#41
|
||||
|
||||
hırsızda şeytanda hakk yol üzere....dogru bir tesbit,hic agir gelmesin,arif olan anlar....
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v) _______________________________________________ Haramın en zoru başıdır,sonra kolaylaşır, sonra sıradanlaşır, sonra alişılir, sonra tatlanır, sonra kalbe yerleşir ve sonra da kalp başka bir haramı İmamı Şafi ra. |
#42
|
|||
|
|||
Alıntı:
İşte bu. Ufku geniş insan esasen neler olduğunu hemen tespit ediyor. |
#43
|
|||
|
|||
Alıntı:
Yaw kardeşim karşımda olsan sana açardık tüm tefsir kitaplarını göstererek tek tek cevaplardım da gel gör ki çok nizin meseleler bunlar günlerce yazsak bile okunur mu ki Soylediklerin tek tek müfessirler izahini yapmakta aynı şekilde kadim tasavvuf kitaplarında bile izahı bulunmaktadır söyleceğim tek şey @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kardeşim sen 2 3 kendini bilmezin sui edepten yoksun montajlı ve taraflı sözlerine kanmışsın heleki menzil gibi bir yer hakkında sen tek değilsin bu konuda daha çok kışı var aynı veraz duvar daki ufacık siyah noktaya takılan kişi her neyse konuşacaksan bu konuları yorum ila değil bizatihi herkeisn delil olarak kabul ettiği belgeler gerek unutmaki ayeti kerimelerin birçok manasi olur herkes kendine göre mana vermemesi için hadis, sebebi nüzul , sahabe ve tabiun sözleriyle desteklenmiş izah edici bilgilere ihtiyaç vardır kaynak belirterek yazarsan kardeşim . Çok makbule geçer ... |
#44
|
|||
|
|||
Alıntı:
Maşaallah Barekallah. İlkkez aklı başında, hakaretsiz tekfirsiz düşünce ve delili öne çıkarak seviyeli bir yorum aldım. Evvela inceliğin için teşekkür ederim. Bilen ile bilmeyen arasında ki fark işte. Neyse.... Şimdi ayetlerin birçok anlamı olur meselesi sıkıntılı ve ayakları yere basmayan bir konu. Bakın tevil meselesini bu kadar ciddi gördükçe mushaf asıl anlamını yitirir.. Bir ihtilaf söz konusu olduğunda ayetlere göre hüküm vermemiz bize emrolundu değil mi? Açıp baktığımda Kur'an da sabit ve sağlam bir şekilde delili varsa ne diyeceğiz? "Hop bir dakka Allah orda aslında onu değil şunu demek istedi" mi diyeceğiz? Bu Allah'a konuşma, izah yetisi öğretmektir. Oldu ki ayeti anlamadn, açar kaynak noktasında ki tefsirlrrden birini okur meseleyi çözersin bu şekilde. Şimdi bu anlamları var konusu zaten başlı başına bir sıkıntı. O anlamları niye vahyetmedi ki mesela ? Yada acaba birileri çıktı dedi ki "bu ayete şu anlamı verirsek bize uyar o o zaman." mı oldu yani kurana biz uyumayalım kuranı bize uyduralım sözde.. Ayetin zahiri ne ise ona göre düşünmez altında öyle tevil ararsan, verdiğin anlam birden bire Allah'ın muradı haline gelir ki anlatılan o değilse ayette eğer Allah'a iftira atanlardan olursun. Allah tüm müslümanları bu cesaretten muhafaza etsin. Unutmamalı ki Kur'an o topluma hitab olarak geldi. Metin olarak değil. Bunu da düşünmeli.. Fakat sonuçta metinleştirildi ve insanlık okuyor. Bir metni herkes farklı anlayıp yorumlayabilir. Bu normal fakat doğru olan benm yorumum buna inanacaksın derse biri diğeri derki yoo asıl doğru benm yorumumdur. Biz de işler bu kadar karışmış haldeyken diyoruz ki Bu ayetin batıni meselesini bırakın. Ne emretmiişse onu yaşayın. Zahirinde ki ile sorgulanacağız. Batini tarafı değil. Hem Allah kulunun güç yetirebildiğini sorar. Aklının alamadığın dan dolayı cehenneme atmaz. Ayetlere başka başka anla lar yüklemek