Geçmişte yaşanan şeylerin hepsini unutmanın bir duası yada esması var mıdır?

Hiç kimse geçmişi unutmak ve ne olduğunu bilmediği geleceğe odaklanmakla ruhsal sıkıntılarından kurtulamaz. İnsanı geçmişten koparmakla rahatlama önermek, hayattan soyutlamaktır.

Yok olmak en büyük sorunu sanıyor insanoğlu.
Oysa en büyük sorun var olduğunu unutmak.
Çünkü kafası ya geçmişte, ya gelecekte.
Yani zaten olmadığı bir yerde.
Birazcık an'a gelebilse görebilecek.
Tam bu anda hiçbir şeysiz ve hiç kimsesiz de var olduğunu.
Geçmişte kendini tanımladığı şeyleri BEN sanıp,
Gelecekte bunları kaybetmemek için çok yüksek endişe duyuyor.
Oysa sen AN'da olduğun kadarsın.
Tüm tanımların üstündesin.
Var olman için ne bir isme, ne bir insana, ne bir işe, ne bir deneyime, ne de gelecek korkusuna ihtiyacın var.
Ben Şu'yum dediğim hiçbir şey değilsin.
Bunu görebilir misin?
Tanrının huzuru tam da orada yatmakta.
Bu demek değil ki tüm hayatı bırak.
Hayır ne yapıyorsan yap ama tanımlara, anılara, kişilere, işlere, deneyimlere bağlama sakın o güzel varlığını...Sakın bir hikayeye bağlama kendini.
Sen Şu'anda dünyaya gelmiş gibisin.
Sana öğretildiği koşullara bağlı değil senin var olman.
Tüm geçmişi ve geleceği bırakırsan toplumda yer edinemeyeceğini düşündürürler sana... Oysa sen bunu, bu evrende de var olamayacağın düşüncesi ile karıştırırsın.
Ve sonra "Var olmak için" bir sonraki ilişkiye, daha iyi bir işe, daha çok paraya, daha çok kadına, daha çok adama, daha iyi bir tatile, daha iyi kıyafetlere, daha iyi olduğunu düşündüğün ne varsa ona sarılıp durursun. Ve bunu yaptığın içinde bir zaman gelir -varlığını hissedemediğinden- sürekli tatminsiz ve mutsuz hissedersin kendini... Hatta yeri gelir O sarıldığın şeyler elinden gider birer birer, tutunduğun her şey çıkar hayatından...işte o zaman "yok oluyormuş gibi hissediyorum kendimi" dersin. Ama bak bakalım yok oldun mu şimdiye kadar neler neler yaşadın?
Sarılacak tek gerçek SEN sin .

Sek sek oynarak bir çırpıda çıktığın yokuşları gün gelecek bir ayağını seke seke bir şeylerden güç alarak çıkacaksın. Bir km öteni cam gibi görürken burnunun dibini göremez hale geleceksin. Yüksek sesle dinlediğin parçaların yerini daha kısık sesle ve daha duygusal parçalar alacak. Düşünmeden ateşe atlayan, hararetli tartışmalara dalan sen o gücü bulamayacak, her türlü baş ağrısı olacak şeyden uzak duracaksın. Kafan kaldırmayacak, insanlarla konuşmayı azaltıp anılarla konuşmaya başlayacaksın. Her gün bir ya da birkaç keşkeyi zikredecek dilin. Gece yatarken yarın için şuraya gidicem, bu işi yapacam diye programlar yapacak, sabah olunca o gücü kendinde bulamayıp onda dokuzunu iptal edeceksin. Zaman; seni böyle böyle mutlak sona hazırlayacak. O yüzden şimdi o hor kullandığın canının kıymetini bil. Allah elden ayaktan düşürmesin duası her ne kadar insanın kalbine güç verse de sen de bunun için bir şeyler yap. Mesela biraz hız kes, zamanla yarışmak yerine gelmemiş, olmamış şeyleri şimdiden tasa etme. Geçmişle uğraşma. Dert geldiğinde başa, eli ayağı koyverme, sakinliğini koru. Seni Yaradan'ın hatrına önce kendini sev, sonra diğer yaratılmışları. Ama unutma; bu zaman yolculuğunu tek başına yürüyeceksin. O yüzden önce Sen...

insan beyni herhangi bir olay karşısında yargılamada bulunmadan karar vermez.

