Bu toplumda bir birey olarak etik, ahlaklı, çalışkan iyi niyetli olmak "insan" olmaya eş değer değil. Bireysel gelişiminin her bir yerinde çarpıklaşan insanların ülkesinde insanlık kavramı ütopiktir. Eğer bu düzenin içerisinde uyum sağlayamazsan merhametine yenilirsen insanlar için nefretini kusabileceği, kullanabileceği, aşağılayabileceği, kandırabileceği, ilk fırsatta saldırabileceği, harcayabileceği bir koza dönüşürsün. Seni çok iyi anlıyorum. 7 yıllık tecrübeme dayanarak diyorum ki zihnen ayık kal. Bataklığa evrilen bu beşeriyette elmas gibi parlasan ne olur? Yine kirlenirsin ve her parlayışında seni daha da karartmak isterler. Tüm kalpsel sevgin yüce Allah'a olsun. Allah ayetinde insanın zayıf olduğunu belirtmiştir. Bu hayatın geçici olduğunu belirtmiştir. Maddesel hırsla dolan insanların hırsı artık ruhlara saldırmaya kadar ileriye gitti. Dillerimiz ve hırslarımızla birbirimizin ruhunu öldürüyoruz. Oysa Allah bunu da biliyor ve bu hırsın da (maddesel hırsın) da ne kadar küfre girdiğini söylüyor. Allaha yönelin sevgili kardeşim. Beşeriyetin bu dönemi gerçekten koca bir ızdıraba girmekten başka bir şey değil. Allah her verdiği sınavda bize ya akıllanmayı ya da iyi şartlara ulaşmamımızı sağlarken insanoğlu altına altın halı da serseniz hançerimi nasıl sokarım derdinde. O koskoca sevgi dolu kalbini kapitalist sistemin piranhalarına harcatmayın. Son 7 yıldır yaşadıklarıma anlam veremezken, neden alakalı alakasız bu durumlara gelirken farkettim. Toplumumuz bozulmuş, iyi insanlarda kendini koruyor. Allah da bizim gibileri akıllandırıp ilk önce kendine getiriyor. Sonra kendine döndürüyor. Sevgini, merhametini kendine yatırım yaparak( kendini geliştirerek) ve ardından Allah adına hayırlar yaparak da daha değerli çoğaltabilirsin. Bunları yazarken hayatında bir ateist gibi düşünen ama insanlığını etik anlamda senin gibi sorunlarla kaybeden biri haline gelince anladım ki Allah var ve cidden Kuranı okuduğumda bu yaşatıklarımızın her biri geçici ve anlam yükleme ek gerekiyormuş. Koskocaman kalbimizle Allah'a yönelmeliymişiz. Ona yönelmek içinde bize verdiği bu bedeni, zihni, bilgiyi, sevgiyi ona layık kul olarak geliştirmeliymişiz. Burada sizlere din güzellemesi yapmıyorum. İnsanları anlamak için psikoloji, zihin bilim, tarih, biyoloji, fizyoloji, sosyoloji vb alan da araştırma yaptım. Keza hepsi aynı sonuca çıkıyor. Kimsenin 0-6 yaş sınırları içerisinde aile travmalarını, edinimsel koşullanmalarını, algoritmaları hesaplanamayan hataya meyilli zihnini, hormonal denge bozukluklarını, tercihlerini, koşullara adapte olurken içindeki ego ve hükmetme arzusunu ne ölebilir ne ölçebilir, ne ayak uydurabilir ne de değiştirebiliriz. Kendimiz bile kendimize zorluk çıkarırken başka bir insanı kendimizin öncesine koymak bu rüyada kocaman bir yanlışmış.
|