Tasavvuf ilminş öğtenmeyen fasık olur sözü imam Malikin olamaz onunda ya hakikat ilmini kastetmil yada büyük hata etmiştir. Hiçbir müslümanın tasavvufu öptenme mecburiyeti yok.
Soruna gelirsek 12 hak tarikat var bşjaöı hariç tabisi kalmadı yolları kapandı. Sorudan amacın ne ola. Zaman tarikat zamanı değil. Ve bu zamanda tarikatle yol akmak son derece müşkil.Neyi sorarsın

Net bir sayi var mi tarikat sayisi.

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] abinin yorumlarını merak ediyorum

Tüm derdiniz Allah cc yolunda ömrünü harcayan insanlar hakkında konuşmak olmuş, kendinize yazık ediyorsunuz.

Menzil diye açık adres verdiğiniz tarikatleri ne kadar araştırdınız? kan bağı olmayana verilmiyormuşmuş. Abdulhakim hz. ve oğlu Muhammed Raşid hz.nin kan bağı olmayan kaç halifesi oldu nerelere gittiler, irşat edip kaç evliya yetiştirdiler, yoldan çıkmış Ümmet-i Muhammedi alkol masalarından aldığı kimleri ne pisliklerin içinden kurtardığı ve hidayetine vesile olduğu hakkında gram bilgi ve araştırmanız yok. Kaldı ki dünyanın dört bir yanında yaptıkları yardımları vesaire saymıyorum bile çünkü gözünüz mersedeslere takılıp kalıyor

"Allah'a ve âhiret gününe inanan, ya hayır söylesin ya da sussun!." (Buhârî, Edeb 31, 85, Rikak 23)

Taberáni'nin el-Evsat'ındaki bir hadiste, ''Gıybet, zinadan daha kötüdür.

Kim, zan ile, başkasının kötü olduğunu kabul ederse, onu gıybet eder, ona dil uzatır. Onu kötü, kendini iyi bilir. Bu da, helakine sebep olur. İmam Gazali

Allah dostlarını inkar edenler onlara savaş açanlar aslında Allah’a savaş açıyorlar farkında değiller. “Bilesiniz ki, Allah’ın evliyalarına hiçbir korku yoktur." Yunus Suresi 62

Biz Allah dostlarını inkar etmiyoruz, Allahın dostları elbette var ama bu kişiler değildir gibi zanlarda bulunanlar için ise yukardaki hadisler yeterli, kalplerini yarıp bakmışcasına, şeriate ve dine aykırı bir işlerini görmüşcesine saldırmanız anlamsız. Etrafındaki kişilere bakarak konuşmayın sakın yine yanılacaksınız. Hidayet verecek olan Allahtır.

Size kardeşiniz olarak bilgisizce her yere kötü zanlarda bulunarak gıybet tohumları saçmamanız için ve Hz. Peygamber (s.a.v.) gıybet karşısında susmamızı eleştirip, "Dinleme, itiraz et ve müminin iffetini koru" buyurdukları için yazdım.

Rabbim yardımcımız olsun

Burada en bilgili sözü muteber hoca @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocadır. Ne denşse başımız üstüne. Aykırı bile demişsek yanlış yapmışız affola

Burak bu konunun neyine yorum yapiyim. 70 küsüre ayrılmışlar.
Kendi içlerinde çok korkunç kavgalar edip dışa pek yansıtmıyorlar. Fakat tuhaf bir şekilde de icazet açısından hep birbirlerini referans verirler. Ciddi rakamlar dönmekte. Baya baya profesyonelleşmiş, kurumsallaşmış olanları var. Örneğin X tarikatı ciddi anlamda devlet desteği ile ayakta dururken Y tarikati ise ülke genelinde vakıflaşarak müslümanların infak ettiklerini çatır çatır yiyor. Belgeli delilli dir hepsi. İtiraz eden olursa buyursun çıkarır göstririz.

