kader ve nefsin arasında sıkışıp kalmak - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 31.10.20, 21:51
 
Üyelik tarihi: 10.06.19
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 121
Etiketlendiği Mesaj: 14 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart kader ve nefsin arasında sıkışıp kalmak

Selamün aleyküm ben birşey sorucam bı hocadan duymustum.insanoglu kader ve nefsin arasında sıkışıp kaliyor işte sende öyle kaderin ve nefsin arasında sıkışıp kalmışsın dedi erkek kardesime.yani demem o ki insan kader ve nefis arasında nasıl sıkışıp kaliyor.yani ona bakarsanız yeryüzünde yaşayan birçok insanoglunda nefis var o zaman herkes nefis ve kader arasında mi sıkışıyor.

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 28.02.22, 11:29
Skoda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 27.01.20
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1,175
Etiketlendiği Mesaj: 18 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

KADERİN DOĞRU ANLAŞILMASI

Kader konusu çok önemli konulardan birisidir. Dolayısı ile îman esaslarından sayılmıştır. İki çeşit kader vardır, tüm kâinatı kapsayan kader, akıllı varlıkları (insanları ve cinleri) tek tek ilgilendiren kader. Tüm kâinatı kapsayan kader hakkındaki rivayetleri ele alırsak; rivâyetlerin birisi şöyledir:

«Allah’ın ilk yarattığı şey kalemdir. Allah, kaleme; yaz diye emretti. O saatten kıyamete kadar olacak her şey yazıldı.» (Müsned, V, 317; Buhârî, “Ḳader”, 2; Ebû Dâvûd, “Sünnet”, 16; Tirmizî, “Tefsîrü’l-Ḳurʾân”, 67).

Sahabenin ileri gelenlerinden Ubâde bin Sâmit de kader konusunda oğluna şöyle nasîhat ediyordu:

"Ey oğulcuğum. (Kaderinde) sana isabet eden şeyin (sana ulaşmakta) şaşmayacağını, (kaderinde) sana isabet etmeyen şeyin de sana erişemeyeceğini (iyice) bilmedikçe hakiki imânın tadını bulamazsın. (Nitekim ben) Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i şöyle buyururken işittim: «Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir. (Yüce Allah kalemi yaratınca) ona: Yaz, diye emretti. (Kalem): Ey Rabbim neyi yazayım, dedi (Yüce Allah da Kıyamet kopuncaya kadar (olacak) her şeyin kaderini yaz!» buyurdu." "Ey Oğulcuğum! Ben Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i «Bundan başka (bir inanç) üzerinde ölen kimse benden değildir.» derken işittim. (Ebu Davud, Sünnet 17, (4700); Tirmizi, Kader 17, (2156))

Bu rivâyetlere göre, daha kâinat yaratılmadan önce kalem yaratılmış ve kalem Lehvi Mahfûz'a kıyamete kadar olacak her şeyi yazmıştır. Bu kader kâinatta vukû bulacak her şeyi tesbit etmiş ve orada yazılandan başka bir şey olmayacağı gibi orada yazılandan eksik bir şey de olmayacaktır. Orada yazılı bulunan her şey vakti geldiğinde tek tek meydana gelecektir.

Akıllı varlıkları ilgilendiren kadere gelince, bu da iki türlüdür. Sorumlu oldukları kader, sorumlu olmadıkları kader. Sorumlu oldukları kader, kendi irâde ve seçimleri ile yaptıkları veya yapmadıkları şeylerdir. Burada yaptıkları veya yapmadıkları tamâmen kendi iradeleri ile olduğu için sorumludurlar. Îman eder, sâlih amel işlerlerse mükâfâtını görecekler, yapmadıklarından da hesaba çekileceklerdir.

Sorumlu olmadıkları kader ise kendi irâdeleri dışında olan kaderdir. Mesela erkek veya kadın olmaları, yeme içme arzusu, boyunun, renginin değişik olması, hastalanması vb. gibi durumlar kulların irâdesi dışındaki şeyler olduğu için bunlardan sorumlu olmayacaktır.