Adil ve gerçekçi bir yargılama; birçok araştırma, done temini, analitik düşünceyi gerektirir. İnsanın her zaman bunun için vakti ve fırsatı olmaz. Misal sabah hava güneşliyse şemsiye almayı düşünmeyiz. Bugün hava 10 dereceyse yarın -30’a düşeceğini farzetmeyiz. Çünkü böylesi farklılıklar şimdiye kadar hiç olmamıştır ön yargısına sahibizdir.

Bir genç, çevresinden edindiği önyargılarla büyür. Bu ön yargılar bir nevi onun hayatını kurtarır. Çünkü bu kabuller için araştırma yapmak istese, buna ne zamanı ne de imkanı elverir. Okula gitmenin iyi olduğu ön yargısıyla okula gider. Okulda öğretilenlerin doğru olduğu ön yargısıyla onları öğrenir. Çalışmanın, evlenmenin, çocuk sahibi olmanın iyi şeyler olduğu ön yargısından dolayı tüm bu süreçlerden geçer.

İnsanların önyargıyla büyümelerinde bir sakınca yoktur. Sakıncalı olan, tecrübe ederek gördükten sonra dahi bu ön kabullerini hiç sorgulamamak, üzerinde derinlemesine düşünmemektir.

Hayat bunun için bize gerekli süreyi ve şansı vermektedir. Kişi çocuklukta edindiği bu ön kabulleri kırk yaşından sonra dahi savunuyorsa hiç gelişme kaydetmemiştir.

Ben müslümanlıkta tevbe kurumunun işte bundan dolayı çok önemsendiğini anlamış bulunuyorum. O kadar çok ön yargıyla yanlış sonuçlara ulaşıyoruz ki gün gelince bir silgi ile bunu, defteri yırtarcasına silip atmak istiyoruz.

Geçmişi silmek mümkün mü? Tek şekilde mümkün. Çok tevbe ederek, çok pişman olarak ve bunu kabul edecek olana açıklayarak. Belki Allah bizi arındırır, samimi pişmanlığımızı affederek onu hayra tahvil eder.

Geçmişi unutmanın çok iyi bir şeyi olacağını düşünmüyorum

Geleceği gelecek yapan geçmiştir geleceği doğuran da geçmiştir birinin yokluğu eksikliği bi.diğerinin yokluğu demektir yani biri olmazsa diğeri de olmaz birbirini doğuran kavramlar bunlar;)

şu konuyu bir incele yeni açtım.Peygamber SAV efendimizin hayatında ettiği dualardan örnekler.



[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Geçmiş i unutmak aşırı kötü birsey yasamis olsanız da oldukça sakıncalı.
Yaşanmış ki ders çıkarılsın.
Elini hiç yakmamis bir çocuk ateşten korkmaz..
Ama biliyoruz ki bazı yaşananlar kişiyi ölmekten bin beter ediyor ve hirpalamaktan ziyade silindir gibi eziyor.
Yapılacak şey unutmak değil vereceği hisleri azaltmak.
Beyni o olaya karşı belki duyarsizlastirmak.
Tabir yerindeyse tabi.
Bunun için yöntemler var mesela EMDR ,EFT gibi..
Ama dua istiyorsaniz
Şunları yapabilirsiniz olayla yuzlesip canı gönülden Rabbe dua edip ah beddua ne varsa kesmek... Çünkü onlar da bizim acımızı artiriryor bağı kesmek zorundayız.
Mesela o olaylar düşünmemek için Tahammidiye duasına başvurabilirsiniz.
Bir de Kuddüs esmasi iyi geliyor sanki.
Ve doğal taşlar konusuna da ilginiz varsa pembe kuvars gönül yaralarını iyileştirmede destekleyici enerji sağlıyor.


Ah , bu kısmı kendim için aldım , nasıl da ihtiyaçmiş bana .

Bir anıyı geçmişe dair bir kişiyi vs unutturan kişi olduğunu duydum böyle bir ilim var galiba.. şahitler var ama ne kadar doğru ne kadar yanlış en iyisini Allah bilir