İfrit olduğunu düşündüğüm Yaşlı Kadın. Peki ya sizce? - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 21.04.20, 22:11
 
Üyelik tarihi: 26.11.19
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 256
Etiketlendiği Mesaj: 18 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart İfrit olduğunu düşündüğüm Yaşlı Kadın. Peki ya sizce?

Bugüne kadar bir çok tuhaf insan gördüm. Ama bunlardan bir tanesi hakikaten çok tuhaftı. İlki 20 yıl kadar önceydi. O zamanki çalıştırdığım dükkânın önünde dışarda ayaktaydım. Beyaz, uzun tülbentli, saçları kırlaşmış, bir gözü mavi yaşlı bir kadın geldi yanıma. Sol gözünün içinde başka bir renk yoktu bu kadının ve gözü hiç hareket etmiyordu. Muhtemelen o sol gözü görmüyordu bu kadının. Elinde bastonuyla gelmişti. Anadolu köylerinde yasayan yaşlı kadınların giyimi gibiydi giyimi. Entarisini uzun yün çoraplarının içine sokmuş, ayağında lastik ayakkabıları, elleri kırış kırış en az 90 ila 100 yaş arasında vardı.

Yakınıma usulca yaklaştı ve bana adres olduğunu düşündüğüm bir şey sordu. Söylediklerini anlamadım çünkü kelimeler anlaşılmıyordu. Ama bunun dışında inanılmaz güzellikte bir ses tonu vardı kadının. Sesi kendisi gibi yaşlı gelmiyordu. Dışarıda olduğumuz icin, trafik gürültüsünden anlaşılmıyor diye, “Biraz beriye gel öyle sor teyze,” dedim. “Ne dediğin anlaşılmıyor.” Kadın yanıma geldi, kolumu tuttu, bana olabileceğinden daha fazla yakınlaştı ve şehvetli bir şekilde dokunarak , tarif edemeyeceğim cinsel bir dürtüyle vücudunu vücuduma değdirerek o güne kadar duymadığım bir dilde bir cümle sarf etti. O kısa saniyelerde afallamıştım. Kadının görüntüsü, ses tonunun güzelliği sonra korkunç bir hale dönen sesi, şehveti ve ağzından çıkan lisan beni ciddi anlamda şaşırtmıştı. Ürkmüştüm. O tatlı ve zarif ses gitmiş adeta içimi delen korkunç bir ses tonuna dönüşmüştü. “Anlamadım teyze, kusura bakma, ne diyorsun?” diyerek çıkıştım. Kadın yine anlamadığım bir dilde konuştu ama bu defa Türkçe kelimeler vardı söylediği şeyin içinde. Ben daha da şaşırdım ve en sonunda “Yardımcı olamayacağım teyze, söylediklerini anlamıyorum, kusura bakma,” diyerek kendimi geriye çektim. Kadın o buz gibi mavi gözüyle bana gülümseyerek baktı ve “Tamam, o halde bozuk para ver bana.” dedi Türkçe. “Tamam,” dedim “Vereyim.” Dükkanın kasasına yöneldim. Kasadaki kadın iş arkadaşım, ortağım, deminden beri bizi izliyormuş, benim yaşlı kadına para vermek için kasaya yöneldiğimi görünce, engel oldu bana. “Kesinlikle vermem, verme.” dedi. “Ya, yaşlı kadın, ne olacak, ver bir bozuk para oradan işte,” dedim. Ne kadar ısrar ettiysem ortağım da aynı şiddetle, katiyetle para vermeyeceğini söyledi bu yaşlı kadına. Dışarı çıktım, “Teyze kusura bakma, kasada yokmuş, para.” dedim. “Bende de yok, inan.”