ve onalara uymak imanda zayıflık göstergesidir.. Unutmamak Lazım ki bu batınilik fırkasına kaydırır insanı. Duvarda ki siyah nokta dediğin şey "ete kemiğe büründü Mahmut gibi göründü" bunu ben siyah nokta göremem. İstanbulunn yarısı, ülkede de çok ciddi derecede taraftarı olan bu tarikate insanlar çocuklarını yolluyor ilim öğrenmeleri için. Ve en ilim öğrenebilmişinin geldiği noktayı yukarıda yazdım. Bu simsiyah bir ülke tablosudur. İnsanlar bunlarda ötürü islamdan soğudu. Bunu siyah bir nokta yahu olarak basite indirgemek ise büyük vebaldir. Kuran en çok mümine salihatı yapmayı emrediyor. Delil istemişsin. Şeyhten töbe alındığını görüp duymadın mı hiç? Yada aha yukarıda ki kelama benzer tonla söylemleri var adamların. Yanmayan kefeni ben mi sattım? |
#45
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Dünyaya Bir Dahamı Geleceğiz? Deyip Her Türlü Harama Bulaşanlara Söyleyin. Ahirete İki Defamı Gideceğiz. LÂDİKLİ HACI AHMET AĞA (K.S) To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts. |
#46
|
|||
|
|||
Alıntı:
Güçün yettiği kadar yazarım da mübarek yanmayan neden ne abi her okuduğumda gülme tutuyor beni tovbe tovbe ---------- Post added 27.11.20 at 20:14 ---------- Yanmayan kefen nedir beee ... Tam olarak kim diyordu o sözü? |
#47
|
|||
|
|||
Alıntı:
Cübbeli sattı ya -) bak netten. |
#48
|
|||
|
|||
Âlem adam yaw istersen soru cevap şeklinde de gidebiliriz sen soru olarak yaz kısa ve öz olsun ki her okuyan kişi faydalanabilsin ....
|
#49
|
|||
|
|||
Alıntı:
Bak sevgili kardeşim. Anam beni ülkücü doğurmuş. Aklım kestikten beri ocaktan sora partiden bir başka dini, siyasi, kültürel ne gelirse aklına hiç bir oluşumun içinde olmadım. Ne adım geçti ne eşgalim. Ben sora töbe ettim. Ve yaptığım tek iş oturup ettk töbe ama bu din ne diyor kardeşm? Sorusuna elime geçen her kaynaktan cvp aramak oldu. Geldiğim nokta Kur'an en iyi rehberdir. Noktasıdır. Şimdi ben inandığım bir kitabı burada insanlara izah ediyo, bundan başka referans almayın. Yani en azından buna bir bakın ne diyor diye anlatmak için göbeğim çatlıyorsa ve sonrasında da işte vahhabi yok tekfirci, yok selefi, münker ve hepsini geçtim ehli sünnetten değilsn fln diye suçlanıyorsam eğer sorun büyüktür canım kardeşim. Ehli sünnetin ülkede ki savunucusu tarikatlar ve tasavvufları Bi kere en başta Şiiliğin batınilik ve huruf ilik fırkalarından devşirme. Bunu bilmez araştırmaz ama Gavs masum ruhtur, şeriat tan düşmüştür diye buyurur beni de ehli sünnetten tekfir eder. Ben burda tonca bilgisizlik, yanlış algı, öfke ve maalesef de eğitimsizlik görüyorm ve ülkenin genel tarik leri bu düzeyde. Hayatın içindryiz yani.. Tanıdığım tek sofiler bu siteden değil ki |
#50
|
|||
|
|||
Alıntı:
Ulkucusun kardeşim bizde bi nevi ülkücü olduk yıllardır ocak başkanının yanında aynı şeyhe bağlıyız o bana abilik bende kardeşlik yaparım her neyse senden ricam ufak bir tefsir konusuna açılış olarak bi makale yazicam ama lütfen baştan aşağıya oku INŞALLAH diğer arkadaşlarda okurlar unutma mübarek bu sadece başlangıç ve arapça dil bilgisine yer vermekte Tarihte tasavvuf erbabı ile zahiri ilimlerle meşgul olanların ihtilafına hep şahit olmuşuz, okumuşuzdur. Bu alanda ilmi tartışmalar hep olmuştr. Ancak bu günün inkarcıları bu tartışmaları gerçeği bulmak amacıyla değil, hakikatleri gizlemek amacıyla yapmaktadırlar. Ve bu uğurda ayeti kerimelerin