Kadere îman, îman esaslarından demiştik.
Nitekim İbn Vehb’in rivayetinde Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Kim, hayrı ve şerri ile kadere iman etmezse Allah, onu ateş ile yakacaktır.» [Sahih Hadis] - [İbn Vehb "el-Kader" adlı eserinde rivayet etmiştir - Tirmizî rivayet etmiştir - Ebû Dâvûd rivayet etmiştir - Ahmed rivayet etmiştir]

Bugün müslüman olduğunu iddiâ etmesine rağmen kadere inanmayan, kaderin îman esaslarından olmadığını iddiâ edenler vardır. Bunlar kaderle ilgili bir çok âyete ters düştükleri gibi mânen mütevâtir olan bir çok hadisi de kabul etmemiş olmaktalar ve îman dâiresinden çıkmaktadırlar.

Bâzı insanlar da kadere îman etmelerine rağmen kaderi yanlış anlamaktadırlar. Bunlar diyorlarki, kader Allah'ın bizim için yazdığıdır. Yâni Allah ne yazdı ise biz onu yapıyoruz. Bu, yanlış bir kader anlayışıdır. Zîra bizler Allah'ın bizim için yazdığı şeyleri değil, Allah'ın bizim kendi irâdemiz ve seçimimizle yapacağımız şeyleri ezelî ilmi ile bilip önceden yazdığı şeyleri yapıyoruz. Bundan dolayı da sorumluyuz. Eğer biz Allah'ın yazdığı şeyleri yapmak zorunda olsa idik, yaptığımız veya yapmadığımız şeylerden, küfürden ve şirkten Allah'ın bizi hesaba çekmesi, cezalandırması zulüm olurdu. Kullar o zaman derlerdi ki, ey Allah'ım, benim içki içeceğimi, zina yapacağımı, adam öldüreceğimi, küfre ve şirke sapacağımı yazmışsın. Senin yazdığın ve benim de yapmak mecbûriyetinde olduğum şeylerden beni neden hesaba çekiyorsun ki?Kaderin nasıl olduğunu bir misal ile anlatalım. Bilindiği gibi namaz takvimleri vardır. O namaz takvimleri daha yeni yıl gelmeden, kasım veya aralık ayında satışa çıkar. O takvimlere baktığımızda, bir sene sonra, aralık ayının otuz birinde güneşin ne zaman doğacağı ve batacağı yazmaktadır. Şimdi güneş, takvimi yazanlar öyle yazdıkarı için mi yani onların yazdığı saatlerde mi doğup batmaktadır yoksa takvimi yazanlar güneşin zaten doğup batacağı zamanı bildikleri için mi takvime öyle yazmışlardır? Elbette güneşin zaten doğup batacağı zamanı kendi katlarındaki bir ilimle bildikleri için takvime öyle yazmışlardır. İşte öyle de, Allah bizim kaderimizi kullarım şunu yapsın bunu yapsın diye yazmamıştır. İlerde bizim kendi hür irademiz ve seçimimizle yapacağımız şeyleri bildiği için "kullarım şunu yapacak bunu yapmayacaktır" diye yazmıştır.

Allah'ın yazdığı kaderde bir değişiklik olmaz. Yâni Allah'ın yazdığı bazı şeylerin olmaması veya yazmadığı şeylerin olması diye bir şey olamaz. Eğer öyle bir şey olacak olsaydı bazı konularda Allah'ın yanılmasını ve bilmemesini gerektirirdi ki böyle bir şey Allah için aslâ câiz değildir. Kim ki, Allah'ın bazı şeyleri bilmeyeceğini iddia ederse o, Allah'a âcizlik ve noksanlık izâfe etmektedir ki bu açık bir küfürdür.

Bundan dolayı kaderle ilgili bilgimizi ve inancımızı ehli sünnete göre öğrenmemiz ve bozgunculara, tahrifçilere açık bir kapı bırakmamamız lâzım. Selam ve dua ile.

__________________
Ne senle yaşanıyor
Ne de sensiz oluyor
Şu garip bomboş dünyada..
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Olayların ve insanların davranışları arasında sıkışıp kalmak Brctpc82 Kadim Bilgelik 6 27.02.23 12:59
Kapılar arasında kalmak ne demek? Hakcan Sorularınız 4 15.09.21 12:10
Külli kader ve cüzi kader nedir? Hal Kadim Bilgelik 7 08.07.21 23:50
Acelen varsa ve yolda sıkışıp kaldınsa... Modern Sofi Tecrübe Ettikleriniz 13 19.10.20 21:13
Nefsin Mertebeleri Havasokulu Tasavvuf & Tarikatler 11 30.11.19 18:16


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:39.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147