Kadın hiç bir şey söylemeden yavaş adımlarla bulunduğum yerin karşı caddesine geçti. Ortağıma kızdım. “Yahu,” dedim, “Sen ne kadar gaddarsın. Üç, beş kuruş versen ne olurdu ki?” diye çıkıştım. “Biliyorum farkındayım ama kadını ilk geldiğinden beri izliyorum, kadın hiç hoşuma gitmedi, içimden bir hisle bu kadına hiçbir şey vermemem gerektiğini hissettim.” dedi iş arkadaşım. Bir şey diyemedim, kadının tuhaflığını bana sor bir de diye düşündüm içimden ve üstelemedim. Sonra kafamı kaldırıp kadının gittiği tarafa baktım, o upuzun, görüşe açık yolda ne o kadın vardı, ne de o kadına benzer bir şey. Kadın bir anda yok olmuştu.
Evet, dostlar, bu an, bu yaşadığım olay hayatımda yaşadığım en sıra dışı anlardan biriydi. Bunun üstüne enteresan bir şekilde tuhaf bir şey daha oldu. O gün aksam evde yemeği yedikten sonra, kadının konusunu açtım evde. Tam kadını tarif etmeye başlamıştım ki önce bilgisayarda o esnada açık olan oyun cazır cuzur sesler çıkartarak dondu hemen ardından elektrikler kesildi. Çok enteresan bir gündü.

Anlamadığım dilde konuşan bu kadının cümlesinin içindeki Türkçe kelimeler ise şunlardı. 1000 yıl, Zindan, Kuyu, Zincir ve bir kaç İbranice olduğunu düşündüğüm özel isim.
Şimdi sizler ne dersiniz? Bu kadın sizce bir ifrit miydi, melek miydi, cin miydi? Neydi? Onun normal bir kadın olduğunu düşünmüyorum zira yaşadığım ve bahsettiğim detaylar dehşet vericiydi.

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 22.04.20, 06:34
Üye
 
Üyelik tarihi: 19.07.19
Bulunduğu yer: Merih
Mesajlar: 90
Etiketlendiği Mesaj: 12 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Selamun Aleyküm.

Oldukça enteresan bir anı. Benim bildiğime göre ifritelr pek böyle kasaba işler ile uğraşmazlar. Ama bu işin erbabı değilim.

Allah korusun, hidayete vesile kılsın.

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 23.04.20, 00:09
Acemi
 
Üyelik tarihi: 22.04.20
Bulunduğu yer: oslo
Mesajlar: 25
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

ifritler böyle şeylerle uğraşmaz diye tahmin ediyorum. tabi yine de allah bilir. allahın iyilikleri sizlerle olsun.

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 23.04.20, 18:09
 
Üyelik tarihi: 26.11.19
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 256
Etiketlendiği Mesaj: 18 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
oslo47 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ifritler böyle şeylerle uğraşmaz diye tahmin ediyorum. tabi yine de allah bilir. allahın iyilikleri sizlerle olsun.
Peki ne olabilir? 90 yaşlarında ağzından önce tatlı bir ses tonu çıkartıp şehvetle vücuduma değen ve sonra bilmedigim bir dilde ürkütücü bir tonla konuşan bir şey melek olamaz herhalde. Büyücü bir kadın diyecem, kadın kafamı kaldırdığimda ortadan yok olmuştu.

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 23.04.20, 18:12
Acemi
 
Üyelik tarihi: 22.04.20
Bulunduğu yer: oslo
Mesajlar: 25
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

ifritlerin musallatı için çok güçlü bir büyü yapılması gerek size yapılmış olma ihtimali var mıdır ?

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 23.04.20, 18:24
Güvenilir
 
Üyelik tarihi: 20.02.20
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 1,938
Etiketlendiği Mesaj: 169 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Veteris Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Peki ne olabilir? 90 yaşlarında ağzından önce tatlı bir ses tonu çıkartıp şehvetle vücuduma değen ve sonra bilmedigim bir dilde ürkütücü bir tonla konuşan bir şey melek olamaz herhalde. Büyücü bir kadın diyecem, kadın kafamı kaldırdığimda ortadan yok olmuştu.
Önemli olan rüyaların , durum nedir rüyalarında?

Enteresan bir olay ama Ortağın onu görmüş çokça sefer demişsin, yani sadece sana gözüken birşey değil. Bu durumda gerçek insan olma ihtimali var, anlamadığın dilde konuşmasını da Büyüden anlamasına yorabilirim sanki, ama bilmeden söz etmek istemem .Hocalarımızdan birini etiketlemek istermisin?

