Nasrun Minallahi ve Fethun Karib - Sayfa 4 - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #31  
Alt 13.08.20, 02:49
 
Üyelik tarihi: 26.08.19
Bulunduğu yer: Mukaddes Vatan Ötüken
Mesajlar: 1,655
Etiketlendiği Mesaj: 204 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Filozof Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
tam 3 kere yazdım irfan nedir ama yinede anlatamadım. cehli mürekkeb bilmedigini bilmemektir sayın Erzurumlu. Somut deliller ile bir başlık altında konuya ele alırsanız sizi ciddiye ala bilirim aksi halde duyduklarınız ve ya yarım yamalak bilgiler ile yol alınmaz güzel insan

yok biz derdimizi izah edemiyoruz. 3 keredir diyoruz ki biz tasavvufu İslami bir kültür olarak kabul etmiyoruz ki İslam irfanı sayalım.. Ama yok bunu da izaha lüzum gerekti.
Her ne ise..

Sizin bu irfan saydığınız mesele İslama batınilik diye bir mesele soktu ki bu sadece benm değil tüm İslam aleminin, sapıklık olduğu noktasında hem fikir olduğu kanayan yaradır. Ben burada ıspat edici değilim. Fakat daha önceden de dedim bu iş hesap günü elinizde kalır. Din Allah Azze ve celle nin dinidir. O nun tarifi ile inanırsan Müslüman oluyorsun...
Madem kelimelere takıldık size tavsiyem müşrik kelimesi nedir? Kuran hangi ortama inmiştir? Bi gözden geçirmeniz ve Amentü yü biraz talim etmeniz..
Kurana yalancı kelimeleri çok fazla talim etmeyin. -) gün geçtikçe daha çok yabancılaştırır, sıkıntı çıkar...


Alıntı ile Cevapla
  #32  
Alt 13.08.20, 06:11
Güvenilir
 
Üyelik tarihi: 06.01.20
Bulunduğu yer: Tashkent
Mesajlar: 3,831
Etiketlendiği Mesaj: 567 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Sayısı 13 defa ayetin sırasına göre tamam

__________________
Insanın dostuda düşmanıda kendisidir
Alıntı ile Cevapla
  #33  
Alt 13.08.20, 07:09
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 10.03.19
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 215
Etiketlendiği Mesaj: 21 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Şimdi ben bu konuya nereden nasıl gireyim bilemedim. Çünkü o kadar çok yanlış var ki, hepsini düzeltmeye kalksam sayfalar yetmeyecektir. O sebepten kısa kısa geçeceğim.

Tasavvuf İslam'ın irfanı değil, İslam'ın havvas seviyesidir. İslam'ın irfanı önce tevhid de sonra şeriatta sonra hakikattedir. Tevhidi kalbine koymayan, şeriatı anlayamaz, şeriatın ilmini bilmeyen hakikate zaten varamaz. Vardığı hakikat ya batıl ya da sapkın olur ki o durumda da imanıyla birlikte herşeyini kaybeder.

İslam'da tasavvuf yoktur diyenlerin, 1.Akabe biadı, 2.Akabe biadı ve en önemlisi Ashab-ı Suffa'dan haberi yoktur sanırım. Yedi uyurlara girmiyorum bile. Kur'an bize hikaye anlatmıyor (hâşa ve kellâ). Yok bu olaylar tarihseldir, misal yorumlardır diyenle de ben tek kelime sohbet etmem, selam da vermem.

Rabıta, keşf gibi ruhani özelliklerin hint mitolojisinden geldiğini kim çıkardı? Siz hiç mi İslam tarihi ve İslam öncesine dair medeniyet tarihi kitabı okumadınız? İsrailiyat'a tabii ki bizde karşıyız, hint mitolojisi ve taoizm gibi yoldan çıkmış öğretilere bizde karşıyız. Ancak bunlardaki çoğu yöntemin Nuh A.s. döneminden geldiğini bilmiyor musunuz?

TRT'de çıkan bir profesör Nuh (a.s.) oğluyla cep telefonuyla konuşuyordu dedi. Tövbe haşa Nuh (A.S.) herhalde ahiretcell kullanacak hali yok. Rabıta ve telepati yoluyla konuşmak o dönemden beridir vardır. Minel kalbi ilel kalbi sebila boşuna denmiş birşey değildir. Nasıl ki Hz.Ömer "Ya sariyye dağ" diyerek minberde konuştuğu anda, paganlarla savaşa giden Müslüman ordusunun komutanı sariyyenin dağa sığınması gibi.

