Rabıtanin kalp gözü üzerindeki etkisi? - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 23.05.21, 15:27
 
Üyelik tarihi: 19.03.18
Bulunduğu yer: balikesir
Mesajlar: 322
Etiketlendiği Mesaj: 40 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Rabıtanin kalp gözü üzerindeki etkisi?

Selam rabıta yapınca insanın kalp gözünün açıldığını duydum zamanla kalp gözü aciliyormu ?

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 23.05.21, 21:17
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 13.06.20
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 1,052
Etiketlendiği Mesaj: 61 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
avira Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam rabıta yapınca insanın kalp gözünün açıldığını duydum zamanla kalp gözü aciliyormu ?

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Güzel kardeşim faydası olmaz olur mu ;)
Rabıta ,vird ve hatme olmazsa olmazıdir
tarikatın İNŞAALLAH samimi olursan çok kısa sürede açılabilir bi abimizin 1 ayda başka bi abimizin ise 30 yolda zor açtığını biliriz bu yol gönül yoludur akılla bi yere kadar bu konularda bize laf düşmez biz her zaman ki gibi büyük alimlerin eserlerinde ki yazılarını paylaşalım herkes nasibi kadarını alsın selametle ...

Her insanın ruhu kendi suretine benzer. Bir müridin mürşidinin şekil ve şemailini kuvvetlice hatırlaması ve bunu muhafaza etmesi gerekir. Bu hal ne kadar çok sürerse o nispette istifade edilir. Bu bağ devam ettiği müddetçe, mürşid-i kamilin manevi hali, tavrı ve davranışları müridlerinde de görülmeye başlanır. Cenâb-ı Hakk’tan gelen ilahi nur, silsile yoluyla mürşid-i kamile, oradan da müride tecelli eder. Bunun devamı neticesinde müridin gönül gözü açılır, kalp aynasında o güzellikler yansır, yakınlarındakiler dahi bu değişiklikleri fark ederler.*

Teveccüh ve rabıtada, mürid kendi kalbini boş bir kaba benzetip mürşidinin kalbini de Cenâb-ı Hakk’tan ve Rasûlullah (s.a.v)’tan gelen feyiz pınarının çeşmesi olarak kabul eder. Boş olan gönül kabının bu yolla feyiz ve nur ile dolmasını bekler. Mürşid-i kamil, Rabbi tarafından gönül deryasına akıtılan feyzi, müridin kurumuş gönül bahçesine akıtıp orada iman ağacının yeşermesine, dal budak salmasına vesile olur. Bu şekilde teveccüh ve rabıtaya devam eden mürid, her halinde ve her anında mürşidini görmeye başlar. Mürid, mürşidini buldu mu, silsile yoluyla mürşidinin mürşidine, oradan pirine ve Peygamber (s.a.v) efendimize ulaşır.

Meşayih-i kiram, rabıtayı Allah’a ulaşmak için müstakil bir yol kabul etmişlerdir. Hatta Şeyh Muhammed Masum (k.s): “Sohbet adabına riayet edilerek yapılan rabıta vusûlde kâfidir.” demiştir. Zira rabıtaya devam edildikçe müridin kabiliyet ve istidadı kadar feyiz bahş olunur. Kişi her halinde mürşidine sohbet-i hissiye ile irtibatlı olursa, manevi sohbetin feyziyle mükafatlandırlılır. Bu yönüyle rabıtaya sohbet-i maneviye denmiştir.*

Mürid, mürşid-i kamil vasıtasıyla feyz-i ilahinin kendi kalbine aktığını bilmeli, o feyzi ve aşkı elde etmek için onu canı gönülden sevmeli, ona teslim olmalı, yani sözünü dinlemelidir.*

Tarikatta mürşid-mürid ilişkisi muhabbet esasına dayanır. Kalpten kalbe nur ve sevgi yansımasının ve kalplerin aynı renge boyanmasının uzaklık ve yakınlıkla alakası yoktur. Salik (mürid) nerede olursa olsun her zaman mürşidinden faydalanabilir. Bunu sağlayan da rabıtadır.