---------- Post added 23.04.20 at 18:27 ----------

Alıntı:
Veteris Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bugüne kadar bir çok tuhaf insan gördüm. Ama bunlardan bir tanesi hakikaten çok tuhaftı. İlki 20 yıl kadar önceydi. O zamanki çalıştırdığım dükkânın önünde dışarda ayaktaydım. Beyaz, uzun tülbentli, saçları kırlaşmış, bir gözü mavi yaşlı bir kadın geldi yanıma. Sol gözünün içinde başka bir renk yoktu bu kadının ve gözü hiç hareket etmiyordu. Muhtemelen o sol gözü görmüyordu bu kadının. Elinde bastonuyla gelmişti. Anadolu köylerinde yasayan yaşlı kadınların giyimi gibiydi giyimi. Entarisini uzun yün çoraplarının içine sokmuş, ayağında lastik ayakkabıları, elleri kırış kırış en az 90 ila 100 yaş arasında vardı.

Yakınıma usulca yaklaştı ve bana adres olduğunu düşündüğüm bir şey sordu. Söylediklerini anlamadım çünkü kelimeler anlaşılmıyordu. Ama bunun dışında inanılmaz güzellikte bir ses tonu vardı kadının. Sesi kendisi gibi yaşlı gelmiyordu. Dışarıda olduğumuz icin, trafik gürültüsünden anlaşılmıyor diye, “Biraz beriye gel öyle sor teyze,” dedim. “Ne dediğin anlaşılmıyor.” Kadın yanıma geldi, kolumu tuttu, bana olabileceğinden daha fazla yakınlaştı ve şehvetli bir şekilde dokunarak , tarif edemeyeceğim cinsel bir dürtüyle vücudunu vücuduma değdirerek o güne kadar duymadığım bir dilde bir cümle sarf etti. O kısa saniyelerde afallamıştım. Kadının görüntüsü, ses tonunun güzelliği sonra korkunç bir hale dönen sesi, şehveti ve ağzından çıkan lisan beni ciddi anlamda şaşırtmıştı. Ürkmüştüm. O tatlı ve zarif ses gitmiş adeta içimi delen korkunç bir ses tonuna dönüşmüştü. “Anlamadım teyze, kusura bakma, ne diyorsun?” diyerek çıkıştım. Kadın yine anlamadığım bir dilde konuştu ama bu defa Türkçe kelimeler vardı söylediği şeyin içinde. Ben daha da şaşırdım ve en sonunda “Yardımcı olamayacağım teyze, söylediklerini anlamıyorum, kusura bakma,” diyerek kendimi geriye çektim. Kadın o buz gibi mavi gözüyle bana gülümseyerek baktı ve “Tamam, o halde bozuk para ver bana.” dedi Türkçe. “Tamam,” dedim “Vereyim.” Dükkanın kasasına yöneldim. Kasadaki kadın iş arkadaşım, ortağım, deminden beri bizi izliyormuş, benim yaşlı kadına para vermek için kasaya yöneldiğimi görünce, engel oldu bana. “Kesinlikle vermem, verme.” dedi. “Ya, yaşlı kadın, ne olacak, ver bir bozuk para oradan işte,” dedim. Ne kadar ısrar ettiysem ortağım da aynı şiddetle, katiyetle para vermeyeceğini söyledi bu yaşlı kadına. Dışarı çıktım, “Teyze kusura bakma, kasada yokmuş, para.” dedim. “Bende de yok, inan.”

Kadın hiç bir şey söylemeden yavaş adımlarla bulunduğum yerin karşı caddesine geçti. Ortağıma kızdım. “Yahu,” dedim, “Sen ne kadar gaddarsın. Üç, beş kuruş versen ne olurdu ki?” diye çıkıştım. “Biliyorum farkındayım ama kadını ilk geldiğinden beri izliyorum, kadın hiç hoşuma gitmedi, içimden bir hisle bu kadına hiçbir şey vermemem gerektiğini hissettim.” dedi iş arkadaşım. Bir şey diyemedim, kadının tuhaflığını bana sor bir de diye düşündüm içimden ve üstelemedim. Sonra kafamı kaldırıp kadının gittiği tarafa baktım, o upuzun, görüşe açık yolda ne o kadın vardı, ne de o kadına benzer bir şey. Kadın bir anda yok olmuştu.
Evet, dostlar, bu an, bu yaşadığım olay hayatımda yaşadığım en sıra dışı anlardan biriydi. Bunun üstüne enteresan bir şekilde tuhaf bir şey daha oldu. O gün aksam evde yemeği yedikten sonra, kadının konusunu açtım evde. Tam kadını tarif etmeye başlamıştım ki önce bilgisayarda o esnada açık olan oyun cazır cuzur sesler çıkartarak dondu hemen ardından elektrikler kesildi. Çok enteresan bir gündü.