Meditasyon vs. dediğimiz tüm olaylar zaten eski hak dinlerden alınmıştır. Ama farkı şudur; O uygulamalar da tevhid yani Allah'ın birliği yoktur. Alt tanrı veya ast tanrıçalar vardır. Mekkeli paganların putlara tapmaları bile "Onlar bizi Allah'a yakınlaştırsınlar tapıyoruz" demeleri doğrultusunda tevhidden çıkmalarının neticesidir. Tevhid'den uygulama veya rabıta ile çıkmazsınız. Rabıtayı, Allah dostlarına veya tevhid ehline yapmadığınız zaman çıkarsınız ki ŞİRK denilen mesele de budur.

Alkolik bir sarhoşun bile rabıtası vardır. Çünkü o sarhoş, sevdiği bir sarhoşu gördüğü ve ona sevgi celp ettiği için meyhaneye gider. Peygamberimiz (S.A.V.) kişi sevdiği ile beraberdir ne demek istedi? Hiç düşündünüz mü?

Lütfen beyler, hassas olan bu konularda en az 5-10 kitap bitirmeden konuşmayın. İsmini vermeyeceğim bir sözde Müslüman vardı, internette tarikat ve tasavvuf ehline ağız dolusu laf eden onları şirk ve küfür ile suçlayan. Bu vatandaş;
Önce evliyalara dil uzattı
sonra tasavvufa dil uzattı
sonra hadisleri inkar etmeye başladı


En son gördüğümde ayetleri inkar edip, kafir diye bilinenleri övmeye başlamıştı. Biz bu hale gelmek istiyoruz diyorsanız, buyrun kapı açık ama bu duruma düşmemek için hakikati iyi bilmelisiniz.

Vesselam.

Alıntı ile Cevapla
  #34  
Alt 13.08.20, 07:45
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 10.01.19
Bulunduğu yer: antalya
Mesajlar: 1,388
Etiketlendiği Mesaj: 42 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
CennetOrdusu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Şimdi ben bu konuya nereden nasıl gireyim bilemedim. Çünkü o kadar çok yanlış var ki, hepsini düzeltmeye kalksam sayfalar yetmeyecektir. O sebepten kısa kısa geçeceğim.

Tasavvuf İslam'ın irfanı değil, İslam'ın havvas seviyesidir. İslam'ın irfanı önce tevhid de sonra şeriatta sonra hakikattedir. Tevhidi kalbine koymayan, şeriatı anlayamaz, şeriatın ilmini bilmeyen hakikate zaten varamaz. Vardığı hakikat ya batıl ya da sapkın olur ki o durumda da imanıyla birlikte herşeyini kaybeder.

İslam'da tasavvuf yoktur diyenlerin, 1.Akabe biadı, 2.Akabe biadı ve en önemlisi Ashab-ı Suffa'dan haberi yoktur sanırım. Yedi uyurlara girmiyorum bile. Kur'an bize hikaye anlatmıyor (hâşa ve kellâ). Yok bu olaylar tarihseldir, misal yorumlardır diyenle de ben tek kelime sohbet etmem, selam da vermem.

Rabıta, keşf gibi ruhani özelliklerin hint mitolojisinden geldiğini kim çıkardı? Siz hiç mi İslam tarihi ve İslam öncesine dair medeniyet tarihi kitabı okumadınız? İsrailiyat'a tabii ki bizde karşıyız, hint mitolojisi ve taoizm gibi yoldan çıkmış öğretilere bizde karşıyız. Ancak bunlardaki çoğu yöntemin Nuh A.s. döneminden geldiğini bilmiyor musunuz?

TRT'de çıkan bir profesör Nuh (a.s.) oğluyla cep telefonuyla konuşuyordu dedi. Tövbe haşa Nuh (A.S.) herhalde ahiretcell kullanacak hali yok. Rabıta ve telepati yoluyla konuşmak o dönemden beridir vardır. Minel kalbi ilel kalbi sebila boşuna denmiş birşey değildir. Nasıl ki Hz.Ömer "Ya sariyye dağ" diyerek minberde konuştuğu anda, paganlarla savaşa giden Müslüman ordusunun komutanı sariyyenin dağa sığınması gibi.

