Geçen ay udemy üzerinden psişik güçleri geliştirmek amacıyla bir eğitim almıştım ve bu eğitimde akaşa kayıtlarıyla ilgili bir meditasyon vardı. Akaşa kayıtlarının ruhanileri ile meditasyon ile iletişime geçilerek eski tarihteki kayıtlara ulaşılıp hiç bilmediğimiz konular hakkında bilgi alınabilir yazıyordu. Hatta eğitimi veren medyum 2. Dünya Savaşı ile ilgili merak ettiği bilgileri bu yolla elde edip sonrasında bunlarin doğruluğunu teyit etmiş. Bu meditasyonu bir kere yaptım şimdi aklıma surekli cok ama çok eski anılarım geliyor. Yani unutmaya yüz tutanlar diyebilirim. Yorumlara baktığımda da benzer şeyler gördüm. Bu kayıtlar aslında bizim bildiğimiz Levhi Mahfuz mudur; değilse ne farkı vardır?

akaşa teozoflarin ortaya cikardigi genel olarak hint mistizmden alinan kavram genel inlami itibari ile..O’nunla yarattıkları arasında, koşullarını ve sonuçlarını bizim bilemediğimiz bir ilahi satranç oyunu var ve tüm oluşumlar bu özel oyunun sonucu. Bu oyunda bizim karşı hamlelerimiz, hem sorumluluğumuzu doğuruyor, hem varoluşu biçimlendiriyor. Ama O’ bu oyunda yaratılanların hamlelerini ve sonuçlarını biliyor. O’nun biliyor olması bizim özgür seçimlerimiz olmadığı anlamına gelmez. O’nun bilmesi, bizim bilmemiz gibi bir olay değil. O’nun durumunu kendi aklımıza kıyasla düşünmek çok büyük bir yanlışlık ve şirk olur. Bunu anlamak için önce şu insan aklından vazgeçmeliyiz ki sezgilere açılabilelim....dusuncesi ile O diye nitelenen Allah,akaşa ise islam inancindaki levhi mahfuz dur deniyor,fakat olusumu yapanlar medyum kahin ve buyuculerdir,o zaman sapkinlik ortaya cikiyor

Levhi mahfuz yeşil zebercetten bir mekan. Her kapısında her basamağında ayrı bilgiler vardır ve sırdır. Günümüz insanlarının çok nadir bir kesimi levhi mahfuzun alt tabelaların dan bilgiler alabilir Allah'ın izin verdiği kadar. Ama ana tabelayı merkezi Allah muhafaza etmiştir ve hiçbir kul geleceği ve olacakları anlatan bu satırlardan bir satır öğrenemez. Alt tabelalarda kader noktasındaki kaza kısmını içerir. Verdiğimiz sadaka veya yaptığımız hayır ve iyiliklerle Allah'ın dilediginde değiştirdiği kısımdır. Allah'ın ezeli ilmi ana levhi mahfuzu kilitlemistir. Geçmişten haber almak kısmı bambaşka. Allah açığa çıkarmak istediğinde bunu bir varliklada gösterir bir rüya ilede bir küçük kalb hissiyatı ilede. Derin konu

Muhyiddini ibni arabinin eserleri uzerine sohbetleri dinlerken orda Levhi Mahfuzla ilgili ayrintili bir aciklama veriyor. Aynen dediginiz gibi. Alt tabelayi görmenin Allah in izin verdigi kadar oldugunu bunun degismesini ya da sabit kalmasini bizim nasil anlayacagimizi acikliyor.
Link verdim ama dinledigim sohbetle ilgili merak edenler Zumer ablanin da acikladigi gibi ayrintilarina bakabilir.[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Fetava el-Bezzaziye de şöyle denilmektedir: Bir kimse çalınmış şeylerin yerlerini bilirim veya cinler bana yerlerini bildiriyor derse kafir olur. (Rududun ala Ebatil sayfa 211)

Bi belgesel izlemiştim. Medyumlar kayıp eşyaları kişileri falan buluyordu. Varlıklarla bulduklarından eminim. Boyle bir özelliği olan birisi bunu nasıl ifade etmeli? Allah in takdiriyle buluyorum gibi mi ifade etmeli?

Değerli kardeşim ben belli bir kaynağa tekabül etmeyen hiçbir malumatı paylaşmam Halil Günenç hocanın Günümüz Meselelerine Fetvalar kitabının 3. Cildinin 174 ve 175. Sayfalarında Çalınan şeyleri ortaya çıkarmak için cinlere başvurmak başlığı altında bu malumat mevcut. Birazda açarsak ne diyor ‘’Binaenaleyh çalınmış bir şeyin yerinin ortaya çıkarılması veya çalanın kim olduğunun öğrenilmesi için cinlerin bilgilerine müracaat hem mümkün değil hem de haramdır. Sözlerinin doğru olduğuna inanmak da haramdır.’’ Oldukça uzun malumatlar var ben hulasasını yazdım.

Açıklama ve resim için Allah bin razı olsun. Ancak şurada aklım karışıyor: bu varlıklar enerji olduğu için geçmişe gidip insanların geçmişleri hakkında bilgi veriyor diyorlar her yerde. Bu sebeple geçmişe gidip de çalıntı eşya ya da o kişiyle ilgili bilgi vermeleri mümkün olamaz mı?

Zor Bi konu. Takipteyim

El-fetava't-tatarhaniyye’de :’’Bir kimse: Ben çalınan malların yerini bilirim veya cinlerin bana haber vermesiyle çalınan malların yerini haber veririm dese kafir olur’’ diye zikredilmiştir.
(İbn-i Abidin, Tercüme ve Şerhi: Ahmed Davudoğlu Şamil Yayınevi İstanbul 1983 Cilt :9 Sayfa 50-51)