlimler ve sâlihler, günahkârlara şefaat edecektir) buyurdu. (Fıkh-ı ekber)
Şefaati inkâr çok yanlıştır. Allahü teâlâ, merhametinin çokluğundan dolayı şefaat etme yetkisi veriyor. Üç âyet-i kerime meali:
(Rahman olan Allah’ın nezdinde söz ve izin alanlardan başkası şefaat edemez.) [Meryem 87] (Bu âyette, Allahü teâlânın izin verdikleri şefaat edecek başkaları edemez diye açıkça bildiriliyor.)
(Sadece Allah’ın dilediği ve razı olduğu kimselere şefaat etmesi için izin verilen, göklerde nice melekler vardır.) [Necm 26] (Görüldüğü gibi melekler de şefaat edebiliyor.)
Dinî bir terim olarak şefâat, 'günahkâr bir müminin affedilmesi veya yüksek derecelere ulaşması için, Allah nezdinde mertebesi yüksek olan birinin O'na dua etmesi, dilekte bulunması' ve daha çok 'bu yüksek mertebeli kulların, âhirette günahkârların bağışlanması yönünde vukû bulacak aracılık ve dilekleri' demektir.

Mu'tezile bilginleri, âhirette günahkârlara şefâat edilmesinin sözkonusu olmayacağını, ancak sadece sevaba müstahak olanlara mükâfatlarının arttırılması yönünde şefâat edilebileceğini ileri sürmüşlerdir.

Ehl-i sünnet âlimleri ise haklı ve isabetli olarak her iki durumda da şefâatin mümkün olduğunu, günahkâr kullara peygamberler ve Allah nezdinde itibarı yüksek olan diğer seçkin insanlar tarafından şefâat edilebileceğini savunurlar. Ancak Allah'ın izin vermediği hiçbir kimse şefâat edemeyecektir (meselâ bk. Bakara 2/255; Meryem 19/87; Tâhâ 20/109).

Allah'a ortak koşan kâfirlerin bir kısmı, bu ortakların O'na denk olduğuna değil, O'nun nezdinde reddedilemez şefâat, geri çevrilemez aracılık hakkına sahip bulunduklarına inanmakta ve putlara bu anlayış içinde tapınmaktadırlar. Âyetü'l-kürsî içinde yer alan 'Allah katında, O izin vermedikçe hiçbir kimse şefâat edemez' meâlindeki cümle bu inancın asılsızlığını ortaya koymakta, şefâatin de izne bağlı bulunduğunu, O izin vermedikçe ve dilemedikçe kimsenin böyle bir yetki ve imkâna sahip olamayacağını özlü ve etkili bir şekilde zihinlere yerleştirmektedir. Allah katında şefâatlerine izin verilecek olanlar da Allah'a yakın ve sevgili kullar olacaktır. Ayrıca bunların başkaları hakkında istediklerinin Allah tarafından kabûl şansı daha fazladır.

Kur'ân'ın ilgili âyetlerinin üslûbundan, âhirette şefâat mümkün olmakla birlikte bunun son derece sınırlı tutulacağı ve insanların şefâate bel bağlamadan, kendi kurtuluşları için yine kendilerinin çaba göstermesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında insan için gerekli olan şey, zaman kaybetmeden tevhid inancına sarılarak, Allah'a karşı kulluk görevlerini yerine getirmek ve ahlâkını düzeltmek, geçmişteki günahlarından dolayı da tövbe etmektir.

Çünkü gerek Kur'ân-ı Kerîm'de gerekse hadîslerde içtenlikle yapılacak tövbelerin geri çevrilmeyeceğine dair çok açık ve kesin açıklamalar vardır. Kur'ân'ın şefâat konusundaki -2/48. âyette olduğu gibi- ümit kırıcı üslûbu, şefâat beklentisinin insanları dinî ve ahlâkî hayatlarında gevşekliğe sürüklemesini engellem içindir; yine Kur'ân'ın tövbelerin kabûl buyurulacağına dair çok net ifadeleri ise tövbenin kişiye hatâlı inanç ve davranışlarını terkettirmesinden, böylece düzeltici ve ıslâh edici bir fonksiyon icrâ etmesinden ileri gelmektedir.

