|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#11
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#12
|
||||
|
||||
Ne güzel bir soru.
Sadece, iki sayfada kalmış. Daha uzun sohbet olsaymış.. Allah razı olsun. |
#13
|
|||
|
|||
Merhaba, Bir mürşidsiz Mülhime makamından mutmainneye geçmek mümkünmü ?. Mesela haramlara dikkat ederek ve bol bol nafile yaparak.
Teşekkür ederim. |
#14
|
||||
|
||||
Nefs, rûhun bedene girdikten sonraki hâlinin adıdır. Bedene hapsolan rûh, kirlenmiş ve asıl vatanından uzaklaşmıştır. Onun bu âlemde asıl vatanına dönmek üzere izlediği seyr u sülûk ve mânevî yükselişteki mertebeleri değişik şekillerde tasnîf edilmiştir. Bâzıları üçlü, bâzıları beşli, bâzıları yedili tasnîfler yapmıştır. En yaygın olan yedili tasnîftir: Emmâre, levvâme, mülheme, mutmeinne, râziye, marziyye ve kâmile.Nefs-i emmâre: Münker ve günah olan şeyleri işlemeyi teşvîk ve emreden nefstir. Kur’an’daki: “Çünkü nefs, kötülüğü şiddetle emreder” âyet-i kerîmesi nefsin bu makâmına işâret eder.Nefs-i emmâre mertebesinde bulunan sâlik iyilik işlemez, kötülüklerden kaçmaz; ancak kötülüğün zuhûrundan pişmanlık duyar. Fakat bu nedâmet, onun davranışlarını etkilemez. Bu sıfatla muttasıf olan nefs hevâsına fazlaca düşkündür. Bu mertebedeki sâlikin zikri “lâ ilahe illallah”, seyri “seyr ilallâh”tır.Nefs-i levvâme: Yaptığı kötülüklerin akabinde zaman zaman pişmanlık duyan, sâhibini münkere mülâzemetten dolayı ayıplayan ve tevbeye temâyül gösteren nefstir. Adını Kur’an’daki: “Levvâme (pişmankâr) nefse andolsun” âyetinden alır. Zikri, Allah lâfza-i celâli, seyri “seyr lillâh”tır. Bu makâmda muhabbetullah hâsıl olur.Nefs-i mülheme: İlhâm ve keşfe mazhar olmaya başlayan, neyin hayır, neyin şerr olduğunu idrâk edebilme melekesine sâhip, şehvet isteklerine karşı kısmen direnme gücü bulunan nefstir. Adını: “Andolsun nefse isyânını ve itâatini ilhâm edene” âyetinden alır. Bu mertebede zikir “Hû”, seyr “seyr alellâh”tır.Nefs-i mutmeinne: Kötü ve çirkin sıfatlardan kurtulup güzel ahlâk ile hemhâl olan nefstir. Bu nefs, Cenâb-ı Hakk’ın tevfîk ve inâyetiyle sekînet ve yakîne mazhar olarak ıztırâblardan kurtulur. Bu makâmda beşeriyet fenâ bulup Nûr-i Muhammedî zuhûr ettiğinden nefs, hitâb-ı ilâhîye mazhar olur: “Ey itmînâna ermiş itâatkâr nefs!” Bu makâmın zikri “Hakk” ismidir. Seyri “seyr maallâh”tır Nefs-i râziye: Kendisi hakkında tecellî eden kazâ hükümlerine tereddüdsüz teslîm olup rızâ gösteren nefsin makâmıdır. Bu makâm, sâlikin esrâr-ı ilâhiyyeye muttalî olduğu makâmdır. Zikir “Hay” ismidir. Seyr “seyr fillâh”tır. Kur’an’daki: “Dön Rabb’ına, sen O’ndan râzı olarak” âyeti bu makâma işârettir.Nefs-i merziyye: Allah ile kul arasında rızânın müşterek bir vasıf olduğu, kulun Allah’tan, Allah’ın kuldan râzı olduğu makâmdır. Yukarda geçen âyetin devamı olan: “Rabb’ın da senden râzı olarak” ifâdesi bunu göstermektedir. Bu makâmda zikir “Kayyûm” ismi, seyr “seyr anillâh”tır.Nefs-i kâmile: Bu makâmda sâlik, bütün mârifet makâmlarını kazanarak irşâd mevkiine yükselir. Bu makâm vehbîdir. Zikri “yâ Kahhâr!” ismi, seyri “seyr billâh”tır İnsan kendi başına nefsin mertebelerini aşabilir mi?Sûfîler tarafından değişik şekillerde yapılan nefs makâmlarına âid tasnîfler genellikle îtibârîdir. Bu bakımdan bunları insanın kendi başına aşması mümkün değildir. Mutlaka başında bir mürşid bulunmalıdır. Ayrıca yapılan bu tasnîf çok kesin hatlarla birbirinden ayrılmış matematiksel bir tasnîf değildir. Zaman zaman tedâhüller olabilir. Ayrıca “mülheme’’ makâmı, nefsin ilhâma mazhar olduğu makâmdır. Bu makâm ancak ehliyetli ve liyâkatli mürşidler mârifetiyle aşılabilir. İlhâm almaya başlayan nefsin sâhibi ucüb ve benliğe kapılabilir. Kendini “erdim” sanabilir. Böyle durumlar da “mezlaka-i akdâm” denilen ayak kaymalarına sebebiyet verebilir.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#15
|
||||
|
||||
Her müslümanin önce Nefsi Emmare hakkinda bilgi sahibi olmasi gerekir.
Bu nefs insanlara kötülügü emr eder. Giybet, dedikodu, hased, kiskanmak, gururlanmak, hucub, kibir vs. hep bu nefs'e aittir. Insanlarin çogu bu mertebededir. Bu da 3 kisma ayrilir: 1) Farzlari yapar ama haramlardan kaçinamaz 2) Farzlari yapmaz ama yapanlari sever 3) Farzlari yapanlara karsi kin besler, bunlar kafirlerdir Yükselmek, inmekten daha zordur çünki Nefs ve Seytan engelini asmak gerekir. Bunlarin hepsini geçenler (bazi) meleklerden de üstün olurlar, çünki onlardan bu engeller yoktur.. Nefsi Levvame kisaca, kendini kusurlu görüp kinayan nefs dir, baskalarini elestirmez. Bu nefse kuranda yemin edilmis yani deger verilmistir.. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Uyanış mümkün müdür? | uyurgezer | Kadim Bilgelik | 4 | 08.04.22 10:09 |
Nefis varlık mıdır ? | Neptuns | Sorularınız | 8 | 08.04.22 10:03 |
Nefis ve ruh nedir? Nerede yer alır? Bilimsel açıklaması var mıdır? | La Tahzen12 | Sorularınız | 26 | 14.02.21 21:12 |