Kuranı Kerimin Meali Kur'an mıdır? Meal okumak asıl anlamı bozar mı? - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 29.05.21, 23:12
Bro Bro isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 10.06.20
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 119
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Kuranı Kerimin Meali Kur'an mıdır? Meal okumak asıl anlamı bozar mı?

Meal Kur'an mıdır?

Google'a "Karşılaştırmalı Kuran Meali" diye yazdıktan sonra bir suredeki ayetlerin farklı meallerdeki karşılıklarını okuyunca aklıma ilk gelen sorular şunlar; "Hangisi Kuran? Efendimize asm indiği anda anlaşılan hangisi? Sahabenin anladığı hangisi?"

Tam Kur'an tercümesinin ilk defa 1900'lerde yapıldığı da göz önüne alınınca, kadim zamanlar boyunca meale hiç kimsenin tek başına razı olmadığı muhakkak. Yapılmış olanlar da "satır arası" tercumesi diye adlandırılan ve her kelimenin altına o kelimenin karşılığı olan açıklayıcı kelimeler yazılmak suretiyle yapılmışsa da çok az sayıdadır. Bunun sebebi galiba ilk başta sorduğum sorulara cevap verilemeyecek olması olsa gerek.

Çünkü, her meal, çeviren kişinin dil bilgisi, kelime haznesi, edebi yanı ve kültürel birikiminden etkilenecek farklı ifade tarzlarını da barındıracaktır. Karşılaştırmalı olarak mealleri okuyunca bunun ne kadar bariz bir hal aldığını net şekilde görebilirsiniz.

Denilebilir ki okuyucu da kendi edebi zevkine uygun olan hocanın, profesörün ortaya koyduğu meali okumaktan lezzet alacaktır.

O zaman muhatap olduğumuz şey Allah'ın sözleri midir, yoksa meali hazırlayan kişinin cümle kurma tarzı ve kullandığı kelimelerle yaptığı tercume midir?

Söylemek zor ama galiba ikincisi. Öyle olmasaydı mealler arasında okurken bile tercih yapmazdık.

Bu çok sıkıntılı bir durum bence. Yani Allah'ın sözü tektir. O da arapça bir kurandır. Yani ancak arapça öğrenerek ve okurken o dilin incelikleriyle beraber kalbimize akan şeydir, Kur'an.

Hatta yıllarca çöllerde yaşayarak arapça öğrenmiş ingiliz asıllı Muhammed Esed'in, arapçadan ingilizceye çevirdiği kuranın, türkçeye çevrilmiş halini dahi okuyoruz ve çeviren kişinin dil mehareti sebebiyle de klasik meallerden daha fazla tercih ediliyor.

İlk başta sorduğum soruların ne kadar hayati sorular olduğu gerçeğini aşamıyorum ve bu sebeple, meal okumak üzerine manevi bilincimi inşaa etme fikri bana iğreti geliyor.

Efendimiz'den asm ve dört halifeden bu yana neredeyse bütün âlim ve Allah dostu kişilerin farklı eserler yazmış olmaları ve bunlarla Kuran hakikatlerini ve Peygamberin asm öğütlerini insanlara ulaştırmış olmalarının hikmetlerini merak etmeden duramıyorum.

Hoca Ahmed Yesevi, Mevlana, Yunus Emre, İmam Gazali, Hacı Bektaş-ı Veli, İmam Azam Ebu Hanife, İmam Rabbani, İskilipli Atıf, Mehmet Zahit Kotku, Bediüzzaman ve saire daha aklıma gelmeyen nice alim hocalar bir çok eserler neşretmişler ve müslümanlar gece gündüz bu eserleri okuyarak çoğaltarak ilim tahsil etmişler.

Hoca Ahmed Yesevi kaleme aldığı Divan-ı Hikmet ile bütün bir Anadolu'yu irşad etmiştir mesela. O eserleri gece gündüz okuyanlar hatta ezberleyenler Kuran'dan başka bir şey okudukları vehmine hiç kapılmamışlardır. Yani Kuran namına okumuşlar ve islamı yaşamışlar.