Meditasyon vs. dediğimiz tüm olaylar zaten eski hak dinlerden alınmıştır. Ama farkı şudur; O uygulamalar da tevhid yani Allah'ın birliği yoktur. Alt tanrı veya ast tanrıçalar vardır. Mekkeli paganların putlara tapmaları bile "Onlar bizi Allah'a yakınlaştırsınlar tapıyoruz" demeleri doğrultusunda tevhidden çıkmalarının neticesidir. Tevhid'den uygulama veya rabıta ile çıkmazsınız. Rabıtayı, Allah dostlarına veya tevhid ehline yapmadığınız zaman çıkarsınız ki ŞİRK denilen mesele de budur.

Alkolik bir sarhoşun bile rabıtası vardır. Çünkü o sarhoş, sevdiği bir sarhoşu gördüğü ve ona sevgi celp ettiği için meyhaneye gider. Peygamberimiz (S.A.V.) kişi sevdiği ile beraberdir ne demek istedi? Hiç düşündünüz mü?

Lütfen beyler, hassas olan bu konularda en az 5-10 kitap bitirmeden konuşmayın. İsmini vermeyeceğim bir sözde Müslüman vardı, internette tarikat ve tasavvuf ehline ağız dolusu laf eden onları şirk ve küfür ile suçlayan. Bu vatandaş;
Önce evliyalara dil uzattı
sonra tasavvufa dil uzattı
sonra hadisleri inkar etmeye başladı


En son gördüğümde ayetleri inkar edip, kafir diye bilinenleri övmeye başlamıştı. Biz bu hale gelmek istiyoruz diyorsanız, buyrun kapı açık ama bu duruma düşmemek için hakikati iyi bilmelisiniz.

Vesselam.
cennetordusu yazdıklarına bilakaydışart imza atttım. anlayana sivri sinek saz. anlamayana anlamak istemeyene davul zurna az demiş büyükler.


Alıntı ile Cevapla
  #35  
Alt 13.08.20, 08:23
Modern Sofi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 24.08.19
Bulunduğu yer: Fena yurdu
Mesajlar: 1,346
Etiketlendiği Mesaj: 122 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Erzurum Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
yok biz derdimizi izah edemiyoruz. 3 keredir diyoruz ki biz tasavvufu İslami bir kültür olarak kabul etmiyoruz ki İslam irfanı sayalım.. Ama yok bunu da izaha lüzum gerekti.
Her ne ise..

Sizin bu irfan saydığınız mesele İslama batınilik diye bir mesele soktu ki bu sadece benm değil tüm İslam aleminin, sapıklık olduğu noktasında hem fikir olduğu kanayan yaradır. Ben burada ıspat edici değilim. Fakat daha önceden de dedim bu iş hesap günü elinizde kalır. Din Allah Azze ve celle nin dinidir. O nun tarifi ile inanırsan Müslüman oluyorsun...
Madem kelimelere takıldık size tavsiyem müşrik kelimesi nedir? Kuran hangi ortama inmiştir? Bi gözden geçirmeniz ve Amentü yü biraz talim etmeniz..
Kurana yalancı kelimeleri çok fazla talim etmeyin. -) gün geçtikçe daha çok yabancılaştırır, sıkıntı çıkar...

Benim sizinle sıkıntım yok. Tek sorun yanlış anladıgınız bir şeyi yanlış yorumlamanız. Bunu iyi biliniz.
Ortaya batınılar inancını da katdınız pes yani, ona kalsa 72 mezhep var o zaman İslammı sıkıntılı ? Halbuki İrfana aşina olan birisi iyi bilir ki, batıncılık islam irfanına ters. İşte tam da bu yüzden diyorum ki, konu hakkında bilginiz derin degil. Bu noktadan sonra tartışmayı sonlandıralım. Selametle.

__________________
Sufiye göre, ölü köpeğin dişleri güzeldir. Bardağın yarısı doludur. Hak şerleri hayr eyler.
Alıntı ile Cevapla
  #36  
Alt 13.08.20, 19:40
 
Üyelik tarihi: 26.08.19
Bulunduğu yer: Mukaddes Vatan Ötüken
Mesajlar: 1,655
Etiketlendiği Mesaj: 204 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
CennetOrdusu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Şimdi ben bu konuya nereden nasıl gireyim bilemedim. Çünkü o kadar çok yanlış var ki, hepsini düzeltmeye kalksam sayfalar yetmeyecektir. O sebepten kısa kısa geçeceğim.