Müridler ise içler acısı bir halde. Genelinin eğitim seviyesi ilkokul düzeyi bile değil. Örneğin biraz düşünebilmeyi başarabilenler kesinlikle kalmıyor orada. Üniversite mezunu insan yok denecek düzeyde ki zaten üniversite ilim bilim yuvası olarak görülemez bunlar tarafından. Küçük yaşta medreselere verilmiş çocukları alır orada tüm melekelerini törpüler mürşidin emrine verirler.
Arap kültüründe çocuk yaşta evlilik vardır. Fakat İslam dininin bir parçası olduğunu düşündükleri için hem çocuk gelin meselesi ayıp görülmez hemde çok eşlilik olağandır.
Yanı sıra ülkede faaliyet yürüten tarikatlerin mecmuaları dikkatle incelenirse içleri maalesef tevrrat kaynaklı bilgiler yada hurafeler yada şirk ile dolu olduğu görülür. Fakat bu mecmualar da Kuran temelli pek fazla bilgi yoktur. (konu dallanıp budaklanmasın diye delillerini paylaşmıyorum. Fakat talebi olan varsa tek tek çıkarırız.)
Zaten yanmayan kefen yok bilemem ne terliği, yok buharinin bilmem neler okunmuş hadis kitapları fln gibi bir çok hurafeden de ekmek yerler.

Gel gelelim şefaat meselesine. Gavs tanımına ve algısına girmek istemiyorum fakat yapılan tüm tanımlar, atfedilen tüm sözde kerametler evvela İslamın temel çizgisi olan Halik ile mahluk arasında ki prensipleri yok edici düzeyde. İşte Ölüm meleğinin elinden yardımcısının canını geri alan şeyh den tut, ete kemiğe büründü Mahmut diye göründü kelamlarından çık. Tonca küfür şirk.
Şefaat vereceğine inandıkları şeyhleri ve bu şefaat meselesini, hakkında onlarca reddeden muhkem ayetler varken senedi güçsüz bir kaç hadise bağlar şeyhleri de peygambere denk görürler ki ahirette Allah hüküm verdikten sora bu şeyhlrn hatrına cehenneme gidecek olanları cennete alsın. Ben bilemedim şimdi Adili Mutlak olan Allah zülcelal'in sözünü inkar etmek olmuyor demek ki. Yada ayet olarak delil ortaya koyulduğunda ise "allah aslında onu demedi bunu demek istedi" falan gibi teviller getirir de Allah'a konuşma Biçimi dahi öğretecek cesaretleri vardır. Velhasıl konu sıkıntılı. Sofiler ise delili yine kendisi olan saçma sapan kaynaklar ile yazıp duracaklar. Kurani yüzlerce delil ortaya koysak da imam Şafii nin şu sözünü her seferinde hatrıma getirirler. "kırk alimi bir delil ile yendim de bir cahili kırk delil ile yenemedim"

Bu nasıl şey Nesim abi? Elli tane günde ayet çıkarıp koyuyoruz ortaya birine bir kelam edemiyorsunuz ama birden bire en bilgisi muteber şu adamdır. Ya dinleyin yada susun ne abi? Sizin adalet anlayışınz bu ise zaten hal ortada.
Hüccetsiz konuşan adam duvara yaslanır konuşur. Kerameti kendinden menkuldür. Biz mushaf dan hüccet koyuyoruz ortaya. Daha yüksek bir makamdan edindiğiniz bilgi varsa buyrun. Siz bunların karşısına yalnızca bilmem ne efendinin yazdığı kitaplardan alıntılar ile filan çıkıyorsunuz. Ya kitap yalan söylüyor ya siz? Vallahi mushaf yalan söylemiyor...

Waow abi gülüşürüz diye sormuştum resmen içini döktün

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bir gün bu yazdıklarını okuyacaksın ve diyeceksin ki bunları ben demişim... Hayat çok garip Oğuz dediydi dersin. En azından yazdıklarının bir kısmı hakkında böyle düşüneceksin dediydi dersin

Sürekli bir yerlereden hadisler çıkıyor. Yüzyıllar öncesinden vs. O onu demiş bu bunu demiş mış miş. Hadisler ne derece doğrudur acaba düşünen kişi pek göremedim. Mış lı mişli sözler doğruluğu kanıtlanmamış muallak ifadelerdir ki bunları mantığımızla tartıp iyice anlamaya çalışarak sorgulamalıyız , okuduğumuz gibi hemen kabul ermeden. Yoksa islamdan uzaklaştırmak için uudurulan her sözü kabul edersek sürüklenir savruluruz neteye gittiğimiz belli olmadan( üstafım hadis görünce yazmak istedim size denk geldi benim demek istediğim her sözü hadis diye önümüze koyanlara inanan bireyler içindir)