[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gönderisinde aşağıdaki konudan bahis geçmektedir.

“ İsmâil Hakkı Bursevî merhum ki Gavs-ı zaman olarak bilinir Ruh-ül Beyân isimli çok değerli Kur'ân-ı Kerîm tefsirini yazan zâttır "Lüb-ül Lübb" şerhinde şu hadîs-i şerîfi nakleder:

"Cennetlik kimseler makamlarına kavuştuklarında, Hak Teâlâ AZÂMET ve KİBRİYÂsını gizleyen PERDEYİ aralar ve;“ Ben sizin yüceler yücesi Rabbınızım” buyurur.

Hak’kın bu tecellîsi onların garibine gider ve inkâr ederler...

Hâşâ ki sen bize Rab olasın, diyerek feryada başlarlar.

O anda tecellî üç defa değişir; her defasında onlar yine inkâr ederler.

Sonra Hak onlara;

-Rabbınıza dair aranızda bir işaret var mı?.. diye hitâb eder.

-Evet, var! cevabını hep bir ağızdan verirler.

Artık bundan sonradır ki, herkese, ZANNI, İTİKADI ve ANLAYIŞ KÂBİLİYETİ nisbetinde tecellî olur.

Bu tecellî sonunda;

- Sen yüceler yücesi Rabbımızsın! deyip kabul ederler."

Bu müşâhede için şu hadîs-i şerîf vardır:

"Siz rabbinizi mehtaba bakar gibi seyre dalacaksınız!"

Hâl böyle olmasına rağmen, EHLİ İRFAN, HAK Teâlâ’yı İLK TECELLİDE tasdik ederler."

İsmâil Hakkı merhumdan naklimiz bu kadar.”

Nette araştırmama rağmen ve Heartlessin yazdıklarının tamamını okumama rağmen belki cahillikten belki anlayışı kıt olmaktan bilemiyorum, Burada anlayamadığım birkaç nokta oldu Allah perdeleri kaldırıp kendini cennet ehline 3 kere gösterdiğinde neden insanlar tövbe haşa sen bizim rabbimiz değilsin olamazsın gibi şeyler demişler? Bu kısmı anlayamadım.. Bu kısmı bilgisi olan arkadaşlar biraz daha net ve açıklayıcı bir şekilde anlatabilir mi?

Ve devamında geçen Zannı, İtikadı ve Anlayış kabiliyetince tecelli olur derken cennet ehli olan insanların herbiri Allahı farklı suret/cemal/şekil/biçimde mi görecekler?

Adamın biri “kurban” mevzuunu anlatıyormuş:
"çocuğu olmayan hazreti davut, allah'a dua etmiş, 'ya rabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim' demiş.
Dua tutmuş, hz. Davut, kızının adını ayşe koymuş, gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş, hazreti Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken, Azrail, gökten bir keçiyle çıkagelmiş;
"kızı bırak, al bu keçiyi kurban et" demiş.
dinleyenlerden biri dayanamamış:
"yahu bunun neresini düzelteyim; hz. davut değil hz. ibrahim; kız değil erkek; ayşe değil ismail; azrail değil cebrail; keçi değil, koç"!



Şimdi ben bunun neresini düzelteyim?
Ayetleri tevil.
Yetmedi bir de hadisleri tevil ediyorlar.

Tevil de şey, "allah ve resuülü böyle dedi ama aslında bunu demek istedi." demektir.
En hafif hali ile Allah ve resulünün muradı haline getirmektir kendi saçmalıklarını ki bu da iftira oluyor. Hayır onu da geçtik bir de konuşma biçimi öğretiyorlar töbe yarabbim. Yahu onu da geçtim sevgili soru sahibi bu saçmalığın da tevilini istiyor.. Yapmayın etmeyin bu din ne oyuncaktır ne alay konusudur ...

once hadisin kaynagina bakmak gerekir,hadis nerede geciyor,sahih mi? mevzu hadis mi? sonrasinda bahsi gecen perde maddi yani örtü biciminde perde degil,manevi perdedir yani insanin dunyadaki itikadi,imani ve dini yasayis sekline gore olusacak olan manevi perdedir,su anda onemli olan ahirette Allahi nasil gorecegimiz degil,fani olarak bu dunyada Allahi nasil gordugumuzdur bu dunyadaki gorme gozun algiladigi gorme degil mecazi olarak gormedir,mecazi gorme ise Allaha fani hayatta ne kadar bağlısın bunu gorme ve idrak etmektir...