Tasavvuf İslam'ın irfanı değil, İslam'ın havvas seviyesidir. İslam'ın irfanı önce tevhid de sonra şeriatta sonra hakikattedir. Tevhidi kalbine koymayan, şeriatı anlayamaz, şeriatın ilmini bilmeyen hakikate zaten varamaz. Vardığı hakikat ya batıl ya da sapkın olur ki o durumda da imanıyla birlikte herşeyini kaybeder.

İslam'da tasavvuf yoktur diyenlerin, 1.Akabe biadı, 2.Akabe biadı ve en önemlisi Ashab-ı Suffa'dan haberi yoktur sanırım. Yedi uyurlara girmiyorum bile. Kur'an bize hikaye anlatmıyor (hâşa ve kellâ). Yok bu olaylar tarihseldir, misal yorumlardır diyenle de ben tek kelime sohbet etmem, selam da vermem.

Rabıta, keşf gibi ruhani özelliklerin hint mitolojisinden geldiğini kim çıkardı? Siz hiç mi İslam tarihi ve İslam öncesine dair medeniyet tarihi kitabı okumadınız? İsrailiyat'a tabii ki bizde karşıyız, hint mitolojisi ve taoizm gibi yoldan çıkmış öğretilere bizde karşıyız. Ancak bunlardaki çoğu yöntemin Nuh A.s. döneminden geldiğini bilmiyor musunuz?

TRT'de çıkan bir profesör Nuh (a.s.) oğluyla cep telefonuyla konuşuyordu dedi. Tövbe haşa Nuh (A.S.) herhalde ahiretcell kullanacak hali yok. Rabıta ve telepati yoluyla konuşmak o dönemden beridir vardır. Minel kalbi ilel kalbi sebila boşuna denmiş birşey değildir. Nasıl ki Hz.Ömer "Ya sariyye dağ" diyerek minberde konuştuğu anda, paganlarla savaşa giden Müslüman ordusunun komutanı sariyyenin dağa sığınması gibi.

Meditasyon vs. dediğimiz tüm olaylar zaten eski hak dinlerden alınmıştır. Ama farkı şudur; O uygulamalar da tevhid yani Allah'ın birliği yoktur. Alt tanrı veya ast tanrıçalar vardır. Mekkeli paganların putlara tapmaları bile "Onlar bizi Allah'a yakınlaştırsınlar tapıyoruz" demeleri doğrultusunda tevhidden çıkmalarının neticesidir. Tevhid'den uygulama veya rabıta ile çıkmazsınız. Rabıtayı, Allah dostlarına veya tevhid ehline yapmadığınız zaman çıkarsınız ki ŞİRK denilen mesele de budur.

Alkolik bir sarhoşun bile rabıtası vardır. Çünkü o sarhoş, sevdiği bir sarhoşu gördüğü ve ona sevgi celp ettiği için meyhaneye gider. Peygamberimiz (S.A.V.) kişi sevdiği ile beraberdir ne demek istedi? Hiç düşündünüz mü?

Lütfen beyler, hassas olan bu konularda en az 5-10 kitap bitirmeden konuşmayın. İsmini vermeyeceğim bir sözde Müslüman vardı, internette tarikat ve tasavvuf ehline ağız dolusu laf eden onları şirk ve küfür ile suçlayan. Bu vatandaş;
Önce evliyalara dil uzattı
sonra tasavvufa dil uzattı
sonra hadisleri inkar etmeye başladı


En son gördüğümde ayetleri inkar edip, kafir diye bilinenleri övmeye başlamıştı. Biz bu hale gelmek istiyoruz diyorsanız, buyrun kapı açık ama bu duruma düşmemek için hakikati iyi bilmelisiniz.

Vesselam.

Duvara yaslanıp konuşunca mesele çözülüyor elbet. Şimdi bu öfkenizi anlayamıyorum ve takılmayacam da fakat bunlara delil göstermezseniz havada kalır..
Seneti sağlam olmayan konuşmalar yanlıştır. Seçip şunlar şunlar yanlıştır diye yazmak istediğim çok ama o kadar zaman da yok. Fakat...
Hz. Nuh nebidir. Evliya değil.
Müşrikler putlara meleklerin isimlerini vermiş Allah'a aracı koymuşlardı. Ve cinlere de inananlar vardı. Allah inancı ve melek inancı da vardı. Üç beş kitap bitirmediysekde kuran hangi ortamda indirildi biliyoruz. Bilgi kirliliği yapmayın.
Ashabı suffa'dan Birtane senedi sağlam bir hadis ile rabıtaya örnek gösterirmisiniz?
Kuran Azimüşşan'da geçen kıssa lara dpğru sorular sorulursa doğru cvplar alınır.