Kimi müridler, “Biz mürşidimizi görmedik ya da az gördük, şemâilini hatırlayamıyoruz, ne yapalım. Rabıtayı nasıl sağlayalım?” diyebilir. Böyle düşünen kişi sadece bedeni dikkate alıyor, ruhi yönünü de göz ardı ediyor demektir. Kişi, mürşidini cismiyle görmek istediğinde bedenin topraktan yaratıldığını, onun temel maddelerinin hava, ateş, su ve toprak olduğunu hatırlamalıdır. Bu dört unsur yok olmaya mahkumdur. Sadece yok olmaya mahkum olanı tahayyül etmeye çalışmak müride gerekli faydayı sağlamaz. Mürid, mürşidiyle ruhen beraber olduğunu düşünmeli, öyle tahayyül etmelidir. O zaman, görebildiği ve anlayabildiği kadarıyla rabıta ederse içine bir rahatlık, huzur, korku ve ümit hali gelir.*

Cenâb-ı Hakk’ın rızasının olmadığı durumlarda ya da “zat tecellisi” ile tecelli görmemiş kişilere yapılacak rabıtanın müride hiçbir fayda vermeyeceği, hatta zarar vereceği unutulmamalıdır.

Kaynak: Miftâhu’l-Usûl / Rabıta Risalesi

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 23.05.21, 21:36
 
Üyelik tarihi: 19.03.18
Bulunduğu yer: balikesir
Mesajlar: 322
Etiketlendiği Mesaj: 40 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Ademm Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Güzel kardeşim faydası olmaz olur mu ;)
Rabıta ,vird ve hatme olmazsa olmazıdir
tarikatın İNŞAALLAH samimi olursan çok kısa sürede açılabilir bi abimizin 1 ayda başka bi abimizin ise 30 yolda zor açtığını biliriz bu yol gönül yoludur akılla bi yere kadar bu konularda bize laf düşmez biz her zaman ki gibi büyük alimlerin eserlerinde ki yazılarını paylaşalım herkes nasibi kadarını alsın selametle ...

Her insanın ruhu kendi suretine benzer. Bir müridin mürşidinin şekil ve şemailini kuvvetlice hatırlaması ve bunu muhafaza etmesi gerekir. Bu hal ne kadar çok sürerse o nispette istifade edilir. Bu bağ devam ettiği müddetçe, mürşid-i kamilin manevi hali, tavrı ve davranışları müridlerinde de görülmeye başlanır. Cenâb-ı Hakk’tan gelen ilahi nur, silsile yoluyla mürşid-i kamile, oradan da müride tecelli eder. Bunun devamı neticesinde müridin gönül gözü açılır, kalp aynasında o güzellikler yansır, yakınlarındakiler dahi bu değişiklikleri fark ederler.*

Teveccüh ve rabıtada, mürid kendi kalbini boş bir kaba benzetip mürşidinin kalbini de Cenâb-ı Hakk’tan ve Rasûlullah (s.a.v)’tan gelen feyiz pınarının çeşmesi olarak kabul eder. Boş olan gönül kabının bu yolla feyiz ve nur ile dolmasını bekler. Mürşid-i kamil, Rabbi tarafından gönül deryasına akıtılan feyzi, müridin kurumuş gönül bahçesine akıtıp orada iman ağacının yeşermesine, dal budak salmasına vesile olur. Bu şekilde teveccüh ve rabıtaya devam eden mürid, her halinde ve her anında mürşidini görmeye başlar. Mürid, mürşidini buldu mu, silsile yoluyla mürşidinin mürşidine, oradan pirine ve Peygamber (s.a.v) efendimize ulaşır.

Meşayih-i kiram, rabıtayı Allah’a ulaşmak için müstakil bir yol kabul etmişlerdir. Hatta Şeyh Muhammed Masum (k.s): “Sohbet adabına riayet edilerek yapılan rabıta vusûlde kâfidir.” demiştir. Zira rabıtaya devam edildikçe müridin kabiliyet ve istidadı kadar feyiz bahş olunur. Kişi her halinde mürşidine sohbet-i hissiye ile irtibatlı olursa, manevi sohbetin feyziyle mükafatlandırlılır. Bu yönüyle rabıtaya sohbet-i maneviye denmiştir.*

Mürid, mürşid-i kamil vasıtasıyla feyz-i ilahinin kendi kalbine aktığını bilmeli, o feyzi ve aşkı elde etmek için onu canı gönülden sevmeli, ona teslim olmalı, yani sözünü dinlemelidir.*

Tarikatta mürşid-mürid ilişkisi muhabbet esasına dayanır. Kalpten kalbe nur ve sevgi yansımasının ve kalplerin aynı renge boyanmasının uzaklık ve yakınlıkla alakası yoktur. Salik (mürid) nerede olursa olsun her zaman mürşidinden faydalanabilir. Bunu sağlayan da rabıtadır.