Bunun hikmeti şu galiba; Kur'anın her ayetinin manasını anlatmak için belki de ciltlerle kitaplar yazmak, kendi noksan kelimelerimizle kuru bir cümle kurmak ve adına falanca surenin falanca ayeti budur demekten daha münasip olması sebebiyledir. Yüzyıllarca da böyle olmuştur.

"Sahabe efendilerimiz gibi Kur'an'a ilk elden neden muhatap olamıyoruz?" Sorusunun cevabı, buraya kadar yazılanlarda verilmiştir diye düşünüyorum.

İstikamette bir hayat sürmüş ve öylece vefat etmiş ya da hala hayatta olan Alim kişilerin eserlerini okumak Kuran okumaktan başka birşey olmasa gerek!

"Ben kuran meali okuyorum, onlara ihtiyaç yok!" demek, iblisin taktığı çelmelerden sadece biri gibi geliyor. Kur'an okumak birçok parçanın bir bütünü oluşturmasıdır. Kur'an'ın lafzı, Kur'an'ın tercumesi, Kur'an'ın tefsiri, Hadisler ve diğer ilmi eserlerin birlikte oluşturduğu bir bütünün adıdır, kuranı okumak.

Alim zatların eserlerini Kur'andan farklı ve bağımsız şeylermiş gibi göstermek ve kıyaslamak da büyük bir yanılgıdır.

Tabi kasıtlı bir düşmanlık yoksa !

Not: Ben ilahiyat mezunu değilim. Kendi izlenimlerimden oluşan cümlelerdir. Yanlışlarım varsa, ki vardır düzeltiniz lütfen!

Maksadım bir pencere açmak sadece...

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 29.05.21, 23:13
Üye
 
Üyelik tarihi: 22.11.18
Bulunduğu yer: Salzburg
Mesajlar: 61
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Kime ait bilmiyorum ama "bütün kitaplar tek bir Kitab'ı anlamak için yazıldı" cümlesi bana çok anlamlı gelir.

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 29.05.21, 23:13
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 12.02.15
Mesajlar: 361
Etiketlendiği Mesaj: 11 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Meal konusu bugün bir dostumla konumuzdu ve bende oda mealin tek başına sıkıntı vereceğinde hem fikirdik, hoca ile okunması müstesna ..

Tam olarak da meal sıkıntı, tefsirleri okumuş birisi iseniz durum farklı..
Türkiye'deki en iyi meal olan Hasan Tahsin feyizli mealine sahip olmama hasan Basri Çantay meali de bulunmasına rağmen meal okumuyorum..

.
__________________
Biraz üzgün ve Ömer öfkesinde biraz
öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz..
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 29.05.21, 23:14
ela ela isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 09.05.16
Mesajlar: 43
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Meal okumanin en azından okudugum ayet neden bahsediyorun cevabını verdiğini düşünüyorum

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 29.05.21, 23:14
Drogo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 13.09.16
Bulunduğu yer: manisa
Mesajlar: 1,581
Etiketlendiği Mesaj: 17 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Arapça dilini öğrenmenin ne kadar gerekli olduğu meydana çıkıyor ki okyanus gibi bir dili 30 000 kelime ile anlatmak na mümkün

__________________
Hiç kimse vazgeçilmez değildir.
Ve kimse kendini vazgeçilmez sanan
biri kadar aptal değildir.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 29.05.21, 23:14
Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 57
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Hocam o kadar ince ve hassas bir noktaya değinmişsiniz ki.Bundan 10 sene önce bir meal yarışması için karşılaştırmalı meal çalışmıştık cidden mealler bazen tamamen anlamı terse bile çevirebiliyor.Kesinlikle Kur' an Arapcadir

Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 30.05.21, 02:31
Üye
 
Üyelik tarihi: 12.03.21
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 61
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Bu konuyu bende merak edip bakmıştım. Farklı olduklarını gördüm.
Sonrada şöyle bir karar aldım. Hem arabçasını hem meali aynı anda okumaya çalıştım. Mealden kelimelerin kafamda canlanmasını arabçasından da hislerimi bütünleyerek okumaya çalışıyorum. Düşünsenize her defalarca Fatiha okuyoruz, anlamını az çok bilince insan daha içtenlikle okuyor. Rabbim en doğrusunu bilir. Allaha emanet olun.

Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 30.05.21, 15:49
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,380
Etiketlendiği Mesaj: 269 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Bro Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Meal Kur'an mıdır?

Google'a "Karşılaştırmalı Kuran Meali" diye yazdıktan sonra bir suredeki ayetlerin farklı meallerdeki karşılıklarını okuyunca aklıma ilk gelen sorular şunlar; "Hangisi Kuran? Efendimize asm indiği anda anlaşılan hangisi? Sahabenin anladığı hangisi?"

Tam Kur'an tercümesinin ilk defa 1900'lerde yapıldığı da göz önüne alınınca, kadim zamanlar boyunca meale hiç kimsenin tek başına razı olmadığı muhakkak. Yapılmış olanlar da "satır arası" tercumesi diye adlandırılan ve her kelimenin altına o kelimenin karşılığı olan açıklayıcı kelimeler yazılmak suretiyle yapılmışsa da çok az sayıdadır. Bunun sebebi galiba ilk başta sorduğum sorulara cevap verilemeyecek olması olsa gerek.

Çünkü, her meal, çeviren kişinin dil bilgisi, kelime haznesi, edebi yanı ve kültürel birikiminden etkilenecek farklı ifade tarzlarını da barındıracaktır. Karşılaştırmalı olarak mealleri okuyunca bunun ne kadar bariz bir hal aldığını net şekilde görebilirsiniz.

Denilebilir ki okuyucu da kendi edebi zevkine uygun olan hocanın, profesörün ortaya koyduğu meali okumaktan lezzet alacaktır.

O zaman muhatap olduğumuz şey Allah'ın sözleri midir, yoksa meali hazırlayan kişinin cümle kurma tarzı ve kullandığı kelimelerle yaptığı tercume midir?

Söylemek zor ama galiba ikincisi. Öyle olmasaydı mealler arasında okurken bile tercih yapmazdık.

Bu çok sıkıntılı bir durum bence. Yani Allah'ın sözü tektir. O da arapça bir kurandır. Yani ancak arapça öğrenerek ve okurken o dilin incelikleriyle beraber kalbimize akan şeydir, Kur'an.

Hatta yıllarca çöllerde yaşayarak arapça öğrenmiş ingiliz asıllı Muhammed Esed'in, arapçadan ingilizceye çevirdiği kuranın, türkçeye çevrilmiş halini dahi okuyoruz ve çeviren kişinin dil mehareti sebebiyle de klasik meallerden daha fazla tercih ediliyor.

İlk başta sorduğum soruların ne kadar hayati sorular olduğu gerçeğini aşamıyorum ve bu sebeple, meal okumak üzerine manevi bilincimi inşaa etme fikri bana iğreti geliyor.

Efendimiz'den asm ve dört halifeden bu yana neredeyse bütün âlim ve Allah dostu kişilerin farklı eserler yazmış olmaları ve bunlarla Kuran hakikatlerini ve Peygamberin asm öğütlerini insanlara ulaştırmış olmalarının hikmetlerini merak etmeden duramıyorum.

Hoca Ahmed Yesevi, Mevlana, Yunus Emre, İmam Gazali, Hacı Bektaş-ı Veli, İmam Azam Ebu Hanife, İmam Rabbani, İskilipli Atıf, Mehmet Zahit Kotku, Bediüzzaman ve saire daha aklıma gelmeyen nice alim hocalar bir çok eserler neşretmişler ve müslümanlar gece gündüz bu eserleri okuyarak çoğaltarak ilim tahsil etmişler.