Anlamadığım dilde konuşan bu kadının cümlesinin içindeki Türkçe kelimeler ise şunlardı. 1000 yıl, Zindan, Kuyu, Zincir ve bir kaç İbranice olduğunu düşündüğüm özel isim.
Şimdi sizler ne dersiniz? Bu kadın sizce bir ifrit miydi, melek miydi, cin miydi? Neydi? Onun normal bir kadın olduğunu düşünmüyorum zira yaşadığım ve bahsettiğim detaylar dehşet vericiydi.


Fakat ekleme yapmadan edemedim; o kadar yaşlıca bir hanımın o gibi dürtüleri olmaz, cinsel manada. Onu belirteyim. O kısmı da enteresan.

Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 23.04.20, 20:11
 
Üyelik tarihi: 26.11.19
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 256
Etiketlendiği Mesaj: 18 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
oslo47 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ifritlerin musallatı için çok güçlü bir büyü yapılması gerek size yapılmış olma ihtimali var mıdır ?


Hmmm. Anladım. 20 sene òncesinden bahsediyorum. ama ışlerim yolunda gidiyordu o sıralar. 1, 1,5 yıl da her şey yolundaydı. Sonra normal piyasadan dolayı bir bozulma oldu, o,

Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 23.04.20, 20:33
Güvenilir
 
Üyelik tarihi: 20.02.20
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 1,938
Etiketlendiği Mesaj: 169 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Veteris Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hmmm. Anladım. 20 sene òncesinden bahsediyorum. ama ışlerim yolunda gidiyordu o sıralar. 1, 1,5 yıl da her şey yolundaydı. Sonra normal piyasadan dolayı bir bozulma oldu, o,
Yakın çevrenizde olmasa dahi sizi kıskanabilecek ve bu işlerle meşgul olduğunu hissettiğiniz kimseler varmı , komşu vesaire? Hasedlik yapan, kıskanan, sizi sevmeyen, katlanamayan, başarılı olmanızı istemeyen?

Eğer bunların hiçbiri yoksa ikinci sorum şudur; Cin’lere hakaret olacak, onlara zarar verecek, onları sinirlendirecek, onlara saygısızlık itam eden davranış ve hal ve hareketlerde bulundunuz mu?

Örneğin; kaynar suyu önemsemeden camdan dışarıya sallamak, tuvalet hariç bir yerde tuvalet ihtiyacı gidermek, Cinlerle dalga geçmek, Kötü itamda bulunmak, Şeytanla dalga geçmek, şeytana kötü itamda bulunmak, Duş alırken tuvalet yapmak(küvete veya kabine)...

Liste uzar gider, sen Müslüman bir insansın ve bunların hiçbirini yaptığını düşünmüyorum. Zanledersem senin problemin çevredeki birinden kaynaklı olabilir.

Yanlız dikkatimi birşey çekti?

Ortağınız dediki “onu sürekli görüyorum”

Bana sorarsanız bu birçok anlam taşıyor. Dedektif kesilmek değil amacım sadece yardım eli uzatmak istiyorum. Başka amacım yok.

Bakın ortağınız sizin aksinize birçok kez gördüğüne göre, kendisiyle alakadar birşey olabilir.

Şimdi şöyle birşey var; eğer 20 sene önce yaşadığın şeyler; bir sonraki gün, bir sonraki ay, bir sonraki yıllar da Rüyanda, Yaşamında, Mekanında zuhur etseydi; o zaman derdim ki Sana kafayı takmış, ve bu bir cin olabilir.

Ama senin dediğin 20 sene evvel yaşadın, ve bir daha böyle bir tecrübe yaşamadın.

Ben bu yüzden Okları Ortağına çevirmekten yanayım, sanki o daha sıkıntıda gibi birçok kez görmüş olması vesaire vesaire....

Detaylarını dört gözle bekliyor olacağım.

İlim sahibi değilim, ama kötü şeyler yaşamış çok insan tanırım, tanıdım, hala dostum olan da mevcut. Belki elimden bir öneri gelir , kim bilir?

Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 23.04.20, 22:24
 
Üyelik tarihi: 26.11.19
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 256
Etiketlendiği Mesaj: 18 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
twennywann Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yakın çevrenizde olmasa dahi sizi kıskanabilecek ve bu işlerle meşgul olduğunu hissettiğiniz kimseler varmı , komşu vesaire? Hasedlik yapan, kıskanan, sizi sevmeyen, katlanamayan, başarılı olmanızı istemeyen?

Eğer bunların hiçbiri yoksa ikinci sorum şudur; Cin’lere hakaret olacak, onlara zarar verecek, onları sinirlendirecek, onlara saygısızlık itam eden davranış ve hal ve hareketlerde bulundunuz mu?

Örneğin; kaynar suyu önemsemeden camdan dışarıya sallamak, tuvalet hariç bir yerde tuvalet ihtiyacı gidermek, Cinlerle dalga geçmek, Kötü itamda bulunmak, Şeytanla dalga geçmek, şeytana kötü itamda bulunmak, Duş alırken tuvalet yapmak(küvete veya kabine)...

Liste uzar gider, sen Müslüman bir insansın ve bunların hiçbirini yaptığını düşünmüyorum. Zanledersem senin problemin çevredeki birinden kaynaklı olabilir.

Yanlız dikkatimi birşey çekti?

Ortağınız dediki “onu sürekli görüyorum”

Bana sorarsanız bu birçok anlam taşıyor. Dedektif kesilmek değil amacım sadece yardım eli uzatmak istiyorum. Başka amacım yok.

Bakın ortağınız sizin aksinize birçok kez gördüğüne göre, kendisiyle alakadar birşey olabilir.

Şimdi şöyle birşey var; eğer 20 sene önce yaşadığın şeyler; bir sonraki gün, bir sonraki ay, bir sonraki yıllar da Rüyanda, Yaşamında, Mekanında zuhur etseydi; o zaman derdim ki Sana kafayı takmış, ve bu bir cin olabilir.

Ama senin dediğin 20 sene evvel yaşadın, ve bir daha böyle bir tecrübe yaşamadın.

Ben bu yüzden Okları Ortağına çevirmekten yanayım, sanki o daha sıkıntıda gibi birçok kez görmüş olması vesaire vesaire....

Detaylarını dört gözle bekliyor olacağım.

İlim sahibi değilim, ama kötü şeyler yaşamış çok insan tanırım, tanıdım, hala dostum olan da mevcut. Belki elimden bir öneri gelir , kim bilir?

20 yıl önceydi. Ortağim onu çokca sefer gördü derken, bulunduğumuz yere ilk geldiğinden beri dikkat kesilmiş bu yaşlı kadına, ortağım. İkimiz de ilk kez görmüştük, daha sonra da ortagima bir kac defa sordum, ilerleyen dönemlerde. O parayi neden vermek istemedin, diye. Kadınla ilgili iyi şeyler hissetmemiştim, hatırlamıyorum şu an pek, demişti ortağım.
vs vs.

Benim bu tuhaf insanları görmem hayatımda bir kez olmadı. Buna benzer , aradan 10 yil gectikten sonra daha genç, yine gözlerinin akı yine buz mavisi olan, gözleri görmeyen başka bir kadına daha rastlamıştım. Bunun iki gozü de görmüyordu. Ama kadınla yüzyüze geldik, gözleri görmüyor ama ben o bana bakarken gördüğünü düşünmüştüm. Bu kadın bana gecmişteki kadıni hatırlattığı için direk uzadık oradan. İş için Anadolu'nun kôylerini ziyaret ediyorduk, şirket işleri için.