Senedi delili olan meseleleri biz esas alırız..

Alıntı ile Cevapla
  #37  
Alt 13.08.20, 20:45
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 10.03.19
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 215
Etiketlendiği Mesaj: 21 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Erzurum Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Duvara yaslanıp konuşunca mesele çözülüyor elbet. Şimdi bu öfkenizi anlayamıyorum ve takılmayacam da fakat bunlara delil göstermezseniz havada kalır..
Seneti sağlam olmayan konuşmalar yanlıştır. Seçip şunlar şunlar yanlıştır diye yazmak istediğim çok ama o kadar zaman da yok. Fakat...
Hz. Nuh nebidir. Evliya değil.
Müşrikler putlara meleklerin isimlerini vermiş Allah'a aracı koymuşlardı. Ve cinlere de inananlar vardı. Allah inancı ve melek inancı da vardı. Üç beş kitap bitirmediysekde kuran hangi ortamda indirildi biliyoruz. Bilgi kirliliği yapmayın.
Ashabı suffa'dan Birtane senedi sağlam bir hadis ile rabıtaya örnek gösterirmisiniz?
Kuran Azimüşşan'da geçen kıssa lara dpğru sorular sorulursa doğru cvplar alınır.


Senedi delili olan meseleleri biz esas alırız..
Eğer benim dediklerimde öfke algıladıysan, dediklerimden hiçbirşey anlamamışsın demektir.

Ashab-ı Suffa ile ilgili ayet dahi vardır. Bakara Suresi 7.Ayet der ki;

"Sadakalar, kendilerini Allah yolunda hizmete adamış fakirler içindir ki, onlar yeryüzünde dolaşıp hayatlarını kazanmaya fırsat bulamazlar. Onların hallerini bilmeyen kimse, istemekten çekindikleri için, onları zengin sanır. Ey Habibim, sen onları yüzlerinden tanırsın. Yoksa onlar insanlardan ısrarla bir şey istemezler. Ve siz her ne bağışta bulunursanız, şüphesiz Allah onu hakkıyla bilir."

Hadi diyelim ki bu da sizi kesmedi; Sahih Buhari ve Sahih Tirmizi'de sabit olan bir hadis-i şerif;

"Açlıktan yüzü koyun yatıyordum. Bazen de karnıma taş bağlıyordum. Bir gün halkın gelip geçtiği bir yol üzerinde oturdum. O sırada oradan Resûlullah geçiyordu. Vaziyetimi anladı ve
'Ey Ebû Hüreyre,' diye seslendi.
'Buyur, yâ Resûlâllah,' dedim.
'Haydi gel,' buyurdu.

"Beraber gittik. Eve girdi. Ben de girmek için izin istedim. Müsaade ettiler. Ben de girdim. Bir kapta süt buldu.

'Bu süt nereden geldi?' diye sordu.
'Falâncalar hediye olarak getirdiler' diye cevap verdiler. Sonra da,

'Ey Ebû Hüreyre, Ehl-i Suffaya git, onları bana çağır!' diye emretti.

"Ehl-i Suffa, İslâm'ın misafirleriydi. Ne âileleri ne de mal mülkleri vardı. Resûlullah'a bir hediye geldiği zaman hem kendisine ayırır hem de onlara gönderirdi. Kendisine, ehline verilmesi için gönderilen sadakaların tamamını onlara gönderir, katiyen kendisine bir pay ayırmazdı."

"Resûlullahın Ehl-i Suffayı daveti beni üzdü. Ben, bu kaptaki sütü tek başıma içer de, bununla epeyce bir müddet idare ederim, diye umuyordum. Kendi kendime, 'Ben elçiyim. Suffa ehli gelince onlara sütü ben taksim ederim' dedim. Bu durumda sütten bana hiçbir şey kalmayacağını biliyordum. Fakat, Allah Resûlunün emrini yerine getirmekten başka çare de yoktu.

"Gidip, onları çağırdım. Geldiler. Müsâade isteyip oturdular. PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)

'Ebû Hüreyre, kabı al ve onlara süt ikrâm et' buyurdular.

