gosterilir gosterilir merak etmeyin, halis niyetle itikatli ilarak yapilan istiharelerde bir cok seyi ögrenmek mümkündür,
dinde ve dini terminolojide ve dini uygulamalarda mantık olmaz, mantık felsefede olur felsefe ateizmi temsil eder

Birçok kaynaktan araştırma yaptım. Çoğu da şu sekilde diyor istihare yaptıktan sonra içinizde ne hissettiğinize bakın. Hatta ruyada renk görmenin bile anlamlı olmadığını söylüyorlar. Tabi belki kalp gözü açık ve gerçek imanlı kişiler için mümkün olabilir. Ama herkes için bu şekilde görebileceğini sanmıyorum.

Bir de 50 mesajımı doldurduktan sonra size yazacağım inşallah özelden. Ama şu konudaki fikrimi de belirteyim ; mantık dini konularda aranmaz bu ateistlik olur sözünüzu sizin gibi biri için yani burada bilenen en iyilerden olan biri için doğru bulmuyorum. Örneğin; suyun neden oturarak içilmesi gerektigi neden bunun sünnet olduğunun mantığını araştırdığım zaman özellikle mide sağlığı ve böbrekler için kesinlikle suyun oturarak içilmesi gerektiğini öğrendim. Yani aslında dini konularda da mantık aranıyor ve bulunuyor. Bu kimseyi ateist yapmaz diye düşünüyorum

Şöyle bir durum var felsefe örneğinde, felsefe düşünce temelli olup akla uygun olmayanın varklligini kabul etmez, ki bu da farklı çağlarda insanlarin bilgi ve bakışları gelişip değiştikçe değişir öncesinde bir felsefe ekolunde kesinlikle yok denilen durumların farklı ekollerde kabulünü görüyoruz. Hocamızin bahsettiğini dini terminojide uygulamalarda mantık olmaz salt mantıkla kavrayamayacagimizdan ötürüdür ki mantık kuantum fiziğini bile kavramakta çok zorlanir.

Sizin verdiğiniz ornekse hayatın içinde kavrayabildigimiz durumların mantığa uygun aciklamasinin olmasıdır. İslam mantık dini dersek bu herhangi bir konu mantığa uymuyor o zaman yanlıştir gibi bir sonuç çıkarır ( dua için bile söylenebilir birisi çıkar dua etmek hayatı degistirmez mantığa aykırı öyleyse dua yok der ) ama İslam akleden dusunene hitap eder zahiri durumlarin sebep ve vesileler üzerine yaratilmasi dolayısıyla akılla kavranabilir bilebildigimiz ölçüde yoksa insan ilmi ve aklı yetmediginden her şeyi mantık kalıbina sokamayiz. Kuran'da da sık sık akletmezmisiniz düşünmez misiniz ifadeleri geçer.

Abi peki rüyamızın yorumunu nasıl yapmalıyız bunun için ilim gerekmezmi

onun mantikla bir alakası yok tibbi bir durum soyluyorsunuz sonra burada mantik yurutiyorsunuz ustelikte bir saglikci olarak, oturarak su içmenin bobreklere faydasi bir mantik isimi yoksa tibbi bir gercekmi? eger bu mantik isiyse ve tibbi bir gercekse ayakta su icenlerin tanaminin bobrek yada mide hastası olmasi gerekir varmi boyle bir durum?
yoksa biz ayetlerde sunnetlerde mantık degilde emreden oyle emrettigi icin sunneti yapan oyle yaptigi icin mi yapiyoruz?
dinde mantik arayan ateizme kapi acar,dini terminolojide insan mantigjna ters 100 lerce dini terim yada uygulama sayarım,

mesela. ibadetlerin temeli ve en büyügü namazdir, ve huc bir sekilde affi yoktur yatslak kişinin bile goz iması ile kilmadi kesin emirdir,
peki ramazanda durumundan dolayi namaz kilamayan ve oruc tutamayan kadinlar ramazandan sonra niye namazi kaza etmezde orucu kaza ederler bunun mantigi nedir?

mantik ispat ister, dinde ispat yoktur teslimiyet vardir

Hocam yeri geldiği için sormak istedim. Namaz ibadetinde yapılan farz hareketlerin(secde, rüku vs.) zahir ve batında avama açıklanmamış hikmetleri nelerdir.