Hoca Ahmed Yesevi kaleme aldığı Divan-ı Hikmet ile bütün bir Anadolu'yu irşad etmiştir mesela. O eserleri gece gündüz okuyanlar hatta ezberleyenler Kuran'dan başka bir şey okudukları vehmine hiç kapılmamışlardır. Yani Kuran namına okumuşlar ve islamı yaşamışlar.

Bunun hikmeti şu galiba; Kur'anın her ayetinin manasını anlatmak için belki de ciltlerle kitaplar yazmak, kendi noksan kelimelerimizle kuru bir cümle kurmak ve adına falanca surenin falanca ayeti budur demekten daha münasip olması sebebiyledir. Yüzyıllarca da böyle olmuştur.

"Sahabe efendilerimiz gibi Kur'an'a ilk elden neden muhatap olamıyoruz?" Sorusunun cevabı, buraya kadar yazılanlarda verilmiştir diye düşünüyorum.

İstikamette bir hayat sürmüş ve öylece vefat etmiş ya da hala hayatta olan Alim kişilerin eserlerini okumak Kuran okumaktan başka birşey olmasa gerek!

"Ben kuran meali okuyorum, onlara ihtiyaç yok!" demek, iblisin taktığı çelmelerden sadece biri gibi geliyor. Kur'an okumak birçok parçanın bir bütünü oluşturmasıdır. Kur'an'ın lafzı, Kur'an'ın tercumesi, Kur'an'ın tefsiri, Hadisler ve diğer ilmi eserlerin birlikte oluşturduğu bir bütünün adıdır, kuranı okumak.

Alim zatların eserlerini Kur'andan farklı ve bağımsız şeylermiş gibi göstermek ve kıyaslamak da büyük bir yanılgıdır.

Tabi kasıtlı bir düşmanlık yoksa !

Not: Ben ilahiyat mezunu değilim. Kendi izlenimlerimden oluşan cümlelerdir. Yanlışlarım varsa, ki vardır düzeltiniz lütfen!

Maksadım bir pencere açmak sadece...
Allah Teala sizden razı olsun. Öncelikle Hz. Peygamber’in sireti hakkında gerekli donanıma sahip olmak gerekir. Bunun yanında mealin imkanlar elverdiği ölçüde klasik tefsirler eşliğinde okunmasına ihtimam gösterilmelidir. Salt meal okumak, Kur’an’ı meal üzerinden anlamaya çalışmak, modern zamanlarda zuhur eden bir durumdur ve ayni zamanda çok problemli bir okuma ve anlama tarzıdır. Osmanlı toplumu altı yüz yıl boyunca meal okumamış, bu altı asırlık dönemin son demlerine kadar günümüzdeki gibi bir meal ihtiyacı da duyulmamıştır. Buna mukabil 2. Meşrutiyet’ten ve bilhassa Cumhuriyet’in ilk yıllarından bu yana iki yüz hatta daha fazla sayıda meal dolaşıma sokulmuştur. Bu son asırda din ve Kur’an algımıza çok tuhaf şeylerin arız olduğu kesin; ancak bunun hikayesi hayli uzun.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 04.03.22, 00:11
Torlak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 17.09.18
Mesajlar: 851
Etiketlendiği Mesaj: 30 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Allah’ın Kanunları (Sünnetûllâh) Değişmez Değişen Hükümlerdir

Kur’an-ı Kerîm’deki Bâzı İfâdeler Yanlış Anlaşılıyor. Bu, İlim Öğrenmeden Meâl Okumaya Yeltenmekten İleri Geliyor. Bir Örnek Verelim, Kanun ve Hüküm Konusunda Olsun.