"Süt kabını alıp, dağıtmaya başladım. Herbiri kabı alıyor, doyuncaya kadar içiyor, sonra arkadaşına veriyordu. Suffa ehlinin sonuncusu da içtikten sonra, kabı Resûlullaha verdim. Aldı. İçinde sadece azıcık süt kalmıştı. Başını kaldırarak bana bakıp gülümsedi ve

'Ebû Hüreyre,' dedi.
'Buyur, yâ Resûlallah,' dedim.
'Süt içmeyen ikimiz kaldık,' buyurdu.
'Evet, yâ Resûlallah' dedim.
'Otur sen de iç' buyurdular. Oturup içtim.

'Biraz daha iç',
dedi. İçtim. Yine içmem için ısrar etti. 'Daha daha,' diyordu. Nihayet,

'Seni hak din ile gönderen Allah'a yemin olsun ki, içecek yerim kalmadı' dedim.

'O halde bardağı bana ver' buyurdu. Verdim. Allah'a hamdü senalar etti. Sonra Besmele çekerek geri kalanını da kendisi içti."


Benim daha ilgincime giden, hadis ve ayetler konusunda hassas olduğunuzu söylediğiniz halde hadisleri bilmemeniz.

Bu hadis, buhari ve tirmizi teyidi ile sahihtir. Kesinlikle sek ve şüphe yoktur. Eğer inkar etmek isterseniz siz bilirsiniz, ama bu hadisi inkar ettiğinizde ne olacağınızı varın siz düşünün.

Size de benden küçük bir tavsiye; Halis bayuncuk ve ebu haris gibi sapıkları pek fazla dinlemeyin. Onların, kemalist sapıklardan bir farkı olmadığını bilin.

Alıntı ile Cevapla
  #38  
Alt 14.08.20, 02:36
 
Üyelik tarihi: 26.08.19
Bulunduğu yer: Mukaddes Vatan Ötüken
Mesajlar: 1,655
Etiketlendiği Mesaj: 204 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
CennetOrdusu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Eğer benim dediklerimde öfke algıladıysan, dediklerimden hiçbirşey anlamamışsın demektir.

Ashab-ı Suffa ile ilgili ayet dahi vardır. Bakara Suresi 7.Ayet der ki;

"Sadakalar, kendilerini Allah yolunda hizmete adamış fakirler içindir ki, onlar yeryüzünde dolaşıp hayatlarını kazanmaya fırsat bulamazlar. Onların hallerini bilmeyen kimse, istemekten çekindikleri için, onları zengin sanır. Ey Habibim, sen onları yüzlerinden tanırsın. Yoksa onlar insanlardan ısrarla bir şey istemezler. Ve siz her ne bağışta bulunursanız, şüphesiz Allah onu hakkıyla bilir."

Hadi diyelim ki bu da sizi kesmedi; Sahih Buhari ve Sahih Tirmizi'de sabit olan bir hadis-i şerif;

"Açlıktan yüzü koyun yatıyordum. Bazen de karnıma taş bağlıyordum. Bir gün halkın gelip geçtiği bir yol üzerinde oturdum. O sırada oradan Resûlullah geçiyordu. Vaziyetimi anladı ve
'Ey Ebû Hüreyre,' diye seslendi.
'Buyur, yâ Resûlâllah,' dedim.
'Haydi gel,' buyurdu.

"Beraber gittik. Eve girdi. Ben de girmek için izin istedim. Müsaade ettiler. Ben de girdim. Bir kapta süt buldu.

'Bu süt nereden geldi?' diye sordu.
'Falâncalar hediye olarak getirdiler' diye cevap verdiler. Sonra da,

'Ey Ebû Hüreyre, Ehl-i Suffaya git, onları bana çağır!' diye emretti.

"Ehl-i Suffa, İslâm'ın misafirleriydi. Ne âileleri ne de mal mülkleri vardı. Resûlullah'a bir hediye geldiği zaman hem kendisine ayırır hem de onlara gönderirdi. Kendisine, ehline verilmesi için gönderilen sadakaların tamamını onlara gönderir, katiyen kendisine bir pay ayırmazdı."

"Resûlullahın Ehl-i Suffayı daveti beni üzdü. Ben, bu kaptaki sütü tek başıma içer de, bununla epeyce bir müddet idare ederim, diye umuyordum. Kendi kendime, 'Ben elçiyim. Suffa ehli gelince onlara sütü ben taksim ederim' dedim. Bu durumda sütten bana hiçbir şey kalmayacağını biliyordum. Fakat, Allah Resûlunün emrini yerine getirmekten başka çare de yoktu.