manasını değiştirmekten, yanlış tevil etmekten kaçınmamaktadırlar. Kur’an-ı kerimdeki puta tapan müşriklere hitap eden ayetleri bir iki kelimenin yerini ve manasını değiştirerek mutasavvıflar için kullanıp onları şirk ile suçlamaktadırlar. Müslümanlarda maalesef tefsir ve meal ilmine sahip olmadığından, bilmediğinden ve araştırmadığından böyle kişiler sebebiyle Müslüman kardeşini şirk ile suçlayabilmekte, büyük bir günaha düşebilmektedir. Bu yazımızda, kendilerince delil aldıkları bazı ayet-i kerimeleri sizlerle birlikte inceleyeceğiz. ZÜMER SURESİ 3. AYETİ KERİMESİ *** Ayet-i Kerimenin ilgili kısmının kelime kelime manası şöyle: وَالَّذِينَ Öyle kimseler ki اتَّخَذُوا Edindiler مِنْ دُونِهِ*** O’ndan (Allah’tan) başka أَوْلِيَاءَ Yardımcılar, dostlar * مَانَعْبُدُهُمْ* (Derler ki) Biz ibadet etmiyoruz إِلَّا Ancak (şunun için ibadet ediyoruz) لِيُقَرِّبُونَا Bizi yakınlaştırsın için إِلَى اللَّهِ Allah’a زُلْفَى Tam bir yakınlıkla ** Toplu manası şöyle: “Allah’tan başka yardımcı (dost) edinenler (Derler ki) biz bunlara ancak bizi Allah’a tam bir yakınlıkla yaklaştırsınlar için ibadet ediyoruz” ** İnkarcılar ise şöyle meal vermektedirler: “Biz onlara tapmıyoruz, bizi Allah’a yakınlaştıracağına inanıyoruz” ** İnkarcıların verdiği manaya göre müşrikler puta tapmıyor, Allah’a yaklaştıracağına inanıyor. Bu nedenle bir mutasavvıf “biz mürşide tapmıyoruz, vesile Ediniyoruz” dediği zaman yanlış mana verdiği bu ayeti sözde delil olarak getiriyor: “İşte müşriklerde tapmıyor ama yaklaştıracağına inanıyorlar” diyorlar. ** Dediğimiz gibi eğer siz bir iki kelime ile oynarsanız bilmeyen insanlara dolma gibi yutturursunuz. ** Değerli kardeşlerimiz ayeti kerimedeki “İlla” istisna edatıdır. Olumsuzlukla başlayan bir fiilden sonra geldiği zaman olumluya çevirir ve tekid eder, manayı kuvvetlendirir. ** Yani “biz ancak ve ancak yaklaştırsınlar için ibadet ediyoruz” demektir. ** Bu ayeti kerimeye aynı manayı ifade etmesi bakımından başka örnekler verilebilir. *** “Ve ma erselna ke İlla mübeşşiran ve nezira” Biz seni ancak müjdeleyici ve korkutucu olarak gönderdik. (İsra 105) ** Bu ayette de önce “biz seni göndermedik” buyurduktan sonra manayı kuvvetlendirmek için “illa” gelmiş ve mana: “Biz seni ancak müjdeleyici ve korkutucu olarak gönderdik” olmuştur. İnkarcıların yukarıdaki ayete verdiği manadan yola çıkarak mana verirsek: “Biz seni göndermedik, müjdeleyici ve korkutucusun” gibi ilmi olmayan saçma bir mana çıkar ortaya. ** Başka bir ayette de: “Ve ma erselna ke İLLA rahmetnen lil alemin” Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik (Enbiya 107) ** Zümer Suresinin 3. Ayeti bütün meallerde de olması gereken şekliyle geçmektedir. Birkaç misal verecek olursak: *Diyanet meali: O’nu bırakıp da putlardan dostlar edinenler: “Onlara, bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz” derler. ** Elmalılı Hamdi Yazır: “O’ndan başka birtakım dostlar tutanlar da şöyle demektedirler: “Biz onlara sadece bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.” ** Hasan Basri Çantay: “Onu bırakıb da kendilerine bir takım dostlar edinenler (derler ki «Biz, bunlara ancak bizi Allaha daha fazla yaklaşdırsınlar diye tapıyoruz» ** Bütün bunlar gösteriyor ki Zümer Suresi 3. Ayetin manası şöyledir: “Biz ancak (o yardımcılara) bizi Allah’a yakınlaştırsın diye tapıyoruz.” ** Yani bu ayeti kerime, taptığı