Kimi müridler, “Biz mürşidimizi görmedik ya da az gördük, şemâilini hatırlayamıyoruz, ne yapalım. Rabıtayı nasıl sağlayalım?” diyebilir. Böyle düşünen kişi sadece bedeni dikkate alıyor, ruhi yönünü de göz ardı ediyor demektir. Kişi, mürşidini cismiyle görmek istediğinde bedenin topraktan yaratıldığını, onun temel maddelerinin hava, ateş, su ve toprak olduğunu hatırlamalıdır. Bu dört unsur yok olmaya mahkumdur. Sadece yok olmaya mahkum olanı tahayyül etmeye çalışmak müride gerekli faydayı sağlamaz. Mürid, mürşidiyle ruhen beraber olduğunu düşünmeli, öyle tahayyül etmelidir. O zaman, görebildiği ve anlayabildiği kadarıyla rabıta ederse içine bir rahatlık, huzur, korku ve ümit hali gelir.*

Cenâb-ı Hakk’ın rızasının olmadığı durumlarda ya da “zat tecellisi” ile tecelli görmemiş kişilere yapılacak rabıtanın müride hiçbir fayda vermeyeceği, hatta zarar vereceği unutulmamalıdır.

Kaynak: Miftâhu’l-Usûl / Rabıta Risalesi

Peki rabıta yapmanın belli bir sayısı varmı atıyorum günde bir kere yapacaksın gibi birde en çok dikkatimi cekende mürşidi kamili görme acaib geldi

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 23.05.21, 21:58
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 13.06.20
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 1,052
Etiketlendiği Mesaj: 61 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
avira Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Peki rabıta yapmanın belli bir sayısı varmı atıyorum günde bir kere yapacaksın gibi birde en çok dikkatimi cekende mürşidi kamili görme acaib geldi
Kardeşim normalde rabıta akşam namazından sonra hergun 5 ila 15 dk arası yapılır bu düzenli olandır

Bide bu düzenden dolayı alışkanlık var asıl gaye aliskanliltir yani akşam yapılan nrabitanin yani sıra gün içinde de sürekli rabıtalı olmak öyle bi hal olacak ki insan her ani rabıtalı bunun örneğini bi kıssada şöyle anlatılır şahı naksibend k.s(başka bir zatta
Olabilir amma nakşi silsilesinden biri )genç yaslarda tarlada yürürken ayağı taşa takılır yere düşer sonra kalkıp ağlar onun düştüğünü görenler ne oldu sana bi yerin mi kırıldı da ağlıyorsun diye sorduklarında yok bişeyim yok çok şükür lakin aniden yere düşünce düşme anında gafil kaldım ona hüzünlendim der bu kıssada abartı yok kardeşim rabıtaya gerekli ehemmiyeti veren biri her anını ALLAH c.c onu goruyorcasina hakikaten geçirmeye başlar ALLAH c.c mekanlarını alî eylesin bizleri doğru yoldan ayrımasın İNŞAALLAH selametle ...

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 23.05.21, 22:12
 
Üyelik tarihi: 19.03.18
Bulunduğu yer: balikesir
Mesajlar: 322
Etiketlendiği Mesaj: 40 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Ademm Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kardeşim normalde rabıta akşam namazından sonra hergun 5 ila 15 dk arası yapılır bu düzenli olandır

Bide bu düzenden dolayı alışkanlık var asıl gaye aliskanliltir yani akşam yapılan nrabitanin yani sıra gün içinde de sürekli rabıtalı olmak öyle bi hal olacak ki insan her ani rabıtalı bunun örneğini bi kıssada şöyle anlatılır şahı naksibend k.s(başka bir zatta
Olabilir amma nakşi silsilesinden biri )genç yaslarda tarlada yürürken ayağı taşa takılır yere düşer sonra kalkıp ağlar onun düştüğünü görenler ne oldu sana bi yerin mi kırıldı da ağlıyorsun diye sorduklarında yok bişeyim yok çok şükür lakin aniden yere düşünce düşme anında gafil kaldım ona hüzünlendim der bu kıssada abartı yok kardeşim rabıtaya gerekli ehemmiyeti veren biri her anını ALLAH c.c onu goruyorcasina hakikaten geçirmeye başlar ALLAH c.c mekanlarını alî eylesin bizleri doğru yoldan ayrımasın İNŞAALLAH selametle ...


Peki mursidle görüşme olayı onunla ilgili bahsedeceğiniz olay söylenti var mı

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 24.05.21, 06:31
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 13.06.20
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 1,052
Etiketlendiği Mesaj: 61 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
avira Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Peki mursidle görüşme olayı onunla ilgili bahsedeceğiniz olay söylenti var mı
Nasıl yani tam anlayamadım kusura bakma ?

Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 24.05.21, 15:58
 
Üyelik tarihi: 19.03.18
Bulunduğu yer: balikesir
Mesajlar: 322
Etiketlendiği Mesaj: 40 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Ademm Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Nasıl yani tam anlayamadım kusura bakma ?
Yani ilerleyen dönemde mürşidi kamili görebilecek miyiz

Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 24.05.21, 16:05
 
Üyelik tarihi: 01.05.19
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 637
Etiketlendiği Mesaj: 80 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Rabıtanın birçok sırrı varsada ulu orta açıklamak olmaz

Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 24.05.21, 17:47
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 13.06.20
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 1,052
Etiketlendiği Mesaj: 61 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
avira Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yani ilerleyen dönemde mürşidi kamili görebilecek miyiz
Kardeşim insanı insan yapan ilerlemesi veya gerilemesini sağlayan en büyük etkenlerden biride duygularıdır bu duygular içinde en büyük yere sahip olan duygulardan biride meraktır merak duygumdan dolayı birçok şeyi yaşamaktansa öğrenmeyi tercih ettik ve bize bilgi getirdi lakin yaşamayı tercih etmen en doğrusu çünkü sonunu bildiğin biseyi samimiyetle yapmak çok zordur o amelin hakkını veremez çoğu insan lakin sonunu bilmesen merak duygun seni normalden de çok ileriye götürür illaki bilmek istiyorum diyorsan sadec3 mursidini değil nice rubaileri ve güzel hallerde görebilirsin

Şu kıssa umarım soruna cevap olur şeyhimiz birgün sohbetinde şu kıssası anlattı birgün birçok veli zatın bulunduğu bi sohbet meclisinde sözü alan mübarek kişi dedi ki nice insanalar var rasulullah s.a.v kabrinin yani başında gece gündür bekler lakin bi o kadar uzaktır rasulullah s.a.v den


Lakin kimi inanlarda var ki dünyanın diğer ucunda lakin her işini rasulullah s.a.v danışarak yaparlar dedi @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] arkadaşın dediği gibi nice sırlar vardır lakin sabır ve gayretle bi iznillah o sırlar sahiplerine açılır selametle ...

Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 24.05.21, 19:04
 
Üyelik tarihi: 19.03.18
Bulunduğu yer: balikesir
Mesajlar: 322
Etiketlendiği Mesaj: 40 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Ademm Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kardeşim insanı insan yapan ilerlemesi veya gerilemesini sağlayan en büyük etkenlerden biride duygularıdır bu duygular içinde en büyük yere sahip olan duygulardan biride meraktır merak duygumdan dolayı birçok şeyi yaşamaktansa öğrenmeyi tercih ettik ve bize bilgi getirdi lakin yaşamayı tercih etmen en doğrusu çünkü sonunu bildiğin biseyi samimiyetle yapmak çok zordur o amelin hakkını veremez çoğu insan lakin sonunu bilmesen merak duygun seni normalden de çok ileriye götürür illaki bilmek istiyorum diyorsan sadec3 mursidini değil nice rubaileri ve güzel hallerde görebilirsin

Şu kıssa umarım soruna cevap olur şeyhimiz birgün sohbetinde şu kıssası anlattı birgün birçok veli zatın bulunduğu bi sohbet meclisinde sözü alan mübarek kişi dedi ki nice insanalar var rasulullah s.a.v kabrinin yani başında gece gündür bekler lakin bi o kadar uzaktır rasulullah s.a.v den


Lakin kimi inanlarda var ki dünyanın diğer ucunda lakin her işini rasulullah s.a.v danışarak yaparlar dedi @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] arkadaşın dediği gibi nice sırlar vardır lakin sabır ve gayretle bi iznillah o sırlar sahiplerine açılır selametle ...

Anladım teşekkür ederim

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
rabıta yapmak kalp gözünü açar mı, rabıtanın kalp gözüne etkisi


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Ayetel Kürsinin Kalp Gözü üzerindeki inanılmaz etkisi Tuana Keşif ve istihare Uygulamaları 47 13.08.24 23:02
cinlerin insanlar üzerindeki etkisi Gulsahfiliz Sorularınız 14 20.04.24 18:45
Zekatın hormonlar üzerindeki etkisi RvP Tecrübe Ettikleriniz 8 24.05.23 16:11
Basiret Gözü ve Kalp Gözü açmak istiyorum Samican Sorularınız 10 14.07.22 19:13
Zihinin vücut üzerindeki etkisi ve zihin üzerindeki vücut shahkhu Metafizik 2 10.09.20 15:22


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:38.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147