"Gidip, onları çağırdım. Geldiler. Müsâade isteyip oturdular. PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)

'Ebû Hüreyre, kabı al ve onlara süt ikrâm et' buyurdular.

"Süt kabını alıp, dağıtmaya başladım. Herbiri kabı alıyor, doyuncaya kadar içiyor, sonra arkadaşına veriyordu. Suffa ehlinin sonuncusu da içtikten sonra, kabı Resûlullaha verdim. Aldı. İçinde sadece azıcık süt kalmıştı. Başını kaldırarak bana bakıp gülümsedi ve

'Ebû Hüreyre,' dedi.
'Buyur, yâ Resûlallah,' dedim.
'Süt içmeyen ikimiz kaldık,' buyurdu.
'Evet, yâ Resûlallah' dedim.
'Otur sen de iç' buyurdular. Oturup içtim.

'Biraz daha iç',
dedi. İçtim. Yine içmem için ısrar etti. 'Daha daha,' diyordu. Nihayet,

'Seni hak din ile gönderen Allah'a yemin olsun ki, içecek yerim kalmadı' dedim.

'O halde bardağı bana ver' buyurdu. Verdim. Allah'a hamdü senalar etti. Sonra Besmele çekerek geri kalanını da kendisi içti."


Benim daha ilgincime giden, hadis ve ayetler konusunda hassas olduğunuzu söylediğiniz halde hadisleri bilmemeniz.

Bu hadis, buhari ve tirmizi teyidi ile sahihtir. Kesinlikle sek ve şüphe yoktur. Eğer inkar etmek isterseniz siz bilirsiniz, ama bu hadisi inkar ettiğinizde ne olacağınızı varın siz düşünün.

Size de benden küçük bir tavsiye; Halis bayuncuk ve ebu haris gibi sapıkları pek fazla dinlemeyin. Onların, kemalist sapıklardan bir farkı olmadığını bilin.
ya şimdi ne alaka bu -) biz ashabı suffa yok mu dedik-)
Onların bu tarz tasavvufi çalışmalarına bir delil sunun dedik -)
Okuduğunuz kitaplar size tek atımlık mermi vermiş demek ki -)


Ben çok güldüm Allah da sizi güldürsün. Ama bu kadarsınız işte...

Alıntı ile Cevapla
  #39  
Alt 14.08.20, 02:40
 
Üyelik tarihi: 26.08.19
Bulunduğu yer: Mukaddes Vatan Ötüken
Mesajlar: 1,655
Etiketlendiği Mesaj: 204 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Filozof Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Benim sizinle sıkıntım yok. Tek sorun yanlış anladıgınız bir şeyi yanlış yorumlamanız. Bunu iyi biliniz.
Ortaya batınılar inancını da katdınız pes yani, ona kalsa 72 mezhep var o zaman İslammı sıkıntılı ? Halbuki İrfana aşina olan birisi iyi bilir ki, batıncılık islam irfanına ters. İşte tam da bu yüzden diyorum ki, konu hakkında bilginiz derin degil. Bu noktadan sonra tartışmayı sonlandıralım. Selametle.
Sorun ne İslamda ne de bizde. Sorun;
Kur'an ve sünneti herkes farklı algılayıp yorumlayabilir. Bu doğru olabilir. Fakat hakikat budur diye ölçüsü, delili seneti olmayan mesnetsiz söylemleri dikte etmeye başlarsa biri sorun burdan başlar...

Batınilik ve kollarını bi tık incelerseniz sadece kavramların değiştirilip tamamen tasavvuf adı altında İslama monte edildiğini görürsünüz. Vicdan sahibiyseniz bu mesleyi Bi mukayese ediniz.

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Karib ismi şerifi zikri ike Allah'a yakınlık yenihavasci Tecrübe Ettikleriniz 1 01.04.24 09:47
El Karib - Ya Mubdie'l Beraya Ve Muide Ma Ba'de Fenaiha Bikudretihi HeartLess Evradiyeler & Azametler 9 11.02.23 23:49
El Karib aşk Esmaül Hüsna 9 20.02.19 17:05
Karib - Ya Garibe'l Muteali Fevka Kulli Şey'in Uluvvu irtifa'ihi HeartLess Evradiyeler & Azametler 5 20.06.18 16:28


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:52.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147