Kendimizi iyileştirmek için kendi içimizdeki gücü kullanmak gerekiyor. Enerjmizi dengelemek ve hücre titreşim hızımız ayarlamak için kendi içimizde olan gücü harekete geçirmeliyiz. Yani farkındalığımız arttırarak vücudumzla gereken ilişki ve diyaloğu kurmalıyız. Böylece yeni programlarla vücudumuzdaki enerji aksaklıklarını düzeltir ve şifalanırız. Hepimiz kendi kendimizi şifalandırma yeteneğine sahibiz. Sadece bunu kabul edip harekete geçirmemiz yeterli. Farkındalığımızı arttırmak için de kendi içimize dönmeliyiz. Bedeneimizle iletişime kendimizi açmalıyız. Nerde nasıl bir tıkanıklık olduğunu bedenimiz bize kendi söyleyecektir. Sesine kulak verip enerjisel işaretlerini duymamız yeterlidir. Pekcoğumuz bu işaretlerin üzerinde durmuyoruz. Çünkü bedenlerimizle konuşabileceğimizi düşünmüyoruz. Sonunda kendimizi cihazlara emanet ediyoruz ve onların bedenimizin lisanını anlayacağını düşünüyoruz. Oysa hangi cihaz sevgi dili konuşur? Bedenin dili sevgi dilidir. Siz sevgisiniz. Bu yüzden cihazların bedeninizi anlayacğını düşünmeyin kendinizi sevin ve iletişime açık olun. Ancak o zaman bedenimzizin ne demek istediğini net bir şekilde anlarsınız. Cihazlar sadece ilerlemiş rahatsızlıkları tesbit edebilir. Cünkü artık gözle görülebilir hale gelmiştir. Beden, lisanı anlaşılmadığı için sizin beş duyunuza hitap eder şekilde problemini anlatmaya başlamıştır. Ancak bu noktada bedeninizi anlamaya odaklanıyorsunuz. Oysa problem coktan büyümüş vaziyette. Ondan sonra da bu gözle görülür sıkıntıları ortadan kaldırmayı hedefliyorsunuz. Problemleri oluşturan kaynağı tedavi etmeyi değil. Bedenlerinize eziyet ediyorsunuz. Şifa vermek bu değildir. Şifa vermek, sevgi yüklemektir. Sevgi en yüksek frekanstır. Bedene sevgi yüklediğinizde ona sıkıntı yaratan tüm düşük frekansları temizemiş olursunuz. Ve bedeniniz enerji alanını dengeler. Hücreleriniz yapısısnı dengeler. Atomlarınız titreşim hızlarını dengeler. Tüm bunlar dengelenince zaten beden şifalanmış olur.
|