Sonuncu gördüğüm üstü başı piş, gözleri kan çanağına dönmüş, genç bir adamdı. En az 30-35 yaşlarındaydı. Bunun da elinde başlığı işlemeli olan, değişik figürlü bir baston vardı. Kilık kıyafeti, göruntusu ile bu elindeki baston arasında dağlar kadar fark vardı. Yolda beni durdurdu. Yanına, biraz beriye çağırdı, Bu da anladığım bir dilde konuştu önce. Anlamadım dedim, konuştu tekrar, yine anlamadim. Saygıda kusur etmemek için benden küçük olmasına rağmen abi ne diyorsun, anlamiyorum, para mı istiyorsun ne istiyorsun diye sordum. Ustü başı pis olduğu için dilenci olabilir ya da şarapçı olabilir diye düşünmüştüm. Ben öyle diyince, yok para istemiyorum ben diye çıkıştı, hafif kaş çattı. Sonra yine konuşmaya başladı, Aşure dedi. Ne aşuresi, aşure mi istiyorsun? Diye sordum. Yok ben istemiyorum, sen sen! diye heyecanlandi, bana dogru uzandı. Durumun tuhaf bir hale dönüşmesiyle, abi senin ne dediğini anlamıyorum, yardımcı olmaya çalışıyorum ama anlaşamadık, diyerek müsade istedim. Dur , dur, gitme dedi, yanıma gel. Anlamadığım bir kaç kelime kullanmıştı yine gel derken.

Şimdi bu insanlarda hissettiğim şey şu, onlarla konuşurken her insanla konuştuğun zaman aldiğım enerjiyi almıyorum, algılayamıyorum enerjisini. Yani bir insanla konuşurken , ha bu kaprisli, ha bu deli, ha bu ukala, ha bu sarapçi, ha bu sokakalara düşmüş bahtsız gibisinden binlerce şey geçer içinden. Ama bunlar da öyle olmuyor. Tanımlayamıyorum Tanımlayamadığım gibi bu insanlar benle ilk kontagi kurduktan sonra oradan ayrılamıyorum hemen, yani olayın içine çekildiğimi hissediyorum onlar konuştukca.

Ortak noktaları bilmediğim eski bir dilde konuşmaları, gözlerinin ve göz bebeklerinin tuhaflığı, birbiriyle celişkili durumları üzerinde taşımaları. Yaşlı kadının önce tatli ve genç kız ses tonunda konuşması, koskoca kadının, ninenin, beni içimi gıdıklayacak şekilde ve şaşılacak bir şehvette okşaması ve vucudunu vucuduma degdirmesi.

Yine genc, ustu basi saci pis bir adamin elinde degerli hatta oldukça orjinal sayilabilecek bir baston olması. O sokaklara düşmüş gibi bir halde olan adama para teklif ettiğimde net bir şekilde beni reddetmişti.

Manevi değerleri rahatsız edebilecek davranişlar sergilediğim donemlerde daha cok karsilastim evet bu kisilerle. Ama temiz, arinmiş, en saf oldugum donemlerde de gormedim degil bu tarz insanlar.
İnsan kılığına girmiş, bana bir şey anlatmak isteyen enerjiler belki de bunlar. Ama yukarıda anlattığım detaylar, zıtlıklar, onların ne olduğu konusundaki düşüncelerimi bulanıklaştırıyor. Benim bilmek istediğim onların ne olduğu, karanlık mı aydınlık mı?

Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 23.04.20, 22:41
mubarack - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 11.09.19
Bulunduğu yer: türkiye
Mesajlar: 596
Etiketlendiği Mesaj: 48 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Veteris Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
20 yıl önceydi. Ortağim onu çokca sefer gördü derken, bulunduğumuz yere ilk geldiğinden beri dikkat kesilmiş bu yaşlı kadına, ortağım. İkimiz de ilk kez görmüştük, daha sonra da ortagima bir kac defa sordum, ilerleyen dönemlerde. O parayi neden vermek istemedin, diye. Kadınla ilgili iyi şeyler hissetmemiştim, hatırlamıyorum şu an pek, demişti ortağım.
vs vs.

Benim bu tuhaf insanları görmem hayatımda bir kez olmadı. Buna benzer , aradan 10 yil gectikten sonra daha genç, yine gözlerinin akı yine buz mavisi olan, gözleri görmeyen başka bir kadına daha rastlamıştım. Bunun iki gozü de görmüyordu. Ama kadınla yüzyüze geldik, gözleri görmüyor ama ben o bana bakarken gördüğünü düşünmüştüm. Bu kadın bana gecmişteki kadıni hatırlattığı için direk uzadık oradan. İş için Anadolu'nun kôylerini ziyaret ediyorduk, şirket işleri için.