Buhârî, Müslim gibi sahîh hadîsleri toplayan müelliflerin kitaplarında yer alan birçok hadîs, bütün insanların mahşerde, korku içinde bekleşirken işlemin bir an önce başlaması konusunda Peygamberimiz'e (asm) mahsus şefâatten ve bunun yanında gerek O'nun ve gerekse diğer peygamberlerin, salih kulların, hocaların, talebelerin, dostların şefâatlerinden söz etmekte, bu şefâatlerin hak ve gerçek olduğunu söylemektedir.

Dünyada insanların Hz. Peygamber'in (asm) kabrini ziyaret etmek, O'na salât ve selâm okumak, ezan okunduktan sonra vesîle duasını yapmak, iyi insanlarla beraber olmak, onların sevgisini kazanmak, iyi evlât ve öğrenci yetiştirmek gibi amellerinin (iş, hizmet ve eserlerinin) ilgililerin şefâatlerini hak etme bakımından tesirleri olduğunu ifade eden sahîh hadîsler de mevcûttur.

Bütün bu delîller karşısında bir kimse, diğerine 'bana şefâat et' derse bunda bir yanlışlık olmaz. 'Şefâat yâ Resûlallah!' demek de böyledir. Bunu diyen kimse, Hz. Peygamber'in (asm) şefâatini istemektedir. Bunu isterken de Allah'ın O'na şefâat selâhiyet ve izni verdiği bilgisine dayanmaktadır. 'Allah izin versin vermesin sen bunu yapabilirsin' diyen yoktur ve bu talebin açık veya gizli bir şirkle alâkası bulunamaz.

Kaynak:
İbn Hibban, Sahih, Babu'l-havz ve'ş-şefaa.
Buhari, Tefsiru'l-kuran.
Şehu'l-mevakıf, Semiyyat, 6. Mevkıf, 9. Maksad.
el-Mecmu, Şerhul Mühezzeb, Kitabu'l-Hac 274/8.
Remlinin Fetvaları, Çeşitli meseleler, 383/4.
el-Mevahibü'l-Ledünniyye, 3/605.

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 13.06.21, 16:56
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,380
Etiketlendiği Mesaj: 269 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Kadı İyaz şöyle demektedir: ‘’Ehl-i Sünnet’in bu konudaki görüşü, şefaatin aklen caiz, naklen vacip olduğu yönündedir. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: ‘’O gün, ancak Rahman’ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığı kimselerin şefaati fayda verebilir.’’ (Taha Süresi Ayet 109) ‘’ Allah’ın razı olduğundan başkasına şefaat edemezler.’’ (Enbiya Suresi Ayet 28) Bu hususta daha pek çok ayet vardır. Öte yandan Peygamber Efendimiz ’den (s.a.v) nakledilen rivayetlerin toplamı ahirette günahkâr müminlere şefaat edilebileceği hususunda tevatür derecesine ulaşmış durumdadır. Nitekim selef, halef ve onlardan sonra gelen Ehl-İ Sünnet ulemasının bu meselede icmaı vardır. Hariciler ve bir kısım Mutezile ise, şefaati reddederek günahkarların cehennemde ebediyen kalacakları görüşünü savunmuşlardır. Bu konuda öne sürdükleri deliller ise şu ayetlerdir: ‘’Onlara şefaatçilerin şefaati fayda vermez’’ (Müddessir Suresi Ayet 48) ‘’Zalimler için ne bir yakın dost vardır nede İtaat olunacak bir şefaatçi vardır.’’ (Mümin Suresi Ayet 18). Oysa bu ayetler kafirler hakkındadır. Şefaatle ilgili hadisleri, ‘cennete girmeyi hakkedenlerin derecelerini artırması’ şeklinde yorumlamaları da asılsız bir iddiadır. Zira konuyla ilgili hadislerin lafızları, ateşe girmeyi hak edenlerin (cezalarını çektikten sonra) oradan çıkacakları noktasında gayet açık bir şekilde ifade etmekte; Harici ve Mutezile ’nin görüşlerini tamamen çürütmektedir. (Akide, Kelam Ve Fıkıh Meselelerine Fetvalar Yazan: Seyda Muhammed Emin Er Mevsimler Kitap Sayfa:49-50)