Bir Hükmün Yürürlüğe Konulması veyâ Yürürlükten Kaldırılması Ayrı, Allah’ın Kanunu Ayrıdır. Allahû Teâlâ, Hazreti Âdem’den Beri Gelen Bütün Peygamberlere Aynı Îmânı Bildirmiştir. Her Peygamber Müslüman idi. Hiç Değişiklik Yoktur. İslâmiyet’ten Önceki Dinlerin Kötü İnsanlar Tarafından Bozulması Ayrı Şeydir. Bunun Üzerine Allahû Teâlâ En Son ve Kıyâmete Kadar Bâki Olmak Üzere, Önceki Îmân Esâslarını da İçerisinde Bulunduran İslâmiyet’i Göndermiş ve Sadece Buna Îmânı Emretmiştir Ama Amele Ait Hususlarda Değişiklik Olmuştur. Meselâ İçyağı Yahudilere Harâm idi, Müslümanlara Helâl Kılındı. İçki Daha Önce Serbest idi, Müslümanlara Harâm Kılındı. Bunlar Amele Ait Hükümlerdir. “Biz Bir Âyetin Hükmünü Kaldırırsak” Âyeti, Amele Ait Hükümler İçin Geçerlidir. Bunlar Değişmeyen Kanunlar Değildir. “Benim Katımda Söz Değişmez” Âyetinde Bildirilen, Allah’ın Sözünden Dönmemesi, Bir Sefer Râzı Olduğundan Rızâsını Geri Almaması, Cennete Cehenneme Gideceklerin Vâsfı Gibi Değişmez Şeylerdir. Kâfirler Her Devirde Cehennemlik idi, Îmân Edenler Her Devirde Cennetlik idi. Değişmeyen Bunlardır.

Din, Meâlden Tefsîrden Değil, İlm-i Hâl Kitaplarından Öğrenilir.

__________________
Nesimi'ye sormuşlar;
O YAR ile hoş musun?

Hoş olayım olmayayım o YAR benim
Kime Ne!
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 11.03.22, 00:02
 
Üyelik tarihi: 14.03.21
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 123
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Bro Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Meal Kur'an mıdır?

Google'a "Karşılaştırmalı Kuran Meali" diye yazdıktan sonra bir suredeki ayetlerin farklı meallerdeki karşılıklarını okuyunca aklıma ilk gelen sorular şunlar; "Hangisi Kuran? Efendimize asm indiği anda anlaşılan hangisi? Sahabenin anladığı hangisi?"

Tam Kur'an tercümesinin ilk defa 1900'lerde yapıldığı da göz önüne alınınca, kadim zamanlar boyunca meale hiç kimsenin tek başına razı olmadığı muhakkak. Yapılmış olanlar da "satır arası" tercumesi diye adlandırılan ve her kelimenin altına o kelimenin karşılığı olan açıklayıcı kelimeler yazılmak suretiyle yapılmışsa da çok az sayıdadır. Bunun sebebi galiba ilk başta sorduğum sorulara cevap verilemeyecek olması olsa gerek.

Çünkü, her meal, çeviren kişinin dil bilgisi, kelime haznesi, edebi yanı ve kültürel birikiminden etkilenecek farklı ifade tarzlarını da barındıracaktır. Karşılaştırmalı olarak mealleri okuyunca bunun ne kadar bariz bir hal aldığını net şekilde görebilirsiniz.

Denilebilir ki okuyucu da kendi edebi zevkine uygun olan hocanın, profesörün ortaya koyduğu meali okumaktan lezzet alacaktır.

O zaman muhatap olduğumuz şey Allah'ın sözleri midir, yoksa meali hazırlayan kişinin cümle kurma tarzı ve kullandığı kelimelerle yaptığı tercume midir?

Söylemek zor ama galiba ikincisi. Öyle olmasaydı mealler arasında okurken bile tercih yapmazdık.

Bu çok sıkıntılı bir durum bence. Yani Allah'ın sözü tektir. O da arapça bir kurandır. Yani ancak arapça öğrenerek ve okurken o dilin incelikleriyle beraber kalbimize akan şeydir, Kur'an.

Hatta yıllarca çöllerde yaşayarak arapça öğrenmiş ingiliz asıllı Muhammed Esed'in, arapçadan ingilizceye çevirdiği kuranın, türkçeye çevrilmiş halini dahi okuyoruz ve çeviren kişinin dil mehareti sebebiyle de klasik meallerden daha fazla tercih ediliyor.