şeyi, kendisini Allah’a yakınlaştırsın diye kullananları beyan etmektedir. Dolayısıyla bu ayeti şeyh ve mürit ilişkisine delil olarak getirmek akıl ve mantık dışıdır. Çünkü tarikatta şeyhe tapmak, taparak vesile edinmek söz konusu değildir. MERYEM SURESİ 81. AYETİ KERİME ** “Onlar kendilerine kuvvet ve şeref kazandırsın diye, Allah’ı bırakarak tanrılar edindiler.” Bu ayeti kerime de aynı şekilde Allah’ı bırakıp başka başka tanrılara tapanlar hakkındadır. Yukarıda dediğimiz gibi tasavvufta tapmak söz konusu olmadığı gibi, Allah’ı bırakmak değil ona ulaşmak vardır. ** Tevbe 3, Yunus 18, Yasin 23, Yasin 74. Gibi ayeti kerimeler hep aynı şeye işaret etmektedir. Allah’ı bırakıp, başka ilahlar edinenleri, Allah’tan başka tanrı olarak gördükleri şeye tapanları hedef almaktadır. ** Tasavvufta ise şeyhe tapınmak diye bir şey söz konusu değildir. Bunu en az bizim kadar inkarcılar da biliyorlar. TASAVVUFU İNKÂR ETMEK İÇİN *** Bütün bunlardan şunu anlıyoruz: Tasavvuf inkârcıları sırf tasavvufu inkâr etmek için Kur’an-ı Kerimde puta ve başka başka tanrılara tapanlar hakkında inen ayeti kerimeleri tasavvuf için kullanıyorlar. ** O halde bu insanların ruh halini beyan eden iki seçenek var. Birincisi ya çok cahiller, bilmiyorlar ve öyle zannediyorlar. İkincisi ise hakikati bildikleri halde gizliyorlar. ** Her iki halde de Müslümanları “şirk” ile itham ederek “müşrik” ilan etmek bunu yapanın kendi aleyhine döner. Çünkü tekfir edilen kişi kâfir değilse tekfir edenin imanı tehlikeye girer. Ve iftira etmiş olduğundan ayrı bir vebali yüklenmiş olur. ŞEYHLERİ KARALAYIP KENDİ OTORİTELERİNİ KURUYORLAR Tasavvufu inkâr edip, tarikat ehlini şirk ile suçlayanlar nedense kendilerinin çok aydın olduğunu ileri sürerler. Bu kişiler geçmiş müctehidleri de beğenmeyip kendilerini zamanın müctehidi ilan ederler. ** Amaçları, İslamın özünün bu güne kadar muhafaza edilmesini sağlayan, Resulüllah’ın sünnetini ihya eden mürşitleri etkisiz hale getirmektir. Bunu yaptıkları zaman aldatma sahasının genişleyeceğini bildikleri için 10 cümlelerinden birisi tasavvuf inkârına dayanır. Kitaplarında sözü dolandırır, evirip çevirir tarikata getirir ve nihayetinde tasavvuf ehlini şirk ile suçlarlar. ** Bu gün Türkiye’de, Arabistan’ın Vehhabi vakıflarının maddi desteği ile işini yürüten bazı vakıflar bu işi ele almış durumdadırlar. Bu vakıfların kuruluş amacı Türkiye’de tasavvuf düşmanlığını, vehhabinin inanç felsefesini (belli etmeden) yaymak, insanların zihinlerine Osmanlı ve Osmanlı’da yaşamış önemli şahsiyetler hakkında düşmanlık tohumu ekmektir. Bundan başka Abdulvehhab’ın yapamadığı Dinde Reformu yapmalarını sağlamak, “dini yeniden yorumlama” adı altında hadis-i şerifleri ve ayeti kerimeleri hiçbir sebebe dayanmaksızın kendi kafalarına göre yorumlamaktır. ** Allah’u Tela Ümmeti Muhammedi şerlerinden muhafaza eylesin… |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Ateizm ve deizm ülkemizde neden bu derece yaygınlaştı? | Altuni | Sorularınız | 21 | 19.08.22 07:20 |
Tasavvuf ve tarikat yolunun bazı temel esasları vardır | Hal | Tasavvuf Sohbetleri | 0 | 29.04.21 13:47 |
Aşk ve tarikat bahsi | Havasokulu | Tasavvuf & Tarikatler | 3 | 08.05.20 07:29 |
%45 Kafir var ülkemizde | fatih1 | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 2 | 04.08.19 16:00 |
Tarikat bahsi | Havasokulu | Tasavvuf & Tarikatler | 4 | 06.04.19 18:06 |