.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 13.06.21, 19:07
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,380
Etiketlendiği Mesaj: 269 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
3KEDI Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selamunaleyküm,
Şefaat istemek şirk midir? Bazı sitelerde bu tarzda açıklamalar görüyorum. Bir de geçen hafta Hz. Eyüp ve Hz. Elyesa hazretlerini ziyaret ettim. Eğer şefaat dilemek günah değilse ise sadece kendi Peygamberimizden mi şefaat dilemeliyiz? Peygamber kabirlerini ziyaret ettiğimizde nasıl dua etmeliyiz ve Evliyaları ziyaret ettiğimizde nasıl dua etmeliyiz?
Çok teşekkür ederim.
Kabir ziyaretlerinde insanın hayal dünyası kişiyi alıp zaman tünelinden ziyaret edilen şahsın dönemine götürmekte ve böylece bir süre de olsa insan, dünya kaygılarını unutup güzel insanların huzurlu dünyasını hayalinde canlandırmaktadır. Mümin bir insan Allah’ı bırakıp herhangi bir veli ya da yatır için namaz kılmaz. Hiçbir amelini Allah’ın dışında başka bir kimse için yapmaz. Dolayısıyla kabir ziyaretlerinde bu hassasiyetin korunması önemlidir. Bugün türbelere yapılan ziyaretlerin yatırlardan bir şeyler talep etmek için olmadığı, asıl talep merciinin Allah Teala hazretleri olduğu cümlenin malumudur. Bu açıdan insanları bilgilendirmek ve şer’i hassasiyetleri öğretmek gerekir.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 13.06.21, 20:26
 
Üyelik tarihi: 09.05.21
Bulunduğu yer: Bilmiyorum
Mesajlar: 156
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kabir ziyaretlerinde insanın hayal dünyası kişiyi alıp zaman tünelinden ziyaret edilen şahsın dönemine götürmekte ve böylece bir süre de olsa insan, dünya kaygılarını unutup güzel insanların huzurlu dünyasını hayalinde canlandırmaktadır. Mümin bir insan Allah’ı bırakıp herhangi bir veli ya da yatır için namaz kılmaz. Hiçbir amelini Allah’ın dışında başka bir kimse için yapmaz. Dolayısıyla kabir ziyaretlerinde bu hassasiyetin korunması önemlidir. Bugün türbelere yapılan ziyaretlerin yatırlardan bir şeyler talep etmek için olmadığı, asıl talep merciinin Allah Teala hazretleri olduğu cümlenin malumudur. Bu açıdan insanları bilgilendirmek ve şer’i hassasiyetleri öğretmek gerekir.
Cevaplarınız için cok teşekkür ederim. Allah razı olsun.

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 13.03.24, 18:14
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 23.01.24
Bulunduğu yer: Diyarbakır- Ergani
Mesajlar: 561
Etiketlendiği Mesaj: 14 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
3KEDI Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selamunaleyküm,
Şefaat istemek şirk midir? Bazı sitelerde bu tarzda açıklamalar görüyorum. Bir de geçen hafta Hz. Eyüp ve Hz. Elyesa hazretlerini ziyaret ettim. Eğer şefaat dilemek günah değilse ise sadece kendi Peygamberimizden mi şefaat dilemeliyiz? Peygamber kabirlerini ziyaret ettiğimizde nasıl dua etmeliyiz ve Evliyaları ziyaret ettiğimizde nasıl dua etmeliyiz?
Çok teşekkür ederim.
Asla! Şefaat dilemek şirk değildir. İslam düşmanı Peygamber düşmanı heriflerin uydurduğu saçma sapan şeylere inanma. Şefaat istemek CAİZDİR ELHAMDÜLİLLAH.

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
şefaat istemek şirk mi


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Şefaat edilecek mi? fener Sorularınız 11 13.11.23 00:26
Sandığa tevessül şirk olmuyorsa, peygambere tevessül asla şirk olamaz Och Allah Dostları & Evliyalar 2 04.06.20 12:33
Şefaat Nedir? Havasokulu islam & islami Konular 5 04.06.20 09:46
şirk nedir? insan nasıl şirk koşar? Zerre Sorularınız 16 15.11.19 10:37
şefaat-ı nebiye nail olmak Adalet Peygamberler 6 20.11.17 02:24


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:53.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147