İlk başta sorduğum soruların ne kadar hayati sorular olduğu gerçeğini aşamıyorum ve bu sebeple, meal okumak üzerine manevi bilincimi inşaa etme fikri bana iğreti geliyor.

Efendimiz'den asm ve dört halifeden bu yana neredeyse bütün âlim ve Allah dostu kişilerin farklı eserler yazmış olmaları ve bunlarla Kuran hakikatlerini ve Peygamberin asm öğütlerini insanlara ulaştırmış olmalarının hikmetlerini merak etmeden duramıyorum.

Hoca Ahmed Yesevi, Mevlana, Yunus Emre, İmam Gazali, Hacı Bektaş-ı Veli, İmam Azam Ebu Hanife, İmam Rabbani, İskilipli Atıf, Mehmet Zahit Kotku, Bediüzzaman ve saire daha aklıma gelmeyen nice alim hocalar bir çok eserler neşretmişler ve müslümanlar gece gündüz bu eserleri okuyarak çoğaltarak ilim tahsil etmişler.

Hoca Ahmed Yesevi kaleme aldığı Divan-ı Hikmet ile bütün bir Anadolu'yu irşad etmiştir mesela. O eserleri gece gündüz okuyanlar hatta ezberleyenler Kuran'dan başka bir şey okudukları vehmine hiç kapılmamışlardır. Yani Kuran namına okumuşlar ve islamı yaşamışlar.

Bunun hikmeti şu galiba; Kur'anın her ayetinin manasını anlatmak için belki de ciltlerle kitaplar yazmak, kendi noksan kelimelerimizle kuru bir cümle kurmak ve adına falanca surenin falanca ayeti budur demekten daha münasip olması sebebiyledir. Yüzyıllarca da böyle olmuştur.

"Sahabe efendilerimiz gibi Kur'an'a ilk elden neden muhatap olamıyoruz?" Sorusunun cevabı, buraya kadar yazılanlarda verilmiştir diye düşünüyorum.

İstikamette bir hayat sürmüş ve öylece vefat etmiş ya da hala hayatta olan Alim kişilerin eserlerini okumak Kuran okumaktan başka birşey olmasa gerek!

"Ben kuran meali okuyorum, onlara ihtiyaç yok!" demek, iblisin taktığı çelmelerden sadece biri gibi geliyor. Kur'an okumak birçok parçanın bir bütünü oluşturmasıdır. Kur'an'ın lafzı, Kur'an'ın tercumesi, Kur'an'ın tefsiri, Hadisler ve diğer ilmi eserlerin birlikte oluşturduğu bir bütünün adıdır, kuranı okumak.

Alim zatların eserlerini Kur'andan farklı ve bağımsız şeylermiş gibi göstermek ve kıyaslamak da büyük bir yanılgıdır.

Tabi kasıtlı bir düşmanlık yoksa !

Not: Ben ilahiyat mezunu değilim. Kendi izlenimlerimden oluşan cümlelerdir. Yanlışlarım varsa, ki vardır düzeltiniz lütfen!

Maksadım bir pencere açmak sadece...
Diğer meal ve kelime anlamları ile karşılaştırınca bazen çok farklılık olabiliyor

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
meal doğru mu, meal okumak anlamı bozar mı, meal okumak kuran okumak sayılır mı


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Meal okumak Yusufiyeli islam & islami Konular 4 07.07.24 14:05
Minik zararsız beyaz bir örümcek belirdi kuranı kerimin üzerine çıktı Duruk Sorularınız 3 31.07.22 18:52
Kuranı tersten okumak sedef25 Sorularınız 15 12.05.22 00:04
Kuranı kerimin vefki Sadi Vefk & Tılsım 3 10.02.21 22:24
Kuranı kerimi akıcı okumak için Lojen Sorularınız 3 22.05.19 08:07


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:33.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147