Bende bir başka mevzu anlatayım.Mevzuyuda senin cennet olayına bağlayalım.
Değişik kaynaklarda yazar birde cübbelinin bir sohbetinde bahsi geçen zat var bu zat kim dersen cehennemden en son çıkacak kişi deniyor.Bu belli zaman cehennemde kalıp çıkıyor haliyle bunu alıp önce hayat ırmağı denen yere atıyorlar orda haliyle vucud yeniden eski halini alıyor sonra bunu cennetin kapısına getiriyorlar.İçeri bakıyor missss.Neyse Rabbim diyor bende buraya girecekmiyim benide içeri aldırsan meleklere emir veriliyor cennetten içeri giriyor ama senin anlayacağın misal 500 metre sonra onu orda durduruyorlar sağa sola bakıp imreniyor gene istekte bulunuyor rabbim beni az daha ileri aldırsan gene bunu alıp biraz ileri ulu bir ağacın altına bırakıyorlar diğer insanları görüyor imreniyor bu son giren sona kalan dona kalır hesabı biz harbiden sap gibi kaldık olayına dönüyor.
Cübbelinn sohbette anlattığı her cennet ehline 60 dünya yeri kadar yer verilecek düşünsene sana 60 dünya kadar yer veriliyor arazi düşün içi ev villa doluda eeee işte bu sona dona kalan arkadaşda onlara bakıp lan harbiden biz dona kalmışız diyor.

--------------------
Şimdi bende diyorumki cehennem gibi yerden çıkmışsın mübarek cehennemde tüm eziyetleri görmüsün haliyle diğerlerine yapılanı görmüsün.
Ve cehennemden çıkan son kişi olmuşsun rivayet böyle senide alıp 1 ağacın altına koymuşlar.Ölüm yok yani yemesen içmesen ölmüyorsun burdaki gibi haliyle para lazım yiyecek için olayı üşüdüm olayı yok kısaca cennete kapağı atmışsında hala istekler bitmiyor ha o istiyor rabbimiz veriyor olayın devamında.
----------------------------------------
Peki kimin garantisi var ben kesin cennetliğim diyebilen.Allah CC herkesi imanını sabit kılsın ölürken imanla ölmeyi nasip etsin.Bazı haberler okuyorum camide namazda rahmetli olan çokda işte Wcde ölende çok haberlerde anlamını bilen bilir.
Nasıl yaşadıysanız öyle öleceksiniz nasıl öldü iseniz öyle dirilteceksiniz deniyor.
Ha cennete gidersek eğer bizler nasip olursa o zaman orda zaten ne olduğunu görürüz ama gidemezsek zaten halimiz perişan.Önce cennete kapağı atmayı garantileyelimde sonrasını tartışırız vesselam.

sevgili abicim;
Cennnet sana bana garanti değil. Tarikat ehli garantiye şeyhlerinin şefaati nedeniyle garanti. Tapular dağıtıldı da Allah ile nasıl tanışırız kısmındalar adamlar senin de söylediğin gibi...

Sen napıyon? Hala kaza namazlarını kıl bi gayretle ki borçlu gitmiyim derdindesin.

Valla burda daire var oda biraderin üstüne yani ben ortağım ama gizli ortak.Aslında gizli ortak her işte olmayı seviyorum.
Aynen dediğin gibi kaza namazı borcu ödemeye devam bazen motoru fazla zorluyoruz işte o zamanlarda burnuma yanıktan yanıktan gül kokusu geliyor buda Allahın hikmeti diyelim.Ama inanırmısıın işin enteresan tarafı bizim birader bize geldi o günde fazla namaz kıldım eve girince bağırdı ya bu koku ne ya.Dedim ne oldu ya dedi ev gül kokuyor inanırmısın.kızmak
Bu arada gül kokuyorda işte evde ne gül var ne çiçek nede gülsuyu falan döküp evi yıkıyorum o derece yani kokuyu oda aldı.Alllahın hikmeti diyorum.

ah be gıral. Harbiden çok kaliteli adamsın. Seviyoruz seni sayın abim