Bir sürü yolla ibadet edebilecekken hatta sadece dua ederek bile namaz kılınabilecekken bu şekle sokulmasında vardır bir hikmet diyorum. Ama az çok bakınmalarımda da çok bir şey bulamadım. Genelde herkesin bildiği şeyler var.

hani derler ya islamiyet baris dini diye bu külliyen yalan,islamiyet teslimiyetvdinidir teslim olmaktir,her seyi sorusturmamaktir soru soruyu dogurur belli zaman sonra sorulara cevap bulunamazsa. kopuş olur,
islamiyet mantik ve akil dini degil
islamiyet nakil ve teslimiyet dinidir,
namaz hareketleri niye böyle diye sorusturmak yerine, emir boyle diye kabul edip teslim olmak gerekir...

Ebû Mes’üd el-Bedrî (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Sizden biri, rükû ve secdelerde belini (tam olarak) doğrultmadıkça namazı yeterli olmaz.” Numan İbn Mürre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm): “İçki içen, zina yapan ve hırsızlıkta bulunan kimse hakkında ne dersiniz?” diye sordu. Bu sual, bunlar hakkında henüz hadd cezası gelmezden önce sorulmuştu. “Allah ve Resulü daha iyi bilir!” diye cevap verdiler. Aleyhissalâtu vesselam: “Bu fiiller ağır suçtur, onlar hakkında ceza vardır. Hırsızlığın en kötüsü de namazını çalmaktır” buyurdu. Bunun üzerine: “Ya Resulullah, kişi namazını nasıl çalar?” diye sordular. Şu cevabı verdi: “Rüküsunu ve secdelerini tamamlamaz Sâlim el-Berrâd anlatıyor: “Ebû Mes’ud’a gelerek: “Bize Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın namazından anlat!” dedik. Hemen önümüzde kalktı, tekbir getirdi. Rüküya varınca ellerinin ayalarını dizlerinin üzerine koydu. Parmaklarını dizinin alt kısmına getirdi. Dirseklerini yan taraflarına uzattı. Bu halde her uzvu hareketsiz; sabit durdu. Sonra semi’allâhu li-men hamideh dedi ve her uzvu düz oluncaya kadar doğruldu.”. Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular: “Secdede ta’dîle riayet edin, kimse kollarını köpeklerin yayışı gibi yaymasın.”. Yine Hz. Enes anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Rükü ve secdeleri yerine getirin. Allah’a yemin oIsun siz secde rükü ettikçe ben arkamda olanları da görüyorum.” –Belki “sırtımın gerisini” demişti. İbn Abbâs (radıyallahu anhumâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bize yedi âzâ üzerine secde etmemizi, saçımızı ve elbisemizi toplamamamızı emretti. Bu azalar Şunlardır: “Alın, eller, diz kapakları, ayaklar.”. Bir diğer rivayette şöyle demiştir: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Ben yedi kemik üzerine secde etmekle emrolundum: Alın, –ve eliyle burnunu işaret etti– eller, diz kapakları, ayakların etrafları. Ne elbiseleri ne de saçı (secde sırasında) toplamayız.” İbn Ömer (radıyallahu anhumâ) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a nisbet ederek buyurdu ki: “Eller de secde eder, tıpkı alnın secde etmesi gibi. Öyleyse, biriniz alnını secdeye koyunca ellerini de koysun. Alnı secdeden kaldırdı mı onları da kaldırsın.”

Islerine gelmedigi ve anlamamak icin oyle diyor olabilirler.