Sonuncu gördüğüm üstü başı piş, gözleri kan çanağına dönmüş, genç bir adamdı. En az 30-35 yaşlarındaydı. Bunun da elinde başlığı işlemeli olan, değişik figürlü bir baston vardı. Kilık kıyafeti, göruntusu ile bu elindeki baston arasında dağlar kadar fark vardı. Yolda beni durdurdu. Yanına, biraz beriye çağırdı, Bu da anladığım bir dilde konuştu önce. Anlamadım dedim, konuştu tekrar, yine anlamadim. Saygıda kusur etmemek için benden küçük olmasına rağmen abi ne diyorsun, anlamiyorum, para mı istiyorsun ne istiyorsun diye sordum. Ustü başı pis olduğu için dilenci olabilir ya da şarapçı olabilir diye düşünmüştüm. Ben öyle diyince, yok para istemiyorum ben diye çıkıştı, hafif kaş çattı. Sonra yine konuşmaya başladı, Aşure dedi. Ne aşuresi, aşure mi istiyorsun? Diye sordum. Yok ben istemiyorum, sen sen! diye heyecanlandi, bana dogru uzandı. Durumun tuhaf bir hale dönüşmesiyle, abi senin ne dediğini anlamıyorum, yardımcı olmaya çalışıyorum ama anlaşamadık, diyerek müsade istedim. Dur , dur, gitme dedi, yanıma gel. Anlamadığım bir kaç kelime kullanmıştı yine gel derken.

Şimdi bu insanlarda hissettiğim şey şu, onlarla konuşurken her insanla konuştuğun zaman aldiğım enerjiyi almıyorum, algılayamıyorum enerjisini. Yani bir insanla konuşurken , ha bu kaprisli, ha bu deli, ha bu ukala, ha bu sarapçi, ha bu sokakalara düşmüş bahtsız gibisinden binlerce şey geçer içinden. Ama bunlar da öyle olmuyor. Tanımlayamıyorum Tanımlayamadığım gibi bu insanlar benle ilk kontagi kurduktan sonra oradan ayrılamıyorum hemen, yani olayın içine çekildiğimi hissediyorum onlar konuştukca.

Ortak noktaları bilmediğim eski bir dilde konuşmaları, gözlerinin ve göz bebeklerinin tuhaflığı, birbiriyle celişkili durumları üzerinde taşımaları. Yaşlı kadının önce tatli ve genç kız ses tonunda konuşması, koskoca kadının, ninenin, beni içimi gıdıklayacak şekilde ve şaşılacak bir şehvette okşaması ve vucudunu vucuduma degdirmesi.

Yine genc, ustu basi saci pis bir adamin elinde degerli hatta oldukça orjinal sayilabilecek bir baston olması. O sokaklara düşmüş gibi bir halde olan adama para teklif ettiğimde net bir şekilde beni reddetmişti.

Manevi değerleri rahatsız edebilecek davranişlar sergilediğim donemlerde daha cok karsilastim evet bu kisilerle. Ama temiz, arinmiş, en saf oldugum donemlerde de gormedim degil bu tarz insanlar.
İnsan kılığına girmiş, bana bir şey anlatmak isteyen enerjiler belki de bunlar. Ama yukarıda anlattığım detaylar, zıtlıklar, onların ne olduğu konusundaki düşüncelerimi bulanıklaştırıyor. Benim bilmek istediğim onların ne olduğu, karanlık mı aydınlık mı?
Aslında Celcelutiye hoca anlar tahminim bu durumları.

__________________
Allahumme Salli Alâ Seyyidina Muhammedin ve Alâ âli Muhammed.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Kadın görüntüsüne veya kadın resimlerine bakmak haram mıdır ? Ayhanhoca Fıkıh Soru ve Cevaplar 14 16.09.24 13:45
ifrit ve ifrit Çağırma Yöntemleri SiLence Paranormal Yetenekler 9 11.12.23 19:37
yaşlı kadın ve Hz.Ömer ... ayhan571 Hayat Dersleri & Hikayeler 2 01.04.21 18:34
Yaşlı kadın banka gişe memurunun aklını aldı IQeCc Tecrübe Ettikleriniz 10 19.08.20 22:14
Rüyada ACUZE (Yaşlı kadın) Havasokulu A Harfi Rüya Tabirleri 0 20.09.17 22:53


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:41.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147